AySe^^
Bayan Üye
Bahçelİ 12 yıl sonra Şanlıurfa'da.. Kurmaylarıyla tam kadro bu şehre gelen Bahçeli, Erdoğan'ı ağır bir dille eleştirdi.
Bahçeli partisinin Topçu Meydanı'ndaki partisinin mitinginde çok sert açıklamalar yaptı.
SENİ GETİRMEZSEM NAMERDİM
Bahçeli "Anayasa değişince işsize iş mi aşsıza aş mı verilecek. Yolsuzluklarını aklamak peşindeler. Nereye kaçarsan kaç okyanus ötesine kaçsan da seni getirmezsem namerdim" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin gerçekleştireceği "Bin yıllık kardeşliği yaşa ve yaşat" adlı miting için Şanlıurfa'ya geldi.
Bahçeli, ''Vatan sevgisinin, unvanına, 'Şanlı' olarak yansımış, mübarek beldede bulunmaktan bahtiyar olduğunu'' ifade ederek başladı.
Bu güzel günde kendilerini böylesine buluşturan Allah'a şükrettiğini, konukseverliğini esirgemeyen bütün Urfalıları en kalbi hissiyatıyla kutladığını dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:
BİR ÇUVAL KÖMÜR İÇİN
''Büyük bir heyecan içinde bir araya gelmiş olan siz değerli vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Değerli Urfalılar; yüreğinizde inanç, ruhunuzda heyecan, gözlerinizde umut, ellerinizde sevgiyle, koşarak buraya geldiniz. Kalbinizle ve samimiyetinizle geldiniz. Burada TOKİ'nin töreni yok, burada taşınmış vatandaşlar yok, burada bir çuval kömür için, bir paket peynir için toplananlar yok. Ne mutlu ki buraya oğlunuza top ve kızınıza bebek almak için gelmediniz. Buraya okullar tatil edilerek kalabalık yapmak için toplanmadınız. Buraya kamu araçlarına zorla bindirilip getirilmediniz.''
Kentin tarihi önemine değinen Bahçeli, şunları kaydetti:
''Çok şükür ki yurdumun her yanında görüldüğü gibi tıpkı Muğla'da, Uşak'ta, Bilecik'te, tıpkı Ordu'da, Erzurum'da ve Van'da olduğu gibi 'Urfalıyım, ben de varım, sözümü söylerim, lafımı esirgemem, felakete göz yummam, ayrılmaya katlanmam, yeni Nemrutlara dayanmam' demek için bu meydana koştunuz. Biz beraberiz bütünüz demek için kötü giden talihe dur demek için, bayrak için, vatan için, mukaddesat için geldiniz. Akçakale'den, Birecik'ten, Bozova'dan, Ceylanpınar'dan, Harran'dan, Halfeti'den, Hilvan'dan, Suruç'tan, Siverek'ten ve Viranşehir'den geldiniz. Halil İbrahim bereketini getirdiniz. Hazreti Eyyüp'ün sabrını getirdiniz. Nebilerin, erenlerin, dedelerin, babaların huzurunu, ruhunu ve sevgisini getirdiniz. Hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Maddi ve manevi hayatımıza yön veren kutlu bir diyarın insanlarısınız. Her taraftan tarih ve medeniyet, her yerden asalet ve muhabbet ve her beldeden maneviyat yükseliyor.
Aşka düşen, putları deviren, zalimlere direnen ve Allah aşkıyla ateşe meydan okuyan Hazreti İbrahim'in sevdasının diyarıdır burası. Belalara uğrayan, evlat acısıyla gözlerini kaybeden, saçı ağaran, beli bükülen, metanetin timsali, Yakup gönüllülerinin yurdudur burası. Kulluk eden, kuyuya atılan, inancından zindanlarda bile vazgeçmeyen Yusuf'ların toprağıdır burası. Kan damlayan yaralarla imtihana çekilen, Eyyüp sabırlıların beldesidir burası. Urfa'nın ulularına, Nemrutlar vız gelmiştir. Ateşler işlememiştir, kör kuyular, derin yaralar bile yüce gönülleri durduramamıştır.''
Bahçeli, inançların sönmediği, iman dolu yüreklerin kararmadığı ve aradan geçen asırlarda da değişmeyen Urfalı'nın şimdi de bu olduğunu; sabır, gönül, inanç, yürek ve cesaretli olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dünyanın gözü üzerinizde, hain emellerin dikkati sizde. Asırlık niyetlerin elleri toprağınızda, yörenizde. Oyun başka yerde yazılmış bölgenizde oynanmak isteniyor. Oyuncular yaban ellerde yetişmiş Urfalı'yı tehdit ediyor. Kuklacı başka kıtalarda içimizdeki kuklaları idare ediyor.
Çok eski değil, 91 yıl önce İngiliz müfrezeleri Urfa'nın sokaklarında kol geziyordu. Urfalıyı teslim alacağını, boyun eğdireceğini sanıyordu. Ardından Fransız geldi, Urfalı'nın sessiz duracağını umuyordu, bekliyordu ama yanıldı. Urfalı ayağa kalktı, Urfalı 'hayır' dedi. Dayatmaları, zulmü, baskıları reddetti, direndi, mücadele etti. Can verdi, ter döktü, düşmanı kovaladı, yurdunu temizledi ve Şanlıurfalı dedi ki dosta düşmana 'beni dikkate alın, ben ölmedim, ayaktayım, son sözü ben söylerim. Esarete boyun eğmem, zillete göz yummam, hıyaneti toprağıma bastırmam'. Ne kadar iftihar etseniz azdır. Ne kadar gurur duysanız yerindedir.''
Bahçeli partisinin Topçu Meydanı'ndaki partisinin mitinginde çok sert açıklamalar yaptı.
SENİ GETİRMEZSEM NAMERDİM
Bahçeli "Anayasa değişince işsize iş mi aşsıza aş mı verilecek. Yolsuzluklarını aklamak peşindeler. Nereye kaçarsan kaç okyanus ötesine kaçsan da seni getirmezsem namerdim" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin gerçekleştireceği "Bin yıllık kardeşliği yaşa ve yaşat" adlı miting için Şanlıurfa'ya geldi.
Bahçeli, ''Vatan sevgisinin, unvanına, 'Şanlı' olarak yansımış, mübarek beldede bulunmaktan bahtiyar olduğunu'' ifade ederek başladı.
Bu güzel günde kendilerini böylesine buluşturan Allah'a şükrettiğini, konukseverliğini esirgemeyen bütün Urfalıları en kalbi hissiyatıyla kutladığını dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:
BİR ÇUVAL KÖMÜR İÇİN
''Büyük bir heyecan içinde bir araya gelmiş olan siz değerli vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Değerli Urfalılar; yüreğinizde inanç, ruhunuzda heyecan, gözlerinizde umut, ellerinizde sevgiyle, koşarak buraya geldiniz. Kalbinizle ve samimiyetinizle geldiniz. Burada TOKİ'nin töreni yok, burada taşınmış vatandaşlar yok, burada bir çuval kömür için, bir paket peynir için toplananlar yok. Ne mutlu ki buraya oğlunuza top ve kızınıza bebek almak için gelmediniz. Buraya okullar tatil edilerek kalabalık yapmak için toplanmadınız. Buraya kamu araçlarına zorla bindirilip getirilmediniz.''
Kentin tarihi önemine değinen Bahçeli, şunları kaydetti:
''Çok şükür ki yurdumun her yanında görüldüğü gibi tıpkı Muğla'da, Uşak'ta, Bilecik'te, tıpkı Ordu'da, Erzurum'da ve Van'da olduğu gibi 'Urfalıyım, ben de varım, sözümü söylerim, lafımı esirgemem, felakete göz yummam, ayrılmaya katlanmam, yeni Nemrutlara dayanmam' demek için bu meydana koştunuz. Biz beraberiz bütünüz demek için kötü giden talihe dur demek için, bayrak için, vatan için, mukaddesat için geldiniz. Akçakale'den, Birecik'ten, Bozova'dan, Ceylanpınar'dan, Harran'dan, Halfeti'den, Hilvan'dan, Suruç'tan, Siverek'ten ve Viranşehir'den geldiniz. Halil İbrahim bereketini getirdiniz. Hazreti Eyyüp'ün sabrını getirdiniz. Nebilerin, erenlerin, dedelerin, babaların huzurunu, ruhunu ve sevgisini getirdiniz. Hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Maddi ve manevi hayatımıza yön veren kutlu bir diyarın insanlarısınız. Her taraftan tarih ve medeniyet, her yerden asalet ve muhabbet ve her beldeden maneviyat yükseliyor.
Aşka düşen, putları deviren, zalimlere direnen ve Allah aşkıyla ateşe meydan okuyan Hazreti İbrahim'in sevdasının diyarıdır burası. Belalara uğrayan, evlat acısıyla gözlerini kaybeden, saçı ağaran, beli bükülen, metanetin timsali, Yakup gönüllülerinin yurdudur burası. Kulluk eden, kuyuya atılan, inancından zindanlarda bile vazgeçmeyen Yusuf'ların toprağıdır burası. Kan damlayan yaralarla imtihana çekilen, Eyyüp sabırlıların beldesidir burası. Urfa'nın ulularına, Nemrutlar vız gelmiştir. Ateşler işlememiştir, kör kuyular, derin yaralar bile yüce gönülleri durduramamıştır.''
Bahçeli, inançların sönmediği, iman dolu yüreklerin kararmadığı ve aradan geçen asırlarda da değişmeyen Urfalı'nın şimdi de bu olduğunu; sabır, gönül, inanç, yürek ve cesaretli olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dünyanın gözü üzerinizde, hain emellerin dikkati sizde. Asırlık niyetlerin elleri toprağınızda, yörenizde. Oyun başka yerde yazılmış bölgenizde oynanmak isteniyor. Oyuncular yaban ellerde yetişmiş Urfalı'yı tehdit ediyor. Kuklacı başka kıtalarda içimizdeki kuklaları idare ediyor.
Çok eski değil, 91 yıl önce İngiliz müfrezeleri Urfa'nın sokaklarında kol geziyordu. Urfalıyı teslim alacağını, boyun eğdireceğini sanıyordu. Ardından Fransız geldi, Urfalı'nın sessiz duracağını umuyordu, bekliyordu ama yanıldı. Urfalı ayağa kalktı, Urfalı 'hayır' dedi. Dayatmaları, zulmü, baskıları reddetti, direndi, mücadele etti. Can verdi, ter döktü, düşmanı kovaladı, yurdunu temizledi ve Şanlıurfalı dedi ki dosta düşmana 'beni dikkate alın, ben ölmedim, ayaktayım, son sözü ben söylerim. Esarete boyun eğmem, zillete göz yummam, hıyaneti toprağıma bastırmam'. Ne kadar iftihar etseniz azdır. Ne kadar gurur duysanız yerindedir.''