Bebeğinizin vitamin ve mineral ihtiyacı

Bebek beslenmesi konusunda en çok merak edilen konulardan biri de, bebeklere ekstra vitamin-mineral desteği verilmesi konusundadır. Ülkemizde anneler arasında en yaygın endişe, bebeklerini yetersiz besledikleri üzerinedir. Bu yersiz endişe kimi zaman vitamin-mineral desteklerinin yanlış kullanımına neden olabilir. Konuyla ilgili Diyetisyen Gizem Tutar bizleri bilgilendiriyor.


Her yeni doğana, yaşamının ilk bir gününde kanama riskinin azaltılması amacıyla K vitamini desteği hekimler tarafından hastanede uygulanmaktadır. K vitamini, kas içine enjeksiyon yöntemi –aşı şeklinde- yapılmaktadır.

Bebeklerin kemik gelişiminin düzenli olabilmesi için yaşamlarının ilk haftasından itibaren D vitamini desteği başlanır. Ancak D vitamini desteğinin uygulanması ve takibi çocuk doktoru tarafından yapılmalıdır. Besinlerde yeterli miktarda D vitamini bulunmadığından ötürü destek kullanılmaktadır. İnsan vücudunda, deride güneş ışığı ile temas yolu ile D vitamini sentezlenebilir fakat bebeklerde bu mekanizmalar çok etkin bir biçimde gelişmemiştir.

Bebek, ilk altı ay anne sütü ile besleniyor ise bunlardan başka herhangi bir ek vitamin veya mineral desteği verilmesine gerek yoktur. Çünkü anne sütü, bebeğin bütün besinsel ihtiyaçlarını tek başına karşılamak için yeterlidir. Fakat anne sütü yetersizse, bebek ayına uygun büyüme-gelişme gösteremiyor ise mutlaka bir çocuk doktorundan yardım alınması gereklidir.

İlk altı aydan sonra anne sütü tek başına bebeğin besinsel ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olmaz. 6. ayda bebeğin öncelikle demir minerali gereksinmesi yükselir ve anne sütünün demir minerali içeriği düşüktür. Bu nedenle, bebeğe ayına uygun tamamlayıcı besinler verilmesi gereklidir. Bu süreçte de, bebeğin gelişim eğrileri bir çocuk doktoru tarafından takip edilmeli ve uygun beslenme planı için bir diyetisyenden yardım alınmalıdır.

Yeterli ve dengeli beslenen, herhangi bir akut –kısa süreli- veya kronik –kalıcı- rahatsızlığı bulunmayan sağlıklı bir bebeğe ek vitamin ve mineral desteği verilmesine gerek yoktur. Kısacası bebek ilk altı ayında ayda 800 gram, sonraki 6 ayında ise aylık 500 gram kilo kazanıyorsa ekstra vitamin-mineral desteğine ihtiyacı olmadığı düşünülebilir. Kimi metabolik hastalıklarda, enfeksiyon dönemlerinde ve ağır ishallerde doktor kontrolünde ek vitamin ve mineral desteği kullanılması gerekebilir.

Vitamin ve mineral desteklerinin gereksiz veya aşırı kullanımı bebeğin sağlığını bozucu etkiler ortaya çıkarabilir. Çünkü vitamin-mineral eksikliği kadar vitamin-minerallerin aşırı alımı da hastalıklara yol açabilmektedir. Örneğin; demir mineralinin aşırı kullanımı, barsak paraziti riskini arttırabilir. Omega-3 yağ asitlerinin aşırı alımı ise hücre zarının yapısını bozabileceği gibi bağışıklık sisteminin baskılanmasına yol açabilir. Bu nedenle ebeveynler, kendi düşünceleri doğrultusunda, bebeği takip eden hekime danışmadan herhangi bir destek uygulaması yapmaktan kaçınmalıdırlar.

Bebeğinizin günlük vitamin-mineral ihtiyacını karşılamak için mutfakta doğru adımlar atın…
Bebeğinize yemek hazırlarken, hazırlama ve pişirme sürecinde yapacağınız hatalar, yemeğin vitamin ve mineral içeriğini %80’e kadar azaltabilir. Bu nedenle bazı faktörlere dikkat etmeniz gereklidir.

Bebeğinizin tüketeceği besinleri mümkünse her seferinde taze hazırlayın.
Sütü uzun süre kaynatmak, birçok vitamin ve mineralin kaybolmasına yol açar. Sütü kaynatırken, cezvenin veya tencerenin kenarında kahverengi çizgilerin oluşması vitamin kaybı olduğunun göstergesidir.
Yoğurdun yeşil suyu, B vitaminleri ailesinde yer alan riboflavin açısından çok zengindir. Yoğurdun suyunu dökmek yerine bebeğinizin çorbalarına ilave etmelisiniz.
Bebeğinize sütlü tatlı pişirirken, şekeri tatlıyı ateşten aldıktan sonra ilave etmelisiniz. Şekeri pişirirken ilave etmek, protein kaybına yol açar.
Et, tavuk veya balığı kısık ateşte veya az suda pişirmeyi tercih ediniz. Yüksek ateşte pişen et, tavuk ve balıkta proteinlerin bir kısmı kaybolur.
Makarnanın pişirme suyunun dökülmesi, B vitamini kaybına neden olur.
Kuru fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagillerin pişirme suyunun dökülmesi, B vitamini kayıplarına neden olur.
Patatesin kabuğuna yakın kısmı, C vitamininden en zengin olan kısmıdır. Bu nedenle patatesi soyarken çok derinden soymamaya özen gösterin.
Sebze ve meyveleri rendelerken metal rende yerine cam rende tercih edin.
Sebze ve meyveleri doğrarken elinizle bölmeyi veya paslanmaz çelik bıçakla iri olarak doğramayı tercih edin.
Sebze ve meyveleri doğradıktan sonra hiç bekletmeden bebeğinize yedirmeniz önemlidir. Sebze ve meyveler doğrandıktan sonra bekletildiğinde ciddi vitamin kayıpları yaşanır.
Meyve suyunu hazırladıktan hemen sonra bebeğinize vermelisiniz. Sıkılmış meyve suları bekledikçe vitamin kayıpları artar.
Sebze ve meyveleri sirkeli suda uzun süre bekletmek, vitamin kaybına yol açabilir.
Sebze yemekleri pişirirken içerisine soda veya karbonat eklemek vitamin kaybına yol açar.
İlk yaşını dolduran bebeğinizin yemeklerine iyotlu tuz ekleyin. Yalnız iyot ışığa ve ısıya çok duyarlı bir mineraldir. Bu nedenle, iyotlu tuzu hiç ışık geçirmeyen bir kapta saklayın ve yemeği ateşten aldıktan sonra tuzu ilave edin.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst