benin canım ömrümsün

TatLı prenses

Bayan Üye


Her gün yanında olamamaktan korkuyorum
Kendİ ÖmrÜmsÜn Sesini duyamamaktan
Seni görünce sana alışmaktan da korkuyorum
Nedense sensizlikten de korkuyorum
Bir gün hoşça kal demenden
İstemesem de;
Bir gün bir gül gibi
İçimde solmandan korkuyorum
Hafızamda bırakacağın hatıralardan
Hatıralardan kaçamamaktan
Adını unutamamaktan korkuyorum
Ah be güzelim;
Ben seni sevmekten korkuyorum.
Benimkisi sadece bir sevda
Göz yaşlarımla söndüremediğim
Korkularımı yenemediğim
Söyleyemediğim
Fakat kendimi tükettiğim
Ve beni;
Yedi kat yerin dibine sokan
Utandıran korkutan
An be an içimi yakan
Cesaretsiz bir sevdan
Bu nasıl bir sevda ?
Anlayamıyorum
Ah be güzelim;
Ben seni sevmekten korkuyorum.

Biliyor musun;
Aklımdan hiç çıkmıyorsun.
Sen benim;
İmkansızlar bahçesinden koparttığım
Edâlı gülümsün.
Hiçbir zaman koklayamayacağım
Adını söylerken burkulacağım
Sevmekten hep korkacağım
Fakat ömrüm boyunca unutmayacağım
Edâlı gülümsün.
Ah be güzelim;
Aslında sen benim
Kendi ömrümsün.

Gerçek mutluluğu buldum seninle
Ölmek istiyorum teninde
Ölmek istiyorum gözlerim gözlerinde
Ve bir gün seni tanıdım işte
Nasıl oldu bilmiyorum
O gün benim için
Gerçek bir mutluluktun içimde
Sonra her yerde sen vardın
Ben beni unuttum seninle
Yetmedin bana daha çok istedim seni
Yokluğunu çok hissettim ama;
Hiç yılmadım ve belli etmedim sana
Yine de mutluydum işte
Çünkü sevdayı ve hasreti öğrettin bana
Yandım bir kere tâ derinden
Burada tomurcuklar açmaz sen yokken
Rüzgar esmez güneş hiç doğmaz
Şehrin bütün yağmurları içime yağar
Sel olup yüreğimi sular
Orada sen varsın
Yani bir gül fidanısın
Her gün biraz daha seviyorum
Ve içimde öyle büyütüyorum
Her an sevgimi veriyorum sana
Çünkü biliyorum;
Sevgiyle büyütülen bir gül
Asla solmaz iki cihanda.

Gerçek mutluluğu buldum seninle
Ölmek istiyorum teninde
Ve ölmek istiyorum gözlerim gözlerinde

Seni sevmek;
Bir menekşeyi koklayıp gülmektir
Bir güle dokunmaktır bir de öpebilmektir
Her yeni gün hayatı biraz daha sevebilmektir
Üzüntüye dair her şeyi silebilmektir
Feza' dan dünyayı seyredebilmektir
Seni sevmek;
Hayata gülmektir
Geceleri yıldızların arasında olduğunu bilmektir
Gündüzleri içimde yaşadığını hissetmektir
Seni sevmek;
Her gülüşün için bin defa ölebilmektir
Yokluklar silip varlığı cana getirmektir
Bir güvercin misali özgürce uçabilmektir
Bal dudağından dökülen
Tane tane sözlere güvenebilmektir
Seni her an düşünebilmektir
Hep yanımda olduğunu zannetmektir
Uğrunda seve seve her şeyi feda edebilmektir
Yani seni yaşamaktır
Hayatı her an gönlünde paylaşmaktır
Seni senden almaktır
Tüm bu güzelliklere rağmen
Benim için; Seni sevmek
Zamanı durdurabilmek kadar da
İMKANSIZDIR...

Her ânımda sen varsın
Ve ben ne zaman şiir yazmak istesem
Senden başkasına yazmak istemiyorum
Bitmiyorsun içimde bitmiyorsun
Arttıkça daha çok artıyorsun.

Ne zaman gözlerim buğulansa
Uzaklara dalıyorum
Bir başkası için hiç ağlamadım
Senden başkasına da ağlayamıyorum.


İlk yağmurun toprağa düştüğü ân gibisin
Hani o taptaze toprağın mis kokusu var ya !
Bir daha böyle güzel kokmaz toprak bilirsin
Ben yağmur olsam sen toprak
Yaz kış demeden üzerine yağsam
Sen hayat versen tüm dünyaya
Ve her zaman böyle güzel koksan.

Ay gibi doğdun gönlüme
Güneş gibi ısıtsan beni her üşüdüğümde
Gecelerde olsan gecelerde
Yıldızları kopartsam yüreğimden
Hasretle doldursam ellerine.
 
---> benin canım ömrümsün

Sen
Dağlarca denizlerce uzaktaki sevgili Bilirmisin
Bende özlerim seni
Sesini duymamış Yüzünü görmemiş olsamda
Birkere tenine dokunmasamda
Özlerim merak ederim seni
Mesela gözlerini merak ederim
İrimi ? siyahmı ? elamı? diye
Saçlarını merak ederim
Uzunmu siyahmı kızılmı diye Bilemiyorumki
Ben seni bilmez Sen beni bilmezken
Yüreğimdeki bu ateş niye


Umutsuz özlemim..
 
---> benin canım ömrümsün

Seni Bekleyişimin Adı Yok!

Aslında bir kibrit kafi gündüzleri tutuşturup
Gecenin gerdanına dizi dizi yıldızlar yapmaya.
Hani sabahın boyu yetişse uzanıp öpecek alnından Ay’ı
Bir de hep geç kalınmış ömrün son deminde gelmese ölüm
Belki böylesi dar gelmez giyindiğimiz mutluluklar
Mevsimlerin peşine takılıp ta
Hüznü oradan oraya taşıyan yağmurlar gibiyim
Sıcak avuçlarda buhar olup göğe karışan
Soğuk bakışlarda buz kesip anlamdan alabildiğine uzaklaşan
Seni bekleyişimin adı yok
Hasreti çeke çeke uzaklara götüren çok vagonlu trenlerin de.
Hani giden gider de geçmişi kalırya geride
Onu hep yaşlı gözlerle bekleyen.
Zamanla dilindeki özlemi kırıverir zaman en hassas yerinden
Çok geçmeden çok geçiyor yokluğunun üzerinden
Haram saatler diziliyor boğazıma uzadıkça sensizlik
Tenhasına sere serpe uzandığım düşler de yetmiyor
Yorgun arzularımı kışkırtmaya
Verdiğim sözlere saklanmış militan kılıklı yalanlar yakayı ele veriyor bir bir
Tutuklayıp aynalara hapsediyorum
Sonra vicdanım delil yetersizliğinden serbest bırakıyor
Seni bekleyişimin adı yok
Dursun diye duvarlara çivilediğim zamanın da
Payıma düşen yalnızlığın zirvesinde
Saçlarımla gizlice siyahını paylaşıyor gece.
O zaman bu şehir bir kez daha düşüyor gözümden
Kalabalık kaldırımlarında adım adım eziliyor günahlarımın gölgesi
Sanki ben değildim külçe külçe acıların sahibi
Ağır korkuların ezip yel değirmelerine verdiği
Savrulmuş bedenimin rüzgarında ölmeden dirildiği
Sanki sen değildin bırakıp giden
Üstüne üstlük hiç gelmemişken
Seni bekleyişimin adı yok
Kurulmamış köprülerden geçmeye çalışan benliğimin de
Şiirlerim şahit olsun ki
İki satır arasına sığmıyor yalnızlığım
Ne nokta anlatabiliyor kararsızlığımı
Ne de virgül koyabiliyorum yılların ardına
Yenik düştü keşkelerim oynadığım oyunlara
Yine de teslim olmadım
Ama sen namluda hüzün
Beni tam on ikiden vurdun
Seni bekleyişimin adı yok
Gelmeyişinin de…!
 
---> benin canım ömrümsün

Bir Tek Seni Unutamam ...
Bir başıma bu kentin sokaklarında yürüyorum. Üşüyorum. Ne kadar uzaksan bana o kadar soğuyor hava. Sen yoksan sıcaklık hep mevsim normallerinin altında. Bu yüzden meteoroloji raporları umurumda bile değil. Kar mı yağıyor yoksa yağmur mu bana ne? Ben senin hasretinle sırılsıklamım zatendaha ne kadar ıslanabilirim ki?

Burada mısın değil misin belli değil.
Bazen gidişlerin kahramanı oluyorsun
bazen sonsuz kalışların.
Doyumsuz gecelerdesin kimi zaman
bazen de yalnız karanlıklardasın
. Bitmek bilmez bir şarkısın
ama ben mi notaları yanlış basıyorum da sen bu şarkıyı söyleyemiyorsun?
Neden susuyorsun?

Aşkın sessizliği ne kadar korkunç olur bilir misin? Bir tek kelimeye hasret geçen gecelerin hesabını soracağın kimse de yoktur üstelik. Kendi kendiyle konuşana deli derler ya beni çoktan akıl hastanesine kapatmaları gerekirdi. Hem de iflah olmaz hastalar bölümüne…

Yokluğuna alışmaktan korkuyorumne kadar kötü… Yokluğunu yürüyorum sokaklarda. Yokluğunu içiyorum kadeh kadeh. Hiç gelmeme ihtimalin bir idam mahkumuna dönüştürüyor beni. Hiçbir şey yapmadan beklerler ya hücrelerinde ölümün soğuk nefesini hissederek… Anlamlı olan bir şey yoktur onlar için.Belki de bir an önce ölmektir akıllarından geçen bu bekleme işkencesi bitsin diye…Bu yokluk hissi öldürecek beni…

Gelebilme ihtimalinse yüreğimdeki kuşları havalandırıyorkanat seslerini duy. Gelmek iste bana. Bir görsem yüzünüah bir dokunsam sana…

Göreceksinsevdanın çiçek çiçek açtığını umudun bir yangın gibi alev alev ikimizi birden sardığını. Anladım ki mümkün değil seni sensiz yaşamak. Ben o gönlü genişlerden değilim. Madem içimdesin yüreğimde taşıyorum senio zaman yanımda da olmalısın. Sensiz yaşanmayacak bu aşk ötesi yok..

Şimdi yalnız geceleri seviyorum. Seni yıldızlarda buluyorum. Daha bir dayanılır oluyor sensizlik sancısı. Mümkünü yok çıkmayacaksın aklımdan bu yüzden gece el ayak çekilmişken hiçbir ses yokken sen ve gece.. Zaman geçerher şey unutulur bir örtüyle kaplanır acılar ama… BİR TEK SENİ UNUTAMAM..
 
---> benin canım ömrümsün

Ne gidişin siLdi seni ne de vafasızLığın
Söylenmeyen sözlerin ağırlığı demir balyalar gibi çöktü yüreğime...Bir yanardağ misali gönül dağım!Hani bazen diyorum ki patlasa bu yanardağ!...Dökse içindeki her şeyi dışarı!...Boşalsa!...Rahatlasa artık!...

Sonra duruyorum...Sonra susuyorum...İçimden çıkan lavların etrafı yangın yerine çevireceğini düşününce kilit vuruyorum dilime...."Yan!" diyorum içime!..."Sadece sen yan!" Ve "Dayan!" diyorum gönlüme!..." Herkes mutlu olsun!Sen dayan!.."
Dayan be gönlüm!...Dayan ki elbet birgün görecektir sevgili arşa yükselen alevlerini...Dayan ki elbet bir gün sende açan alev kırmızısı güllerin kokusu yâre ulaşacaktır...Dayan ki bir gün alevlerin sevgilinin gözyaşıyla buluşacaktır...Dayan gönlüm!... Seni de elbet bir anlayan olacaktır!...

Dayan be gönlüm!..İçine akıttığın gözyaşınla bile sitem etme sevgiliye!...Derdini başına tac et "Sevgiliden geldi." diye...Ve dayan sorma "İçime bu yangını salıp da nereye gitti?" diye!...Sen sevgine sadık ol o seni sevmese bile!...

Dayan be gönlüm!...Bîçâre değilsin Yaradan sana yâr...Kimsesiz değilsin yanında "Kimsesizler kimsesi" var!...Biliyorum! Sığmazsın hiç bir yere bu sevdayla dünya sana dar!...Ama dayan gönlüm!..Dayan ki her gecenin mutlaka bir sabahı var!...

Dayan be gönlüm!...İçindeki aleve attığın tohumları gözyaşınla yeşert!Dayan ki her şey bitecek bir gün kalmayacak ne gam ne dert!...Alev kırmızısı güllerden der demet demet...

Bil ki!...Bil ki bir gün mutlaka bitecek bu hasret!!!
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst