Bank Asya 1. Lig’in “en”leri !

Ntvspor Bank Asya 1. Ligin 'en'lerini belirledi..



SEZONUN TAKIMI: ELAZIĞSPOR
Bu sene Spor Toto 2. Lig’den Bank Asya 1. Lig’e yükselen Elazığspor, sezona zamanında Trabzonspor savunmasının vazgeçilmez isimlerinden olan teknik direktör Osman Özköylü ile başladı. Özköylü ve yönetim ilk iş olarak takımdaki 15 oyuncuyla yeni kontrat yaptı. Bordo-beyazlı takım kadroda tutulan 15 oyuncuya ek olarak 10 yeni transferle sezona giriş yaptı. Bu transferler içinde dikkat çeken isimler kaleci Yavuz Eraydın, stoper Ahmet Görkem Görk ve tecrübeli santrfor Burak Akdiş’ti. Yeni transferler kadroda bulunan Arif Şahin, Oktay Pop, Alper Kalemci ve Sinan Özkan gibi oyuncularla uyum sorununu çabuk aşınca. Gakgoşlar lige iyi bir başlangıç yaptı. Fakat yönetim sürpriz bir kararla ligin 7. haftasında Osman Özköylü ile yollarını ayırdı. Takımın başına Hüsnü Özkara getirildi. Elazığspor yeni teknik adamıyla da istikrarlı grafiğini sürdürdü. Ancak bordo-beyazlılarda sular durulmuyordu. 12. haftada oynanan Sakaryaspor karşılaşmasından sonra yönetim kurulu ani bir kararla, takım kaptanı Burak Akdiş, kaleci Yavuz Eraydın ve Ömer Çuğ'un sözleşmelerini karşılıklı olarak feshetti. Bu oyuncuların yerine ikinci devrede Kaleci Ahmet Şahin, Rıdvan Şimşek ve Önder Çengel transfer edildi. İstikrarını kaybetmeyen takım ikinci devrenin büyük bir bölümünde ligi lider olarak götürdü ancak ligin 25. haftasından sonra bocalayan Elazığspor ardı ardına puan kaybetmeye başladı. Yönetim ligin 28. haftasında Hüsnü Özkara’nın görevine son vererek yoluna Bülent Uygun’la devam etti. Bülent Uygun son altı hafta da takıma ihtiyacı olan puanları kazanmasında yardımcı oldu ve bordo beyazlıları Süper Lig’e taşıdı. Elazığspor bu sezon kadrosunda bulunan Ahmet Görkem Görk, Arif Şahin, Alper Kalemci, Köksal Yedek, Sinan Özkan ve Göksu Türkdoğan gibi oyuncuların ekstra katkılarıyla Hacettepespor ve Bucaspor gibi Bank Asya 1.Lig’de bekleme yapmadan bir üst lige çıkmayı başardı. Spor Toto Süper Lig’de de doğru oyuncuları kadroda tutup doğru transferler yapabilirlerse ligde tutunmayı başarabilirler. Şimdiden başarılar.

SEZONUN TEKNİK DİREKTÖRÜ: HAMZA HAMZAOĞLU

1970 doğumlu Hamza Hamzaoğlu Yunanistan’ın Gümülcine şehrinde dünyaya geldi. Futbola İzmirspor altyapısında başlayan Hamzaoğlu 1988 yılında İzmirspor forması altında profesyonelliğe geçiş yaptı. Mavi-beyazlılarda gösterdiği başarılı performans onu Galatasaray’a taşıdı. Hamzaoğlu, sarı-kırmızılı kulüpte dört sezon forma giydikten sonra yoluna İstanbulspor ile devam etti. İki uzun soluklu maceranın ardından Siirtspor, Yozgatspor, Konyaspor ile kısa maceralarla kariyerine devam eden Hamza Hamzaoğlu, 16 yıllık profesyonel futbol kariyerine Beylerbeyi kulübünde nokta koydu. Futboldan emekliye ayrılmıştı belki ama yeşil sahalardan kopmadı Hamzaoğlu, Konyaspor, Çaykur Rizespor ve Ankaraspor da çeşitli teknik direktörlerin yanında yardımcı antrenör olarak görev aldı. İlk kez 2008 yılında Malatyaspor’un başında teknik direktörlüğe adım attı. Sonraki sezon Eyüpspor’u çalıştıran Hamza Hamzaoğlu 2010-2011 sezonunda Denizlispor’un başına geçti. Sezonun 21. haftasında görevine son verilen 42 yaşındaki teknik adam, 23. hafta da teknik direktör Atilla Özcan’ın yerine Akhisar Belediyespor’un dümenine geçti. Takımın son haftalarda aldığı galibiyetlerle lige tutunmasını sağlayan Hamza Hamzaoğlu, 2011-2012 sezonunda da sezon başında yaptığı akıllı transferlerle hem mütevazı hem de tecrübeli bir kadro kurdu. Hamzaoğlu sezon ilerledikçe üst sıralardaki yerini sağlamlaştırmaya başladı. Akhisar Belediyespor’a deplasmanda oynadığı 17 maçta 11 galibiyet, iki beraberlik, dört yenilgi ile 35 puan toplatarak deplasmanlarda en başarılı takım olma unvanını kazandırdı. Ardından bu başarısını kendi sahasında bir kez yenilerek, “evinde en az yenilen takım” unvanıyla perçinledi. Hamza Hamzaoğlu bu istikrarlı sezonun ardından Akhisar Belediye Gençlikspor’u tarihinde ilk kez Süper Lig’e taşıdı. Böylece genç teknik adam büyük bir başarının altına imza attı.

SEZONUN MAÇI ve KIRILMA ANI: ÇAYKUR RİZESPOR - ELAZIĞSPOR: 3 - 5

Çaykur Rizespor bu sezon kaderini belirleyecek birçok maça çıktı. Bunun en sonuncusu da 34. haftada evinde oynadığı Akhisar Belediyespor karşılaşmasıydı. Fakat yeşil-mavililer bu maçtan daha önce sezonun 21. haftasında erken final niteliğinde bir maça çıkmıştı. Karşılaşmanın adı Çaykur Rizespor-Elazığspor’du. Maçın iki takım açısından farklı anlamları vardı. Çaykur Rizespor son haftalarda aldığı kötü sonuçlara kendi sahasında lideri devirerek son verip tekrar ilk iki için umutlanmak isterken, Elazığspor da geçtiğimiz hafta kendi sahasında aldığı Karşıyaka mağlubiyetini unutup tekrar galibiyet serisi yakalamayı hedefliyordu. Çaykur Rizespor seyircisinin de desteği ile maça hızlı başladı. 4. dakikada Ousman Jallow ve 30. dakikada Severin Bikoko ile 2-0 öne geçti. Taraftarlar tam rahat bir nefes almışken, yeşil-mavililer oyunun tek hâkimiyken 36. dakikada Bikoko’nun kırmızı kart görmesi bütün planları bozdu. İlk yarı Karadeniz temsilcisinin 2-0 üstünlüğü ile noktalandı. İkinci yarıya bu kez Elazığspor hızlı başlamıştı Bikoko’nun kırmızı kart görmesinden sonra rüzgar tersine dönmüştü. Elazığspor aradığı golü 55. dakikada Sinan Özkan ile buldu. Çaykur Rizespor bu gole bir dakika sonra Engin Aktürk ile cevap verdi. Ancak Elazığspor akın akın geliyordu. Önce Göksu Türkdoğan’la farkı bire indirdiler ardından Rizesporlu Murat Sözgelmez’in kendi kalesine attığı golle karşılaşmada eşitliği yakaladılar. Fakat bordo-beyazlılar hız kesmedi. Göksu Türkdoğan ve Sinan Özkan ile iki gol daha bulan Gakgoşlar zor deplasmandan 5-3’lük galibiyetle ayrıldı. Bu sonuçla Elazığspor zirveye bir üst lige bir adım daha yaklaşırken, Çaykur Rizespor kaos ortamına sürüklendi. Sezonun sonunda puan tablosuna baktığımızda bu maçın ne kadar lige etki eden bir karşılaşma olduğunu daha iyi anlıyoruz. Eğer Çaykur Rizespor bu karşılaşmadan galip ayrılsa belki de Elazığspor yerine şimdi onlar Süper Lig sevinci yaşayacaktı.

SEZONUN HAYAL KIRIKIĞI YARATAN TAKIMI: KARŞIYAKA

Yeşil-kırmızılılar geçen sezon Bank Asya 1. Lig’i 10. sırada bitirerek Spor Toto Süper Lig hasretine son verememişti. Ancak bu sezon farklı olmalıydı. Çünkü bu sene Karşıyaka’nın nam-ı diğer Kaf-Kaf’ın 100. yılıydı. Yönetim, teknik direktör Reha Kapsal ile beraber şampiyonluk için ne yapabiliriz diye masaya oturdu. İlk iş olarak geçen seneki kadronun neredeyse tamamı gönderildi. Ardından şampiyonluğa yürüyebilecek tanıdık tanımadık birçok oyuncuyla sözleşme imzalandı. Transfer dönemi bittiğinde Karşıyaka’nın toplam 19 oyuncuyu kadrosuna katmıştı. Bu transferler arasında Milan’dan kiralanan Dominic Adiyiah ve geçen sezonun yıldızlarından Akeem Agbetu gibi isimler vardı. Reha Kapsal önderliğinde lige başlayan takım ilk haftalarda bekleneni veremedi. Kapsal, başarısız sonuçlardan sonra kadrodaki uyum sorununu işaret ederek zaman istiyordu. Ancak haftalar geçtikçe tablo düzelmedi. İlk sekiz haftada Reha Kapsal’lı Karşıyaka bir galibiyet iki beraberlik ve beş mağlubiyet aldı. Kötü tablo karşısında daha fazla dayanamayan Reha Kapsal istifa etti. Kapsal’ın yerine yeşil-kırmızılı ekibin başına teknik direktör Mustafa Uğur getirildi. Mustafa Uğur’un gelişinden sonra takım inişli çıkışlı bir grafik çizerek ilk devreyi liderin 11 puan gerisinde 12. sırada tamamladı. Ara transfer döneminde Turgay Gölbaşı, Karim İzrailov, Azizullo Mahmudov, Serdar Eylik, Dominic Adiyiah, Tuncay Süren, Murat Sözgelmez ve Necati Yılmaz ile yollar ayrılırken, Mutlu Kızıltan, Mahmut Boz, Bülent Kocabey, Oliver Uche Sunday Ogbonnaya ve Fatih Şen kadroya katıldı. Bu katkılarla takım ikinci devreye harika bir başlangıç yaptı. Karşıyaka ilk dört haftada üç galibiyet bir beraberlik alarak taraftarını play-off için ümitlendirdi. Fakat ne olduysa o günden sonra oldu deplasmanda lider Elazığspor’u deviren takım o haftadan sonra oynanan 14 karşılaşmada iki galibiyet, dört beraberlik ve sekiz mağlubiyet alarak son hafta oynanan Gaziantep Büyükşehir Belediyespor karşılaşmasıyla lige ancak tutunabildi. 100. yılı Şampiyon olarak tamamlar denen takım az daha küme düşüyordu. Karşıyaka umarım bu sezondan camia olarak gereken dersleri çıkarmıştır.

SEZONUN PANKARTI: BEKLE BİZİ SÜPER LİG AHANDA BİZ GELİK (ELAZIĞSPOR TARAFTARI)

Sezonun pankartı ligin 24. haftasında oynanan Elazığspor-Boluspor maçında karşımıza çıkmıştı. Elazığspor, 34 haftalık ligde 20 hafta liderlik koltuğunda oturdu. Haliyle bu durum bordo-beyazlı takım taraftarlarını Süper Lig için sabırsızlandırdı. Gakgoşlar da bu durumu “Bekle bizi Süper Lig ahanda biz gelik” cümlesiyle kendilerine has üsluplarıyla gayet güzel özetlemişlerdi. Ligin bitimine bir hafta kala bir üst lige çıkmayı garantileyen Elazığspor sekiz sezonluk hasrete de son verdi.


SEZONUN KALECİSİ : MARIUSZ PAWELEK (KONYASPOR)

Bank Asya 1. Lig’de 2011 2012 sezonunda 25 golle ligin en az gol yiyen takımı Konyaspor oldu. Konyaspor’un bu başarısının arkasında savunmaya dayalı oyun anlayışı, defans kurgusunun birbirine uyumu ve kalecisi Mariusz Pawelek’in başarılı performansı vardı. Tabi Mariusz Pawelek’e ayrı bir parantez açmak gerek. 1981 Polonya Wodzislaw doğumlu kaleci, futbola Silesia Lubomia da başladı. Ardından 2000 yılında profesyonel kariyere adım atacağı Odra Wodzislaw takımına transfer oldu. Wodzislaw kulübünde beş sezonda ortaya koyduğu performans Pawelek’e Polonyalıların dünyaca ünlü takımı Wisla Krakow’un kapısını açtı. Burada da dört sezon geçirdikten sonra Ziya Doğan 2010-2011 ara transfer döneminde tecrübeli kaleciyi Konyaspor renklerine bağladı. Polonyalı eldiven sezon başından beri az gol yeme özelliğini istikrarlı bir şekilde korurken yeşil-beyazlı takım çoğu maçta aldığı puanları tecrübeli kalecinin kalesinde devleşmesine borçlu. 30 yaşındaki eldiven bu sezon gösterdiği performansla genç takıma hem kalecilik hem de ağabeylik yaptı. Konyaspor’un play-off‘larda yer almasında büyük rol oynayan tecrübeli eldiven Bank Asya 1. Lig’in kalburüstü yabancıları arasında yer alıyor.

SEZONUN EN İYİ ÇIKIŞ YAPAN KALECİSİ: ZÜLKÜF ÖZER(ADANASPOR)

1988 Ergani doğumlu olan Zülküf Özer futbol tutkunu bir aileden geliyor. Abisi Şehmus Özer Akhisar Belediyespor’da, kardeşi Nezir Özer ise Altay’da top koşturuyor. Zülküf futbolculuğu seçen kardeşlerinin aksine kaleci olmayı tercih etmiş. 2004 yılında futbola Erganispor da başlayan Zülküf Özer, profesyonelliğe ilk adımı 2007 yılında Mardinspor’da attı. Genç eldiven burada gösterdiği başarılı performansla dikkat çekti. 2009 yılında Mardinspor’dan Adanaspor’a transfer oldu. Zülküf Özer sezon genelinde kaleci Tolgahan Acar’ın arkasında ikinci kaleci rolünü üstlenirken, Tolgahan Acar’ın 24. hafta da oynanan Akhisar Belediyespor karşılaşmasında kırmızı kart görmesiyle ilk kez formayla tanıştı. İlk maçında abisi Şehmus Özer ile karşı karşıya gelerek ilginç bir görüntüye imza atan 23 yaşındaki eldiven, kaleye ilk defa geçmesine rağmen kendine olan güveniyle dikkat çekti. O günden sonra kaleyi bir daha Tolgahan Acar’a devretmeyen Zülküf Özer çıktığı 11 maçta 1063 dakika forma giydi. Böylece Adanaspor kalesinin emin ellerde olduğunu kanıtladı. Başarılı performansını son haftalarda oynanan karşılaşmalarda da devam ettiren kaleci Adanaspor’un altıncı sırada yer alıp play-off oynamasına katkıda bulundu.

SEZONUN FUTBOLCUSU: SEVERİN BRİCE BİKOKO (ÇAYKUR RİZESPOR)

2011-2012 sezonunda ilk iki sıranın kapısından dönen ve Spor Toto Süper Lig’e çıkma umutlarını play-off’a bırakan Çaykur Rizespor’un bu seneki başarısında önemli rol oynayan oyuncuların başında 18 golle takımının ve ligin en skoreri olan Severin Brice Bikoko geliyor. 1988 senesinde Kamerun’un Yaounde şehrinde doğan oyuncu 2008 yılında Erciyesspor ile Türkiye Liglerine adım attı. Teknik direktör Mehmet Bulut döneminde transfer edilen golcü oyuncu Erciyesspor da 3 sezonda oynadığı 77 karşılaşmada fileleri 26 kez havalandırdı. Bu sezon başında Çaykur Rizespor’un teknik direktörlüğüne gelen Hüseyin Kalpar’ın isteği doğrultusunda yeşil-mavili kulüple sözleşme imzaladı. Kamerunlu oyuncu Rizesporda da gollerine ara vermedi. 32 maçta 18 gol atarak hem ligde gol kralı ünvanını aldı hem de takımının ligi üçüncü sırada bitirmesine katkıda bulundu.

SEZONUN EN İYİ ÇIKIŞ YAPAN GENÇ FUTBOLCUSU: EREN TOZLU (GİRESUNSPOR)

Transfer yasağından ötürü mağdur olan kulüplerden biriside Giresunspor, ikinci devre bu yasağı kaldırsalar da ilk devrede aldıkları yaraları sarmak için yeterli zaman bulamadılar. Hal böyle olunca Çotanaklar küme düşmekten kurtulamadı. Fakat bu olumsuz görüntü takıma altyapıdan kazandırılan oyuncularla biraz olsun olumlu yöne doğru çevrildi. Eren Tozlu da bu zor dönemde altyapıdan A takıma kazandırılan oyunculardan biri. 1990 senesinde Giresun’da dünyaya gelen Eren Tozlu futbola 2002 senesinde İl Özel İdaresi Gençlik ve Spor kulübünde başladı. 2006 yılında Giresunspor altyapısına geçen futbolcu 2010 yılında da yeşil beyazlılarla profesyonel sözleşme imzaladı. İlk senesinde kadroya giremeyen 22 yaşındaki oyuncu tecrübe kazanması için Pazarspor’a kiralık verildi. Pazarspor da forma giydiği 32 maçta 5 gol atan futbolcu, bu sezonun başında yaşanan ekonomik darboğaz ve transfer yasağı nedeniyle kadroda tutuldu. Transfer yasağı bi’nevi genç oyuncunun önünü açmış oldu. 22 yaşındaki futbolcu, yeşil-beyazlı forma altında bu sezon oynadığı 33 maçın 27'sinde ilk onbirde sahaya çıktı ve rakip fileleri 15 kez havalandırmayı başardı. Genç oyuncu yakaladığı çıkışla ve attığı gollerle Giresunspor’un ligde kalma ümitlerini son haftaya taşımasına yardımcı olsa da takımını ligde tutunmayı başaramadı. Fakat Eren Tozlu başarılı performansı sayesinde yeni sezonda Spor Toto Süper Lig takımlarından Mersin İdman Yurdu’na transfer oldu.

2011-2012 SEZONU KARMASI
Mariusz Pawelek (Konyaspor)
İzzet Yıldırım (Adanaspor)
Kürşat Duymuş (Akhisar Belediye Gençlikspor)
Ahmet Görkem Görk (Elazığspor)
Sancak Kaplan (Kasımpaşa)
Ali Dere (Konyaspor)
Anıl Taşdemir (Akhisar Belediye Gençlikspor)
Arif Şahin (Elazığspor)
Emrah Eren (Akhisar Belediye Gençlikspor )
Eren Tozlu (Giresunspor)
Severin Bikoko (Çaykur Rizespor)