nones
Bayan Üye
Baris Için Bir Mekanizma
Geçen ay, yüzde birin 1/10 unun (% 0.1) tek bir hedefe bütünlesmesinin dünyanin bilinçliligini nasil degistireceginden söz etmistik. Bu inanilmaz istatistik geçmis zamanlarin kahinleri ve bilgeleri tarafindan kaydedilmisti ve son zamanlarda David R. Hawkins’in arastirmasiyla kanitlanmistir. Onun kitabi ‘ Power vs. Force’ da, farkli niteliklere karsi titresimsel enerji degerlerini saptayarak olusturdugu yillar süren arastirmalarini sunuyor ve sentezini yapiyor.
Korku 200 olarak ölçülüyor (titresimsel enerji degeri) ; Sevgi 500 ; Baris 600. Arastirmasina dayanarak, David Hawkins 500 seviyesindeki bir kisinin (Sevgi) daha düsük bir titresimdeki 750,000 insana esdeger olabilecegini göstermistir ! Ve 700 seviyesindeki bir kisi 70 milyon insanin bilinçliliğini yükseltebilir ! Her seferinde bir insanin daha yüksek bir duruma geçisi kitlesel nüfus üzerinde gelgitli dalga etkisine neden oluyor.
Bilimsel arastirmalar bizlerin bireysel olarak sahip oldugumuz güçlü etkiyi daha da çok onaylamaya basladi. Ordumuz, DNA daki elektriksel degisimleri ölçmek için vericilerden toplanan lökositlerde (beyaz kan hücreleri) deneyler yapmistir. Verici bir odaya yerlestirilmis ve ondan alinan DNA ayni binada baska bir odaya konulmustur. Vericiye video klipler izlettirilerek, ‘duygusal stimulasyon’a maruz birakilmis ve duygusal inis çikislar ölçülmüstür. Alinan DNA’nin TAM AYNI ANDA TAMAMEN AYNI YANITLAR gösterdigini kesfetmislerdir ! Sonra, DNA’yi vericiden 50 mil uzaga götürüp ayni deneyi tekrarlamislar ve verici ve DNA’nin ayni anda tam olarak AYNI yanitlari verdigini görmüslerdir. Onlar, canli hücrelerin, her zaman her yerde önceden mevcut olan daha önce tanimlanamamis bir enerji formu vasitasi ile iletisim kurdugu sonucuna varmistir.
Bugun, daha önce asla olmadigi gibi, tüm hayat arasinda bir baglantinin oldugu kesfediliyor. Heisenberg Belirsizlik Prensibi bir objenin gözleyenin davranisindan etkilendigini gösteriyor. Çagdas biyolog Rupert Sheldrake, tüm yasami birlestiren bilinçliligin birlesik bir alaninin varligini öneren ‘morfik rezonans’ teorisini sunmuştur. Bilge bir Amerikan Yerli lider olan Sef Seattle, 100 yildan fazla bir süre önce söyle demisti :
‘Bizler yerkürenin parçasiyiz ve o da bizim bir parçamiz. Sunu biliyoruz : Bir aileyi birlestiren kan bagi gibi her sey birbirine baglidir. Insan hayatin agini dokumaz ; o sadece bu dokudaki bir ipliktir. Aga ne yaparsa, kendine yapmis olur’ Sef Seattle, 1854.
Su sözler Dr. Martin Luther King tarafindan 60 li yillarda yazilmistir : ‘ bilimsel dehamiz vasitasi ile dünyayi kendimize bir yöre semt yaptik ; simdi moral ve spiritüel dehamiz vasitasi ile onu kardeslik (birlik) haline getirmemiz gerekir. Hepimiz tek bir süreç içine dahiliz.Bir kisiyi direkt olarak etkileyen herhangi bir sey herkesi dolayli olarak etkiler. Biz hepimiz insanligin büyük zincirine bagliyiz.” Uygarligimizin damarlarina sevginin yeni bir boyutunu enjekte etmek için önümüzde görkemli bir firsat var.
Biz, hepimiz, son derece güçlüyüz ! Hepimizin içimizde dünyayi degistirecek potansiyeli barindiriyoruz. Ancak, herhangi birinin daha yüksek seviyelere onun vasitasiyla erisebilecegi bu mekanizma nedir ? Kisi titresimsel enerjisini nasil yükseltebilir ? Ilk adim farkindaliktir. Içinde yasamak istediginiz dünyanin neye benzediginin farkinda olun. Baska bir deyisle, olmasini istediginiz dünyanin bir VIZYONUNU yaratin. Bu vizyonu büyük bir berraklikla görün, bu dünyada yasamanin nasil bir sey oldugunu hissedin, her aninizi sanki siz bu dünyada yasiyormussunuz gibi yasayin.
Size garip mi geliyor ? Modern bilimin bugün kanitini bulmaya basladigi enerjinin eski yasalarina baktiginizda bu daha çok anlamli olmaya baslar. Bu yasalardan biri söyle diyor, ‘enerji dikkatin verildigi yere akar.’ Bu ne anlama gelir ? Basit bir örnek verelim. Pozitif düsünen insanlarin pozitif düsünen arkadaslar çekmeye egilim gösterdigini hiç fark ettiniz mi? Ayni yasa vasitasi ile, sizlanan ve sikayetçi olan insanlarin etrafi ayni sekilde sizlanan ve sikayet eden insanlarla çevrelenir. Her seyin yolunda gittigi ve hiçbir seyin yanlis olmadigini bildiginiz mükemmel bir gününüz oldu mu? Yataktan kalktiginiz andan itibaren hiçbir seyin yolunda gitmedigi ve bunun yataga yattiginiz zamana dek devam ettigi bir gün geçirdiniz mi? Daha çok paraya sahip oldugunuz zaman, borç para almanin daha kolay oldugunu fark ettiniz mi ? Çok fazla paraya sahip olmayan insanlarin, borç isterken sadece çok zorlanmadıklarini, ayrica onu sikça pahaliya ödedigini fark ettiniz mi?
Eski prensip söyle der, ‘benzer benzeri çeker’. Bundan dolayi, ilk adim içinde yasamak istediginiz dünyanizin vizyonunu yaratmaktir. Ikinci adim vizyonu YASAMAKTIR. Vizyonu yasarken kendi kisisel titresimsel enerjinizi artirirsiniz. Vizyonu yasamak gerçekte ne anlama geliyor ? Marianne Williamson ‘Amerika’nin Ruhunu Iyilestirmek’ adli kitabinda, sunlari söylediginde, bunu çok güzel anlatiyor : ‘Sevginin uygarligin damarlarina enjekte edilmesini görmek isteyen çoğumuz, öncelikle sevgiyi içimize akitmaliyiz. Biz dönüsünceye kadar, toplum dönüsmez ; ‘disarida’ yanlis olan sey, ‘içeride’ yanlis olanin sadece bir yansimasidir. Onu bu sekilde görürsek bu özgürlestirici bir haberdir. Zihinlerimizin dünyasal olaylarin nedensel seviyesi oldugunu bir kez fark ettigimiz zaman, dünya ile ilgili düsüncelerimizi degistirerek dünyayi degistirmeyi aramakta özgür oluruz.’
Dünyayi gördügümüz yolu degistirerek, dünya ile ilgili ne düsündügümüzün farkina vararak, yargilamakta oldugumuz zaman farkina vararak, elestirdigimiz zaman farkina vararak, sevginin disinda herhangi bir seyle davrandigimizin farkina vararak ve bunu hemen degistirmeyi ögrenerek, dünyayi barisa bir adim daha yaklastiririz.
Düsünmenin ve hissetmenin bu küçüklükten ögrenilmis modellerini denetlemek ful - zamanli bir is olabilir ve böyle de olmalidir. Bu, barisa kendini adamis bir grup insanin isidir. Ama hatirlayin ki, burada bir fark yaratmak için sadece nüfusun çok küçük bir yüzdesi gereklidir. Fark olan SIZSINIZ. HEPIMIZ BIRBIRIMIZE BAGLIYIZ. YAPTIGIMIZ, DUSUNDUGUMUZ VEYA HISSETTIGIMIZ HER SEY BUTUNU ETKILER. GERCEKTE BIZ BIRIZ !
Bir sonraki haberimiz kutuplulugunuzu degistirmek hakkinda daha fazla bilgi içerecek ve bugün kutuplulugu degistirmek için en güçlü yol hakkinda konusacagiz. Barisin ruhu yolculugunuzda sizinle olsun,
Geçen ay, yüzde birin 1/10 unun (% 0.1) tek bir hedefe bütünlesmesinin dünyanin bilinçliligini nasil degistireceginden söz etmistik. Bu inanilmaz istatistik geçmis zamanlarin kahinleri ve bilgeleri tarafindan kaydedilmisti ve son zamanlarda David R. Hawkins’in arastirmasiyla kanitlanmistir. Onun kitabi ‘ Power vs. Force’ da, farkli niteliklere karsi titresimsel enerji degerlerini saptayarak olusturdugu yillar süren arastirmalarini sunuyor ve sentezini yapiyor.
Korku 200 olarak ölçülüyor (titresimsel enerji degeri) ; Sevgi 500 ; Baris 600. Arastirmasina dayanarak, David Hawkins 500 seviyesindeki bir kisinin (Sevgi) daha düsük bir titresimdeki 750,000 insana esdeger olabilecegini göstermistir ! Ve 700 seviyesindeki bir kisi 70 milyon insanin bilinçliliğini yükseltebilir ! Her seferinde bir insanin daha yüksek bir duruma geçisi kitlesel nüfus üzerinde gelgitli dalga etkisine neden oluyor.
Bilimsel arastirmalar bizlerin bireysel olarak sahip oldugumuz güçlü etkiyi daha da çok onaylamaya basladi. Ordumuz, DNA daki elektriksel degisimleri ölçmek için vericilerden toplanan lökositlerde (beyaz kan hücreleri) deneyler yapmistir. Verici bir odaya yerlestirilmis ve ondan alinan DNA ayni binada baska bir odaya konulmustur. Vericiye video klipler izlettirilerek, ‘duygusal stimulasyon’a maruz birakilmis ve duygusal inis çikislar ölçülmüstür. Alinan DNA’nin TAM AYNI ANDA TAMAMEN AYNI YANITLAR gösterdigini kesfetmislerdir ! Sonra, DNA’yi vericiden 50 mil uzaga götürüp ayni deneyi tekrarlamislar ve verici ve DNA’nin ayni anda tam olarak AYNI yanitlari verdigini görmüslerdir. Onlar, canli hücrelerin, her zaman her yerde önceden mevcut olan daha önce tanimlanamamis bir enerji formu vasitasi ile iletisim kurdugu sonucuna varmistir.
Bugun, daha önce asla olmadigi gibi, tüm hayat arasinda bir baglantinin oldugu kesfediliyor. Heisenberg Belirsizlik Prensibi bir objenin gözleyenin davranisindan etkilendigini gösteriyor. Çagdas biyolog Rupert Sheldrake, tüm yasami birlestiren bilinçliligin birlesik bir alaninin varligini öneren ‘morfik rezonans’ teorisini sunmuştur. Bilge bir Amerikan Yerli lider olan Sef Seattle, 100 yildan fazla bir süre önce söyle demisti :
‘Bizler yerkürenin parçasiyiz ve o da bizim bir parçamiz. Sunu biliyoruz : Bir aileyi birlestiren kan bagi gibi her sey birbirine baglidir. Insan hayatin agini dokumaz ; o sadece bu dokudaki bir ipliktir. Aga ne yaparsa, kendine yapmis olur’ Sef Seattle, 1854.
Su sözler Dr. Martin Luther King tarafindan 60 li yillarda yazilmistir : ‘ bilimsel dehamiz vasitasi ile dünyayi kendimize bir yöre semt yaptik ; simdi moral ve spiritüel dehamiz vasitasi ile onu kardeslik (birlik) haline getirmemiz gerekir. Hepimiz tek bir süreç içine dahiliz.Bir kisiyi direkt olarak etkileyen herhangi bir sey herkesi dolayli olarak etkiler. Biz hepimiz insanligin büyük zincirine bagliyiz.” Uygarligimizin damarlarina sevginin yeni bir boyutunu enjekte etmek için önümüzde görkemli bir firsat var.
Biz, hepimiz, son derece güçlüyüz ! Hepimizin içimizde dünyayi degistirecek potansiyeli barindiriyoruz. Ancak, herhangi birinin daha yüksek seviyelere onun vasitasiyla erisebilecegi bu mekanizma nedir ? Kisi titresimsel enerjisini nasil yükseltebilir ? Ilk adim farkindaliktir. Içinde yasamak istediginiz dünyanin neye benzediginin farkinda olun. Baska bir deyisle, olmasini istediginiz dünyanin bir VIZYONUNU yaratin. Bu vizyonu büyük bir berraklikla görün, bu dünyada yasamanin nasil bir sey oldugunu hissedin, her aninizi sanki siz bu dünyada yasiyormussunuz gibi yasayin.
Size garip mi geliyor ? Modern bilimin bugün kanitini bulmaya basladigi enerjinin eski yasalarina baktiginizda bu daha çok anlamli olmaya baslar. Bu yasalardan biri söyle diyor, ‘enerji dikkatin verildigi yere akar.’ Bu ne anlama gelir ? Basit bir örnek verelim. Pozitif düsünen insanlarin pozitif düsünen arkadaslar çekmeye egilim gösterdigini hiç fark ettiniz mi? Ayni yasa vasitasi ile, sizlanan ve sikayetçi olan insanlarin etrafi ayni sekilde sizlanan ve sikayet eden insanlarla çevrelenir. Her seyin yolunda gittigi ve hiçbir seyin yanlis olmadigini bildiginiz mükemmel bir gününüz oldu mu? Yataktan kalktiginiz andan itibaren hiçbir seyin yolunda gitmedigi ve bunun yataga yattiginiz zamana dek devam ettigi bir gün geçirdiniz mi? Daha çok paraya sahip oldugunuz zaman, borç para almanin daha kolay oldugunu fark ettiniz mi ? Çok fazla paraya sahip olmayan insanlarin, borç isterken sadece çok zorlanmadıklarini, ayrica onu sikça pahaliya ödedigini fark ettiniz mi?
Eski prensip söyle der, ‘benzer benzeri çeker’. Bundan dolayi, ilk adim içinde yasamak istediginiz dünyanizin vizyonunu yaratmaktir. Ikinci adim vizyonu YASAMAKTIR. Vizyonu yasarken kendi kisisel titresimsel enerjinizi artirirsiniz. Vizyonu yasamak gerçekte ne anlama geliyor ? Marianne Williamson ‘Amerika’nin Ruhunu Iyilestirmek’ adli kitabinda, sunlari söylediginde, bunu çok güzel anlatiyor : ‘Sevginin uygarligin damarlarina enjekte edilmesini görmek isteyen çoğumuz, öncelikle sevgiyi içimize akitmaliyiz. Biz dönüsünceye kadar, toplum dönüsmez ; ‘disarida’ yanlis olan sey, ‘içeride’ yanlis olanin sadece bir yansimasidir. Onu bu sekilde görürsek bu özgürlestirici bir haberdir. Zihinlerimizin dünyasal olaylarin nedensel seviyesi oldugunu bir kez fark ettigimiz zaman, dünya ile ilgili düsüncelerimizi degistirerek dünyayi degistirmeyi aramakta özgür oluruz.’
Dünyayi gördügümüz yolu degistirerek, dünya ile ilgili ne düsündügümüzün farkina vararak, yargilamakta oldugumuz zaman farkina vararak, elestirdigimiz zaman farkina vararak, sevginin disinda herhangi bir seyle davrandigimizin farkina vararak ve bunu hemen degistirmeyi ögrenerek, dünyayi barisa bir adim daha yaklastiririz.
Düsünmenin ve hissetmenin bu küçüklükten ögrenilmis modellerini denetlemek ful - zamanli bir is olabilir ve böyle de olmalidir. Bu, barisa kendini adamis bir grup insanin isidir. Ama hatirlayin ki, burada bir fark yaratmak için sadece nüfusun çok küçük bir yüzdesi gereklidir. Fark olan SIZSINIZ. HEPIMIZ BIRBIRIMIZE BAGLIYIZ. YAPTIGIMIZ, DUSUNDUGUMUZ VEYA HISSETTIGIMIZ HER SEY BUTUNU ETKILER. GERCEKTE BIZ BIRIZ !
Bir sonraki haberimiz kutuplulugunuzu degistirmek hakkinda daha fazla bilgi içerecek ve bugün kutuplulugu degistirmek için en güçlü yol hakkinda konusacagiz. Barisin ruhu yolculugunuzda sizinle olsun,