karagümrük
Kayıtlı Üye
Bebekleri kundaklamak, kalça çıkığına neden oluyor...
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Feyyaz Akyıldız, bebeğin kundaklanmasının kalça çıkığı riskini artırdığını belirterek, bebeklere sıkı ve bacak, kalça hareketlerini engelleyen giyselerin giydirilmemesini önerdiklerini söyledi.
Prof. Dr. Feyyaz Akyıldız, kalça çıkığı diye tanımlanan hastalığın erken tanı konulup tedavi edilmediği takdirde kalıcı sakatlıklara yol açabildiğini belirterek, Türkiye'de 100 kişiden 1'inde kalça çıkığı görüldüğünü söyledi.
Doğumsal kalça çıkığının muayene ile teşhis edilebildiği gibi muayene bulgusu olmadan da seyredebildiğini kaydeden Akyıldız, 1980'li yıllarda kalça ultrasonunun bulunmasının erken tanı ve teşhisi beraberinde getirdiğini belirtti.
Akyıldız, şu bilgileri verdi: ''Ultrasonun devreye girmesiyle birlikte kalça çıkığında hiç muayene bulgusu olmayan formları tanımaya başladık. Böylece erken önlem almaya, hastalığı erken dönemde, hastaya zarar vermeden sorunsuz tedavi etmeye başladık. Aksi halde bu tür olgular 1 yaşında çıkık olarak karşımıza çakıyordu, ne zaman çocuk yürümeye başladı, hastalık aksama ile fark ediliyordu, tedavisi güçleşiyordu.''
Türkiye'de kalça çıkığının her canlı doğumda yüzde 1-1.5 oranında görüldüğünü bildiren Feyyaz Akyıldız, ''Kundak yapılan ülkelerde kalça çıkıklığı çok sık görülüyor. 1980'li yıllara kadar Japonya ve eski Yugoslavya'da kalça çıkığı görülme oranı yüzde 10'lar dolayındaydı, bu büyük bir rakamdı. Ancak kundağın terk edilmesi ve kalça ultrasonografisi uygulamasıyla bu ülkelerde görülme oranı neredeyse sıfıra indi'' diye konuştu.
Ailede kalça çıkığı öyküsü bulunan, kundaklanan bebeklerin kalça çıkığında risk faktöründe olduğunu vurgulayan Feyyaz Akyıldız, şunları söyledi:
''Ailede herhangi bir bireyde kalça çıkığı olması halinde yeni doğanda görülme sıklığı artıyor. Bebeğin kundaklanması görülme sıklığını artırıyor. Yeni doğan bebeklere sıkı ve bacak, kalça hareketlerini engelleyen giysiler giydirilmemesi öneriyoruz. Bebeklerin doğal uyuma pozisyonları kalçaları ve bacakları iki yana devirdiği açık pozisyondur. Bu kalça gelişimi için ideal pozisyondur. Bizde çocuk uyanmasın diye iyice bağlarlar ama bunlar kalça gelişimi adına net saptanmış sakıncalı durumlar.''
Türkiye'de batı bölgelerinde kundaklamanın terk edildiğini ve kalça çıkığı görülme oranının düştüğünü kaydeden Akyıldız, ''Bizde geç vaka görülme oranı düştü, hastaları artık erken tedavi ediyoruz ama kırsal kesimde 1-2 yaşlarda hala yeni saptanmış hastalar geliyor. Kırsal kesimlerde kundaklama devam ediyor'' dedi.
Ailenin birinci çocuğunda kalça çıkığı olanların ikinci çocuğunda görülme oranı yüzde 35'e kadar yükseldiğine dikkati çeken Akyıldız, ''Anne, babada kalça çıkığı varsa çocukta görülme oranı çok yükselmektedir. Kız çocuklarda erkek çocuklara göre kalça çıkığı görülme oranı 4 kat fazladır ama bilinen bir nedeni yok'' diye konuştu.
Bacak boğumlarındaki asimetrik görünümün uyarıcı faktörlerden biri olduğunu anlatan Akyıldız, ''Bebek yeni doğar doğmaz kalça çıkığı adına mutlaka kontrol yapılmalı, gerekirse ultrason kullanılmalı'' uyarısında bulundu.
Eskiden yeni doğan bebeklerin ağzını temizlemek için, solunum yoluna bir şey kaçmasın diye ayaktan tutulup baş aşağı sallandığını hatırlatan Akyıldız,''Bu da net olarak sakıncalı bir uygulama. Artık ebe ve hemşireler bu konuda eğitim alıyor. Yeni doğan bebek kesinlikle bacağından tutulup başaşağı sallanmamalı'' dedi.
Dünyada hemen hemen bütün ülkelerde kalça ultrasonografisinin yeni doğanlarda uygulandığını ve hastalığın erken evrelerde teşhis edilip tedavi edildiğini kaydeden Akyıldız, şöyle devam etti:
''Türkiye'de henüz yeni doğanlarda ultrason uygulanmıyor. Sağlık Bakanlığı protokolünde böyle birşey yok. Ama bazı ülkelerde kalça ultrasonunun yaptırma zorunluluğunuz var. Yeni doğan 0- 2.5 ay arasında bu ultrasonografinin muhakkak yapılmasını tavsiye ediyoruz. Kalça çıkığı ne kadar erken teşhis edilirse tedavisi o kadar kolaylaşır.''
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Feyyaz Akyıldız, bebeğin kundaklanmasının kalça çıkığı riskini artırdığını belirterek, bebeklere sıkı ve bacak, kalça hareketlerini engelleyen giyselerin giydirilmemesini önerdiklerini söyledi.
Prof. Dr. Feyyaz Akyıldız, kalça çıkığı diye tanımlanan hastalığın erken tanı konulup tedavi edilmediği takdirde kalıcı sakatlıklara yol açabildiğini belirterek, Türkiye'de 100 kişiden 1'inde kalça çıkığı görüldüğünü söyledi.
Doğumsal kalça çıkığının muayene ile teşhis edilebildiği gibi muayene bulgusu olmadan da seyredebildiğini kaydeden Akyıldız, 1980'li yıllarda kalça ultrasonunun bulunmasının erken tanı ve teşhisi beraberinde getirdiğini belirtti.
Akyıldız, şu bilgileri verdi: ''Ultrasonun devreye girmesiyle birlikte kalça çıkığında hiç muayene bulgusu olmayan formları tanımaya başladık. Böylece erken önlem almaya, hastalığı erken dönemde, hastaya zarar vermeden sorunsuz tedavi etmeye başladık. Aksi halde bu tür olgular 1 yaşında çıkık olarak karşımıza çakıyordu, ne zaman çocuk yürümeye başladı, hastalık aksama ile fark ediliyordu, tedavisi güçleşiyordu.''
Türkiye'de kalça çıkığının her canlı doğumda yüzde 1-1.5 oranında görüldüğünü bildiren Feyyaz Akyıldız, ''Kundak yapılan ülkelerde kalça çıkıklığı çok sık görülüyor. 1980'li yıllara kadar Japonya ve eski Yugoslavya'da kalça çıkığı görülme oranı yüzde 10'lar dolayındaydı, bu büyük bir rakamdı. Ancak kundağın terk edilmesi ve kalça ultrasonografisi uygulamasıyla bu ülkelerde görülme oranı neredeyse sıfıra indi'' diye konuştu.
Ailede kalça çıkığı öyküsü bulunan, kundaklanan bebeklerin kalça çıkığında risk faktöründe olduğunu vurgulayan Feyyaz Akyıldız, şunları söyledi:
''Ailede herhangi bir bireyde kalça çıkığı olması halinde yeni doğanda görülme sıklığı artıyor. Bebeğin kundaklanması görülme sıklığını artırıyor. Yeni doğan bebeklere sıkı ve bacak, kalça hareketlerini engelleyen giysiler giydirilmemesi öneriyoruz. Bebeklerin doğal uyuma pozisyonları kalçaları ve bacakları iki yana devirdiği açık pozisyondur. Bu kalça gelişimi için ideal pozisyondur. Bizde çocuk uyanmasın diye iyice bağlarlar ama bunlar kalça gelişimi adına net saptanmış sakıncalı durumlar.''
Türkiye'de batı bölgelerinde kundaklamanın terk edildiğini ve kalça çıkığı görülme oranının düştüğünü kaydeden Akyıldız, ''Bizde geç vaka görülme oranı düştü, hastaları artık erken tedavi ediyoruz ama kırsal kesimde 1-2 yaşlarda hala yeni saptanmış hastalar geliyor. Kırsal kesimlerde kundaklama devam ediyor'' dedi.
Ailenin birinci çocuğunda kalça çıkığı olanların ikinci çocuğunda görülme oranı yüzde 35'e kadar yükseldiğine dikkati çeken Akyıldız, ''Anne, babada kalça çıkığı varsa çocukta görülme oranı çok yükselmektedir. Kız çocuklarda erkek çocuklara göre kalça çıkığı görülme oranı 4 kat fazladır ama bilinen bir nedeni yok'' diye konuştu.
Bacak boğumlarındaki asimetrik görünümün uyarıcı faktörlerden biri olduğunu anlatan Akyıldız, ''Bebek yeni doğar doğmaz kalça çıkığı adına mutlaka kontrol yapılmalı, gerekirse ultrason kullanılmalı'' uyarısında bulundu.
Eskiden yeni doğan bebeklerin ağzını temizlemek için, solunum yoluna bir şey kaçmasın diye ayaktan tutulup baş aşağı sallandığını hatırlatan Akyıldız,''Bu da net olarak sakıncalı bir uygulama. Artık ebe ve hemşireler bu konuda eğitim alıyor. Yeni doğan bebek kesinlikle bacağından tutulup başaşağı sallanmamalı'' dedi.
Dünyada hemen hemen bütün ülkelerde kalça ultrasonografisinin yeni doğanlarda uygulandığını ve hastalığın erken evrelerde teşhis edilip tedavi edildiğini kaydeden Akyıldız, şöyle devam etti:
''Türkiye'de henüz yeni doğanlarda ultrason uygulanmıyor. Sağlık Bakanlığı protokolünde böyle birşey yok. Ama bazı ülkelerde kalça ultrasonunun yaptırma zorunluluğunuz var. Yeni doğan 0- 2.5 ay arasında bu ultrasonografinin muhakkak yapılmasını tavsiye ediyoruz. Kalça çıkığı ne kadar erken teşhis edilirse tedavisi o kadar kolaylaşır.''