BDP'den Erdoğan'ı kızdıracak sözler

ReLax BaBy

Bayan Üye
BDP'den Erdoğan'ı kızdıracak sözler

BDP Eşbaşkanı Filiz Koçali, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “PKK ile aranıza mesafe koyun, yoksa bedel ödetiriz” sözlerine yanıt verdi.

Koçali, “Türkiye’nin temel meselesi PKK ile olan mesafeyi artırmak mıdır tersine azaltmak mıdır? Bu mesafe ne kadar açılırsa o kadar kan dökülür, yaşam gider. Bu mesafe ne kadar kapanırsa yaşam kazanır” dedi. Koçali, BDP’nin Türkiye’de halklar arasındaki mesafeyi kapanmaz biçimde tutan bir parti olduğunu ifade ederek “BDP Türkiye’nin sigortasıdır. Başbakan mesafeden söz ederek bu sigortayı attırmak istiyor. Biz mesafeyi daha fazla açılmasını önlüyoruz, adım adım kapanması için uğraşıyoruz” diye konuştu.

ÖCALAN'IN KARDEŞİ PROTOKOL SIRASINDA

Abdullah Öcalan'ın BDP delegesi olan ablası Fatma Öcalan'la kardeşi Mehmet Öcalan da kongreye katıldı. Öcalan'ın kardeşi Fatma Öcalan delege olmasına karşın Eşbaşkan Gültan Kışanak ile Şerafettin Elçi'nin hemen yanında otururken, erkek kardeş Mehmet Öcalan’a ise Elçi'nin hemen arkasındaki sırada yer verildi.

DTP eski eşbaşkanları Ahmet Türk ile Aysel Tuğluk da kongrede yerlerini alırken, BDP'nin eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak'ın tek aday olarak yeniden eşbaşkan seçilmesi bekleniyor. Eski DTP Kars İl Başkanı ve eski milletvekili Mahmut Alınak, “genel merkez barikatını aşamadığı” gerekçesiyle BDP Genel Başkan adaylığından dün çekilmişti.

BENGİ YILDIZ SALONDA YOK

Bu arada BDP Batman milletvekili Bengi Yıldız'ın salonda olmaması dikkat çekti. Yıldız TSK'nın hava operasyonu yaptığı sırada Bodrum'da bir kadınla güneşlenirken görüntülenmişti. Bu görüntüler parti tabanında büyük tepkiye neden olmuştu.

SİYASİ PARTİLER İLGİ GÖSTERMEDİ

Kongreye diğer siyasi partiler ilgi göstermedi. TBMM'deki partilerden Ak Parti ve MHP kongreye temsilci göndermezken sadece CHP'den Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın kongreyi izlemek üzere salona geldi.

Kongrenin başlangıcında saygı duruşu ve bölücü örgüt marşının ardından Başbakan Erdoğan aleyhine sloganlar atıldı.

"SAVAŞ KOŞULLARINDA TOPLANDIK, ÇÖZÜM ÖCALAN PROTOKOLLERİNDE"

Bugün görevini tamamlayacak olan Eşbaşkan Filiz Koçali, kongrenin savaş koşullarında toplandığını belirterek, seçilmiş 6 vekillerinin zindanda olduğunu vurgulayarak konuşmasına başladı. İmralı'da Öcalan'ın susturulduğunu söyleyen Koçali, bu kongrede bu savaş için önemli kararlar alacaklarını ifade etti.

Başbakan'ın 'PKK ile aranıza mesafe koyun, koymazsanız bedel ödetiriz' sözlerine gönderme yapan Koçali, "Bedel ödemekten korkmayız Başbakan" dedi. PKK ile devletin arasındaki mesafe ne kadar açılırsa o kadar kan döküleceğini söyleyen Koçali, hükümete bu mesafenin kapatılması çağrısında bulundu. Mesafenin kapanması için Öcalan'ın sunduğu son üç protokolün hükümet tarafından kabul edilmesi gerektiğini belirtti.

DEMİRTAŞ: “MECLİS'E DÖNERİZ AMA...”

BDP eşbaşkanlığı için yeniden aday gösterilen Selahattin Demirtaş ise konuşmasında AKP ve yandaşlarının her türlü muhalefeti toptancı bir yaklaşımla Ergenekoncu ilan ettiğini söyledi. Ergenekon'un teşkilatlanma olarak feshedildiğini ancak zihniyet olarak Ergenekon'un şu anda iktidarda olduğunu belirtti.

Yaşamını yitiren askere, polise, gerillaya ve sivile de yazık olduğunu vurgulayan Demirtaş, çok zorlu ve kanlı bir sürece göz göre göre ilerlerken hiçbir siyasetçinin buna seyirci kalamayacağını ifade etti. Barış konusunda Öcalan ile başlatılan sürecin kaldığı yerden devam etmesi gerektiğini kaydeden Demirtaş, "Hükümet kendisine sunulan protokollere cevap vermelidir. İmralı'daki hukuksuz tecrit derhal sonlandırılmalıdır. Haftalardır yapılmayan avukat ve aile görüşmelerinin yanı sıra sivil heyetlerin İmralı'ya gidişine izin verilmelidir" dedi.

Yeni anayasa sürecinde BDP ile acık ve şeffaf bir diyalog sürecinin başlatılmasını isteyen Demirtaş, "Hükümet Kürt sorununu şiddet dışı yöntemlerle nasıl çözeceğini açık bir şekilde kamuoyuna anlatmalı ve BDP'nin desteğini almak için önerilerimize kulak kabartmalıdır" diye konuştu.

“PARLAMENTODAN ÇEKİLMEDİK”

BDP olarak parlamentodan çekilmediklerini de vurgulayan Demirtaş, ancak genel kurul çalışmalarına katılmaları için asgari demokratik siyaset ortamının oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. "Bugün itibariyle bu koşulların olgunlaştığını görmüyoruz. Bu tavrımızın doğru anlaşılması gerekir" dedi. Demirtaş Kürt halkı için kimseden sadaka ya da lütuf istemediklerini; Türkiye sınırları içinde kendi anadil ve kültüründe yaşamak, kendilerini demokratik özerklikle yönetmek istediklerini söyledi.

"OPERASYON DA EYLEM DE DURMALI"

Demirtaş, konuşmasında iki tarafa da bir çağrıda bulundu. "Bu savaş derhal durmalıdır. Hükümet askeri operasyonlarını, PKK da eylemlerini durdurmalıdır" diyen Demirtaş, PKK'yı dağa çıkaranın BDP olmadığını, devletin hatalı politikaları olduğunu ifade etti. Konuşmasına şöyle devam etti:

"Ama BDP devletin bu hatalı politikalarını düzeltmesine yardımcı olarak PKK'nin dağdan inişini sağlayabilir. Çağrımızın ilk muhatabı doğal olarak hükümettir. Hükümet bu muhataplıktan kaçamaz. Varsa hükümetin bir çözüm formülü, açıklamasının tam zamanıdır. Yoksa formülü birlikte oluşturmanın da tam zamanıdır. Bu çerçevede BDP olarak, oluşturulacak bir akil insanlar heyetinde de, hakikat komisyonunda da anayasa konseyinde de yer almaya hazırız. Yeter ki ortaya savaş seçeneği dışında ciddi bir çözüm arayışı çıksın. Biz destek olacağız. Bunun için meclisin açılmasını beklemeye de, BDP'nin yemin etmesini beklemeye de gerek yoktur. Bu irade ortaya çıktıktan sonra BDP bütün süreçlerin önünü açma konusunda rolünü oynayacaktır:"

BÖLGESEL SAVAŞ UYARISI

İmralı'da devam eden görüşmelerin yeniden başlamasını isteyen Demirtaş, uzlaşmayla çözüm arayan hükümete her türlü desteği ve kolaylığı sağlamaya hazır olduklarını tekrarladı. İran ve Türkiye'nin birlikte planladıkları kara harekatının büyük bir tuzak olduğunu, bu tuzağa düşecek bir Türkiye'nin kendini bir anda bölgesel bir savaşın içinde bulacağı uyarısında bulundu.

KIŞANAK: “BİZİM SAFIMIZ BELLİ”

Konuşmasında BDP’nin protokol önerisini kamuoyuna açıklayan Gültan Kışanak Başbakan’ın sözlerine atıfta bulunarak, “Herkes safını belirlesin, diyorlar. Bizim safımız belli ve nettir. Biz demokratik çözümün, onurlu barışın, halkların kardeşliğinin safındayız” dedi.

Demokratik çözüm protokolünün kendileri için yol haritası olduğunu belirten Kışanak, “AKP çözümü, diyalog ve müzakereyi tercih ederse tüm Türkiye kazanır. Savaşta ve çözümsüzlükte ısrar ederse; biz yolumuzu yürümekten geri duracak değiliz. Tüm Türkiye halklarıyla, demokrat, sol, sosyalist, devrimcilerle, yolumuza devam edeceğiz” sözleriyle konuşmasını bitirdi.

SAYGI DURUŞUNDA AYAĞA KALKMAYAN GAZETECİLERE TEPKİ

Kongre gündeminin okunmasının ardından “Özgürlük, barış ve devrim mücadelesinde şehit düşenler” anısına saygı duruşunda bulunuldu. Bu sırada ayağa kalkmayan bazı gazetecilere bazı partililer “Yuh, basına yuh” diyerek tepki gösterdi.

“TÜRKİYE VE İRAN KÜRTLERİ İMHA KONSEPTİNDE UZLAŞTILAR”

Daha sonra BDP Eşbaşkanı Hamit Geylani, kongrenin açılış konuşmasını yaptı. Geylani, önce Kürtçe, sonra Türkçe yaptığı konuşmasında PKK’ya yönelik son operasyonlara değinerek “Son operasyonlarla yeniden Kürt coğrafyasının bombalanması, Kürt ve Türk gençlerinin vurulması, savaşın dayanılmaz ağırlığındaki ölümcül vurgundur. O vurgunda, kutsal Ramazan ayında bile İslamiyet adına günah dolu siyaset yapan Türkiye ve İran rejimleri Kürtleri imha konseptinde benzeşerek uzlaştılar. Erdoğan ve Ahmedinejat Kürtleri Sri Lanka modeliyle bitirecekelerini söylüyorlardı. Ancak bitiremediler, bitirmeye güçleri yetmeyecektir. Son 1 ayın son 3 günü yaşananlar o kirli senaryoların habercisidir. Ve ramazan bitmeden senaryo sahnelendi, işte gördüğünüz, yaşadığınız gibi olanlar oldu. Fakat bir gerçek var, Erdoğan da bilsin, Ahmedinejat da bilsin, tüm Ortadoğu diktatörleri bilsin. O coğrafyaları kirletenler siyaseten kirlenirler” diye konuştu.

“SÖZÜN BİTTİĞİ DEĞİL SÖYLENMESİ GEREKEN YERDEYİZ”

Geylani, Hakkari Çukurca’da canlı kalkan yürüyüşünde vurulan Yıldırım Ayhan’ın yaşamını yitirdiğini anımsatarak şöyle devam etti:

“Van’daki cenaze töreninde toplu mezarlara saldırıp ateşe verdiler. O gün Van’da ateşi ve ihaneti gördüm. Yangınlardan sıyrılarak buraya geldik. Onun için diyoruz ki bu canlı ve ölü yakınlarının durması durdurulması zamanıdır. Gün, birlik ve savaşa karşı direnme günüdür. Bu çağrı insanım diyen herkesedir. Kimse yanmasın istiyoruz. Yoksa bu ateş topu altında geri dönüşü olmayan bir kopuşla ülke yanar, herkes yanar. Kimse yanmasın, bu mahşeri yangın sönsün istiyoruz.”

Başbakan Erdoğan’ın “Sözün bittiği yerdeyiz” açıklamasına yanıt veren Geylani, “Tayyip Erdoğan’ın tehditlerindeki sözün bittiği yerde değiliz. Çünkü o yer son 30 yıldır kan gölüdür. O kan gölünü kurutmak için asıl sözü söylemesi gerektiği yerdeyiz. Sözün söylenmesi gerektiği yerde Nazımca diyelim, söz bizde. Yani hava, su ve toprak kurşun gibi ağır. Bağır, bağır bağırma zamanıdır. Bu savaşın durdurulması için bağırma zamanıdır” diye konuştu.

:8:
 
---> BDP'den Erdoğan'ı kızdıracak sözler

mübarek ayda zaten askerimizi şehit ediyorlar, tehtid etseler, kaç yazar, açıkca teröristleri desteklediği ortadadır.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst