Benligimizin Felsefi Boyutu

Hiphop_girL

Bayan Üye
„ Varolus bize özümüzün kendisini kazanmamiz icin verilmistir . Varolusun önceden
ileri sürülmüs bir özü var etmek icin degil, onu , kendi secimimizi belirlemek ve onunla birlikte olmak icin müsade edildigi vakit bir anlami olabilir. Biz, özü varolusun olabilirligi diyecek yerde, var olusu özün olabilirligi sayan varlik icinde kendi ebeddi yerimiz kendi özümüzü sevmek sayesinde tesbit ederiz. „
Düsünme eylemini suurdan asla ayri bagimsiz düsünemeyiz . Ben kimim, „ Ben ben miyim“ sorusunu sordugumuzda düsünmeye baslamis oluruz. Görsel ve duyusal organlarimizla zihinsel dosyalarimiza depoladigimiz bilgiler , bir benligin sayesinde olabilir.
Bir cali gülünün, yahut akasyanin ve olmadi igde ciceginin baygin kokusu cogu kere , o varligin kendisini degil bizim kendi düsüncemizde hakimiyeti kuran tutkularimizi hatirlatir.
Yani ilik bir gece esnasinda uykusunda uyandigimiz bir baykusun sesi, duyu tellerimizin elemine dokundugunda hisseder ve cektigimiz acilarin hülyasina dalarak gönlümüzü seyir eyleriz. Diger bir deyisle kanun taksimlerinde hicaz makaminin uzaktan gelen derin bir sesin haz tellerimizi oksadigini duyariz.
Cogu kez seyrine daldigim kendi hülyalarimda pencerenin disindaki agaca bakarak kendimi terketmekte ve birilerinin beni alip benden götürmekte oldugunu ve kendime dönüs yaptigimda anliyorum. Benim benden ayriligimi bana onurla geri sunan , ben icindeki baska bir ben midir sahi? Bu soruyu sordugumda ikizim yardimima kosmakta: „ Sen agaca bakarken bulutlardasin“ diye , cevap vermekte.
Bünye , dünya, künye ve hülya

Görsel ve duyusal organlarimizla zihinlerimizde tutarak harmanlayip hafizamiza kayit ettigimiz sayilarca dosya bulunmaktadir, o dosyalari fakültelerimizde siniflandirilarak numaralandirilmistir. Ihtiyac duydugumuzda cekip cikariyoruz suurumuzla.

Zihinsel fakultelerimizde arsivledigimiz bircok mirasi ve harisi ailemizin bize ögrettigi , yahut devletin bizi aliklastirarak islettigi yanilgilarimizi fark ederiz. Suurumuzun varliginda süphecilik, oldugu bilinir; cogu kez , süphelerimiz , aliklasmamiza karsi koyan seytani yanlarimizdir.
Seytan, sorgulamada ( seyleri tanimakta) inandigimiz ve dosyaladigimiz bütün anlamsiz bilgiler , karanligin icinde dogan akilci dürtü olan Tan’dir. Cogu kez elimizdeki sekeri kandirarak almaya calisan bir baska cocugun kurnazligina karsi koymamiza benzer bu durum.
Defalarca kendimizden ayrilip hülyalarimiza daldigimiz seyahatlerde geri dönebiliyorsak buradaki benligimiz suurlu benliktir. Eger dönüsü yapmadan kendimizden ayrilmissak benligimiz yok olmustur ama duyusunu yitirmis bir bedenimiz vardir. Benimiz yokturdur.
O beden , kimi seyircilerimiz icin cevremizde gülünc halini aldigini bir baska benler algilar.
Yani , gercek durumda dikkatimin dagildigi ve yatisitigi andan itibaren benden uzaklasip yok olmussa karanliklarda , bu da benim ölü benimdir ve canli bedenimdir ama suurum yerinde degildir.

Ben, kendisi olan ben degilim, o, kendisi olmayan beslendigi bir deryadir. Bir cok nehirleri yutmus, yuttugu nehirlerin dalgalariyla tepistigi zihinsel harmandir.

Bunun icindir ki ; ben , kendi bedeni disinda ve bedensiz olabilirlikten mahrum bulunan bütün evrenin suuru disinda hic birsey degildir. Bedenin beni esrarli bir gölge olayla meydana getirmedigi gibi suurun mümkün olabilmesi icin kendimizi alemden ayird etmemiz ve bu itibarla da sinirlanmis bir bedene malik olmamiz lazimdir.
Antires Mansur
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst