Beşiktaş’ın Armasını kim buldu

bal_böceği

€q0iSt
Prenses
Kayıtlı Üye
Beşiktaş’ın ilk renklerinin kırmızı-beyaz olduğu, Balkan Savaşı’nın kaybedilmesinin ardından siyah-beyaz olarak değiştirildiği söylenir. Beşiktaş tarihi ile ilgili bir çok kaynak böyle yazmaktadır. Ancak 100. yıl belgeselinin hazırlanması sırasında yapılan ayrıntılı araştırmalarda, kırmızı rengin kullanılmadığı, Beşiktaş Spor Kulübü’nün her zaman siyah-beyaz olduğu yönündeki belgeler ağırlık göstermiştir.

Beşiktaş 100. Yıl Belgeseli yapımcısı Tuğrul Yenidoğan, yaptığı araştırmalar sonucunda bu tartışmalara noktayı koymuştur. Buna göre;

Osman Paşa Konağı’nda başlangıçta ferdi sporlar yapıldığından herhangi bir forma rengine gereksinim duyulmadı. Ancak sporcuların sayısı her geçen gün yeni katılımlarla artmaya devam edince, eğitimini Fransız mektebinde tamamlamış Mehmet Şamil Bey kurucular heyetini topladı. Okul günlerinde kullandığı, okulunun renklerini taşıyan rozeti yakasından çıkardı ve gösterdi: “Bizler de tıpkı bu rozet gibi bir rozet yaptırmalı ve Kulübümüz’de spora devam eden her azayı bu rozeti taşımaya mecbur tutmalıyız” dedi. Toplantıya katılanlar Mehmet Şamil Bey’in teklifini heyecanla kabul ettiler. Toplantının sonunda rozette yer alacak kulüp renkleri de kararlaştırıldı. Tabiatın bütünüyle birbirine zıt iki ana rengi kulüp renkleri olarak seçildi: Siyah ve Beyaz…

Beşiktaş’ın ilk rozetinin yapıldığı tarih, Fransız mektebindeki rozetlerden esinlenerek miladi yıl olarak “1906” yazıldı. Üstte Arap harfleriyle “Beşiktaş” yazarken, sağda “J”, solda “K” harfleri yer aldı. Rozetin arka yüzünde “Konstantinopolis”te yapıldığı yazılıdır ve iç tarafında rozeti yapan ustanın mührü yer almaktadır. Rozetteki armada yer alan yıldızın 6 köşeli olduğu dikkat çekmektedir. 2. Meşrutiyet’e kadar (1908) bu 6 köşeli yıldız kullanılmıştır. Bu rozet, İskender Yakak tarafından Onursal Başkan Süleyman Seba’ya hediye edilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Adnan Menderes, 1952 yılı Mayıs ayında Yunanistan’ı ziyaret eder. Bu ziyarette, her iki ülkenin dostluklarını pekiştirmesi açısından, aralarında, milli takımlar düzeyinde bir futbol maçı yapılması kararı alınır. Çünkü; her iki ülke, NATO’ya girme aşamasındadır ve özellikle Amerika, her iki ülkenin halklarının dostluğunun pekiştirilmesini istemektedir.

Bunun üzerine konu, Türkiye Futbol Federasyonuna bildirilir. Federasyon, ekonomik sıkıntıları bahane ederek Yunanistan’a, milli takım değil de, yolculuk ve maç masraflarını da kendisi karşılayacak bir kulüp takımı göndermeye karar verir. Türkiye Futbol Federasyonunun başındaki Ulvi Ziya Yenal, 1908 yılında, Selanik’te doğmuş, uzun yıllar Galatasaray ve Milli Futbol Takımının kalesini korumuş ve takip eden dönemlerde ise; tarihimizde ilk kez, kulüplere yabancı oyuncu oynatma hakkını tanımıştır.

Beşiktaş 1952 yılının en iyi durumdaki kulüp takımlarından biri olup şampiyon olmuştur. Kulübe teklif iletilir. Kulüp kabul eder.

Beşiktaş kulübünün milli bir statü kazanması için, Galatasaray’dan bir oyuncu(Turgay) ve Fenerbahçe’den de bir oyuncu (M.Ali) takviyesi yapılır.

16 Mayıs 1952 günü, Yunanistan’da, Yunanistan-Türkiye Milli Futbol Takımları karşılaşırlar. Türkiye Milli Futbol Takımı, maça şu kadro ile çıkar; Coşkun, Süleyman Seba, A.Aİhsan, Şevket, Vedii, Eşref, Recep, Nusret, Turgay Şeren, M.Ali, Naci.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst