Bir Deneme (Var Olmak Üzerine)

'Gülümse

:D
Prenses


Söylenilebilir olan ne varsa açıkça söylenmeli; üzerinde konuşulmayan konusunda da susmalı. Demiş Wittgenstein. Üzerinde konuşulmuş olsun, ya da olmasın, boşuna yapılan niteliksiz konuşmaların gereksizliği konusunda şüphe yok. Fakat sorgulamadan, analiz etmeden; bize dair olan, bilincimizde yer alan algı parçalarını* netleştirmeden yani anlamlandırma sürecinden geçmeden de gerçekliğe ulaşamayız.

Bir spermin uygun zamanda bir yumurtayla birleşmesi sadece tesadüftür. Bu tesadüf sayesinde doğan, hayatının geri kalanını da çevresindeki türdeşlerinin düzenine ayak uydurarak geçiren, sadece bir çıkarı olduğu zaman bana göre, benim için vb benlik göstergesi edat öbekleri ihtiva eden -sanki kişilik barındırıyormuş gibi görünen- cümleler kuran canlıya:Kendiliğinden insan denir. Kendiliğinden insan; günlük yaşar, hayat dalgasının sürüklediği kıyılardan başka kara parçası düşünmez, bu yüzden, ulaştığı yer sanaldır, anladığını sandığı şeyler de aslında bir yanılsamadır. Bunun sonucunda da bir çeşit varoluş bulantısı yaşar ve hayatın anlamsızlığından monotonluğundan şikâyet edip durur. Birçok film bu sanal hayatı irdelemiştir.(Dövüş Kulübü, Truman Show, Takva gibi)

Peki, tesadüf ürünü olarak kalmak, kendiliğinden bir varlık olarak yaşamak; 3000 yılın oluşturduğu uygarlığı, ilerleyen bilimi, gelişen teknolojiyi ve düşünsel mirası hesaba katınca insan için çok aşağılayıcı olmuyor mu? Tamam, biz dünyayı değiştirmekten düzeltmekten vazgeçtik, bütün bu çabaları da hayalperestlik olarak görmeye başladık da bitti mi her şey? Geçmişi sorgulama, geleceği yargılama, anı yaşa, gez, toz, eğlen. Hepsi bumu? Bu kadar mı? Klişeleşmiş olsa da artık, bir kez olsun; kimim, ne için yaşıyorum, amacım ne diye sormamız gerekmiyor mu kendimize. Asıl gerçekliği diğer dünyaya mı bırakalım ki onun varlığından bile emin değilken.

Yok, o kadar kolay olmamalı. Dünyayı kurtarmak şöyle dursun; en azından birey olmak, ben olmak için, mahkûm olduğumuz özgürlüğü kazanmak için(Sartre), kendinin bilincinde, kendi için insan olabilmek için, nirvanaya olmasa da varoluşa ulaşmak için vermemiz gerekiyor bu anlamlandırma mücadelesini.

************************************************** ******************************************* *Bu algı parçaları, bilincimizde yarattığımız; iyi insan, başarılı insan, karakterli insan veya âşık olunacak insan gibi profillerden; aşk, dostluk, sevgi, güven, kimlik, ahlak, siyaset gibi tanımlanmayı bekleyen kavramlara ve bütün bunların meydana getirdiği fenomenlere kadar her şeyi kapsar.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst