nones
Bayan Üye
Size bir sır vereyim.Aslında bu sır değil bilakis keşfedilmeyi bekleyen hazine gibidir.
İnanç yasası evrenseldir.Kuralını ‘Yaratan’ koymuştur.
Bu kural şudur.İnanmak kabul etmektir.İnanmak bir şeyin varlığını kabul etmektir.Her neye inanırsan.İnanmanın sınırlarını belirleyen Akıldır.Ölçüleri koyan odur.
Fiziki bir dünyada yaşıyoruz her şey belirli bir nizama kurala göre hareket etmektedir.Fizik kurallarında bir temel vardır.Hareket kuvvetten doğar.Topa tekme attığımızda top kuvvet kazanır ve hareket eder.Burada kuvveti veren tekmedir.Veya su bulunduğu kabın şeklini alır buda bir kuraldır.Bunların ispatı vardır.Gözle görürsün şahit olursun.Bunlardan şüphe duyulmaz kabul edilir.Bazı hareketlerin ise kuvveti gözükmez.
İnsanda inanmanın sınırlarını belirleyen yer akıldır merkezi beyindir.Burası süzgeç gibidir inanma süreci kabul etme ve inancı etiketleme burada yapılır.Bu inançların sonuçlarını karşımıza çıkaran yer ise gönüldür.Burada bilim adamları şu terimleri kullanır.
Bilinç ve bilinçaltı.
Bilinç iradenin inancı akıl süzgecinden geçirdiği yerdir.
Bilinçaltı ise bu inançların yani kabul ettiğimiz gerçeklerin deposudur veya gerçeğe dönüştüğü yerdir.Bu depoda inançlardan oluşan ürünler vardır.Örnek verirsek bilinç çiftçi inançlar tohum bilinçaltı ise tarla gibidir.Ne ekersen onu biçersin.
Gelelim esas konuya.
Bu bilinçaltına siz bir inancı göndermeyi başarırsanız bu inancı bilinçaltı hemen işleme sokar ve sorgusuz sualsiz hayatınıza yansıtır.Mesela en basitinden Akşam yatarken ben sabah tam yedi de kalkacağım derseniz ve şüphe duymadan yatarsanız sabah tam yedi de uyandığınızı göreceksiniz.Burada yedide kalkacağınıza emin olduğunuz için bu inancı kabul ettiğiniz için bilinçaltı sizin bu emrinizi sorgulamadan hayata geçirir.
Çok daha zor hayata geçecek gibi duran inançları da bilinçaltı hayata geçirir.Bilinçaltı için zorluk yada kolaylık yoktur.Kötü yada iyi yoktur.O neyi gönderirseniz onu kabul eder ve sorgulamaz.
Bir ev satacağınızı ve müşteri aradığınızı farz etsek eğer bu evi satacağınıza dair güçlü bir inancı şüphe duymadan bilinçaltınıza yollarsanız bu evi satacağınızdan emin olabilirsiniz.
Bilinçaltına bir inancı nasıl yollarız.Bu sizin inanma becerinize bağlıdır.Dediğim gibi maksat inanabilmektir.İnançlara nasıl kılıfı geçirirseniz işiniz zordur.
Emin olun Bilinçaltı nasılların üstesinden gelir.Eğer yeterince inanmayı başarabilirseniz mucize diye adlandırılan şeylere bile tanık olabilirsiniz.
Hastalığa yakalansanız ve bu hastalıktan kurtulmak için sağlıklı olduğunuza dair güçlü inancı bilinçaltına yollarsanız emin olun hastalık uçup gidiverir
Her şeyin bir zamanı vardır.
İnandığınız şeyinde bir oluşma gerçekleşme zamanı vardır.
Vücuttaki yaranın bile bir iyileşme zamanı vardır.Yani hayata geçecek inançlar zamanı geldiğinde gerçekleşir.
Şimdi siz bana derseniz ki bana otobüs çarptığında ölmeyeceğim diye bir inancım olsa ölmeyecek miyim deseniz bende size derim ki sizin bu inancınızda gerçekten bir samimiyet var mı?Buna gerçekten inanmayı başardınız mı?Çünkü Akıl burada devreye girer sizin otobüsün altında kalacağınızı ısrarla söyler.Buna inanmazsınız.Veya siz bana derseniz ben suyun üstünde yürüyeceğim buna inanıyorum deseniz ne kadar yürümeye çalışsanız da batacaksınız neden çünkü fizik kurallarına olan inancınız o kadar güçlüdür ki bu yapmaya çalıştığınız şeyi yapamazsınız.Burada bilinçaltı fizik kurallarının hepsini kullanır ve sizin inancınız ne kadar kuvvetli ise o kadar fizik kurallarını zorlar.Yeterince inanmayı başarabilirseniz size imkânsız gibi gelen mucizeler bile hayatınıza girebilir.
Eğer bir inanca inanmak istiyorsanız ve inanmakta başarısız oluyorsanız.O inanca inanmayı isteyin.İnanmayı isteyin.İnanmak istiyorum diye bilinçaltına devamlı tekrar ederek mesajlar yollayın.Burada güven devreye giriyor.Güvenin.
Bir inancı bilinçaltına yollamanın en güzel yolu tekrar etmek ve şüphe duymamaktır.Akşam uyumadan hemen önce ve sabah kalktığınızda en az birkaç defa tekrar edin.İnançlarınıza ecek acak gibi zaman eklerini koymayın yani yapacağım inanacağım gibi kelimeler değil de şimdiki zaman veya geniş zaman ekleri ile cümleler kurun.Mesela yapıyorum.yaptım sahibim gibi.Korku ve şüphe duyduğunuz anda bu inancı tekrar edin ve asla nasıl diye düşünmeyin siz sadece o istediğiniz şeye şu an sahip olduğunuza inanın fakat kasmadan zorlamadan kaygı duymadan.Beklenti içine de girmeyin çünkü beklentinin içinde de bir korku şüphe vardır.Sadece emin olun ve zamana bırakın bu arada siz tabii ki bu inancın kulplarına yani gerekli vasıta ve şartlara riayet etmelisiniz.
Bilinçaltı bütün evrenle bağlantı halindedir ve inancınızı desteleyecek her türlü vasıtayı arar.
Farz edelim siz bir eş arıyorsunuz ve eşinizin özelliklerini belirleyip o eşe kavuşacağınıza inanmışsınız ve bundan hiç şüphe duymuyorsunuz.Bu eşi bilinçaltı sizin karşınıza çıkartmak için bütün evrenle bağlantıya geçer.Her yere frekanslar yollar ve aradığınız eş profiline uyan adayları sizin karşınıza tek tek çıkarır.Sizi dürtü istek rüya veya size kısmet yada fırsat gibi aniden gelen şeylerle hedefe götürür.
İster inanın ister inanmayın…
İnanç yasası evrenseldir.Kuralını ‘Yaratan’ koymuştur.
Bu kural şudur.İnanmak kabul etmektir.İnanmak bir şeyin varlığını kabul etmektir.Her neye inanırsan.İnanmanın sınırlarını belirleyen Akıldır.Ölçüleri koyan odur.
Fiziki bir dünyada yaşıyoruz her şey belirli bir nizama kurala göre hareket etmektedir.Fizik kurallarında bir temel vardır.Hareket kuvvetten doğar.Topa tekme attığımızda top kuvvet kazanır ve hareket eder.Burada kuvveti veren tekmedir.Veya su bulunduğu kabın şeklini alır buda bir kuraldır.Bunların ispatı vardır.Gözle görürsün şahit olursun.Bunlardan şüphe duyulmaz kabul edilir.Bazı hareketlerin ise kuvveti gözükmez.
İnsanda inanmanın sınırlarını belirleyen yer akıldır merkezi beyindir.Burası süzgeç gibidir inanma süreci kabul etme ve inancı etiketleme burada yapılır.Bu inançların sonuçlarını karşımıza çıkaran yer ise gönüldür.Burada bilim adamları şu terimleri kullanır.
Bilinç ve bilinçaltı.
Bilinç iradenin inancı akıl süzgecinden geçirdiği yerdir.
Bilinçaltı ise bu inançların yani kabul ettiğimiz gerçeklerin deposudur veya gerçeğe dönüştüğü yerdir.Bu depoda inançlardan oluşan ürünler vardır.Örnek verirsek bilinç çiftçi inançlar tohum bilinçaltı ise tarla gibidir.Ne ekersen onu biçersin.
Gelelim esas konuya.
Bu bilinçaltına siz bir inancı göndermeyi başarırsanız bu inancı bilinçaltı hemen işleme sokar ve sorgusuz sualsiz hayatınıza yansıtır.Mesela en basitinden Akşam yatarken ben sabah tam yedi de kalkacağım derseniz ve şüphe duymadan yatarsanız sabah tam yedi de uyandığınızı göreceksiniz.Burada yedide kalkacağınıza emin olduğunuz için bu inancı kabul ettiğiniz için bilinçaltı sizin bu emrinizi sorgulamadan hayata geçirir.
Çok daha zor hayata geçecek gibi duran inançları da bilinçaltı hayata geçirir.Bilinçaltı için zorluk yada kolaylık yoktur.Kötü yada iyi yoktur.O neyi gönderirseniz onu kabul eder ve sorgulamaz.
Bir ev satacağınızı ve müşteri aradığınızı farz etsek eğer bu evi satacağınıza dair güçlü bir inancı şüphe duymadan bilinçaltınıza yollarsanız bu evi satacağınızdan emin olabilirsiniz.
Bilinçaltına bir inancı nasıl yollarız.Bu sizin inanma becerinize bağlıdır.Dediğim gibi maksat inanabilmektir.İnançlara nasıl kılıfı geçirirseniz işiniz zordur.
Emin olun Bilinçaltı nasılların üstesinden gelir.Eğer yeterince inanmayı başarabilirseniz mucize diye adlandırılan şeylere bile tanık olabilirsiniz.
Hastalığa yakalansanız ve bu hastalıktan kurtulmak için sağlıklı olduğunuza dair güçlü inancı bilinçaltına yollarsanız emin olun hastalık uçup gidiverir
Her şeyin bir zamanı vardır.
İnandığınız şeyinde bir oluşma gerçekleşme zamanı vardır.
Vücuttaki yaranın bile bir iyileşme zamanı vardır.Yani hayata geçecek inançlar zamanı geldiğinde gerçekleşir.
Şimdi siz bana derseniz ki bana otobüs çarptığında ölmeyeceğim diye bir inancım olsa ölmeyecek miyim deseniz bende size derim ki sizin bu inancınızda gerçekten bir samimiyet var mı?Buna gerçekten inanmayı başardınız mı?Çünkü Akıl burada devreye girer sizin otobüsün altında kalacağınızı ısrarla söyler.Buna inanmazsınız.Veya siz bana derseniz ben suyun üstünde yürüyeceğim buna inanıyorum deseniz ne kadar yürümeye çalışsanız da batacaksınız neden çünkü fizik kurallarına olan inancınız o kadar güçlüdür ki bu yapmaya çalıştığınız şeyi yapamazsınız.Burada bilinçaltı fizik kurallarının hepsini kullanır ve sizin inancınız ne kadar kuvvetli ise o kadar fizik kurallarını zorlar.Yeterince inanmayı başarabilirseniz size imkânsız gibi gelen mucizeler bile hayatınıza girebilir.
Eğer bir inanca inanmak istiyorsanız ve inanmakta başarısız oluyorsanız.O inanca inanmayı isteyin.İnanmayı isteyin.İnanmak istiyorum diye bilinçaltına devamlı tekrar ederek mesajlar yollayın.Burada güven devreye giriyor.Güvenin.
Bir inancı bilinçaltına yollamanın en güzel yolu tekrar etmek ve şüphe duymamaktır.Akşam uyumadan hemen önce ve sabah kalktığınızda en az birkaç defa tekrar edin.İnançlarınıza ecek acak gibi zaman eklerini koymayın yani yapacağım inanacağım gibi kelimeler değil de şimdiki zaman veya geniş zaman ekleri ile cümleler kurun.Mesela yapıyorum.yaptım sahibim gibi.Korku ve şüphe duyduğunuz anda bu inancı tekrar edin ve asla nasıl diye düşünmeyin siz sadece o istediğiniz şeye şu an sahip olduğunuza inanın fakat kasmadan zorlamadan kaygı duymadan.Beklenti içine de girmeyin çünkü beklentinin içinde de bir korku şüphe vardır.Sadece emin olun ve zamana bırakın bu arada siz tabii ki bu inancın kulplarına yani gerekli vasıta ve şartlara riayet etmelisiniz.
Bilinçaltı bütün evrenle bağlantı halindedir ve inancınızı desteleyecek her türlü vasıtayı arar.
Farz edelim siz bir eş arıyorsunuz ve eşinizin özelliklerini belirleyip o eşe kavuşacağınıza inanmışsınız ve bundan hiç şüphe duymuyorsunuz.Bu eşi bilinçaltı sizin karşınıza çıkartmak için bütün evrenle bağlantıya geçer.Her yere frekanslar yollar ve aradığınız eş profiline uyan adayları sizin karşınıza tek tek çıkarır.Sizi dürtü istek rüya veya size kısmet yada fırsat gibi aniden gelen şeylerle hedefe götürür.
İster inanın ister inanmayın…