Bu hafta Manzaradan Parçalar diyecek olan Orhan Pamuk ABDde de bir kitapla bekleniyor.
Orhan Pamukun yeni kitabı Manzaradan Parçalar Hayat Sokaklar Edebiyat 26 Ağustosta piyasaya çıkıyor. İletişim Yayınlarının yaptığı 25 binlik ilk baskı kitap çıkmadan siparişlerle tükendi 10 binlik ikinci baskı yapılıyor.
Pamuk benzer iki kitabı 1999 ve 2003te yayımlamıştı. Bu kitap da yazarın yerli yabancı çeşitli dergi ve gazetelerde yazdığı edebi kültürel makalelerden oluşan Öteki Renkler ile hem 22 yaşına kadar olan hatıralarını aktardığı hem de kendi kişisel tarihinden yola çıkarak İstanbulu anlattığı İstanbulun bir karışımı. Ünlü ve iyi bir yazarın merak edilen fikirlerini ve yaşamını sergileyen bir okuma keyfi.
"ANNEM SİGARA BÖREĞİ YAPIYOR"
Büyük bölümü daha önce yayımlanmış olsa da bir bütün olarak okunduğunda Manzaradan Parçaların bir hayli özel olduğu söylenebilir. Pamukun yaşlandıkça yalnızlaştığını anlattığı satırlardan babasının ölümüyle girdiği hesaplaşmaya kitaplarında intikam aldığı kişilere kadar uzanan bir özellik bu. Kitapta içinde Pamukun çizimlerinin de bulunduğu günlük hayattan kesitler de var (Annem Sigara Böreği Yapıyor Gece Sivrisinek Küçük Bir KesikAsansörde ); futboldan siyasete (Saddam-Bush-Erdoğan) büyük meseleler de
Manzaradan Parçaların daha önce yayımlanmamış bölümlerini yazarın Benim Adım Kırmızı Kar ve Masumiyet Müzesi gibi eski kitaplarına ilişkin tutulmuş notlar yayımlanmamış bölümler ve bazı değerlendirmeler oluşturuyor.
HİNDİSTAN VE BREZİLYA
Kitabın orijinal iki bölümü ise iki şehir üzerine yazılmış yazılar. Pamuk Kalküta ve Dökülen Şehrin Güzelliği ile Sao Paulo: Sokaklarda Tanıdık Bir Duygu adlı bölümlerde Hindistan ve Brezilya seyahatlerinden bir bölümü aktarıyor. Sao Pauloya ilişkin şu satırlar yine onun iç dünyasının yansımaları: Modern dünyanın eşiğinde merkezde değil kenarda olan ama unutulmuşluğun ve taşranın boğucu havasına da büsbütün kapılmamış bu mekânları seviyorkendimi o dünyanın bir parçası hissediyorum. Dahası o dünyadan fazla kopar da New York gibi yerlerin ışıltısına kaptırırsam kendimi içimdeki bir şeylerin tükenmekte olduğunu bittiğini hissediyor evden fazla uzaklaştığım için korkuyorum.
ABD'DE BEKLENEN KİTAP
O ışıltısına kapılmak istemese de New York ve ABD onun ışıltısına çoktan kapılmış görünüyor. Zira şu sıralar Pamukun kitabını bekleyenler sadece Türkiyedeki okurları değil.
Onun henüz Türkçede yayımlanmamış bir başka kitabı ABDde 2010un kalan günlerinde en çok beklenen kitaplar listesinde gösterildi. Ülkenin en prestijli internet gazetelerinden The Huffington Postun yazarı Anis Shivani bu seçimi yapan.
Söz konusu kitap Orhan Pamukun geçen yıl Harvard Üniversitesindeki Charles Eliot Norton kürsüsünde verdiği edebiyat derslerinden oluşuyor.
"EN ZEKİ ELEŞTİRMENLERDEN
Shivani Pamukun 2007de ABDde yayımlanan Öteki Renkler kitabına atıfta bulunarak şöyle diyor: O dünyanın en iyi romancısı olmasının yanı sıra en zeki eleştirmenlerinden biri. Shivaninin övgüsü devam ediyor: Pamukun romanları bilinen yazım tekniklerini yeniden yorumlayan ve neredeyse bunu sadece kılavuzluk için yapan eserler. O Friedrich Schillerin toy şair -kendini bilmeden yazanlar- ve duygusal şair -kendini bilerek yazanlar- ayrımından esinlenerek okurlar ve yazarlar bir roman oluşturmak için nasıl buluşuyorlar diye soruyor. Pamuk favori klasiklere ve çağdaşlarına danışıyor bir eserin eşsiz gücünü ortaya çıkarmak için. Oysa bu sorunun sorulabileceği Orhan Pamuktan daha uygun biri olamaz
ABDde Kasımda yayımlanacak bu kitabı Pamukun Türkiyedeki hayranları 2011 baharında okuyabilecek.
"MANZARADAN PARÇALAR"DAN BAZI İLGİNÇ BÖLÜMLER
DÖRT YIL YAYINCI ARADIM
Kitaplarımı özenle sabırla iyi niyetle ve onlara hep inanarak yazdım. Başarı ün mesleki mutluluk Bunlar kolay gelmedi. Şimdi kitaplarım 55 dile çevriliyor ama en çok ilk kitabımı Türkiyede yayınlatabilmek için uğraştım. Türkiyede ilk kitabım Cevdet Bey ve Oğullarını yayınlatabilmek için dört yıl yayıncı aradım. Yayınlanmamış romanlara verilen bir ödülü kazanmış olmasına rağmen
YALNIZLAŞTIKÇA ÜNLENİYORUM
Yaşlandıkça yalnızlaştığımı ve yalnızlaştıkça da tuhaf bir şekilde ünlendiğimi görmek bazen beni ürpertir. Her akşam uykudan önce yatakta iki büklüm kıvrılıp yorganı üzerime çekince yalnızlık ile rüyalar hayatın güzelliği ile acımasızlığı arasında gezinen tatlı ve korkutucu bir duygu beni sarar ve çocukluğumda dinlediğim okuduğum masalların korkutucu hikâyelerin ürpertisini hissederim.
DAHA ÇOK VAKİT VAR
Ben kitaplarımı böyle bir kitap yazılsa da okusam duygusuyla yazıyorum. Ve bazen demek ki herkes benimle aynı duyguları paylaşıyor diye düşünüyorum İleride kitaplarım hayatımdan daha önemli ve eğlenceli bulunacak sanırım. İnsanın ölüm vaktinin gelmesi kendisinin de buna tevekkülle inanması demek. Buna ise daha çok vakit var gibi geliyor bana
BABAMIN ÖLDÜĞÜNÜ SÖYLEDİLER
Gece geç vakit eve geldim. Babamın öldüğünü söylediler. Çocukluğumdan kalan bir görüntü evde onu şortla görüşüm incecik bacakları içime acıyla işleyerek aklıma takıldı.
Gece saat ikide onu son bir kere görmeye evine gittim. İçeride odada dediler oraya gittim. Çok sonra dönüşte sabaha karşı elli yıldır yaşadığım Nişantaşının sokakları boş ve soğuktu vitrin ışıkları uzak ve yabancıydı
GALATASARAYLI AMCAM KOVA BIRAKIRDI
Bugün fanatik dediğimiz taraftar davranışı vardı evde Pamuk Apartmanında Aydın amcam Galatasaraylıydı. Halamın kocası İlhan eniştem Beşiktaşlı Babam da Fenerbahçeli. Biz de tabii onun yüzünden hep Fenerbahçeliydik. Ağabeyim ben Dairelerde merdivenlerde futbol çok konuşulurdu Çok sık kullanılan ve bugün unutulan bir kelime kova idi. Kova kaleci çok gol yiyen kaleci; kova etmek çok gol atıp yenmek anlamına gelirdi. Kapınıza kova bırakacağım derdi amcam Galatasaray Fener maçından önce. Yenerlerse bırakırdı da
BENİM ADIM KIRMIZI ÜZERİNE
Benim Adım Kırmızı büyük emeklerle tutkuyla hayatımdan çok şey koyarak ve bütün bir millete seslenen klasik bir kitap olsun diye yazıldı. Mağrur bir şekilde bunu başaracağımdan emin olduğumu söylesem çok mu kendime güvenmiş olurum? Benim kırılganlığım pisliğim kötülüğüm ve zavallılığım kitabın kendinde dilinde ve yapısında değil kahramanlarımın hayatlarında ve hikâyelerinde görülebilir
Orhan Pamukun yeni kitabı Manzaradan Parçalar Hayat Sokaklar Edebiyat 26 Ağustosta piyasaya çıkıyor. İletişim Yayınlarının yaptığı 25 binlik ilk baskı kitap çıkmadan siparişlerle tükendi 10 binlik ikinci baskı yapılıyor.
Pamuk benzer iki kitabı 1999 ve 2003te yayımlamıştı. Bu kitap da yazarın yerli yabancı çeşitli dergi ve gazetelerde yazdığı edebi kültürel makalelerden oluşan Öteki Renkler ile hem 22 yaşına kadar olan hatıralarını aktardığı hem de kendi kişisel tarihinden yola çıkarak İstanbulu anlattığı İstanbulun bir karışımı. Ünlü ve iyi bir yazarın merak edilen fikirlerini ve yaşamını sergileyen bir okuma keyfi.
"ANNEM SİGARA BÖREĞİ YAPIYOR"
Büyük bölümü daha önce yayımlanmış olsa da bir bütün olarak okunduğunda Manzaradan Parçaların bir hayli özel olduğu söylenebilir. Pamukun yaşlandıkça yalnızlaştığını anlattığı satırlardan babasının ölümüyle girdiği hesaplaşmaya kitaplarında intikam aldığı kişilere kadar uzanan bir özellik bu. Kitapta içinde Pamukun çizimlerinin de bulunduğu günlük hayattan kesitler de var (Annem Sigara Böreği Yapıyor Gece Sivrisinek Küçük Bir KesikAsansörde ); futboldan siyasete (Saddam-Bush-Erdoğan) büyük meseleler de
Manzaradan Parçaların daha önce yayımlanmamış bölümlerini yazarın Benim Adım Kırmızı Kar ve Masumiyet Müzesi gibi eski kitaplarına ilişkin tutulmuş notlar yayımlanmamış bölümler ve bazı değerlendirmeler oluşturuyor.
HİNDİSTAN VE BREZİLYA
Kitabın orijinal iki bölümü ise iki şehir üzerine yazılmış yazılar. Pamuk Kalküta ve Dökülen Şehrin Güzelliği ile Sao Paulo: Sokaklarda Tanıdık Bir Duygu adlı bölümlerde Hindistan ve Brezilya seyahatlerinden bir bölümü aktarıyor. Sao Pauloya ilişkin şu satırlar yine onun iç dünyasının yansımaları: Modern dünyanın eşiğinde merkezde değil kenarda olan ama unutulmuşluğun ve taşranın boğucu havasına da büsbütün kapılmamış bu mekânları seviyorkendimi o dünyanın bir parçası hissediyorum. Dahası o dünyadan fazla kopar da New York gibi yerlerin ışıltısına kaptırırsam kendimi içimdeki bir şeylerin tükenmekte olduğunu bittiğini hissediyor evden fazla uzaklaştığım için korkuyorum.
ABD'DE BEKLENEN KİTAP
O ışıltısına kapılmak istemese de New York ve ABD onun ışıltısına çoktan kapılmış görünüyor. Zira şu sıralar Pamukun kitabını bekleyenler sadece Türkiyedeki okurları değil.
Onun henüz Türkçede yayımlanmamış bir başka kitabı ABDde 2010un kalan günlerinde en çok beklenen kitaplar listesinde gösterildi. Ülkenin en prestijli internet gazetelerinden The Huffington Postun yazarı Anis Shivani bu seçimi yapan.
Söz konusu kitap Orhan Pamukun geçen yıl Harvard Üniversitesindeki Charles Eliot Norton kürsüsünde verdiği edebiyat derslerinden oluşuyor.
"EN ZEKİ ELEŞTİRMENLERDEN
Shivani Pamukun 2007de ABDde yayımlanan Öteki Renkler kitabına atıfta bulunarak şöyle diyor: O dünyanın en iyi romancısı olmasının yanı sıra en zeki eleştirmenlerinden biri. Shivaninin övgüsü devam ediyor: Pamukun romanları bilinen yazım tekniklerini yeniden yorumlayan ve neredeyse bunu sadece kılavuzluk için yapan eserler. O Friedrich Schillerin toy şair -kendini bilmeden yazanlar- ve duygusal şair -kendini bilerek yazanlar- ayrımından esinlenerek okurlar ve yazarlar bir roman oluşturmak için nasıl buluşuyorlar diye soruyor. Pamuk favori klasiklere ve çağdaşlarına danışıyor bir eserin eşsiz gücünü ortaya çıkarmak için. Oysa bu sorunun sorulabileceği Orhan Pamuktan daha uygun biri olamaz
ABDde Kasımda yayımlanacak bu kitabı Pamukun Türkiyedeki hayranları 2011 baharında okuyabilecek.
"MANZARADAN PARÇALAR"DAN BAZI İLGİNÇ BÖLÜMLER
DÖRT YIL YAYINCI ARADIM
Kitaplarımı özenle sabırla iyi niyetle ve onlara hep inanarak yazdım. Başarı ün mesleki mutluluk Bunlar kolay gelmedi. Şimdi kitaplarım 55 dile çevriliyor ama en çok ilk kitabımı Türkiyede yayınlatabilmek için uğraştım. Türkiyede ilk kitabım Cevdet Bey ve Oğullarını yayınlatabilmek için dört yıl yayıncı aradım. Yayınlanmamış romanlara verilen bir ödülü kazanmış olmasına rağmen
YALNIZLAŞTIKÇA ÜNLENİYORUM
Yaşlandıkça yalnızlaştığımı ve yalnızlaştıkça da tuhaf bir şekilde ünlendiğimi görmek bazen beni ürpertir. Her akşam uykudan önce yatakta iki büklüm kıvrılıp yorganı üzerime çekince yalnızlık ile rüyalar hayatın güzelliği ile acımasızlığı arasında gezinen tatlı ve korkutucu bir duygu beni sarar ve çocukluğumda dinlediğim okuduğum masalların korkutucu hikâyelerin ürpertisini hissederim.
DAHA ÇOK VAKİT VAR
Ben kitaplarımı böyle bir kitap yazılsa da okusam duygusuyla yazıyorum. Ve bazen demek ki herkes benimle aynı duyguları paylaşıyor diye düşünüyorum İleride kitaplarım hayatımdan daha önemli ve eğlenceli bulunacak sanırım. İnsanın ölüm vaktinin gelmesi kendisinin de buna tevekkülle inanması demek. Buna ise daha çok vakit var gibi geliyor bana
BABAMIN ÖLDÜĞÜNÜ SÖYLEDİLER
Gece geç vakit eve geldim. Babamın öldüğünü söylediler. Çocukluğumdan kalan bir görüntü evde onu şortla görüşüm incecik bacakları içime acıyla işleyerek aklıma takıldı.
Gece saat ikide onu son bir kere görmeye evine gittim. İçeride odada dediler oraya gittim. Çok sonra dönüşte sabaha karşı elli yıldır yaşadığım Nişantaşının sokakları boş ve soğuktu vitrin ışıkları uzak ve yabancıydı
GALATASARAYLI AMCAM KOVA BIRAKIRDI
Bugün fanatik dediğimiz taraftar davranışı vardı evde Pamuk Apartmanında Aydın amcam Galatasaraylıydı. Halamın kocası İlhan eniştem Beşiktaşlı Babam da Fenerbahçeli. Biz de tabii onun yüzünden hep Fenerbahçeliydik. Ağabeyim ben Dairelerde merdivenlerde futbol çok konuşulurdu Çok sık kullanılan ve bugün unutulan bir kelime kova idi. Kova kaleci çok gol yiyen kaleci; kova etmek çok gol atıp yenmek anlamına gelirdi. Kapınıza kova bırakacağım derdi amcam Galatasaray Fener maçından önce. Yenerlerse bırakırdı da
BENİM ADIM KIRMIZI ÜZERİNE
Benim Adım Kırmızı büyük emeklerle tutkuyla hayatımdan çok şey koyarak ve bütün bir millete seslenen klasik bir kitap olsun diye yazıldı. Mağrur bir şekilde bunu başaracağımdan emin olduğumu söylesem çok mu kendime güvenmiş olurum? Benim kırılganlığım pisliğim kötülüğüm ve zavallılığım kitabın kendinde dilinde ve yapısında değil kahramanlarımın hayatlarında ve hikâyelerinde görülebilir