Ayrılık yüklü vagonlar geçiyor artık
pasına hasret sinmiş
aynı raylar üstünden.
Etle tırnak gibiydi oysa?
Nasıl alıp-ta çektin! Kopardın.
Gözlerini düşlerimden…
Nerden çıktı?
bu gitmek için sarf ettiğin cümleler!
Çıkışı olmayan sokaklara bakıyorum
gidenlere ‘‘Dur !’’ diyebilmek namına.
Oysa nafile!
Şair’in ‘‘gelmek için gidiyor.’’ deyişiyle
avutuyorum çocuksu yüreğimi.
Takvim yapraklarında arıyorum seni
ve trenlerin gitmek için geldiği günleri.
Gidişin kentsiz kalışımdı!
Yüreğinin sağır kalışlarında
sesim çınlasın istedim dört bir yanından.
Sessizlikten yapılı bir isyan olmak istiyorum
ve bin insanın ettiği bir isyan olup çıkıyorum gökyüzüne.
Dilimizden fırlattığımız isyanlar
Bir yıldız olup düşüyor ayrılığın üstüne.
Ayrılık aşikâr! Ayrılık kalleş…
Aklımdaki intiharlara adım kalıyorum
Sonra şiirden şiire volta atıyorum
kalemimi sakinleştirmek adına.
Karasını alnımdaki yazgıdan almış
kuyulara atıyorum kendimi.
Yosun tutan taşlara tutunuyor umutlar
Sonsuzluğunda bir sonu vardır diyerek
bir umutla düşüyorum sonlara doğru.
Kayalara çarptıkça acılar sızıyor her bir yanımdan
Acı olup akıtıyorum hayatımı çirkef sulara!
Ahşaptan yapılı tabelalara adını kazıyorum harf harf
Her harfine bin anlam bin gözyaşı ekliyorum.
Dilinin tetiğine basıyor kalbin!
üstüme başıma saydırıyorsun
Dost çakalı… Hoş çakalı...
birde ‘‘kendine iyi bak’’ demiştin.
Oysa ben siyahın en zifirisini yama yapıp geceye
Karanlıklar üstüne karanlık örtüyorum
yalnızlığımın üzerine.
yoksun üşüyorum... ve benim aklım bana yar değil ki..
pasına hasret sinmiş
aynı raylar üstünden.
Etle tırnak gibiydi oysa?
Nasıl alıp-ta çektin! Kopardın.
Gözlerini düşlerimden…
Nerden çıktı?
bu gitmek için sarf ettiğin cümleler!
Çıkışı olmayan sokaklara bakıyorum
gidenlere ‘‘Dur !’’ diyebilmek namına.
Oysa nafile!
Şair’in ‘‘gelmek için gidiyor.’’ deyişiyle
avutuyorum çocuksu yüreğimi.
Takvim yapraklarında arıyorum seni
ve trenlerin gitmek için geldiği günleri.
Gidişin kentsiz kalışımdı!
Yüreğinin sağır kalışlarında
sesim çınlasın istedim dört bir yanından.
Sessizlikten yapılı bir isyan olmak istiyorum
ve bin insanın ettiği bir isyan olup çıkıyorum gökyüzüne.
Dilimizden fırlattığımız isyanlar
Bir yıldız olup düşüyor ayrılığın üstüne.
Ayrılık aşikâr! Ayrılık kalleş…
Aklımdaki intiharlara adım kalıyorum
Sonra şiirden şiire volta atıyorum
kalemimi sakinleştirmek adına.
Karasını alnımdaki yazgıdan almış
kuyulara atıyorum kendimi.
Yosun tutan taşlara tutunuyor umutlar
Sonsuzluğunda bir sonu vardır diyerek
bir umutla düşüyorum sonlara doğru.
Kayalara çarptıkça acılar sızıyor her bir yanımdan
Acı olup akıtıyorum hayatımı çirkef sulara!
Ahşaptan yapılı tabelalara adını kazıyorum harf harf
Her harfine bin anlam bin gözyaşı ekliyorum.
Dilinin tetiğine basıyor kalbin!
üstüme başıma saydırıyorsun
Dost çakalı… Hoş çakalı...
birde ‘‘kendine iyi bak’’ demiştin.
Oysa ben siyahın en zifirisini yama yapıp geceye
Karanlıklar üstüne karanlık örtüyorum
yalnızlığımın üzerine.
yoksun üşüyorum... ve benim aklım bana yar değil ki..