Bilirkişi Raporunda Olmasi Gereken Nitelikler •Yargitay Denetimine Elverişli Rapor• Dayanaklari Gösterilmeyen Raporun Geçersizli⁄İ • Ba⁄Imsiz Bölüm Malikinin Aidat Borcu • Faize Faiz İşletilememesi
Bağımsız bölümlerin uhdelerinde bulu*nup bulunmadığı araştırılmadan sahipleri için aidat alacağı tahakkuken de doğru gö*rülmemiştir.
Takip talebinde asıl alacak işlemiş faiz toplamına faiz uygulanması istenildiği göze*tilmeden faize faiz oluşacak şekilde itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi de yasaya uygun bulunmamıştır.
Dava dilekçesinde itirazın iptali icra inkâr tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili: tarafından temyiz edilmiş*tir.
YARGITAY KARARI
HUMK'un 438. maddesine göre tebligat gideri yatırılmadığından du*ruşma isteminin reddi gerekmiştir.
Davada, müteahhit ve kat maliki olan davalının 2001–2004 yılları arasında ortak gider payını ödemediği, yapılan icra takibine itiraz ettiği ileri sürülere itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesi iste*nilmiş; mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici se*beplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine gö*re, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, somut olayda her ne kadar bilirkişi incelemesi yaptırılarak ra*por temin edilmiş ise de raporda varılan sonucun hukuki dayanakları, dökümleri ve ayrıntıları gösterilmemiş, böylece Yargıtay denetimine elve*rişli olmayacak şeklide soyut kavramlara dayalı rapor düzenlenmiştir. Bu haliyle rapor her türlü kuşkudan uzak mahkemeye, tam kanaat verici ni*telikle olamayacağından hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. (Bi*lirkişilerin somut hukuki ve bilimsel verileri ortaya koyarak denetime elve*rişli rapor hazırlamaları gerekir.) Bu husus değerlendirilerek mahkemece yeniden oluşturacak (en az birisi yeminli mali müşavirden oluşan) bilir*kişiler kurulundan rapor alınarak deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye ve yetersiz rapora dayalı hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, yönetim planındaki hükümlerin iptal edilinceye kadar kat maliklerini ve yönetimi bağlayıcı olduğu, uyuşmazlığa konu siteye ait yö*netim planında 16. maddede yer alan yapımcı müteahhitler uhdesinde satılmamış boş bağımsız bölümlerin genel giderlere 1/2 oranında katıla*cağı hükmü dikkate alınmadan mevcut rapor doğrultusunda karar veril*miş olması doğru görülmemiştir.
Diğer taraftan davaya konu bağımsız bölümlerin (aidat alacağı tahak*kuk eden dönemler itibariyle) davalılar uhdesinde bulunup bulunmadığı tespit edilmeden ortak giderden sorumlu tutulmaları nedeniyle eksik in*celeme ve değerlendirmeye dayalı hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
Kabule göre de, takip talebinde asıl alacak işlemiş faiz toplamına fa*iz uygulanması istenildiği gözetilmeden faize faiz oluşacak şekilde itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın ya*zılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BO*ZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.