Unutma ve unutkanlık farklı şeylerdir. Unutma her yaşta ve herkes için geçerli olağan bir olaydır. Öğrenme ve unutma birbirleriyle yakından ilişkili süreçlerdir. Sadece öğrenen ve unutmayan bir beyin yoktur. Yeni bilgilerin alındığı her süreçte eskiden öğrenilenlere yönelik olarak unutma zaman zaman devreye girer. Çocukluktan itibaren yaşam boyunca öğrenme ve unutmanın doğal bir çizgisi vardır. Yaş ilerledikçe öğrenme devam etmekle birlikte unutma daha sık yaşanır. Yeni öğrenilenler ne kadar eskiden bilinenlerle bağıntı içinde öğrenilirlerse unutma o denli sınırlanabilir. Öğrenme ve unutmayla ilgili doğal kurallar olduğu söylenebilir. Bunların bir kısmı şu şekilde sıralanabilir;
1. Çocukluk ve gençlik döneminde yaşanılanlar daha sonra yaşanılanlara oranla daha az unutulurlar. Bunun nedeni bu çağlarda beynin öğrenme kapasitesinin ve öğrenilenlerin arasında bağ kurma yeteneğinin yüksek oluşudur. Bazen insanlar o yaşlarda hiçbir anlam veremedikleri halde öğrendikleri bilgileri aynen aktarabilirler.
2. Sık tekrar edilen bilgiler seyrek tekrar edilenlere oranla daha az unutulurlar. Bilgilerin tekrarı farklı zamanlarda farklı ilişkilendirmeler yaratarak belleği güçlendirir. Daha önce okunan bir romanın ya da görülen bir filmin hayatın değişik dönemlerinde yeniden görülmesi sırasında daha önce farkına varılmayan şeyler konusunda ilişkilendirme yapılır ve anlam çeşitliliği belleği güçlendirilir.
3. Duygusal etkilenme yaratan bilgiler yaratmayanlara oranla daha az unutulurlar. Çocukluk çağlarında yaşanan çok sayıda olayın içinde hatırladıklarımız duygusal zekamızı harekete geçirmiş olanlardır. Çoğu insan eğitim yıllarıyla ilgili olarak normale oranla daha başarılı ya da başarısız olduğu sınavların sonuçlarını hatırlama eğilimindedir. Aynı kural kişinin toplumsal hayatıyla ilgili olarak da doğrudur. İnsanlar çocukluklarında gördükleri doğal felaketleri suikastları olağanüstü başarı öykülerini sıradan ve olaysız günlerine oranla çok daha kolay anımsarlar.
Unutma davranışı süreklilik kazanma eğilimi gösterdikçe unutma'dan unutkanlı- ğa geçilir. Kişilerin ve etraflarının gözlemlediği ve daha doğrusu akıllarında kalan unutma değil unutkanlıktır. Bu süreç yani unutmadan unutkanlığa geçiş yaşı ne olursa olsun herkes için geçerli değildir. Bazı insanlarda unutmadan unutkanlığa geçiş olmaz. Sadece zaman zaman unutmaya devam ederler.
Bu nedenle unutkanlık davranışı gelişen ve gözlenen insanların incelenmesi gere- kir. Bu noktada bir çok insan tarafından gündeme getirilen basit unutkanlık konusunun açıklığa kavuşturulması gerekir. Basit unutkanlık unutkanlıktan olmaktan çok unutma'dır. Yaş ilerledikçe unutma da doğal biçimde arttığı için bazı insanlar bunu Alzheimer hastalığının başlangıcı olarak düşünürler. İlerlemiş yaş gruplarında doğal kabul edilebilecek olan unutma ancak daha genç yaş gruplarına oranla belirgin olan unutmadır. Örneğin eğer 70 yaşındaki bir kişi kendi yaş grubu içinde dikkati çekecek bir unutkanlık göstermiyor da aile içinde ve dışında gençlere oranla daha fazla unutuyorsa bunun basit unutkanlık olma olasılığı yüksektir. Basit unutkanları basit olmayanlardan ayıran önemli bir özellik de bu kişilerin unutmasının sadece yakın dönemde yaşananlarla ilgili olmamasıdır.
Eskileri iyi biçimde hatırlayan ancak son günlerde olanları hatırlamakta zorluk çekenler beyinlerinde açık biçimde kayıt zorluğu yaşayan kişilerdir ki mutlaka incelenmeleri gerekir. Bunun dışında kendi yaş grupları içinde unutma davranışlarıyla belirgin hale gelenlerin de incelenmeleri gerekir. Bu gibi kişiler birbirlerini gençlik yaşlarından beri tanıyan ve görüşmeye devam eden örneğin sınıf arkadaşlığı nedeniyle belirli aralarla birbirini gören kişilerin ilişkileri içinde dikkati çekebilir.Burada incelemenin doğrultusu muhtemel bir Alzheimer hastalığının varlığının sorgulanmasıdır...
1. Çocukluk ve gençlik döneminde yaşanılanlar daha sonra yaşanılanlara oranla daha az unutulurlar. Bunun nedeni bu çağlarda beynin öğrenme kapasitesinin ve öğrenilenlerin arasında bağ kurma yeteneğinin yüksek oluşudur. Bazen insanlar o yaşlarda hiçbir anlam veremedikleri halde öğrendikleri bilgileri aynen aktarabilirler.
2. Sık tekrar edilen bilgiler seyrek tekrar edilenlere oranla daha az unutulurlar. Bilgilerin tekrarı farklı zamanlarda farklı ilişkilendirmeler yaratarak belleği güçlendirir. Daha önce okunan bir romanın ya da görülen bir filmin hayatın değişik dönemlerinde yeniden görülmesi sırasında daha önce farkına varılmayan şeyler konusunda ilişkilendirme yapılır ve anlam çeşitliliği belleği güçlendirilir.
3. Duygusal etkilenme yaratan bilgiler yaratmayanlara oranla daha az unutulurlar. Çocukluk çağlarında yaşanan çok sayıda olayın içinde hatırladıklarımız duygusal zekamızı harekete geçirmiş olanlardır. Çoğu insan eğitim yıllarıyla ilgili olarak normale oranla daha başarılı ya da başarısız olduğu sınavların sonuçlarını hatırlama eğilimindedir. Aynı kural kişinin toplumsal hayatıyla ilgili olarak da doğrudur. İnsanlar çocukluklarında gördükleri doğal felaketleri suikastları olağanüstü başarı öykülerini sıradan ve olaysız günlerine oranla çok daha kolay anımsarlar.
Unutma davranışı süreklilik kazanma eğilimi gösterdikçe unutma'dan unutkanlı- ğa geçilir. Kişilerin ve etraflarının gözlemlediği ve daha doğrusu akıllarında kalan unutma değil unutkanlıktır. Bu süreç yani unutmadan unutkanlığa geçiş yaşı ne olursa olsun herkes için geçerli değildir. Bazı insanlarda unutmadan unutkanlığa geçiş olmaz. Sadece zaman zaman unutmaya devam ederler.
Bu nedenle unutkanlık davranışı gelişen ve gözlenen insanların incelenmesi gere- kir. Bu noktada bir çok insan tarafından gündeme getirilen basit unutkanlık konusunun açıklığa kavuşturulması gerekir. Basit unutkanlık unutkanlıktan olmaktan çok unutma'dır. Yaş ilerledikçe unutma da doğal biçimde arttığı için bazı insanlar bunu Alzheimer hastalığının başlangıcı olarak düşünürler. İlerlemiş yaş gruplarında doğal kabul edilebilecek olan unutma ancak daha genç yaş gruplarına oranla belirgin olan unutmadır. Örneğin eğer 70 yaşındaki bir kişi kendi yaş grubu içinde dikkati çekecek bir unutkanlık göstermiyor da aile içinde ve dışında gençlere oranla daha fazla unutuyorsa bunun basit unutkanlık olma olasılığı yüksektir. Basit unutkanları basit olmayanlardan ayıran önemli bir özellik de bu kişilerin unutmasının sadece yakın dönemde yaşananlarla ilgili olmamasıdır.
Eskileri iyi biçimde hatırlayan ancak son günlerde olanları hatırlamakta zorluk çekenler beyinlerinde açık biçimde kayıt zorluğu yaşayan kişilerdir ki mutlaka incelenmeleri gerekir. Bunun dışında kendi yaş grupları içinde unutma davranışlarıyla belirgin hale gelenlerin de incelenmeleri gerekir. Bu gibi kişiler birbirlerini gençlik yaşlarından beri tanıyan ve görüşmeye devam eden örneğin sınıf arkadaşlığı nedeniyle belirli aralarla birbirini gören kişilerin ilişkileri içinde dikkati çekebilir.Burada incelemenin doğrultusu muhtemel bir Alzheimer hastalığının varlığının sorgulanmasıdır...