İşe Yarayacak Bilgiler Fazla Bilgi Balık Kaçırmaz
Balıkta Başarının Formülü, evet artık sır olmaktan çıkıyorBu sırrın cevabını balıklar vermiyor elbet. Sadece yabancı amatörler oturmuşlar nasıl daha fazla balık yakalarız, bu işin formülü nedir? diye kafa patlatmışlar ve sonunda şu altta ki grafiği çizmişler, diğer etkenleri de yüzde ağırlıklı olarak belirlemişler. Buna göre ne kadar çok para harcarsan o kadar çok balık yakalarmışsın. Tabii para harcamak için devamlı takım ve malzeme almak, modern malzemeler kullanmak gerekir. Bu iş biraz malzeme üreten firmaların sponsorluğu gibi koksa da aslında gerçek payı var. Eğer tek tip balığa çıkıyor veya yazları bir ufak kova içine attığınız ne zaman aldığınızı hatırlamadığınız çapari ile istavritle yetiniyorsanız bu size uymaz; ama bu kadarı yetmiyorsa, tatlı sudan tuzlu suya, yazdan kışa aralıksız balığa çıkıyorsanız, hep daha büyük balığın peşindeyseniz sonunda da yolunuz Moby Dick ile kesişmez ise, ne kadar çok masraf yapmanız gerektiği ortadadır. Burada renk renk görüntüleri ile balıktan çok balıkçıyı yakalamaya yönelik kaşıkları, yapay yemleri, misinaları düşünmezsek; karadan açık suya çıkmak için tekne ve motor, özellikle yeni gidilen sularda çabucak bilgi sahibi olmak veya balık 100 m ileride iken olduğumuz yerde saatlerce boş beklememek için balık bulucu, kerteriz ve pusulanın yerine el de taşınan GPS (uydudan mevki koyma aleti), gece de kalınan balık seferlerinde çadır ve kamp malzemeleri, yağmurda, soğukta çeşitli şartlarda giyilecek uygun giysiler, farklı misinalar, kaşıklar, balığa ve duruma göre kamışlar, makinalar, takım kutuları, sırt çantaları,vs vs vs....
İşte size bol bol masraf. Hepsi de lazım.
Şimdi de grafiğe ve formülün diğer bileşenlerine göz atalım.
Grafikteki kırılma noktaları neye göre seçilmiş bilmiyorum ama ana fikir yakalama miktarının artması, bu iş için yapılan masrafın artmasına bağlı. Peki sadece masraf yeter mi? Yetmez elbet; şimdi peki başka ne lazım? Sorusunu bakalım nasıl cevaplamışlar.
Takım : İşte ana kalem masraf kapısı, işin % 40' ı bu yani yandaki grafik. Dedik ya bu işte gerçek payı var. Diyelim dip oltası için iki kamışınız var onlarla kaşık atamazsınız verimi düşük olur, 5 - 6 kiloluk turna için kullanılacak kamış alabalığa uymaz, denizde kullanıma ikisi de gelmez. Makinalar da farklı. Eee daha tekne, motor vs vs dedik ya. Evet malzeme önemli, doğru ve gerekli malzemeyi bulunduracaksınız. Yani kesenin ağzı açılacak.
Tecrübe : Tecrübenin payı % 10. Çünkü tecrübe olaylar standart halin dışına çıkınca gerekiyor. Böyle durumlarda ancak usta balıkçı balığı yakalar.
Zaman : Bu da önemli payı % 25. Neymiş bu? Balığa çıkmadan önce harcanan zaman. Hazırlık daha evde başlar, önce düşünülür ne yakalayacağım, nelerle karşılaşabilirim. Sonra takımlar yapılır, çanta düzenlenir bunlar da aslında iyi zaman tüketir ama payı da yüksek; yani değer. Gidip kıyıda olta yaparsan, bozulan takımının yenisi yoksa sonuç hüsran olabilir. Esas olan balıkta takım yapmak değil hazır takımı kullanmaktır.
Bilgi Toplama : Bu da önemli bileşen % 20 etkisi var. Gidilecek yer hakkında bilgi toplamak, balıkların cinsi, daha çok bulundukları bölgeler, irilikleri, ne yemi daha çok sevdiklerini bilmek aslında balıkçı için paha biçilmez bilgi. Bence daha fazlasını bile hak eder.
Şans : Şans en az etkisi olan bileşen sadece % 5. Siz yukarıdakileri yapın zaten şansınızı yaratmış oluyorsunuz. Yukarıdakileri aynen uygulayan eşit tecrübede iki balıkçıdan biri aynı yerde birinden bir miktar fazla balık tutabilir. Gerçekte bu fark çok olmaz, işte o fark şans. Eğer fark büyükse kabul edin ki arkadaşın size göre şanstan fazlası var, bence fark ettirmeden araştırın neymiş.
RASTGELSİN..............
Kerteriz Kerteriz veya nişan denizde balığın devamlı bulunduğu yerin veya verimli bir taşın yerinin tespiti için kıyıda birbirleriyle mümkün ise 90 derece açı yapan, tanımlanması gereken noktada kesişen en az iki ayrı hattın tespitidir. Burada dikkat edilmesi geken iki ayrı nokta değil HAT olması. Bu hatların her biri en az iki noktadan oluşur, bu noktaların sabit olmasına bir daha geldiğinizde yer değiştirmemiş olacağına emin olmalısınız. Aşağıda bir kerteriz örneği var. Alınan kerteriz her balıkçıda olması gereken kerteriz defterine kaydedilir ki sonradan unutulup boş yere dolanıp durulmasın. Resimdeki kerteriz neymiş, yüzümüz boğazdan açığa dönükken solda kalan tek katlı evin bacasının ucu ile caminin minaresinin ucu bir hizadayken, sağda da arkada kalan yüksek evin çatısının ucu arkadaki ağacın ucuyla aynı hizada olacak. Burada ayrıca bir kontrol noktası daha var yine sağdaki tahta çitin hangi direğinin önünde olunduğuna bakılıyor. Ben bir ara pusula ille kerterize bakmaya çalıştım yani sandalın burnuna göre kıyıdaki sabit noktaların kaç derece açı yaptığını tespit ettim ama aslında bu iş öyle pek kolay değil. Sakin havada tamam da sert rüzgarda, dalgalarla sallanırken kerterizi bulmak zor iş, bulsan da çapanın kalomasını ayarlamak her baba yiğide nasip olmaz. Ben açıkça bu kerteriz işinde pek de başarılı olamadım. Aslında Türkiye' de kıyılar öyle hızlı değişiyor ki kerterizin kaybolması işten bile değil. Mesela örneğimizdeki evlerin yıkılıp yerlerine villa yapılması sıradan olay kabul edilir. Ağacı da ya keseriz ya da yakarız. O zaman ne yapmalı. Benim bu nedenle tavsiyem bir adet elde taşınabilir GPS almak. Artık çağımızda yakışanı da budur diyorum. Ne demek bu aşağıda bakalım.
Mevki Koyma Buradaki gibi yazıldığında aslında bu terim denizcilik terimi olarak gemilerin dünya üzerinde yerini tespit etme anlamına geliyor. Ama burada bizim işimiz seyir veya navigasyon değil; bulduğumuz bir karagöz veya mercan taşını, verimli bir batığı kaybetmemek peşindeyiz hepsi o. Yine de sonuçta amaç bulunduğumuz noktayı bilmek ise bir anlamda mevki koymak diyebiliriz. Şimdi gelelim şu GPS' e. İngilizce Global Positioning System demek olan GPS alıcıları eskiden pahalı ve erişilmesi zor, askeri amaçlar için tasarlanmış aletlerdi. GPS aslında sistemin adı, bu konuda ilk çalışmalar 1973 yılında Amerika' da başladı, günümüze kadar uzaya 24 uydu ve 3 de yedek uydu yollandı; daha önceden görülemeyen ve işletme sırasında ortaya çıkan problemler çözüldü; ölçüm hataları, türleri tespit edildi ve nihayet sistem 1995 yılında kullanıma hazır hale getirildi. Başlangıçta sistem askeri amaçlı tasarlanmıştı ve sivil kesim tarafından kullanılmasına, terörist gruplarca da kullanılabileceği kaygısı ile pek sıcak bakılmıyordu. Bu nedenle sinyaller iki kısımda yollanıyor ve sivil kesimin kullanılabilmesine açık olan sinyaller kasıtlı olarak bozuluyordu. Bunun adı S/A (Selective Availability) olarak biliniyordu. Nihayet 1 Mayıs 2000 de başkan Clinton sivil kesime verilen sinyallerdeki kasıtlı bozulmaları kaldıran bir emir yayınladı S/A iptal oldu ve artık sivil kesim için 100 metreye kadar olan hatalı ölçüm, maksimum 10 metreye kadar indi. Amerika' nın milyarlarca dolara mal olan bu sistemi ücretsiz olarak herkesin kullanımına açması gerçekten enteresandır. Ve şimdi artık elde taşınan modelleri ve alınabilecek fiatları ile amatör profesyonel denizcilerin, avcıların, amatör balıkçıların, dağcıların hizmetinde. Bir örneğini yanda görüyorsunuz, ben de bu modelden bir tane edindim. Bu aletlerin fiatı Türkiye dışında özellikle üretildikleri ülkelerde mesela Amerika' da çok daha hesaplı. Ne yazık ki ülkemizde fiatları o ülkelerdeki fiatlardan oldukça fazla, ama yine de alınabilir diyorum. GPS uydular vasıtası ile yeryüzündeki yerimizi tespit ediyor. Enlem ve boylam cinsinden veya grafik olarak, açık denizde neredeyse en fazla yarım metre hata ile yerinizi alıcı ekranında okuyabiliyorsunuz; rota belirliyor, hızınızı, kat edilen yolu ve kalan yolu görüyorsunuz, gidilmesi istenen noktaya göre yönünüzü görüyorsunuz; eh bundan iyisi can sağlığı. El tipleri genelde 12 kanaldan değişik uyduları arıyor, sık ormanlarda dahi başarı ile mevki koyuyor. Rotayı, rota üzerinde noktaları hafızaya alabiliyor, böylece kerteriz defteri de kalkıyor, gece kullanımı için ekran ışıklandırması oluyor, gündoğuş ve batış saatlerini, bildiriyor vs vs. Bazıları ilave CD ler ile ekranda harita üzerinde yer gösteriyor, otoyolları belirliyor, yan yazılımlarla haritalar daha da detaylandırılabiliyor, komputere bağlanabiliyor. Ama unutmayın her ilave para demek. Bu aletlerin nasıl çalıştığı derin bir konu ve burada anlatmaya gerek yok. Merak ediyorsanız internette pekçok kaynak var bunlardan biri içinde linki tıklayabilirsiniz. Genelde hemen hemen hepsi aynı özelliklere sahip bence dikkat edilmesi gereken, ne tür piller kullandığı, pil ömrü, kullanım kolaylığı, güvenirliği ve tabii fiatı.
RASTGELSİN, KERTERİZİNİZ ve YOLUNUZ KAYBOLMASIN............
Balık Bulucular Artık neredeyse olmazsa olmaz hale gelen balık bulucular gerçekten amatör balıkçının en büyük yardımcısı. Bunlar da tabii marka marka, model model farklı özellik ve fiatlarda. Bunlarda ilk başlarda büyük profesyonel balıkçı tekneleri için planlanmıştı ama artık amatörlerin de kullanımında. Bende şu yanda görüleninden var. Peki bunlar nasıl çalışır ne işe yarar? Çalışma prensipleri sonar ile aynı, zaten bunlara sonar da denmektedir. Kuru şarjlı küçük bir akümülatör ile çalışıyorlar. Bir alıcı verici uçları var, bu uç suya sokuluyor. Bu uçtan ses dalgası yolluyorlar ve geri dönen dalgayı alıp değerlendiriyorlar. Bazı modeller dalgaları tek bazıları iç içe iki veya üç koni olarak yolluyorlar böylece daha geniş bir alanı görüyorlar. Ekranda derinlik, dip karakteri, balık olup olmadığı, varsa derinliği, yeri ve hatta miktarı ile boyutu hakkında bilgi veriyor, balığın varlığı durumunda sesle ikaz ediyorlar. Bunu tekne giderken de yapabiliyorlar. Bazı modellerde dibin üç boyutlu haritası ekranda izlenebiliyor. Kısacası suyun içindeki gözümüz kulağımız oluyorlar. Ayrıca ilave donanımlarla tekne hızını ve su sıcaklığını da ölçüp ekranda gösteriyor. tatlı veya tuzlu sularda farksız çalışıyorlar. Gece kullanımı için ekran aydınlatması oluyor. Başka arzunuz? Çalışma prensibi olarak genelde tekneden dibe dik kullanmaya uygunlar| karadan dibe paralel kullanımı olmuyor. Ama son zamanlarda bu şekilde çalışan modelleri de çıkmaya başladı, bunlar 30 öetre mesafeye kadar olan çeyreyi dibe paralel tarayıp balık olup olmadığını gösteriyor, yakalamak size kalmış. Balık bulucuya sahipsek özellikle ilk defa gittiğimiz yerlerde derinliği öğrenebilir, balık varlığını ve yerlerini araştırabilir, dip yamaçlarını bulabilir, tekne ile giderken altımızdan geçen bir balık sürüsünü tespit edebiliriz. Devamlı gittiğimiz yerlerde dahi kullanmak her zaman iyi sonuç vermektedir. Bu aletlerle edinilen en önemli bilgi bence derinlik ve dibin yapısı hakkında alınan bilgi. Bu işlem için eskiden ve hala uygulanan bir yöntemle uzun bir ipin ucuna yarım kilo hatta derinlik fazla ise daha da ağır bir ağırlık bağlanarak derinliğin ölçülmesi veya bu ağırlık sürütülerek kayalıkların ve yuva olabilecek kayaların bulunabillmesidir. Bu işlem hem yavaş hem de yorucudur hem de tam doğru bilgi edinmek mümkün değildir.
RASTGELSİN..................
Balığa çıkaken Yanımıza Ne Alalım Eğer balığa yazın hemen evimizin yanında karadan veya sandalımıza atladığımız gibi denize açılarak çıkıyorsak o zaman takım sandığımızı, zıpkın, kepçe, kakıç gibi gerekli olabileecek takımları, varsa GPS, balık bulucuyu, hava durumuna göre giyeceğimizi alarak çıkabiliriz. Bu kısmı kolay. Ama birkaç gün sürecek grup halinde çıkılacak avlarda bunlara ilaveten ciddi planlama gerekir. Şimdi bunlara göz atalım.
İlk ve en önemli konu bence arkadaş. Kamp kurarak doğa içinde kalıp avlanacaksanız yalnız çıkmamakta yarar var ama arkadaşınız veya arkadaşlarınız da en az sizin kadar meraklı, tecrübeli ve sabırlı olmalı; öyle olmaz ise balıktan çok yanınızdaki balıkçı ile uğraşırsınız. Tabii ikinci konu yem. Eğer gittiğiniz yerde kolayca yem bulmayacak iseniz hiç değilse başlangıç için yanınıza avına gittiğiniz balığın sevdiği yemlerden alın. Yemlerin taze tutulması da ayrı bir konu tabii bunun içinde buzkabı almak yemleri usulune uygun olarak bu kabın içinde saklamak gerekecektir. Yemler ve Yemleme sayfasında bu konuyu daha fazla açıklanmıştır. Eğer varsa yanınıza şişme botunuzu ve dıştan takma motorunuzu almalısınız veya gideceğiniz yerde de ayarlama imkanı varsa bu da değerlendirilebilir. Sadece kıyıdan avlanacaksınız bunlar size gerekmeyecektir. Kumanyayı yeteri kadar alın miktarı kalacağınız güne göre ayarlamalısınız; "Ben balık yakalar karnımı doyururum" derseniz aç kalabilirsiniz. Tecrübeler böyle der. Doğa içinde kamp kuracaksanız çadırınızı ve kamp malzemesini de unutmamalı. Bu durumda alınacaklar kimlik, para, çakmak (yedekli), varsa kullandığınız ilaçlar, fotoğraf makinesi, yedek film, el feneri, pil, radyo, saat, sivrisinek ilaçları, elleri korumak için iş eldiveni, konserve açacağı, gazlı ocak, tencere, tava, tabak, çatal, kaşık, portatif iskemle ve masa, diş macunu, diş fırçası, tarak, ince halatlar, nacak (küçük balta), mangal, havlu, sabun, boş poşet torbalar, aluminyum folyo kağıt, ufak bir tamir çantası, mümkün ise bölgenin haritası, not defteri, kalem, boş şişe ve bidon ve daha sizin ihtiyaç duyabileceğiniz diğer kamp malzemeleri.
Giyim de önemli. Yanınıza hava şartlarına göre ihtiyacınız olacak eşyaları almalısınız. Hava şartları için meteorolojik tahminler alınabilir veya Meteoroloji sayfamızdan da yararlanılabilir. Burada insanların giyinme alışkanlıkları önemli rol oynamakla beraber temelde kışın başı ve kulakları koruyacak şapka veya yün bere, yün iç çamaşır, dik yakalı kazak, su geçirmez kaban ve/veya yağmurluk, yün çoraplar, lastik çizmeler; yazın da güneşten koruyacak şapka, güneş gözlüğü, bol cepli bir yelek, T-shirt, gömlek, lastik ayakkabı veya çizmeler, hava şartlarına göre yağmurluk alınabilir. Kıyı avlarında bahçıvan su geçirmez pantolon veya kasık çizmeleri yaz kış kullanılabilir. Tabii burada tecrübeleriniz, ihtiyaçlarınız ve alışkanlıklarınız sizi yönlendirecektir. Asıl olan üşümemek için hareketleri kısıtlayacak kadar giyinmemek, ihitiyaçlarımızı tam olarak tespit etmektir, bu da tecrübe ile olur.
Gece denize çıkmak da hazırlıklı olmayı gerektirir, Yanımıza kullansak da kullanmasak da lüks lambası almalıyız, buna ait yedek gömlekler de takım çantasında olmalı. Bir el feneri, yedek ampulu ve pilleri de unutulmamalı. Ayrıca kibrit veya çakmak, bir kaç parça yiyecek, su, en az iki demir ve yedek ipi; tonoza bağlamasak de ikinci demir olmalı, zamanımızda artık lüks olmaktan çıkan şarj edilmiş pili ile bir cep telefonu, varsa GPS ve yedek pilleri, yoksa bir pusula emniyet için gerekli donanımlardır. Özellikle yaz geceleri denize çokarken "şimdi yaz bir şey olmaz" düşüncesine kapılmayın üşüyüp avı yarım kesmeniz gerekebilir; yanınıza sıkı giyecekler, sizi yağmurdan ve rüzgardan koruyacak elbiseler almalısınız. Ben genelde böyle bir çantayı yani elbiselerde dolu bir çantayı her zaman başaltında hazır bekletmeyi severim.
Ben bir genel liste yapıp balığa çıkmadan nereye, nasıl, ne yakalamaya gideceğimizi göz önüne alarak bu listeden ihtiyaçlarımızı belirlemek yanımıza almak en iyi yoldur derim. Bu liste zamanla edindiğimiz tecrübeye göre gelişecek gittikçe daha az hata yapmamızı sağlayacaktır
Balıkta Başarının Formülü, evet artık sır olmaktan çıkıyorBu sırrın cevabını balıklar vermiyor elbet. Sadece yabancı amatörler oturmuşlar nasıl daha fazla balık yakalarız, bu işin formülü nedir? diye kafa patlatmışlar ve sonunda şu altta ki grafiği çizmişler, diğer etkenleri de yüzde ağırlıklı olarak belirlemişler. Buna göre ne kadar çok para harcarsan o kadar çok balık yakalarmışsın. Tabii para harcamak için devamlı takım ve malzeme almak, modern malzemeler kullanmak gerekir. Bu iş biraz malzeme üreten firmaların sponsorluğu gibi koksa da aslında gerçek payı var. Eğer tek tip balığa çıkıyor veya yazları bir ufak kova içine attığınız ne zaman aldığınızı hatırlamadığınız çapari ile istavritle yetiniyorsanız bu size uymaz; ama bu kadarı yetmiyorsa, tatlı sudan tuzlu suya, yazdan kışa aralıksız balığa çıkıyorsanız, hep daha büyük balığın peşindeyseniz sonunda da yolunuz Moby Dick ile kesişmez ise, ne kadar çok masraf yapmanız gerektiği ortadadır. Burada renk renk görüntüleri ile balıktan çok balıkçıyı yakalamaya yönelik kaşıkları, yapay yemleri, misinaları düşünmezsek; karadan açık suya çıkmak için tekne ve motor, özellikle yeni gidilen sularda çabucak bilgi sahibi olmak veya balık 100 m ileride iken olduğumuz yerde saatlerce boş beklememek için balık bulucu, kerteriz ve pusulanın yerine el de taşınan GPS (uydudan mevki koyma aleti), gece de kalınan balık seferlerinde çadır ve kamp malzemeleri, yağmurda, soğukta çeşitli şartlarda giyilecek uygun giysiler, farklı misinalar, kaşıklar, balığa ve duruma göre kamışlar, makinalar, takım kutuları, sırt çantaları,vs vs vs....
İşte size bol bol masraf. Hepsi de lazım.
Şimdi de grafiğe ve formülün diğer bileşenlerine göz atalım.
Grafikteki kırılma noktaları neye göre seçilmiş bilmiyorum ama ana fikir yakalama miktarının artması, bu iş için yapılan masrafın artmasına bağlı. Peki sadece masraf yeter mi? Yetmez elbet; şimdi peki başka ne lazım? Sorusunu bakalım nasıl cevaplamışlar.
Takım : İşte ana kalem masraf kapısı, işin % 40' ı bu yani yandaki grafik. Dedik ya bu işte gerçek payı var. Diyelim dip oltası için iki kamışınız var onlarla kaşık atamazsınız verimi düşük olur, 5 - 6 kiloluk turna için kullanılacak kamış alabalığa uymaz, denizde kullanıma ikisi de gelmez. Makinalar da farklı. Eee daha tekne, motor vs vs dedik ya. Evet malzeme önemli, doğru ve gerekli malzemeyi bulunduracaksınız. Yani kesenin ağzı açılacak.
Tecrübe : Tecrübenin payı % 10. Çünkü tecrübe olaylar standart halin dışına çıkınca gerekiyor. Böyle durumlarda ancak usta balıkçı balığı yakalar.
Zaman : Bu da önemli payı % 25. Neymiş bu? Balığa çıkmadan önce harcanan zaman. Hazırlık daha evde başlar, önce düşünülür ne yakalayacağım, nelerle karşılaşabilirim. Sonra takımlar yapılır, çanta düzenlenir bunlar da aslında iyi zaman tüketir ama payı da yüksek; yani değer. Gidip kıyıda olta yaparsan, bozulan takımının yenisi yoksa sonuç hüsran olabilir. Esas olan balıkta takım yapmak değil hazır takımı kullanmaktır.
Bilgi Toplama : Bu da önemli bileşen % 20 etkisi var. Gidilecek yer hakkında bilgi toplamak, balıkların cinsi, daha çok bulundukları bölgeler, irilikleri, ne yemi daha çok sevdiklerini bilmek aslında balıkçı için paha biçilmez bilgi. Bence daha fazlasını bile hak eder.
Şans : Şans en az etkisi olan bileşen sadece % 5. Siz yukarıdakileri yapın zaten şansınızı yaratmış oluyorsunuz. Yukarıdakileri aynen uygulayan eşit tecrübede iki balıkçıdan biri aynı yerde birinden bir miktar fazla balık tutabilir. Gerçekte bu fark çok olmaz, işte o fark şans. Eğer fark büyükse kabul edin ki arkadaşın size göre şanstan fazlası var, bence fark ettirmeden araştırın neymiş.
RASTGELSİN..............
Kerteriz Kerteriz veya nişan denizde balığın devamlı bulunduğu yerin veya verimli bir taşın yerinin tespiti için kıyıda birbirleriyle mümkün ise 90 derece açı yapan, tanımlanması gereken noktada kesişen en az iki ayrı hattın tespitidir. Burada dikkat edilmesi geken iki ayrı nokta değil HAT olması. Bu hatların her biri en az iki noktadan oluşur, bu noktaların sabit olmasına bir daha geldiğinizde yer değiştirmemiş olacağına emin olmalısınız. Aşağıda bir kerteriz örneği var. Alınan kerteriz her balıkçıda olması gereken kerteriz defterine kaydedilir ki sonradan unutulup boş yere dolanıp durulmasın. Resimdeki kerteriz neymiş, yüzümüz boğazdan açığa dönükken solda kalan tek katlı evin bacasının ucu ile caminin minaresinin ucu bir hizadayken, sağda da arkada kalan yüksek evin çatısının ucu arkadaki ağacın ucuyla aynı hizada olacak. Burada ayrıca bir kontrol noktası daha var yine sağdaki tahta çitin hangi direğinin önünde olunduğuna bakılıyor. Ben bir ara pusula ille kerterize bakmaya çalıştım yani sandalın burnuna göre kıyıdaki sabit noktaların kaç derece açı yaptığını tespit ettim ama aslında bu iş öyle pek kolay değil. Sakin havada tamam da sert rüzgarda, dalgalarla sallanırken kerterizi bulmak zor iş, bulsan da çapanın kalomasını ayarlamak her baba yiğide nasip olmaz. Ben açıkça bu kerteriz işinde pek de başarılı olamadım. Aslında Türkiye' de kıyılar öyle hızlı değişiyor ki kerterizin kaybolması işten bile değil. Mesela örneğimizdeki evlerin yıkılıp yerlerine villa yapılması sıradan olay kabul edilir. Ağacı da ya keseriz ya da yakarız. O zaman ne yapmalı. Benim bu nedenle tavsiyem bir adet elde taşınabilir GPS almak. Artık çağımızda yakışanı da budur diyorum. Ne demek bu aşağıda bakalım.
Mevki Koyma Buradaki gibi yazıldığında aslında bu terim denizcilik terimi olarak gemilerin dünya üzerinde yerini tespit etme anlamına geliyor. Ama burada bizim işimiz seyir veya navigasyon değil; bulduğumuz bir karagöz veya mercan taşını, verimli bir batığı kaybetmemek peşindeyiz hepsi o. Yine de sonuçta amaç bulunduğumuz noktayı bilmek ise bir anlamda mevki koymak diyebiliriz. Şimdi gelelim şu GPS' e. İngilizce Global Positioning System demek olan GPS alıcıları eskiden pahalı ve erişilmesi zor, askeri amaçlar için tasarlanmış aletlerdi. GPS aslında sistemin adı, bu konuda ilk çalışmalar 1973 yılında Amerika' da başladı, günümüze kadar uzaya 24 uydu ve 3 de yedek uydu yollandı; daha önceden görülemeyen ve işletme sırasında ortaya çıkan problemler çözüldü; ölçüm hataları, türleri tespit edildi ve nihayet sistem 1995 yılında kullanıma hazır hale getirildi. Başlangıçta sistem askeri amaçlı tasarlanmıştı ve sivil kesim tarafından kullanılmasına, terörist gruplarca da kullanılabileceği kaygısı ile pek sıcak bakılmıyordu. Bu nedenle sinyaller iki kısımda yollanıyor ve sivil kesimin kullanılabilmesine açık olan sinyaller kasıtlı olarak bozuluyordu. Bunun adı S/A (Selective Availability) olarak biliniyordu. Nihayet 1 Mayıs 2000 de başkan Clinton sivil kesime verilen sinyallerdeki kasıtlı bozulmaları kaldıran bir emir yayınladı S/A iptal oldu ve artık sivil kesim için 100 metreye kadar olan hatalı ölçüm, maksimum 10 metreye kadar indi. Amerika' nın milyarlarca dolara mal olan bu sistemi ücretsiz olarak herkesin kullanımına açması gerçekten enteresandır. Ve şimdi artık elde taşınan modelleri ve alınabilecek fiatları ile amatör profesyonel denizcilerin, avcıların, amatör balıkçıların, dağcıların hizmetinde. Bir örneğini yanda görüyorsunuz, ben de bu modelden bir tane edindim. Bu aletlerin fiatı Türkiye dışında özellikle üretildikleri ülkelerde mesela Amerika' da çok daha hesaplı. Ne yazık ki ülkemizde fiatları o ülkelerdeki fiatlardan oldukça fazla, ama yine de alınabilir diyorum. GPS uydular vasıtası ile yeryüzündeki yerimizi tespit ediyor. Enlem ve boylam cinsinden veya grafik olarak, açık denizde neredeyse en fazla yarım metre hata ile yerinizi alıcı ekranında okuyabiliyorsunuz; rota belirliyor, hızınızı, kat edilen yolu ve kalan yolu görüyorsunuz, gidilmesi istenen noktaya göre yönünüzü görüyorsunuz; eh bundan iyisi can sağlığı. El tipleri genelde 12 kanaldan değişik uyduları arıyor, sık ormanlarda dahi başarı ile mevki koyuyor. Rotayı, rota üzerinde noktaları hafızaya alabiliyor, böylece kerteriz defteri de kalkıyor, gece kullanımı için ekran ışıklandırması oluyor, gündoğuş ve batış saatlerini, bildiriyor vs vs. Bazıları ilave CD ler ile ekranda harita üzerinde yer gösteriyor, otoyolları belirliyor, yan yazılımlarla haritalar daha da detaylandırılabiliyor, komputere bağlanabiliyor. Ama unutmayın her ilave para demek. Bu aletlerin nasıl çalıştığı derin bir konu ve burada anlatmaya gerek yok. Merak ediyorsanız internette pekçok kaynak var bunlardan biri içinde linki tıklayabilirsiniz. Genelde hemen hemen hepsi aynı özelliklere sahip bence dikkat edilmesi gereken, ne tür piller kullandığı, pil ömrü, kullanım kolaylığı, güvenirliği ve tabii fiatı.
RASTGELSİN, KERTERİZİNİZ ve YOLUNUZ KAYBOLMASIN............
Balık Bulucular Artık neredeyse olmazsa olmaz hale gelen balık bulucular gerçekten amatör balıkçının en büyük yardımcısı. Bunlar da tabii marka marka, model model farklı özellik ve fiatlarda. Bunlarda ilk başlarda büyük profesyonel balıkçı tekneleri için planlanmıştı ama artık amatörlerin de kullanımında. Bende şu yanda görüleninden var. Peki bunlar nasıl çalışır ne işe yarar? Çalışma prensipleri sonar ile aynı, zaten bunlara sonar da denmektedir. Kuru şarjlı küçük bir akümülatör ile çalışıyorlar. Bir alıcı verici uçları var, bu uç suya sokuluyor. Bu uçtan ses dalgası yolluyorlar ve geri dönen dalgayı alıp değerlendiriyorlar. Bazı modeller dalgaları tek bazıları iç içe iki veya üç koni olarak yolluyorlar böylece daha geniş bir alanı görüyorlar. Ekranda derinlik, dip karakteri, balık olup olmadığı, varsa derinliği, yeri ve hatta miktarı ile boyutu hakkında bilgi veriyor, balığın varlığı durumunda sesle ikaz ediyorlar. Bunu tekne giderken de yapabiliyorlar. Bazı modellerde dibin üç boyutlu haritası ekranda izlenebiliyor. Kısacası suyun içindeki gözümüz kulağımız oluyorlar. Ayrıca ilave donanımlarla tekne hızını ve su sıcaklığını da ölçüp ekranda gösteriyor. tatlı veya tuzlu sularda farksız çalışıyorlar. Gece kullanımı için ekran aydınlatması oluyor. Başka arzunuz? Çalışma prensibi olarak genelde tekneden dibe dik kullanmaya uygunlar| karadan dibe paralel kullanımı olmuyor. Ama son zamanlarda bu şekilde çalışan modelleri de çıkmaya başladı, bunlar 30 öetre mesafeye kadar olan çeyreyi dibe paralel tarayıp balık olup olmadığını gösteriyor, yakalamak size kalmış. Balık bulucuya sahipsek özellikle ilk defa gittiğimiz yerlerde derinliği öğrenebilir, balık varlığını ve yerlerini araştırabilir, dip yamaçlarını bulabilir, tekne ile giderken altımızdan geçen bir balık sürüsünü tespit edebiliriz. Devamlı gittiğimiz yerlerde dahi kullanmak her zaman iyi sonuç vermektedir. Bu aletlerle edinilen en önemli bilgi bence derinlik ve dibin yapısı hakkında alınan bilgi. Bu işlem için eskiden ve hala uygulanan bir yöntemle uzun bir ipin ucuna yarım kilo hatta derinlik fazla ise daha da ağır bir ağırlık bağlanarak derinliğin ölçülmesi veya bu ağırlık sürütülerek kayalıkların ve yuva olabilecek kayaların bulunabillmesidir. Bu işlem hem yavaş hem de yorucudur hem de tam doğru bilgi edinmek mümkün değildir.
RASTGELSİN..................
Balığa çıkaken Yanımıza Ne Alalım Eğer balığa yazın hemen evimizin yanında karadan veya sandalımıza atladığımız gibi denize açılarak çıkıyorsak o zaman takım sandığımızı, zıpkın, kepçe, kakıç gibi gerekli olabileecek takımları, varsa GPS, balık bulucuyu, hava durumuna göre giyeceğimizi alarak çıkabiliriz. Bu kısmı kolay. Ama birkaç gün sürecek grup halinde çıkılacak avlarda bunlara ilaveten ciddi planlama gerekir. Şimdi bunlara göz atalım.
İlk ve en önemli konu bence arkadaş. Kamp kurarak doğa içinde kalıp avlanacaksanız yalnız çıkmamakta yarar var ama arkadaşınız veya arkadaşlarınız da en az sizin kadar meraklı, tecrübeli ve sabırlı olmalı; öyle olmaz ise balıktan çok yanınızdaki balıkçı ile uğraşırsınız. Tabii ikinci konu yem. Eğer gittiğiniz yerde kolayca yem bulmayacak iseniz hiç değilse başlangıç için yanınıza avına gittiğiniz balığın sevdiği yemlerden alın. Yemlerin taze tutulması da ayrı bir konu tabii bunun içinde buzkabı almak yemleri usulune uygun olarak bu kabın içinde saklamak gerekecektir. Yemler ve Yemleme sayfasında bu konuyu daha fazla açıklanmıştır. Eğer varsa yanınıza şişme botunuzu ve dıştan takma motorunuzu almalısınız veya gideceğiniz yerde de ayarlama imkanı varsa bu da değerlendirilebilir. Sadece kıyıdan avlanacaksınız bunlar size gerekmeyecektir. Kumanyayı yeteri kadar alın miktarı kalacağınız güne göre ayarlamalısınız; "Ben balık yakalar karnımı doyururum" derseniz aç kalabilirsiniz. Tecrübeler böyle der. Doğa içinde kamp kuracaksanız çadırınızı ve kamp malzemesini de unutmamalı. Bu durumda alınacaklar kimlik, para, çakmak (yedekli), varsa kullandığınız ilaçlar, fotoğraf makinesi, yedek film, el feneri, pil, radyo, saat, sivrisinek ilaçları, elleri korumak için iş eldiveni, konserve açacağı, gazlı ocak, tencere, tava, tabak, çatal, kaşık, portatif iskemle ve masa, diş macunu, diş fırçası, tarak, ince halatlar, nacak (küçük balta), mangal, havlu, sabun, boş poşet torbalar, aluminyum folyo kağıt, ufak bir tamir çantası, mümkün ise bölgenin haritası, not defteri, kalem, boş şişe ve bidon ve daha sizin ihtiyaç duyabileceğiniz diğer kamp malzemeleri.
Giyim de önemli. Yanınıza hava şartlarına göre ihtiyacınız olacak eşyaları almalısınız. Hava şartları için meteorolojik tahminler alınabilir veya Meteoroloji sayfamızdan da yararlanılabilir. Burada insanların giyinme alışkanlıkları önemli rol oynamakla beraber temelde kışın başı ve kulakları koruyacak şapka veya yün bere, yün iç çamaşır, dik yakalı kazak, su geçirmez kaban ve/veya yağmurluk, yün çoraplar, lastik çizmeler; yazın da güneşten koruyacak şapka, güneş gözlüğü, bol cepli bir yelek, T-shirt, gömlek, lastik ayakkabı veya çizmeler, hava şartlarına göre yağmurluk alınabilir. Kıyı avlarında bahçıvan su geçirmez pantolon veya kasık çizmeleri yaz kış kullanılabilir. Tabii burada tecrübeleriniz, ihtiyaçlarınız ve alışkanlıklarınız sizi yönlendirecektir. Asıl olan üşümemek için hareketleri kısıtlayacak kadar giyinmemek, ihitiyaçlarımızı tam olarak tespit etmektir, bu da tecrübe ile olur.
Gece denize çıkmak da hazırlıklı olmayı gerektirir, Yanımıza kullansak da kullanmasak da lüks lambası almalıyız, buna ait yedek gömlekler de takım çantasında olmalı. Bir el feneri, yedek ampulu ve pilleri de unutulmamalı. Ayrıca kibrit veya çakmak, bir kaç parça yiyecek, su, en az iki demir ve yedek ipi; tonoza bağlamasak de ikinci demir olmalı, zamanımızda artık lüks olmaktan çıkan şarj edilmiş pili ile bir cep telefonu, varsa GPS ve yedek pilleri, yoksa bir pusula emniyet için gerekli donanımlardır. Özellikle yaz geceleri denize çokarken "şimdi yaz bir şey olmaz" düşüncesine kapılmayın üşüyüp avı yarım kesmeniz gerekebilir; yanınıza sıkı giyecekler, sizi yağmurdan ve rüzgardan koruyacak elbiseler almalısınız. Ben genelde böyle bir çantayı yani elbiselerde dolu bir çantayı her zaman başaltında hazır bekletmeyi severim.
Ben bir genel liste yapıp balığa çıkmadan nereye, nasıl, ne yakalamaya gideceğimizi göz önüne alarak bu listeden ihtiyaçlarımızı belirlemek yanımıza almak en iyi yoldur derim. Bu liste zamanla edindiğimiz tecrübeye göre gelişecek gittikçe daha az hata yapmamızı sağlayacaktır