Ne hoş gülüyorsun sen... Gülüşünü seviyorum senin.Bir bahar sabahına uyanır gibi,hayat buluyorum sen gülünce.Cıvıl cıvıl oluyor dünyam.Kuşlar bir başka ötüyor sanki,çiçekler bir başka açıyor.Güneş bana gülümsüyor sanki ... Eriyorum,kayboluyorum yüzüne dokunan her gülücükte...
Ne hoşssun... Sanki hep vardın kıyılarda köşelerde.Gizlenmiş bir yerlerde hep bu anı bekliyormuşsun gibi...Kıştan uyanan nehirler gibi donmuş yanlarıma hayat veriyorsun.Çağıl çağıl sana dolup taşıyorum...Nefes alıyorum varlığınla,cana geliyor dört bir tarafım...
Ne şirin her halin... Çocuksuluğun,kimselere aldırmayan özgür hallerin,bana dair telaşların ve yerli yersiz laf edince yaşadığın utangaçlığın...Öylesine sahici,öylesine samimi...En cok saçmalayınca seviyorum seni.Ben sustuğumda ki şaşkın hallerini seviyorum...
Bakışlarını seviyorum senin...Kıpır kıpır haylaz çocuklar gibi.Yıldızlar konmus sanki,ışıl ışıl gökyüzü gibi.Sana baktıkça kocaman gülücükler açıyor yanaklarımda.Kayboluyor dünya iki dudağının arasında...Bir huzur yerleşiyor içime bakışların bakışlarıma uzanınca...
Çok hoşuma gidiyorsun...Saatlerce susmadan sen ,yanına ilişip hayallere dalmak istiyorum.Unutmak zamanı ve insanların yalnız kalabalığını...Bencilce belki ama hep benimle ol istiyorum.Doya doya gülmek , geçmişi sende temize çekip,geleceğe güvenmek istiyorum...Kendime bile itiraf edemesemde...Ben seni galiba seviyorum...
`Noir`