BEŞİKTAŞ CEZA ALMADI DİYENLERE DUYURULUR AMA OKUYUNCA KAPAK OLDUĞUNUZU AÇIKLAYIN LÜTFEN
Beşiktaş'ın Ceza Almamasındaki İlginç Tesadüf!
Beşiktaş-Denizlispor arasında oynanan Turkcell Süper Lig karşılaşmasında siyah beyazlı tribünlerin küfürlü tezahüratlarına rağmen ceza almamıştı. İşte bu olayın arka planında kalan ilginç tesadüf:
HTSPOR'dan Tahir Kum'un konu ile ilgili yazısı şöyle:
Türkiye Futbol Disiplin Talimatı'nda, ceza gerektirecek fiiller ile karşılığındaki yaptırımlar açık ve net bir şekilde belirtilmiş.
Örneğin, taraftarların neden olduğu "Çirkin ve Kötü Tezahürat" eylemi, 41. maddede izah edilmiş.
"Stadyumlarda toplu olarak ve devamlılık arz eden şekilde aşağılayıcı, tahrik ve taciz edici tezahüratta bulunulması yasaktır" denilerek, bu eylemin "nasıl sabit olacağı" tarif edilmiş...
Edilmiş edilmesine ama bu "devamlılık arz etmesinden" kastın ne kadar süre olduğu belirtilmemiş.
Aslında o da belli! Ancak bunu bilen sadece federasyonun yargı organları. Bilmesi gereken de...
Disiplin talimatları belirlenirken, çirkin ve kötü tezahürat eyleminde aranacak "devamlılık arz etme" süresiyle ilgili bu kriter de "En az 120 saniye olma şartı aranmalıdır"şekliyle belirlenmiş.
Dediğimiz gibi bu sadece o yargı organlarının bildiği ve sadece onların bilmesi gereken bir kriter. Düşünün, böyle bir kriteri kamuoyunun da biliyor olmasını!.. Artık ne tribünler küfürden geçilir ne de bu eylemi gerçekleştiren tribünlere bundan dolayı tek bir kuruş para cezası çıkar.
119 saniye küfür, nokta. Bir es... Ardına bir 119 saniye küfür, nokta... Derken 90 dakika, 10'ar saniye arayla onca küfür... Ama karşılığında, sıfır ceza.
Tıpkı Beşiktaş-Denizlispor maçında cezasız kalan o çirkin ve kötü tezahüratlar gibi! Zaten bundan sonra da talimatın "bu gizli kriteri" değişmedikçe ne Beşiktaş'a ne de bir başka kulübe bu konuda her hangi bir ceza çıkar.
Peki bu maddeyle ilgili kriter onca zamandır yürürlükte olmasına karşılık, bu eylemlerden dolayı onca para cezası öderken Beşiktaş'ın aklı neredeydi?
İlginç değil mi?
Ya bundan birkaç ay öncesinde Beşiktaşlıların aklı başında değildi... Ya da birileri kulübe bu aklı daha yeni verdi...
Yani sadece Federasyon yargı organlarının bildiği bu kurum içi sırrı, birileri Beşiktaş'a sızdırdı.
Peki kim?
Şimdi sıkı durun!
Beşiktaş'ın bu suçtan en son cezaya mahkûm olması 2 ay öncesine, yani Aralık ayının ilk haftalarına dayanıyor.
İşte ne olmuşsa ondan sonra olmuş. Kulüp "o günlerden sonra" bu işe "uyanmış!"
Peki o günlerde ne olmuş ? Uzun yıllar Beşiktaş'ın avukatlığını yapan, aynı zamanda genel kurul üyesi Ömer Bedük, TFF Hukuk Kurulu ailesine katılmış...
Yani Sayın Bedük'ün federasyonda görev almasıyla, Beşiktaş tribünlerinin Disiplin Talimatlarındaki o püf noktasını, bir başka deyişle yasadaki o boşluğu "çakozlaması" aynı zamanlara denk düşmüş.
Şeytan işte, boş durur mu?
İnsanın aklına nasıl da kötü kötü şeyler getiriyor!
Ama biz yine de şeytana uymuyoruz.
Bu ancak bir tesadüf olabilir!
Bahsettiğimiz diğer ihtimal ise olsa olsa şeytanın içimize düşürdüğü bir vesvesedir.
İnşallah!..
Beşiktaş-Denizlispor arasında oynanan Turkcell Süper Lig karşılaşmasında siyah beyazlı tribünlerin küfürlü tezahüratlarına rağmen ceza almamıştı. İşte bu olayın arka planında kalan ilginç tesadüf:
HTSPOR'dan Tahir Kum'un konu ile ilgili yazısı şöyle:
Türkiye Futbol Disiplin Talimatı'nda, ceza gerektirecek fiiller ile karşılığındaki yaptırımlar açık ve net bir şekilde belirtilmiş.
Örneğin, taraftarların neden olduğu "Çirkin ve Kötü Tezahürat" eylemi, 41. maddede izah edilmiş.
"Stadyumlarda toplu olarak ve devamlılık arz eden şekilde aşağılayıcı, tahrik ve taciz edici tezahüratta bulunulması yasaktır" denilerek, bu eylemin "nasıl sabit olacağı" tarif edilmiş...
Edilmiş edilmesine ama bu "devamlılık arz etmesinden" kastın ne kadar süre olduğu belirtilmemiş.
Aslında o da belli! Ancak bunu bilen sadece federasyonun yargı organları. Bilmesi gereken de...
Disiplin talimatları belirlenirken, çirkin ve kötü tezahürat eyleminde aranacak "devamlılık arz etme" süresiyle ilgili bu kriter de "En az 120 saniye olma şartı aranmalıdır"şekliyle belirlenmiş.
Dediğimiz gibi bu sadece o yargı organlarının bildiği ve sadece onların bilmesi gereken bir kriter. Düşünün, böyle bir kriteri kamuoyunun da biliyor olmasını!.. Artık ne tribünler küfürden geçilir ne de bu eylemi gerçekleştiren tribünlere bundan dolayı tek bir kuruş para cezası çıkar.
119 saniye küfür, nokta. Bir es... Ardına bir 119 saniye küfür, nokta... Derken 90 dakika, 10'ar saniye arayla onca küfür... Ama karşılığında, sıfır ceza.
Tıpkı Beşiktaş-Denizlispor maçında cezasız kalan o çirkin ve kötü tezahüratlar gibi! Zaten bundan sonra da talimatın "bu gizli kriteri" değişmedikçe ne Beşiktaş'a ne de bir başka kulübe bu konuda her hangi bir ceza çıkar.
Peki bu maddeyle ilgili kriter onca zamandır yürürlükte olmasına karşılık, bu eylemlerden dolayı onca para cezası öderken Beşiktaş'ın aklı neredeydi?
İlginç değil mi?
Ya bundan birkaç ay öncesinde Beşiktaşlıların aklı başında değildi... Ya da birileri kulübe bu aklı daha yeni verdi...
Yani sadece Federasyon yargı organlarının bildiği bu kurum içi sırrı, birileri Beşiktaş'a sızdırdı.
Peki kim?
Şimdi sıkı durun!
Beşiktaş'ın bu suçtan en son cezaya mahkûm olması 2 ay öncesine, yani Aralık ayının ilk haftalarına dayanıyor.
İşte ne olmuşsa ondan sonra olmuş. Kulüp "o günlerden sonra" bu işe "uyanmış!"
Peki o günlerde ne olmuş ? Uzun yıllar Beşiktaş'ın avukatlığını yapan, aynı zamanda genel kurul üyesi Ömer Bedük, TFF Hukuk Kurulu ailesine katılmış...
Yani Sayın Bedük'ün federasyonda görev almasıyla, Beşiktaş tribünlerinin Disiplin Talimatlarındaki o püf noktasını, bir başka deyişle yasadaki o boşluğu "çakozlaması" aynı zamanlara denk düşmüş.
Şeytan işte, boş durur mu?
İnsanın aklına nasıl da kötü kötü şeyler getiriyor!
Ama biz yine de şeytana uymuyoruz.
Bu ancak bir tesadüf olabilir!
Bahsettiğimiz diğer ihtimal ise olsa olsa şeytanın içimize düşürdüğü bir vesvesedir.
İnşallah!..
KAYNAK:MEDYASPOR&HTSPOR