nones
Bayan Üye
Titrek bir bulutun ona yağmurları atmasını bekler.Dallarını göğe doğru açar, acaba damlacıklar onu yaşama döndürebilecek midir? Yoksa bataklığı daha da besleyip köklerini kurutacak mıdır?
Karmakarışırk yaşamı yanlış tercihlerle dolu olmasına karşın hep bir umut beslemiştir yüreğinde, ne kadar çok yükseğe uzanırsa o kadar rahat olacağını düşünmüştür. Oysa ki kökleri de toprağın içine iyiden iyiye gömülmüştür. Yerdeğiştirme şansı da kalmamıştır. Bataklık onu hapsetmiştir, tutsaktır, esir düşmüştür, ancak asla teslim olmaya yanaşmamıştır.
Ne birileri ona yardım etmiş ne de o birilerinden yardım istemiştir ama her yardıma muhtaç olana gövdesini de siper etmiştir.
Bir keresinde küçücük bir fidanın yapraklarını yemek için gelen keçinin üzerine bir dalını kopartarak atmıştır. Bir dalı gitmiştir kendisinden, bir yanı eksik kalmıştır velakin o fidan da yok olmamıştır. Keçi üzerine düşen daldan korkarak arkasına dahi bakmadan kaçmıştır.
O dalın eksikliğini ileride çok aramıştır, artıları ve eksileri yan yana koyduğunda bir yaşamın devam etmesine olanak sağladığından mıdır? Bilinmez. Çarçabuk üzgünlüğünü üzerinden atmıştır.
Gece karanlık çöktüğünde ormanın envay çeşit sesleri arasında kendi sesini duymaya çalışmıştır. Yalnızca kendi sesini...
Dinledikleri onu yine türlü neviden maceralara sürüklercesine yol gösteriyordu. Sıkıntısı da burada başlıyordu, dik başlıydı, asiydi, başkaldırandı, dinlemezdi kimseyi. Kendi seçtiği hangi yoldan gitse sonu çıkmaz oluyordu.
Bu sefer de yol çıkmaz olursa diye usul usul fısıldıyordu rüzgara sesini. Halbuki başka şansıda kalmamıştı. Bataklık etkisini gün geçtikçe artırıyordu, kökleri hızla kuruyordu. Ölümü yakındı.
nurullah güngör
Karmakarışırk yaşamı yanlış tercihlerle dolu olmasına karşın hep bir umut beslemiştir yüreğinde, ne kadar çok yükseğe uzanırsa o kadar rahat olacağını düşünmüştür. Oysa ki kökleri de toprağın içine iyiden iyiye gömülmüştür. Yerdeğiştirme şansı da kalmamıştır. Bataklık onu hapsetmiştir, tutsaktır, esir düşmüştür, ancak asla teslim olmaya yanaşmamıştır.
Ne birileri ona yardım etmiş ne de o birilerinden yardım istemiştir ama her yardıma muhtaç olana gövdesini de siper etmiştir.
Bir keresinde küçücük bir fidanın yapraklarını yemek için gelen keçinin üzerine bir dalını kopartarak atmıştır. Bir dalı gitmiştir kendisinden, bir yanı eksik kalmıştır velakin o fidan da yok olmamıştır. Keçi üzerine düşen daldan korkarak arkasına dahi bakmadan kaçmıştır.
O dalın eksikliğini ileride çok aramıştır, artıları ve eksileri yan yana koyduğunda bir yaşamın devam etmesine olanak sağladığından mıdır? Bilinmez. Çarçabuk üzgünlüğünü üzerinden atmıştır.
Gece karanlık çöktüğünde ormanın envay çeşit sesleri arasında kendi sesini duymaya çalışmıştır. Yalnızca kendi sesini...
Dinledikleri onu yine türlü neviden maceralara sürüklercesine yol gösteriyordu. Sıkıntısı da burada başlıyordu, dik başlıydı, asiydi, başkaldırandı, dinlemezdi kimseyi. Kendi seçtiği hangi yoldan gitse sonu çıkmaz oluyordu.
Bu sefer de yol çıkmaz olursa diye usul usul fısıldıyordu rüzgara sesini. Halbuki başka şansıda kalmamıştı. Bataklık etkisini gün geçtikçe artırıyordu, kökleri hızla kuruyordu. Ölümü yakındı.
nurullah güngör