DiReNiS
Bayan Üye
Bu anı,
yaşanır yaşanmaz anında aynı sıcaklığıyla kaleme alınması gereken cinsten.
Hani hızla gerçekleşen dualar olur ya,
öyle birinin şokunu yaşıyorum şu an.
Yeni atandığım Diyarbakır'ın köylerinden birinde
bir sahur vakti uyandım.
Köylerde fırın yoktur.
Öpülesi eller tandırın o sıcak ve topraktan kokusunu sinetir ruhunuza.
Toprak, doyurur gözünüz.
Bu ekmek fazla yapılır, ertesi günde yenmek için bir kısmı buzdolabında saklanır.
Gariptir ki buzdolabından çıkan ekmekte
yeteri kadar bekletildikten sonra aynı sıcaklığı sunar.
O gece buzluktan çıkarmayı unutmuşum ekmeği;
"hay aksi" dedim kendi kendime.
Neyse zaten fazla aç değilim
biraz kurabiye bisküvi falan idare ederim diye düşünüyordum.
Sonra zaten o sıcak ve düşünceli insanlardan biri mutlaka ekmek getirir diye geçirdim içimden.
Dolabın kapısını kapatıp biraz oyalanırım diye düşümdüm.
Kapadım, işte bir kaç saniye ve
köylü çocukların o sert ama içten kapı çalışlarıyla irkildim.
Deminki isteğimin daha dudaklarımdaki buharı kurumamışken
karşımda iki sevimli yüz.
Ekmek, kaymağı üzerinde taze yoğurt ve birde karpuz.
Ne diyeceğimi şaşırdım.
Çocuklar yüzümdeki anlamsız gülümsemeyi ve şaşkın tavırlarımı garip bulmuşlardı.
Biraz önceki isteğimin anında yerine getirilişinin yüzümde bıraktığı o saf gülümsemeyle
ekmeğe, yoğurda ve karpuza bakarak bu satırları yazıyorum.
Ve Resulullahın (S.A.W) şu hadisini sayıklıyorum.
"Eğer Allah'a hakkıyla tevekkül ederseniz, o sizi (düşündüğünüzden de kısa bir zamanda) rızıklandırır. Kuşları rızıklandırdığı gibi: kuşlar sabah aç çıkar akşam tok dönerler.
Şükürler olsun rabbim…
yaşanır yaşanmaz anında aynı sıcaklığıyla kaleme alınması gereken cinsten.
Hani hızla gerçekleşen dualar olur ya,
öyle birinin şokunu yaşıyorum şu an.
Yeni atandığım Diyarbakır'ın köylerinden birinde
bir sahur vakti uyandım.
Köylerde fırın yoktur.
Öpülesi eller tandırın o sıcak ve topraktan kokusunu sinetir ruhunuza.
Toprak, doyurur gözünüz.
Bu ekmek fazla yapılır, ertesi günde yenmek için bir kısmı buzdolabında saklanır.
Gariptir ki buzdolabından çıkan ekmekte
yeteri kadar bekletildikten sonra aynı sıcaklığı sunar.
O gece buzluktan çıkarmayı unutmuşum ekmeği;
"hay aksi" dedim kendi kendime.
Neyse zaten fazla aç değilim
biraz kurabiye bisküvi falan idare ederim diye düşünüyordum.
Sonra zaten o sıcak ve düşünceli insanlardan biri mutlaka ekmek getirir diye geçirdim içimden.
Dolabın kapısını kapatıp biraz oyalanırım diye düşümdüm.
Kapadım, işte bir kaç saniye ve
köylü çocukların o sert ama içten kapı çalışlarıyla irkildim.
Deminki isteğimin daha dudaklarımdaki buharı kurumamışken
karşımda iki sevimli yüz.
Ekmek, kaymağı üzerinde taze yoğurt ve birde karpuz.
Ne diyeceğimi şaşırdım.
Çocuklar yüzümdeki anlamsız gülümsemeyi ve şaşkın tavırlarımı garip bulmuşlardı.
Biraz önceki isteğimin anında yerine getirilişinin yüzümde bıraktığı o saf gülümsemeyle
ekmeğe, yoğurda ve karpuza bakarak bu satırları yazıyorum.
Ve Resulullahın (S.A.W) şu hadisini sayıklıyorum.
"Eğer Allah'a hakkıyla tevekkül ederseniz, o sizi (düşündüğünüzden de kısa bir zamanda) rızıklandırır. Kuşları rızıklandırdığı gibi: kuşlar sabah aç çıkar akşam tok dönerler.
Şükürler olsun rabbim…