gökyüzünde bir yıldız kayar.
Işığı söner koca gezegenin.
gözleri ıslak ortadan kaybolur.
burnumun direği sızlar.
Göğsüm sıkışır, ellerim yanar.
Hasretin o ağır kokusu yayılır odama,
sigaranın dumanı bile onunla boğulur.
kulağın çınlar.
Kimin andığını bilemezsin,
isimler geçirirsin içinden,
hiçbiri tutmaz.
gözlerime yaş birikir,
Akmasın diye kızarım kendime,
söz geçmez gözbebeklerime.
bu şehirde bir ışık söner.
Uykularımı paylaşır hiç tanımadığım bir kalp,
rüyalarımda eşlikçim olur.
bir şairin kelimelerine yerleşir acım.
Bir şarkının en ağır notası olurum.
Kenara atılmış bir enstrüman gibi,
kendime çalar dururum.
gözlerimde hayalin canlanır.
Elimi uzatırım,
dokunmak isterim, kaybolursun.
Gittikçe silinir siluetin,
bütün yaşadıklarımız anı olur.
zaman durur.
Okyanusta bir dalga havada kalır.
Kuşların kanadı yarım,
dillerde sözcükler eksik kalır.
gökyüzünde bir melek ölür.
O yüzden ayrılık;
sadece ayrılanı değil,
tüm evreni içine alan bir hüzündür.
ruhum ayrılır içimden.
Bulur seni neredeysen,
camına konar.
Sen kuş sanırsın…