TSunami_61
Kayıtlı Üye
Neden Bazı Kadınlar Örtünüyor?
Örtünme davranışı, daha çok Müslüman ülkelerdeki kadınlar arasında yaygındır. Örtünen bir kadına, "Niçin örtünüyorsun?" diye sorarsanız size, "inancımın gereği", "geleneklerim gereği", "ailemin isteği üzerine", "kocamın/abimin zoruyla", "ortamın gereği..." gibi cevaplardan birini verebilir. İster isteyerek, isterse baskıyla örtünsün ortaya bir davranış biçimi çıkmaktadır.
İnsanların davranışlarını neler belirler?
1. Genetik yapı,
2. Fiziki/coğrafi çevre ve şartlar,
3. Yaşadığı toplumun gelenek ve görenekleri,
4. İnançlar ve din anlayışları,
5. Günümüzde kitle iletişim araçları ve popüler kültür,
6. Aldığı aile-toplum-okul eğitimi ve öğretimi
Bir kadının kendi iradesi ya da başkasının zorlamasıyla örtünmesinin arkasında bir düşünce/inanç/gelenek/anlayış yatmaktadır.
Dini inanç gereği örtünen bir insanın kişiliği ağırlıklı olarak din eksenli oluşur. Dinin öğretileri yaşamında belirleyici temel unsurlardır. Dolayısıyla, "İnancım gereği örtünüyorum." diyen bir insanın inancını sorgulayamazsınız. Çünkü, o inanç ve inancın pratik yaşama yansıyan davranışları, o insana bir kimlik/kişilik kazandırmıştır. Örtüsü sorgulanan, reddedilen bir kadın, kişiliğini koruma güdüsüyle hemen savunmaya ve kendisini korumaya çalışacaktır. Örtü, kişiliğin ayrılmaz parçasıdır. Örtüye de, kişiliğe de yapılan eleştiriler inancına yapılmış olarak algılanabilir.
Diğer yandan, özgür iradesiyle giyim tarzını belirleme hakkını kullanmak temel bir insanî haktır. Örtünen ya da örtünmeyen bir hanıma tercihi konusunda eleştiri yapmak, yadırgamak, baskı yapmak, dışlamak, tercihini değiştirmeye zorlamak insan hakları ihlalidir. O kişinin kişilik haklarına, psikolojisini bozmaya yönelik bir müdahaledir.
İnsanların iradeleriyle yaşam biçimlerini belirlemeleri doğal bir durumdur. Nitelikli, özgüvenli, girişimci, sorgulayıcı insanların çoğalması için özgürlükçü ortamlara ihtiyaç vardır.
Örtünen insana yapıldığı gibi, örtünmeyen insana da baskı yapılması antidemokratiktir; kişilik haklarına saldırıdır. Biliyoruz ki, özgür iradeyle ortaya çıkmayan bir ibadet/davranış biçimi muteber değildir. Böyle durumlarda zorlama/ikiyüzlülük sözkonusu olacağından bireylerde psikolojik tahribatlar yapar. Tercihlerinin hangi şekilde olacağına bireyler kendileri karar vermelidirler.
Başlangıçtaki "Neden bazı kadınlar örtünüyor?" sorumuza dönersek, amacı ne olursa olsun bu, onun tercihi veya davranışıdır. Kişi kendisini nerede konumlandırıyorsa oradadır. "Hayır yerin orası değil, bizim göstereceğimiz yerdir." demek ilkel ve çağdışıdır.
Başkalarını örtünmeye zorlamamak şartıyla, nasıl örtünürse örtünsün bana ne, sana ne, ona ne, kime ne?
2. Neden Farklı Örtünme Şekilleri Var?
İnancın gereği olarak örtündüklerini söyleyen bayanların hepsi aynı tarzda örtünmüyorlar. Yöresel, coğrafi, hatta ülkelerarası farklılıklar dikkat çekiyor. Bunu nasıl izah edebiliriz? Şöyle ki;
a. Bireysel olarak, ana kaynakları, öğretileri yorumlamak ve kendisine uygun gelen biçimi oluşturmak.
b. Yaşadığı ortam ve kültürden etkilenmek.
c. Kendisine "dayatılan" formata bürünmek (İran, Taliban örneği).
d. Mensup olduğu dini cemaat veya tarikatin öngördüğü tarzı benimsemek.
e. Coğrafi-fiziki iklim durumlarına göre örtünmek.
f. Egemen kültürün etkisinde kalmak (buna popüler kültür de dahildir).
Farklı örtünme şekillerinin olması da çeşitlilik ve çoğulculuktur. Bu aynı zamanda "dini dogma"ların da değişik algılandığının bir göstergesidir. Diğer yandan örtünün şekli, o kişinin değer yargılarını, kişiliğini, sosyo-ekonomik-kültürel seviyesini de yansıtabilir. Örnekler:
a. Siyah çarşafa bürünmek:
Bilinçli bir tercih olabilir.
Ekonomik nedenlerle tercih edilmiş olabilir.
Kıskanç kocanın isteğiyle örtünmüş olabilir.
Çoğunlukla sosyo-ekonomik-kültürel seviyesi zayıf çevrelerde rağbet görmektedir.
Mensubu olduğu tarikat/cemaatin katı şekilci boyutunu yansıtır.
b. Renkli çarşafları tercih etmek ne anlama gelir?
"Ekonomik ve sosyal durumum iyi"
"Çok katı değilim"
"Çarşaf dışında da örtünme şekillerim olabilir"
"Çarşaflıyım, ama renkliyim."
"Karafatma' demesinler diye renkli çarşaf giyiyorum."
"Tesettür anlayışım bu."
"Öcü değilim, benimle iletişim kurabilirsiniz."
"Zorla örtündüm, ama siyah çarşaf giymektense renkli olanını tercih ederim. Bu da benim bir kazanımım."
"Dışım gibi içim de renklidir."
c. Koyu renkli pardösü ve koyu renkli başörtüler tercih etmek ne anlamlara gelir?
"Tesettür anlayışım bu."
"Dikkat çekmemeliyim, cazip olmamalıyım."
"Tacizlerden bu şekilde sakınabilirim."
"Kendimi böyle daha özgür hissediyorum."
"Renk uyumundan ve estetik zevklerden bihaberim."
"Kadınlığımı ve cinselliğimi baskılamalıyım."
"Bana böyle yakıştığı için tercih ediyorum."
"Depresifim, içim karanlık"
d. Farklı canlı renklerde eşarp ve pardösüler ne anlamlar içerir?
"Tesettür anlayışıma bu şekil uygundur."
"Açık renklerle daha rahat ediyorum."
"Örtünüyorum, ama renkleri ve desenleri uyduruyorum, estetik değer ve zevklerim var."
"Canlı ve dışa dönüğüm."
"Benden çekinmeyin benimle iletişim kurabilirsiniz."
e. Başörtülü/türbanlı, fakat diğer giysilerini çoğunluğun giysilerinden tercih edenler. (Pantolon, üstü bluz, gömlek, kot)
"Sizlerden farkım sadece saçlarımın örtülü olmasıdır."
"Bana göre baş örtüldükten sonra gerisi önemli değil."
"Başım kapalı, ama her yerimi kapatmak istemiyorum, zorlanıyorum, daha hazır değilim."
"Eşim, ailem vs... istedi diye örtünüyorum. Başörtüm dışındaki kıyafetim, zaten böyle olduğunu size söylüyor."
"Bu şekilde sizlere daha yakınım, beni farklı görmeyin, dışlamayın, her ortamınızda bulunabilirim."
"Hayatın içindeyim, dışa dönüğüm."
f. Başörtülü/türbanlı diğer giysileri ne olursa olsun, fakat makyajlı süslü hanımlar:
"Örtülü de olsam kadınım, kendimi güzel görmek/göstermek istiyorum."
"Örtülü olduktan sonra makyaj yapmanın bir mahzuru yoktur."
"Örtülü hanımlar makyaj yapamaz diye bir kural tanımıyorum."
"Makyaj yapma, süslü olma arzumu bastıramıyorum/istemiyorum."
"Başörtülüyüm, ama süsü makyajı biliyorum."
“Benden korkmayın sizlerden biriyim."
3. Örtünen Kadınların Psikolojisi
a. İradesi dışında örtünen kadın psikolojisi:
Bir kadın istemediği halde, kararsız olduğu durumlarda da bazı nedenlerle örtünebilir.
Aile, eş baskısı ve zorlamasıyla,
Sevdiği evleneceği insan ya da ailesi onu örtülü görmek istiyor ve başka türlü kabul etmiyorsa.
Bulunduğu ortamda örtülüler çoğunlukta ve kendisine manevi baskı yapılıyor ya da kendisi kendini baskı altında hissediyorsa örtünebilir.
Herhangi bir çıkarı için de örtünenler olabilir.
İradesi dışında örtünen bayanların farklı tepkileri olabilir. İçinde örtünme arzusu olup da bunu evleneceği zamana veya başka bir döneme bırakanlar; "zaten örtünecektim." deyip kabullenir ve içselleştirir. Fakat örtünmeye hazır olmayan bir bayanın psikolojisi bozulabilir.
Kendisini kişiliksiz aşağılanmış hissedebilir.
Özgüveni sarsılabilir.
İradesi ve karar verme süreçleri elinden alınmış insan halet-i ruhiyesini yaşayabilir.
Dışarı yaşamda sanki herkes kendisine bakıyormuş gibi "izlenme" psikolojisine kapılabilir.
Kendisine baskı yapanlardan uzaklaştığında örtüsünü çıkarabilir. Bir taraftan da çelişkili suçluluk duygusu yaşar. Depresyona girebilir.
Örtüsüyle bağdaşmayacak, "tesettür ruhuna" aykırı tarzda giyinme ve davranmaya başlayabilir. Lisan-ı haliyle "başımdaki örtüye bakmayın zorlamayla takıyorum, benim içim farklı..."
Bu beyanların bir kısmı daha da abartılı ve çelişkili davranışlarda bulunabilir. Bulunmaması gereken ortamlara girebilirler.
Modern kıyafetler, aksesuarlar, makyajlar; modern mekanlarda bulunmak, popüler kültür içinde olmak gibi davranışlar geliştirebilirler.
b. Özgür iradesiyle örtünen kadın psikolojisi ve davranışı:
Okuduğu kaynaklardan ve aldığı eğitimden; gördüğü telkinlerden, örnek aldığı modellerden etkilenerek bir insan örtünebilir. İnanarak, iman ederek tesettüre giren bayan, ne yaptığından emin ve özgüvenli olur.
Her türlü eleştiriye, baskıya rahatlıkla karşı koyabilir. Gerekiyorsa, tesettürü için fedakarlıkta bulunabilir.
Örtünme şeklinde "tesettürün ruhuna" uygun neyse onu kabul eder. Bunun estetik bir hale gelmesine de dikkat eder. Olumlu veya olumsuz bir aşırı dışavurumdan kaçınır.
Davranışlarında "tesettür" anlayışını göstermeye gayret eder. Bulunması gereken ortamlarda olur. Başka arayışlara girmez.
Tesettürün aynı zamanda bir ibadet olduğu inancıyla hareket eder.
4. Örtünmeyen bayanların örtünenlere farklı bakış ve davranışları
Örtünmeyen, ama ailesinde örtünen bayanların olması durumunda sıcak karşılama olabilir. Şayet kendisine örtünme konusunda baskı yapılmışsa, tepki duyup karşı durabilir. İçinde günün birinde örtünme meyli olanlar, genelde çok ılımlı ve sıcak yaklaşırlar. Örtünen bayanlarla aynı ortamda olan ve olumlu etkilenenler de pozitif düşünebilirler.
Örtünme olayına "kişisel", "insani tercih", "demokratik hak" olarak bakanların bir kısmı tesettüre karşıdır, fakat onun kullanılmasına karşı değillerdir. Yasaklamaya karşıdırlar. (Örn: Gülay Göktürk, Canan Barlas)
Tesettürü Arap giysisi ve çağdışı bulan bayanlar şiddetle karşıdırlar. Yasaklanmasını savunurlar.
Dini inancı olmayan ya da zayıf olan bayanların bir kısmı, tesettürün hatırlattığı dini mesajlardan rahatsız olurlar. "Gerçekten din varsa, bazı kurallar varsa"nın çelişkisiyle yüzleşmek rahatsız ettiği için tesettürle karşılaşmak istemezler.
Kendisini kadın hakları savunucusu olarak tanımlayan bayanların bir bölümü bunu demokratik, inanç eksenli bir hak olarak görür. Diğer bölümü ise, "çağdışı anlayışlarla" "baskı altında kalan, kuşatılan, beyni yıkanan, zorla örttürülen" bayanları "esaretten" kurtarmak için tesettüre karşıdırlar ve yasaklanmasından yanadırlar.
Siyah çarşafı, estetik olmayan bazı örtü biçimlerini sırf estetik açıdan hoş bulmadıkları için karşı olan bayanlar da vardır.
Örtünün bir "simge, sembol" ve yaşam biçimi, ideoloji dayattığına inanan bayanlar da şiddetle örtüye karşıdırlar.
Örtünün kadını geri plana attığına, baskıladığına, erkeğe "kul" yaptığına inanan bayanlar da şiddetle örtüye karşıdırlar.
"Beni zorlamadıkça, karışmadıkça nasıl giyinirlerse giyinsinler" diyenler de vardır.
Örtünme davranışı, daha çok Müslüman ülkelerdeki kadınlar arasında yaygındır. Örtünen bir kadına, "Niçin örtünüyorsun?" diye sorarsanız size, "inancımın gereği", "geleneklerim gereği", "ailemin isteği üzerine", "kocamın/abimin zoruyla", "ortamın gereği..." gibi cevaplardan birini verebilir. İster isteyerek, isterse baskıyla örtünsün ortaya bir davranış biçimi çıkmaktadır.
İnsanların davranışlarını neler belirler?
1. Genetik yapı,
2. Fiziki/coğrafi çevre ve şartlar,
3. Yaşadığı toplumun gelenek ve görenekleri,
4. İnançlar ve din anlayışları,
5. Günümüzde kitle iletişim araçları ve popüler kültür,
6. Aldığı aile-toplum-okul eğitimi ve öğretimi
Bir kadının kendi iradesi ya da başkasının zorlamasıyla örtünmesinin arkasında bir düşünce/inanç/gelenek/anlayış yatmaktadır.
Dini inanç gereği örtünen bir insanın kişiliği ağırlıklı olarak din eksenli oluşur. Dinin öğretileri yaşamında belirleyici temel unsurlardır. Dolayısıyla, "İnancım gereği örtünüyorum." diyen bir insanın inancını sorgulayamazsınız. Çünkü, o inanç ve inancın pratik yaşama yansıyan davranışları, o insana bir kimlik/kişilik kazandırmıştır. Örtüsü sorgulanan, reddedilen bir kadın, kişiliğini koruma güdüsüyle hemen savunmaya ve kendisini korumaya çalışacaktır. Örtü, kişiliğin ayrılmaz parçasıdır. Örtüye de, kişiliğe de yapılan eleştiriler inancına yapılmış olarak algılanabilir.
Diğer yandan, özgür iradesiyle giyim tarzını belirleme hakkını kullanmak temel bir insanî haktır. Örtünen ya da örtünmeyen bir hanıma tercihi konusunda eleştiri yapmak, yadırgamak, baskı yapmak, dışlamak, tercihini değiştirmeye zorlamak insan hakları ihlalidir. O kişinin kişilik haklarına, psikolojisini bozmaya yönelik bir müdahaledir.
İnsanların iradeleriyle yaşam biçimlerini belirlemeleri doğal bir durumdur. Nitelikli, özgüvenli, girişimci, sorgulayıcı insanların çoğalması için özgürlükçü ortamlara ihtiyaç vardır.
Örtünen insana yapıldığı gibi, örtünmeyen insana da baskı yapılması antidemokratiktir; kişilik haklarına saldırıdır. Biliyoruz ki, özgür iradeyle ortaya çıkmayan bir ibadet/davranış biçimi muteber değildir. Böyle durumlarda zorlama/ikiyüzlülük sözkonusu olacağından bireylerde psikolojik tahribatlar yapar. Tercihlerinin hangi şekilde olacağına bireyler kendileri karar vermelidirler.
Başlangıçtaki "Neden bazı kadınlar örtünüyor?" sorumuza dönersek, amacı ne olursa olsun bu, onun tercihi veya davranışıdır. Kişi kendisini nerede konumlandırıyorsa oradadır. "Hayır yerin orası değil, bizim göstereceğimiz yerdir." demek ilkel ve çağdışıdır.
Başkalarını örtünmeye zorlamamak şartıyla, nasıl örtünürse örtünsün bana ne, sana ne, ona ne, kime ne?
2. Neden Farklı Örtünme Şekilleri Var?
İnancın gereği olarak örtündüklerini söyleyen bayanların hepsi aynı tarzda örtünmüyorlar. Yöresel, coğrafi, hatta ülkelerarası farklılıklar dikkat çekiyor. Bunu nasıl izah edebiliriz? Şöyle ki;
a. Bireysel olarak, ana kaynakları, öğretileri yorumlamak ve kendisine uygun gelen biçimi oluşturmak.
b. Yaşadığı ortam ve kültürden etkilenmek.
c. Kendisine "dayatılan" formata bürünmek (İran, Taliban örneği).
d. Mensup olduğu dini cemaat veya tarikatin öngördüğü tarzı benimsemek.
e. Coğrafi-fiziki iklim durumlarına göre örtünmek.
f. Egemen kültürün etkisinde kalmak (buna popüler kültür de dahildir).
Farklı örtünme şekillerinin olması da çeşitlilik ve çoğulculuktur. Bu aynı zamanda "dini dogma"ların da değişik algılandığının bir göstergesidir. Diğer yandan örtünün şekli, o kişinin değer yargılarını, kişiliğini, sosyo-ekonomik-kültürel seviyesini de yansıtabilir. Örnekler:
a. Siyah çarşafa bürünmek:
Bilinçli bir tercih olabilir.
Ekonomik nedenlerle tercih edilmiş olabilir.
Kıskanç kocanın isteğiyle örtünmüş olabilir.
Çoğunlukla sosyo-ekonomik-kültürel seviyesi zayıf çevrelerde rağbet görmektedir.
Mensubu olduğu tarikat/cemaatin katı şekilci boyutunu yansıtır.
b. Renkli çarşafları tercih etmek ne anlama gelir?
"Ekonomik ve sosyal durumum iyi"
"Çok katı değilim"
"Çarşaf dışında da örtünme şekillerim olabilir"
"Çarşaflıyım, ama renkliyim."
"Karafatma' demesinler diye renkli çarşaf giyiyorum."
"Tesettür anlayışım bu."
"Öcü değilim, benimle iletişim kurabilirsiniz."
"Zorla örtündüm, ama siyah çarşaf giymektense renkli olanını tercih ederim. Bu da benim bir kazanımım."
"Dışım gibi içim de renklidir."
c. Koyu renkli pardösü ve koyu renkli başörtüler tercih etmek ne anlamlara gelir?
"Tesettür anlayışım bu."
"Dikkat çekmemeliyim, cazip olmamalıyım."
"Tacizlerden bu şekilde sakınabilirim."
"Kendimi böyle daha özgür hissediyorum."
"Renk uyumundan ve estetik zevklerden bihaberim."
"Kadınlığımı ve cinselliğimi baskılamalıyım."
"Bana böyle yakıştığı için tercih ediyorum."
"Depresifim, içim karanlık"
d. Farklı canlı renklerde eşarp ve pardösüler ne anlamlar içerir?
"Tesettür anlayışıma bu şekil uygundur."
"Açık renklerle daha rahat ediyorum."
"Örtünüyorum, ama renkleri ve desenleri uyduruyorum, estetik değer ve zevklerim var."
"Canlı ve dışa dönüğüm."
"Benden çekinmeyin benimle iletişim kurabilirsiniz."
e. Başörtülü/türbanlı, fakat diğer giysilerini çoğunluğun giysilerinden tercih edenler. (Pantolon, üstü bluz, gömlek, kot)
"Sizlerden farkım sadece saçlarımın örtülü olmasıdır."
"Bana göre baş örtüldükten sonra gerisi önemli değil."
"Başım kapalı, ama her yerimi kapatmak istemiyorum, zorlanıyorum, daha hazır değilim."
"Eşim, ailem vs... istedi diye örtünüyorum. Başörtüm dışındaki kıyafetim, zaten böyle olduğunu size söylüyor."
"Bu şekilde sizlere daha yakınım, beni farklı görmeyin, dışlamayın, her ortamınızda bulunabilirim."
"Hayatın içindeyim, dışa dönüğüm."
f. Başörtülü/türbanlı diğer giysileri ne olursa olsun, fakat makyajlı süslü hanımlar:
"Örtülü de olsam kadınım, kendimi güzel görmek/göstermek istiyorum."
"Örtülü olduktan sonra makyaj yapmanın bir mahzuru yoktur."
"Örtülü hanımlar makyaj yapamaz diye bir kural tanımıyorum."
"Makyaj yapma, süslü olma arzumu bastıramıyorum/istemiyorum."
"Başörtülüyüm, ama süsü makyajı biliyorum."
“Benden korkmayın sizlerden biriyim."
3. Örtünen Kadınların Psikolojisi
a. İradesi dışında örtünen kadın psikolojisi:
Bir kadın istemediği halde, kararsız olduğu durumlarda da bazı nedenlerle örtünebilir.
Aile, eş baskısı ve zorlamasıyla,
Sevdiği evleneceği insan ya da ailesi onu örtülü görmek istiyor ve başka türlü kabul etmiyorsa.
Bulunduğu ortamda örtülüler çoğunlukta ve kendisine manevi baskı yapılıyor ya da kendisi kendini baskı altında hissediyorsa örtünebilir.
Herhangi bir çıkarı için de örtünenler olabilir.
İradesi dışında örtünen bayanların farklı tepkileri olabilir. İçinde örtünme arzusu olup da bunu evleneceği zamana veya başka bir döneme bırakanlar; "zaten örtünecektim." deyip kabullenir ve içselleştirir. Fakat örtünmeye hazır olmayan bir bayanın psikolojisi bozulabilir.
Kendisini kişiliksiz aşağılanmış hissedebilir.
Özgüveni sarsılabilir.
İradesi ve karar verme süreçleri elinden alınmış insan halet-i ruhiyesini yaşayabilir.
Dışarı yaşamda sanki herkes kendisine bakıyormuş gibi "izlenme" psikolojisine kapılabilir.
Kendisine baskı yapanlardan uzaklaştığında örtüsünü çıkarabilir. Bir taraftan da çelişkili suçluluk duygusu yaşar. Depresyona girebilir.
Örtüsüyle bağdaşmayacak, "tesettür ruhuna" aykırı tarzda giyinme ve davranmaya başlayabilir. Lisan-ı haliyle "başımdaki örtüye bakmayın zorlamayla takıyorum, benim içim farklı..."
Bu beyanların bir kısmı daha da abartılı ve çelişkili davranışlarda bulunabilir. Bulunmaması gereken ortamlara girebilirler.
Modern kıyafetler, aksesuarlar, makyajlar; modern mekanlarda bulunmak, popüler kültür içinde olmak gibi davranışlar geliştirebilirler.
b. Özgür iradesiyle örtünen kadın psikolojisi ve davranışı:
Okuduğu kaynaklardan ve aldığı eğitimden; gördüğü telkinlerden, örnek aldığı modellerden etkilenerek bir insan örtünebilir. İnanarak, iman ederek tesettüre giren bayan, ne yaptığından emin ve özgüvenli olur.
Her türlü eleştiriye, baskıya rahatlıkla karşı koyabilir. Gerekiyorsa, tesettürü için fedakarlıkta bulunabilir.
Örtünme şeklinde "tesettürün ruhuna" uygun neyse onu kabul eder. Bunun estetik bir hale gelmesine de dikkat eder. Olumlu veya olumsuz bir aşırı dışavurumdan kaçınır.
Davranışlarında "tesettür" anlayışını göstermeye gayret eder. Bulunması gereken ortamlarda olur. Başka arayışlara girmez.
Tesettürün aynı zamanda bir ibadet olduğu inancıyla hareket eder.
4. Örtünmeyen bayanların örtünenlere farklı bakış ve davranışları
Örtünmeyen, ama ailesinde örtünen bayanların olması durumunda sıcak karşılama olabilir. Şayet kendisine örtünme konusunda baskı yapılmışsa, tepki duyup karşı durabilir. İçinde günün birinde örtünme meyli olanlar, genelde çok ılımlı ve sıcak yaklaşırlar. Örtünen bayanlarla aynı ortamda olan ve olumlu etkilenenler de pozitif düşünebilirler.
Örtünme olayına "kişisel", "insani tercih", "demokratik hak" olarak bakanların bir kısmı tesettüre karşıdır, fakat onun kullanılmasına karşı değillerdir. Yasaklamaya karşıdırlar. (Örn: Gülay Göktürk, Canan Barlas)
Tesettürü Arap giysisi ve çağdışı bulan bayanlar şiddetle karşıdırlar. Yasaklanmasını savunurlar.
Dini inancı olmayan ya da zayıf olan bayanların bir kısmı, tesettürün hatırlattığı dini mesajlardan rahatsız olurlar. "Gerçekten din varsa, bazı kurallar varsa"nın çelişkisiyle yüzleşmek rahatsız ettiği için tesettürle karşılaşmak istemezler.
Kendisini kadın hakları savunucusu olarak tanımlayan bayanların bir bölümü bunu demokratik, inanç eksenli bir hak olarak görür. Diğer bölümü ise, "çağdışı anlayışlarla" "baskı altında kalan, kuşatılan, beyni yıkanan, zorla örttürülen" bayanları "esaretten" kurtarmak için tesettüre karşıdırlar ve yasaklanmasından yanadırlar.
Siyah çarşafı, estetik olmayan bazı örtü biçimlerini sırf estetik açıdan hoş bulmadıkları için karşı olan bayanlar da vardır.
Örtünün bir "simge, sembol" ve yaşam biçimi, ideoloji dayattığına inanan bayanlar da şiddetle örtüye karşıdırlar.
Örtünün kadını geri plana attığına, baskıladığına, erkeğe "kul" yaptığına inanan bayanlar da şiddetle örtüye karşıdırlar.
"Beni zorlamadıkça, karışmadıkça nasıl giyinirlerse giyinsinler" diyenler de vardır.
Son düzenleme: