Benliğimizdeki Egemen Güçler

SuskunDervis

Kayıtlı Üye
“Kullu mevludun yuvledu ela fıtrati'l İslami sümme ebe vahu yühavvidanuhu ev yünassiranuhu.”

Allah Resulü(saa) her yeni doğan çocuk İslam fıtratı üzere doğar,sonradan ebeveyni yani anne babası onu Yahudileştirir veya Hıristiyanlaştırırlar.

Bu hadisi şerfilerinde tüm insanlığın ortak bir derdine ve yarasına parmak basmakta,dikkat çekmekte ve ona göre tedbir alınmasını sağlamaktadır.Çok yönlü fonksiyonel bir görevi olan Allah Resulü(saa) yasma,yürütme, denetleme, uyarma ve nice tüm üstün meziyetleri bir ilahi nizam içerisinde askatmaksızın,taviz vermeksizin ve hiçbir eksikliği göz ardı etmeksizin yürütüp icra etmekteydi.Hakeza aynı misyonu kendisinden sonraki tek vasileri olan 12 İmamlar(as) da sürdürdüler.Bu yüksek tempolu bir İslami anlayış ümmete de yansıtılmalı ve yansımalıydı.Yani başka bir ifade ile özetlemek gerekirse insanoğlu yaradılıştan kendisine var edilen nefsani arzu ve istekleri temayülleri vardır.Artı insanın hayat yolculuğunda ve güzergahında yol arkadaşları ve dostları vardır.İnsan esen her rüzgarın ahengine uyum gösterme potansiyeline sahiptir.Nerden bir ses duysa hemencecik o yöne kulak kabartır,tadını özellikleini bilmediği,jer şeyin tadına bakmak ister.Farkında olmadan her karanlığa “ne var orada?”diye dalmak ister ve kimi zaman bedelini canıyla öder.Derisinin yumuşaklığına aldanarak yılana bile dokunmak ister ve sokulunca hatasını anlar,fakat neye yarar ki tedbiri başından almadıkça.

Bir de Hakim-i Mutlak olan Yüce Yaradanımızın istekleri vardır.Biz kullarından istekleri; Allah'ın şanının yücelmesine zerre kadar katkısı olmaz,aksine hasenat hanesine yazılır. Amellerimizin yararı da zararı da kendimize aittir.Etiketlenen biz etiketleyen ise Yüce Mevlamızdır.İşte konumuz bu maneval üzerindeyken aklımızaşunu,şu gerçeği geçirmeden edemiyoruz.

Yani feden bu fert üzerimizde,kişiliğimizde ve önceliklerimizde egemen olan kimdir?Hangi güçtür?Ve etkileşimdir ki onun ahengine göre kendimize yön veriyor ve seyrimize ivme kazandırıyoruz.İşte birazcık iman nurunu yudumlayabilenler mutlaka bu sorunun cevabını ararlar. Arayan ve merak eden mutlaka bulur.Bulmasına bulur da ondan sonra yanlışları ıslah için yola koyulur mu koyulmaz mı orası da işin bir başka boyutudur.

Zira her insan hatalı olduğunda “ben hatalıyım” demediği gibi,her hatasını kabullenen de “bari bundan sonrasını düzelteyim” demez.Parlak geleceklerini kısacık bir zaman diliminde,ebedi garantileyebilecekleri o fırsatları def eden nicelerini gördük.Şu yaşlı dünyamız,nice Ömer b.Sa'd'ler, hak ile batılın yol ayrımında düşünme fırsatını bile dğerlendirmeden,üç kuruşluk dünya saltanatı uğruna ebedi saatlerinin üzerine sünger çektiler.Ve nice Veheb'ler taze gelinlerini zifaf odasında bir başına elveda diyerek bırakıp hakkın sesine LEBBEYKlerle cevap vererek koştular ve bir anlık tereddüdsüz oluşları hakkın nerede ve ne zaman ve kimde tecelli edişini idrak edişleri onlara o payeleri kazandırdı ki...

“Esselamu ala'l Huseyn ve ala Aliyyubni'l Huseyn ve ala evladi'l Huseyn ve ala ashabil Huseyn” ialhi övgüsüne mazhar oldular ve duruşlarıyla da benliklerindeki etkileyicinin kim ve hangi güç olduğunu böylece bütün alemlere haykırdılar.Onlardan önce “Aksel Medine”den koşarak gelende aynı davanın adamıydı.”Ammar-Yasir” ailesi de aynen öyleydiler.Etiket aynı etiket idi.Habil'e vurulan etiket de aynıydı.Kabil'e vurulan etiket de kendi benzerlerinin ki gibi aynı idi.Etiketi vuran vuruyordu.

Biz neden irkilmiyoruz?Kendimizi şöyle bir yoklamıyoruz.Bizi hangi kategoriye soktular?Bizi kime yakın ettiler?Ve bizi kiminle hem dem hem nefes ettiler?Bunların tamamı aslında insanın üzerinde titizlikle durup düşünmesi gereken olaydır.”Ben kimin dostuyum?Kimin komşusu ve hem nişini olacağım?” diye kafa yormalıyız.Aklıselim bunu icap ediyor.Bedenimize göre nasıl elbise tasarımları yapıyorsak,kursağımıza girecek lokmanın analizini nasıl titizlikle inceliyorsak velhasıl hayatımızı güzelleştirmek ve kolaylaştırmak için dişimizle tırnağımızla nasıl uğraşıyorsak imani boyutlarımızı korumak ve kollamak için de en azından bedenimizin madde boyutunu gözettiğimiz kadar gözetir,korur ve kollarız.Bu da benliğimizde hakim olan egemen güce bağlıdır.

 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst