'-DamLa
Bayan Üye
Başkanımız Sadri Şener, bugün (pazartesi) M. Ali Yılmaz Tesislerinde basın toplantısı düzenledi.
Şener, kulüp olarak zor günler geçirdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
Puan olarak oldukça gerilerde kaldık. Yenilmememiz gereken bir takıma da yenildik. Hocamız beni telefonla arayarak kan değişikliği olması gerektiğini söyledi, izin istedi. Ben de o izni verdim. Vermek zorundaydım. Bir iki defa daha aynı konu olmuştu. İkinci devre başladığında artık ihtimallere bırakacak durumumuz yoktu. Kendisi de zaten o psikoloji içindeydi. Benim hemen bir B planım olmalıydı ki o da vardı. Böyle bir şey olursa diye, Tolunay vardı. Bunu da hemen yürürlüğe koydum ki, yerel ve ulusal basın, (kim gelecek) diye tartışma ortamı yaratmasın. Bir boşluk bırakmak istemedim. Perşembe günü de maç vardı. Düşünmeye bile gün yoktu. Tolunay hoca hepinizin bildiği, Trabzonsporun yetiştirdiği önemli sporculardan biri. Kendisiyle telefonla konuştum. Sonra gelip Asbaşkanla da konuştu. Yarın öğlen gibi imza töreni olacak ama şifahi olarak kendisiyle anlaştık. Yarın yardımcıları geliyor. Yarından sonra yeni bir sayfa açarak yolumuza devam edeceğiz.
Şenol Güneş ve yardımcılarına kulübe verdikleri emekler için teşekkür eden Başkan Sadri Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: Şenol hocamız bizim arkadaşımız. Ona, Ünal hocaya diğer yardımcılara da kulübe verdikleri emeklerden dolayı teşekkür ediyoruz. Bu kulüp her zaman onların kulübüdür. Belki de benden daha çok onların da kulübüdür. Ama kulüplerde böyle değişiklikler vardır. Bizim için de başkan için de geçerlidir bu. Bundan sonraki yaşamlarında onlara mutluluklar diliyorum. Tolunay hocaya da başarılar diliyorum. Umarım kısa zamanda yeni bir noktaya yeni bir heyecanla ve yeni bir aşkla gelebiliriz diye düşünüyorum.
Şener, Ünal Karamanın ayrılığıyla ilgili olarak da, Ünal hoca Şenol hocanın ekibiydi. Tolunay hoca da kendi ekibiyle çalışmak istediğini söyledi. Biz de doğal olarak kabul ettik. 3.5 yıllık anlaştık ifadesini kullandı.
Tolunay Kafkasya transferi kısa süreliğine konuşabildiklerini anlatan Şener, sözlerine şöyle devam etti: Transfer isteği yok. (Mevcut kadroyu Hazirana kadar götürmemiz lazım, hepsinden maksimum yararlanmamız lazım. Sonra Haziranda yeni kadro kurarız) diyor. Tolunay hocanın şöyle avantajı var. Kendisi genç oyuncular konusunda araştırmalarıyla kendisini ispat etmiş bir hoca. İzleme komitesini lağvetme yoluna da gidebiliriz. Hatta yarın veya öbür gün lağvedilmesi talimatını verdim.
Şener, Şenol Güneşin ayrılığının ardından Tolunay Kafkasın apar topar getirilmesiyle ilgili kamuoyunda eleştiriler olduğunun hatırlatılması üzerine de, Bugünü boş bırakmak istemedik. Kamuoyu yanlış düşünüyor. Kamuoyuna Perşembe maç olduğunu anlatırsanız, yazarsanız Twitterda, Çarşamba da Eskişehire gitmek mecburiyetinde olduğumuzu yazarsanız sevinirim. Salı da bu işin antrenmanı var. Ne yapayım başka. Bu akşam altyapı hocası yaptıracak antrenmanı. Türk sol bek istedi Tolunay hoca. Haklı tabi. 1461den bakacağız galiba. Yönetim kurulu 21 kişi. Oy birliğiyle çıktı Tolunay hoca kararı. Hatta bazıları benden daha hızlıydı dedi.
Şener, Bazı çevreler şike sürecinde böyle bir dağılmanın kulübe zarar verebileceğini söylüyor şeklindeki soruyu yanıtlarken de şunları söyledi: Dağılma yok. Başkan burada. Sportif yönün şike sürecinde hocaların ve oyuncuların gündeme karışması doğru bir savunma biçimi değil. Sonuçta onlar profesyonel insanlar. Ama şike süreci içinde yönetimler dağılırsa, ileri gelenler, divan kurulu dağılırsa zarar verir kulübe. Sporcu ve hoca çok önemli değil. Girmemesi gerekir zaten diye düşünüyorum. Bu bir istifa değil, göreve son verme de değil. Kan değişikliği var. Hoca da bir Trabzonsporlu gibi düşünüyor. Kan değişikliği oldu ki bu kadar gazeteci burada toplandı. Hoca böyle bir şey yapmasaydı bugün (yönetim ve hoca istifa) diye yazılacaktı manşetlerde. Başka şeyler yazılacak şimdi. Böyle bir gidişatı ne hoca ne ben beklemiyorduk. Karabük ve Elazığ yenilgileri beklemiyorduk. Takımları küçümsemek istemiyoruz ama bu kadarını beklemiyorduk.
Başkanımız Sadri Şener, Transferleri başkan yaptı eleştirileri hakkında ne söyleyeceksiniz? sorusuna da şöyle cevap verdi: Orta mektep mezunu bir başkan olsaydım sizin söylediğinize inanabilirdim. İhtisasım olmayan bir konuda, ben gidip bir oyuncuyu nasıl alabilirim ki. Mümkün değil ama Şenol hocanın isteğinin dışında bazı hocalara sorarak almışlığımız vardır tabi. Listede vardır. Başka hoca tavsiye etmiştir. Ben kendim mümkün değil alamam çünkü, yanlış bir şey yaparım.
Hoca 5 tane isim yazar. Ben bunun alabildiğimi alırım. Bu bir çalışma ve ekip işi. Bana öyle isimler gelmedi izleme komitesinden. Benimle hepsi rahatlıkla görüşebilen insanlar. (Şu oyuncuyu al almazsan intihar ederim) demedi kimse. Bu mesuliyet alma isteği, gücü ve arzusudur. (Başkan bu oyuncuyu almazsan ben bırakıyorum) işini ben çok seviyorum. (Alsan da olur almasan da) denirse o olmuyor. Herhangi bir rapor gelmedi bana. Maaş artırımı istenirken bana direk gelinebiliyor ama başka konularda gelinmiyor. Çalışkan olmak ve bu işi sevmek önemli. heyecanın bitince bu işleri yapamıyorsun.
Şener, Heyecanınızı kaybettiniz mi? sorusuna ise, Başkanlık böyle günlerde yapılır. Kupa aldığın zaman sen öne geçemezsin. Zamanında baskette yaptılar, kupa aldılar ama bizi aşağıya bile çağırmadılar. Ama böyle günlerde başkanlık yapacaksın, terk etmeyeceksin, çözüm bulacaksın. Mağlup olduğumuzda hisse düşüyor. Hiç biriniz onu sormuyorsunuz. Sadece (Alper Potuku mu aldın, bilmem kimi mi aldın?) diye soruyorsunuz diye konuştu.
Yeni bir devir ve yeni bir yaşamın başladığını da sözlerine ekleyen Şener, Bunlar hep böyle geldi hep böyle geçecek. Puan durumundaki yerden çok üzüntülüyüm. İnşallah yukarılara gideriz, inşallah kupayı da alırız. Futbolcuların payı başarısızlıkta yüzde 80 85tir. Futbolcular arasında bir sosyal ilişki bağı oluşmamış gibi. Benim kişisel görüşüm bu. Yabancılar var. Almanyadan gelenler var, Türkler var. Hepsinin ayrı bir dünyası var. Benim tespitim bu. Bir oyuncu (evime 10 arkadaşımı davet ettim barbeküye, 3 tanesi geldi) diyor. Sosyal ilişkileri kurmak lazımdı diye düşünüyorum. Bunu yapacak ben değilim tabi. Burada yaşayan yöneticiler veya hocalar var dedi.
Şener, kulüp olarak zor günler geçirdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
Puan olarak oldukça gerilerde kaldık. Yenilmememiz gereken bir takıma da yenildik. Hocamız beni telefonla arayarak kan değişikliği olması gerektiğini söyledi, izin istedi. Ben de o izni verdim. Vermek zorundaydım. Bir iki defa daha aynı konu olmuştu. İkinci devre başladığında artık ihtimallere bırakacak durumumuz yoktu. Kendisi de zaten o psikoloji içindeydi. Benim hemen bir B planım olmalıydı ki o da vardı. Böyle bir şey olursa diye, Tolunay vardı. Bunu da hemen yürürlüğe koydum ki, yerel ve ulusal basın, (kim gelecek) diye tartışma ortamı yaratmasın. Bir boşluk bırakmak istemedim. Perşembe günü de maç vardı. Düşünmeye bile gün yoktu. Tolunay hoca hepinizin bildiği, Trabzonsporun yetiştirdiği önemli sporculardan biri. Kendisiyle telefonla konuştum. Sonra gelip Asbaşkanla da konuştu. Yarın öğlen gibi imza töreni olacak ama şifahi olarak kendisiyle anlaştık. Yarın yardımcıları geliyor. Yarından sonra yeni bir sayfa açarak yolumuza devam edeceğiz.
Şenol Güneş ve yardımcılarına kulübe verdikleri emekler için teşekkür eden Başkan Sadri Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: Şenol hocamız bizim arkadaşımız. Ona, Ünal hocaya diğer yardımcılara da kulübe verdikleri emeklerden dolayı teşekkür ediyoruz. Bu kulüp her zaman onların kulübüdür. Belki de benden daha çok onların da kulübüdür. Ama kulüplerde böyle değişiklikler vardır. Bizim için de başkan için de geçerlidir bu. Bundan sonraki yaşamlarında onlara mutluluklar diliyorum. Tolunay hocaya da başarılar diliyorum. Umarım kısa zamanda yeni bir noktaya yeni bir heyecanla ve yeni bir aşkla gelebiliriz diye düşünüyorum.
Şener, Ünal Karamanın ayrılığıyla ilgili olarak da, Ünal hoca Şenol hocanın ekibiydi. Tolunay hoca da kendi ekibiyle çalışmak istediğini söyledi. Biz de doğal olarak kabul ettik. 3.5 yıllık anlaştık ifadesini kullandı.
Tolunay Kafkasya transferi kısa süreliğine konuşabildiklerini anlatan Şener, sözlerine şöyle devam etti: Transfer isteği yok. (Mevcut kadroyu Hazirana kadar götürmemiz lazım, hepsinden maksimum yararlanmamız lazım. Sonra Haziranda yeni kadro kurarız) diyor. Tolunay hocanın şöyle avantajı var. Kendisi genç oyuncular konusunda araştırmalarıyla kendisini ispat etmiş bir hoca. İzleme komitesini lağvetme yoluna da gidebiliriz. Hatta yarın veya öbür gün lağvedilmesi talimatını verdim.
Şener, Şenol Güneşin ayrılığının ardından Tolunay Kafkasın apar topar getirilmesiyle ilgili kamuoyunda eleştiriler olduğunun hatırlatılması üzerine de, Bugünü boş bırakmak istemedik. Kamuoyu yanlış düşünüyor. Kamuoyuna Perşembe maç olduğunu anlatırsanız, yazarsanız Twitterda, Çarşamba da Eskişehire gitmek mecburiyetinde olduğumuzu yazarsanız sevinirim. Salı da bu işin antrenmanı var. Ne yapayım başka. Bu akşam altyapı hocası yaptıracak antrenmanı. Türk sol bek istedi Tolunay hoca. Haklı tabi. 1461den bakacağız galiba. Yönetim kurulu 21 kişi. Oy birliğiyle çıktı Tolunay hoca kararı. Hatta bazıları benden daha hızlıydı dedi.
Şener, Bazı çevreler şike sürecinde böyle bir dağılmanın kulübe zarar verebileceğini söylüyor şeklindeki soruyu yanıtlarken de şunları söyledi: Dağılma yok. Başkan burada. Sportif yönün şike sürecinde hocaların ve oyuncuların gündeme karışması doğru bir savunma biçimi değil. Sonuçta onlar profesyonel insanlar. Ama şike süreci içinde yönetimler dağılırsa, ileri gelenler, divan kurulu dağılırsa zarar verir kulübe. Sporcu ve hoca çok önemli değil. Girmemesi gerekir zaten diye düşünüyorum. Bu bir istifa değil, göreve son verme de değil. Kan değişikliği var. Hoca da bir Trabzonsporlu gibi düşünüyor. Kan değişikliği oldu ki bu kadar gazeteci burada toplandı. Hoca böyle bir şey yapmasaydı bugün (yönetim ve hoca istifa) diye yazılacaktı manşetlerde. Başka şeyler yazılacak şimdi. Böyle bir gidişatı ne hoca ne ben beklemiyorduk. Karabük ve Elazığ yenilgileri beklemiyorduk. Takımları küçümsemek istemiyoruz ama bu kadarını beklemiyorduk.
Başkanımız Sadri Şener, Transferleri başkan yaptı eleştirileri hakkında ne söyleyeceksiniz? sorusuna da şöyle cevap verdi: Orta mektep mezunu bir başkan olsaydım sizin söylediğinize inanabilirdim. İhtisasım olmayan bir konuda, ben gidip bir oyuncuyu nasıl alabilirim ki. Mümkün değil ama Şenol hocanın isteğinin dışında bazı hocalara sorarak almışlığımız vardır tabi. Listede vardır. Başka hoca tavsiye etmiştir. Ben kendim mümkün değil alamam çünkü, yanlış bir şey yaparım.
Hoca 5 tane isim yazar. Ben bunun alabildiğimi alırım. Bu bir çalışma ve ekip işi. Bana öyle isimler gelmedi izleme komitesinden. Benimle hepsi rahatlıkla görüşebilen insanlar. (Şu oyuncuyu al almazsan intihar ederim) demedi kimse. Bu mesuliyet alma isteği, gücü ve arzusudur. (Başkan bu oyuncuyu almazsan ben bırakıyorum) işini ben çok seviyorum. (Alsan da olur almasan da) denirse o olmuyor. Herhangi bir rapor gelmedi bana. Maaş artırımı istenirken bana direk gelinebiliyor ama başka konularda gelinmiyor. Çalışkan olmak ve bu işi sevmek önemli. heyecanın bitince bu işleri yapamıyorsun.
Şener, Heyecanınızı kaybettiniz mi? sorusuna ise, Başkanlık böyle günlerde yapılır. Kupa aldığın zaman sen öne geçemezsin. Zamanında baskette yaptılar, kupa aldılar ama bizi aşağıya bile çağırmadılar. Ama böyle günlerde başkanlık yapacaksın, terk etmeyeceksin, çözüm bulacaksın. Mağlup olduğumuzda hisse düşüyor. Hiç biriniz onu sormuyorsunuz. Sadece (Alper Potuku mu aldın, bilmem kimi mi aldın?) diye soruyorsunuz diye konuştu.
Yeni bir devir ve yeni bir yaşamın başladığını da sözlerine ekleyen Şener, Bunlar hep böyle geldi hep böyle geçecek. Puan durumundaki yerden çok üzüntülüyüm. İnşallah yukarılara gideriz, inşallah kupayı da alırız. Futbolcuların payı başarısızlıkta yüzde 80 85tir. Futbolcular arasında bir sosyal ilişki bağı oluşmamış gibi. Benim kişisel görüşüm bu. Yabancılar var. Almanyadan gelenler var, Türkler var. Hepsinin ayrı bir dünyası var. Benim tespitim bu. Bir oyuncu (evime 10 arkadaşımı davet ettim barbeküye, 3 tanesi geldi) diyor. Sosyal ilişkileri kurmak lazımdı diye düşünüyorum. Bunu yapacak ben değilim tabi. Burada yaşayan yöneticiler veya hocalar var dedi.