ultra_merve
Bayan Üye
Baykal'dan YAŞ krizi değerlendirmesi: Sivil darbenin askeri boyutu tamamlanıyor.
gazetevatan
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal hakındaki 'Ergenekon' iddiaları ve YAŞ kriziyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İşte Baykal'ın konuşmasından önemli satırbaşları
Anayasa Mahkemesi'ne bir telkinde bulunmadım. Anayasa Mahkemesi kararıyla ilgili bir arkadaşıma danıştım, şu kararı al, bu kararı al demedim. Merak ifadesi olabilir, etkilemeyle ilgisi yoktur. İddianın hukuki temeli yok. Bir inceleme söylentisi ortaya çıktı. Söylem niye çıktı. Arkasında kim var? Birileri bişey fısıldıyor. Kim fısıldıyor, kime fısıldıyor. Bu olayın hiçbir aslı astarı yoktur. Saçma sapan bir iştir. Beni tartışmaların içine çekme çabası var, bunu herkes biliyor.
YAŞ KRİZİ
Bir komutanın göreve gelip gelmemesi ile ilgili olarak askerle siyasi otorite arasında tartışmalar yaşanabilir. Gereginlik, tartışma olabilir. Geçmişte de olmuştur. Ama şu an yaşananın bu nitelikte olduğunu düşünmek yanıltıcıdır.
Bugünkü olay şu yada bu komutanın bi yere gelip gelmemesiyle ilgili değil. Olay kurumsal bir nitelik taşıyor. Uzun bir süreden beri Türkiye'de kurumlar arasında yaşanmakta olan gerginliği çatışmaay dönüştürme süreci yaşanıyor. Bugün geldiğimiz noktada artık konu kişisel tartışma noktasını aşmış, Silahlı Kuvvetlerin temelleriyle ilgili ciddi bir çekişme kendişsini ortaya koymuştur. Ama bilinmelidir ki bu çatışma Silahlı Kuvvetler'den kaynaklanan bir tehdit mesela bir darbe olasılığı olduğu için ortaya çıkmış değildir. Bu çatışma darbe tehlikesi tümüyle artık ortadan kalktığı için, Türkiye'de artık bir darbe olaslığı tümüyle ortadan kalktığı için, Silahlı Kuvvetleri kendi hegemeonya alanları içine sokma çabasıdır. Böyle bir çatışmanın Türkiye'ye çok ağır bir bedeli vardır. TSK'nın morali ciddi bir şekilde sarsılmıştır. İç otoritesi de sarsılmaya başlamıştır. Bu tehlikeli bir tablodur. Bunun çok ağır sonuçları olur. Balkan Savaşları bunun örneklerinden biridri. Şimdi Türkiye terörle mücadeleyi uzun süreden beri götürmeye çalışıyor. TSK:'nın hiyerarşik düzenini sarsıcı bir durumun ortaya çıkması çok kaygı vericidir.
SİVİL DARBENİN ASKERİ BOYUTU TAMAMLANIYOR
Kurumlar sistematik olarak birbirine düşürülüyor. Açık resmi ilan edilmiş bir askeri darbe söz konusu olmadan da, ancak bir askeri darbe ile yaratılabilecek bir durumu görüyoruz demiştik daha öncede. Türkiye'de bir sivil darbe sürecinin geliştirilmekte olduğunu görüyorduk. Bu sürecin askeri boyutuda yaşama geçirilmeye çalışılıyor. Bugünkü durum budur. Hukuk, medya ve diğer kurumların baskılanmasının ardından şimdi bu noktaya geldik.
ONURLU, ŞEREFLİ BİR DAVRANIŞ
Bir Orgeneral'in böyle bir noktada emekliliğini istemesi uzun süredir görmek istediğimiz onurlu şerefli bir davranıştır. Türkiye'nin böyle davranışlara çok ihtiyacı var. Türkiye'de herkesin baskıyla yıldırılamayacağı ortaya konmuştur.
Ama bu süreçte yargının kullanıldığına tanık oluyoruz. İtirazların hala sonuçlandırılmamış olmasının izahı mümkün değildir.. Ama bu süreç böyle gitmez. Nasıl bir kırılma olacak. Milletin takınacağı tavır çok önemlidir. Şimdi önümüzde 12 Eylül halk oylaması var. Milletimiz tavrını umarım ki ortaya koyacaktır.
VATAN
gazetevatan
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal hakındaki 'Ergenekon' iddiaları ve YAŞ kriziyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İşte Baykal'ın konuşmasından önemli satırbaşları
Anayasa Mahkemesi'ne bir telkinde bulunmadım. Anayasa Mahkemesi kararıyla ilgili bir arkadaşıma danıştım, şu kararı al, bu kararı al demedim. Merak ifadesi olabilir, etkilemeyle ilgisi yoktur. İddianın hukuki temeli yok. Bir inceleme söylentisi ortaya çıktı. Söylem niye çıktı. Arkasında kim var? Birileri bişey fısıldıyor. Kim fısıldıyor, kime fısıldıyor. Bu olayın hiçbir aslı astarı yoktur. Saçma sapan bir iştir. Beni tartışmaların içine çekme çabası var, bunu herkes biliyor.
YAŞ KRİZİ
Bir komutanın göreve gelip gelmemesi ile ilgili olarak askerle siyasi otorite arasında tartışmalar yaşanabilir. Gereginlik, tartışma olabilir. Geçmişte de olmuştur. Ama şu an yaşananın bu nitelikte olduğunu düşünmek yanıltıcıdır.
Bugünkü olay şu yada bu komutanın bi yere gelip gelmemesiyle ilgili değil. Olay kurumsal bir nitelik taşıyor. Uzun bir süreden beri Türkiye'de kurumlar arasında yaşanmakta olan gerginliği çatışmaay dönüştürme süreci yaşanıyor. Bugün geldiğimiz noktada artık konu kişisel tartışma noktasını aşmış, Silahlı Kuvvetlerin temelleriyle ilgili ciddi bir çekişme kendişsini ortaya koymuştur. Ama bilinmelidir ki bu çatışma Silahlı Kuvvetler'den kaynaklanan bir tehdit mesela bir darbe olasılığı olduğu için ortaya çıkmış değildir. Bu çatışma darbe tehlikesi tümüyle artık ortadan kalktığı için, Türkiye'de artık bir darbe olaslığı tümüyle ortadan kalktığı için, Silahlı Kuvvetleri kendi hegemeonya alanları içine sokma çabasıdır. Böyle bir çatışmanın Türkiye'ye çok ağır bir bedeli vardır. TSK'nın morali ciddi bir şekilde sarsılmıştır. İç otoritesi de sarsılmaya başlamıştır. Bu tehlikeli bir tablodur. Bunun çok ağır sonuçları olur. Balkan Savaşları bunun örneklerinden biridri. Şimdi Türkiye terörle mücadeleyi uzun süreden beri götürmeye çalışıyor. TSK:'nın hiyerarşik düzenini sarsıcı bir durumun ortaya çıkması çok kaygı vericidir.
SİVİL DARBENİN ASKERİ BOYUTU TAMAMLANIYOR
Kurumlar sistematik olarak birbirine düşürülüyor. Açık resmi ilan edilmiş bir askeri darbe söz konusu olmadan da, ancak bir askeri darbe ile yaratılabilecek bir durumu görüyoruz demiştik daha öncede. Türkiye'de bir sivil darbe sürecinin geliştirilmekte olduğunu görüyorduk. Bu sürecin askeri boyutuda yaşama geçirilmeye çalışılıyor. Bugünkü durum budur. Hukuk, medya ve diğer kurumların baskılanmasının ardından şimdi bu noktaya geldik.
ONURLU, ŞEREFLİ BİR DAVRANIŞ
Bir Orgeneral'in böyle bir noktada emekliliğini istemesi uzun süredir görmek istediğimiz onurlu şerefli bir davranıştır. Türkiye'nin böyle davranışlara çok ihtiyacı var. Türkiye'de herkesin baskıyla yıldırılamayacağı ortaya konmuştur.
Ama bu süreçte yargının kullanıldığına tanık oluyoruz. İtirazların hala sonuçlandırılmamış olmasının izahı mümkün değildir.. Ama bu süreç böyle gitmez. Nasıl bir kırılma olacak. Milletin takınacağı tavır çok önemlidir. Şimdi önümüzde 12 Eylül halk oylaması var. Milletimiz tavrını umarım ki ortaya koyacaktır.
VATAN