caqma_meleq
Bayan Üye
Bismillah!
K/aralanacak kelimelerle g/ özüne selam olsun…
Beklenen mi bilinmez
zuhur etti ve sunuldu önüne…
İkra!
Bismillah diyerek başladım; sonu Elhamdülillah olsun!
Kalbin ritmine uygun olmadı sözlerim
s/akladım…
Ki aşikâr olarak değerse g/özüne kan damlar diye korktum!
Bir yara yetsin ki helal olsun sevdamız…
Daha fazlasını anla/tamam!
Sen’i aradan kaldırarak…
Senli bir aşk’a varmak adıyla…
O kelimeyi bulmak isteyene bir sır!
Defterin sağından başla¤¤¤¤¤ geldim
solunda adı aşk oldu!
Olmayana yemin ederek
her tespihte ene sus!
Libası ölüm gidişin ve kabul görmeyişin… Bakmazsa bitmeyecek
suretim gece… Zemin özümde hep gündüz…
Gönlümün azametinden koru kendini. Çile gâh bir saray yaptım
bir ucu kalbine yükselen… Sen tutun aşka ey seyrimin naz makamı! Gün doğmadan ufukta gel meçhul düşlerime! Kapılar ki ardına kadar aşka dayalı… Hikâye Yusuf değil bu kez
Züleyha’nın gözleri zindanda… Adı ta’ha
ezeli aşk
ebedi yokluk
siyah
zindan kirpiklerimin saplandığı kuyu…
Bi’lâl düştü dilime ve gönlüme…
Fethedilmeyi bekleyen İstanbul kadar vefalı bir bi’lâl!
Ayrılığa mahal vermeyen
ene sus makamı…
Külden sürmeler çek gözlerime ateşi hatırlat bana! Sal bütün derdi gönül haneme
korkma! Eğer adımın ürkekse varmaz kalbin sol yanıma… Boşluğum büyük aşk makamında. K/âlemin tükendiği zamana uğradı içim
affola! Düş’ersen korkmazsın ama üşürsün kapımdaki bi’lâl gibi!
Dağların ah’ı omuzlarında nöbette. Bir yanın hep düşük toprağa. Ama tutarsan uzanan eleme
belaya doksan dokuz kere bela’m dersen taht kuracak aşk kalbinde! Hangi yöne dursan gözünden akacak kalbindeki mahşere!
Sorgulama bi’lâl! İşin kurbansız sözler söylemek. Fecir vaktidir vuslatım
erteleme!
Doydum karanın en koyusun ve aşk’a… Ömrüm tükendi bi’lâl
ömrüm! Hani vardı ya ummanı yalnızlığım
hani demiştim ya ene yokum! İşte hepsi bi’lâlin yüzündendi… Anlatamadım hiç… Beklemeyi düstur edindim örtüler ardında. Görürsün diye
düş’ersin diye… Ah ne
sadece bi’lâl kaldı dilimde! Hep bende ama hiç gelmeyen kalbimdeki mahşere!
Şimdi çölden kum saldın yazgıma
a’ma bir dilenciyim… İçindeki cennete al beni
yan deme n’olur! Özümde
dilimde bi’lâl varken yan deme! Git de
olmaz de ama yan deme! Mil çek
bakışından karala suretimi
zincirler dola aşkına koşan adımlarıma… Fırat’ta boğ
kayalardan bentler diz önüme ama yan deme! Ki bi’lâlsiz bedeni taşıyamam!
Melekleri şahit tuttum bu aşk’a! Sağın sende kalsın ey
emanete el uzatmam! Solunu aşkıma bağışla!
Aşk arifesidir
gün demleniyor. Ve hala ben’sizim! Şikâyete edeple estağfurullah! Bi’lâl düştü düşeli içime yer yok “ben” lafzına… Aşk yanım
elim
ayağım
gözüm
yaşlarım bi’lâlin esiri… Sükût bi’lâl
aşk bi’lâl! Bekledim düş’ersin diye
düştün sadece! Defter sağdan başladı
soldan bitti. Sağına bıraktım bu fermanı sıratımdan düşme diye!
Solundan bi’lâl bana düşen.
Solumdan bi’lâl i kabul edersen!
Al fermanı sende artık!
İkra!
İkra!
İkra!
Ene Aşk!
K/aralanacak kelimelerle g/ özüne selam olsun…
Beklenen mi bilinmez
İkra!
Bismillah diyerek başladım; sonu Elhamdülillah olsun!
Kalbin ritmine uygun olmadı sözlerim
Ki aşikâr olarak değerse g/özüne kan damlar diye korktum!
Bir yara yetsin ki helal olsun sevdamız…
Daha fazlasını anla/tamam!
Sen’i aradan kaldırarak…
Senli bir aşk’a varmak adıyla…
O kelimeyi bulmak isteyene bir sır!
Defterin sağından başla¤¤¤¤¤ geldim
Olmayana yemin ederek
Libası ölüm gidişin ve kabul görmeyişin… Bakmazsa bitmeyecek
Gönlümün azametinden koru kendini. Çile gâh bir saray yaptım
Bi’lâl düştü dilime ve gönlüme…
Fethedilmeyi bekleyen İstanbul kadar vefalı bir bi’lâl!
Ayrılığa mahal vermeyen
Külden sürmeler çek gözlerime ateşi hatırlat bana! Sal bütün derdi gönül haneme
Dağların ah’ı omuzlarında nöbette. Bir yanın hep düşük toprağa. Ama tutarsan uzanan eleme
Sorgulama bi’lâl! İşin kurbansız sözler söylemek. Fecir vaktidir vuslatım
Doydum karanın en koyusun ve aşk’a… Ömrüm tükendi bi’lâl
Şimdi çölden kum saldın yazgıma
Melekleri şahit tuttum bu aşk’a! Sağın sende kalsın ey
Aşk arifesidir
Solundan bi’lâl bana düşen.
Solumdan bi’lâl i kabul edersen!
Al fermanı sende artık!
İkra!
İkra!
İkra!
Ene Aşk!