` βэγzα '
Banned
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la, ancak ABD, Kuzey Irak yönetimi ve PKK ile ilişkileri netleştirmesi şartıyla görüşebileceklerini açıkladı. Bahçeli, "Bu mihraklardan gelen dayatma ve teslimiyete artık sınır çizmesi, yanlışlarından bir an önce dönmesi, açılımı terk etmesi, bunları samimiyetle itiraf etmesi ve pişmanlık göstermesi şarttır." dedi.
Devlet Bahçeli, doğu ve güneydoğu illerinin teşkilat yöneticileriyle yaptığı toplantıda ulusal bütünlüğe de vurgu yaptı. Bahçeli, "Milliyetçi Hareket, kimsenin kökeniyle, dili, dini ve mezhebini sorgulamayan, Türk milleti üst kimliğinde birleşen bütün vatandaşlarımızı kucaklayan bir anlayışın sahibidir. Bütün kültürel değerler şanlı tarihimizin mukaddes ve vazgeçilmez hatırasıdır." dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, Malatya'da 15 il teşkilatının katılımıyla gerçekleştirilen Doğu ve Güneydoğu Anadolu Kentleri Bölge İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ulusal bütünlük çağrısı yaparak, kültürel farklılıkları içinde barındıran Türk milleti üst kimliğini benimseyen herkesi kucakladıklarını söyledi. Parti olarak kimsenin dili, dini ve mezhebini sorgulamadıklarını vurgulayan Bahçeli, "Hangi dille şarkı söylerse söylesin, muhterem anasının dili ne olursa olsun büyük Türk milletini oluşturan her fert, şanlı tarihimizin mukaddes bir hatırasıdır ve bizim için vazgeçilmezdir." diye konuştu.
Milliyetçi Hareket'in Türk milletinin bin yıllık kültürel paylaşımını korumak için siyaset yaptığını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti: "Milliyetçi Hareket, bu ülkede yaşayan 72 milyon insanımızı Cenab-ı Allah'ın kutsal bir emaneti olarak görmekte ve bin yılın muhteşem kaynaşmasıyla oluşmuş kardeşleri olarak bağrına basmaktadır. Partimiz, kimsenin kökeniyle, dili, dini ve mezhebiyle ilgilenmeyen, bunları sorgulamayan, Türk milleti kimliğinde birleşmiş bütün vatandaşlarımızı büyük Türk Milleti ailesinin onurlu fertleri olarak gören ve hepsini kucaklayan bir anlayışın sahibidir. Tarih şahittir ki, zulme uğrayan, dost arayan kardeşlerimizin en emin sığınağı, yüzyıllar boyunca milletimizin şefkat dolu yüreği olmuştur. Bu kaynaşma ve kucaklaşma devam etmektedir ve mutlaka sürecektir. İnancımız ve mücadelemiz bunun içindir. Milliyetçi Hareket bunun için vardır, bunu sürdürmek ve geliştirmek için siyaset yapmakta, bu yüksek gaye için milletine gönül vermektedir. Teröre karşılık, milletimizin geleceği, huzuru ve birliği için bulunacak bütün çözüm yolları, bu muazzam ailenin bağlarını güçlendirmeli; küçülme, zayıflama, yalnızlaşma, ayrışma ve farklılaşmanın kimseye yarar getirmeyeceği artık anlaşılmış olmalıdır."
Türkiye Cumhuriyeti'nin, şiddetini giderek yoğunlaştıran siyasal, sosyal ve ekonomik darboğazın sancılarını yaşamaya başladığını savunan Bahçeli, "Gelinen aşamada, Türkiye, milli birliği, toprak bütünlüğü ve devlet yapısı, içerde ve dışarıda sorgulanan hasta ve sorunlu bir ülke konumuna düşürülmüştür. Türkiye'yi bu noktaya getiren; terörle mücadelede aciz ve hareketsiz, etnik bölücülük konusunda kışkırtıcı ve tavizkar, ekonomi yönetiminde pusulasız ve beceriksiz, dış politikada teslimiyetçi ve omurgasız, siyasi kirlenme, ahlaki yozlaşma ve yolsuzlukta ise rakipsiz Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti olmuştur." şeklinde konuştu.
"BAŞBAKAN ÜÇ ŞEYİ NETLEŞTİRSİN; GÖRÜŞELİM"
Terörün 2002'de sıfır noktasındayken bugün Türkiye'nin gündemini teşkil eden gücüne kavuştuğunu öne süren Bahçeli, bu aşamadan sonra önümüzdeki dönemin gelişmelerini Başbakan Erdoğan'ın geçmişte kendisine doğrudan tesir eden üç mihrakla kuracağı ilişkilerin şekli ve dozunun belirleyeceğini savundu. Başbakan Erdoğan'la ABD, Kuzey Irak yönetimi ve PKK ile ilişkileri netleştirmesi şartıyla görüşebileceklerini dile getiren Bahçeli, "Bu mihraklardan gelen dayatma ve teslimiyete artık sınır çizmesi, yanlışlarından bir an önce dönmesi, açılımı terk etmesi, bunları samimiyetle itiraf etmesi ve pişmanlık göstermesi şarttır. Beklentilerimiz bunlardır. Zira gün, ucuz siyasi hesapların peşinde koşulacak gün değildir, milletin varlığı söz konusudur. Unutmayalım ki, husumet ve cepheleşme tohumlarının yeşermesine ve kök salmasına müsait bu iklimin doğmasına, hükümetin bugüne kadarki kasıtlı politikaları neden olmuştur. Türk milletinin inançlarını ve Cumhuriyetin değerlerini sürekli kavga, gerginlik ve çekişme konusu yapan zihniyetler, bugün içine saplandığımız çıkmazın başlıca mihraklarıdır. Milliyetçi Hareket'in iç huzur ve istikrar ortamının zarar görmesi ve milli bütünlüğümüzün bozulması riski taşıyan gelişmelere karşı gösterdiği yüksek hassasiyet de öncelikle bundan kaynaklanmaktadır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin nereye sürüklendiği konusunda herkesin elini vicdanına koymak, ön yargıların esiri olmadan bir akıl ve ahlak muhasebesi yapmak durumunda olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Etnik ve mezhep ayrımcılığına zemin oluşturacak ve bölücülüğe hizmet edecek anayasal düzenlemelerin, sosyal dokumuzu derinden sarsacağını, ortak değerleri yok edeceğini ve iç huzuru tehlikeye düşüreceğini herkes kabul etmelidir. Milli değerleri aşağılayarak farklılıkların kaşınması ve bunun sonucu etnik, kültürel ve mezhep temelinde siyaset yapılmasında ısrar edilmesinin Türkiye'yi kaosa sürükleyeceğini görmemek için ancak hain olmak gerekmektedir. Bunun başka tanımı yoktur. Bu tehlikeli gelişmeler ve bu tehditler karşısında, geleceğimizi ve varlığımızı doğrudan etkileyecek bir kavşak noktasına ve karar anına gelinmiştir. Türkiye'nin AKP ile sürdürülen 'terör-taviz-terör' döngüsünü aşmak zorunda olduğunu herkes kabul etmelidir." şeklinde konuştu.
Bahçeli, 'cephe fotoğrafı' polemiğiyle ilgili tartışmayı da düzeysiz bulduğunu belirterek "Bu tartışmalar Türkiye'ye yakışmamaktadır. Oraya gitmek isteyen, ayakta da durabilir, çömelir de daha da dik durabilir. Bu olayı Türkiye'nin gündeminde tutarak bazı siyasi partilere prim sağlamak doğru değildir." dedi.
Konuşmasının ardından Bahçeli'ye Malatya Beşiktaşlılar Derneği tarafından günün anısına plaket verildi.
(CİHAN)
Devlet Bahçeli, doğu ve güneydoğu illerinin teşkilat yöneticileriyle yaptığı toplantıda ulusal bütünlüğe de vurgu yaptı. Bahçeli, "Milliyetçi Hareket, kimsenin kökeniyle, dili, dini ve mezhebini sorgulamayan, Türk milleti üst kimliğinde birleşen bütün vatandaşlarımızı kucaklayan bir anlayışın sahibidir. Bütün kültürel değerler şanlı tarihimizin mukaddes ve vazgeçilmez hatırasıdır." dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, Malatya'da 15 il teşkilatının katılımıyla gerçekleştirilen Doğu ve Güneydoğu Anadolu Kentleri Bölge İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ulusal bütünlük çağrısı yaparak, kültürel farklılıkları içinde barındıran Türk milleti üst kimliğini benimseyen herkesi kucakladıklarını söyledi. Parti olarak kimsenin dili, dini ve mezhebini sorgulamadıklarını vurgulayan Bahçeli, "Hangi dille şarkı söylerse söylesin, muhterem anasının dili ne olursa olsun büyük Türk milletini oluşturan her fert, şanlı tarihimizin mukaddes bir hatırasıdır ve bizim için vazgeçilmezdir." diye konuştu.
Milliyetçi Hareket'in Türk milletinin bin yıllık kültürel paylaşımını korumak için siyaset yaptığını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti: "Milliyetçi Hareket, bu ülkede yaşayan 72 milyon insanımızı Cenab-ı Allah'ın kutsal bir emaneti olarak görmekte ve bin yılın muhteşem kaynaşmasıyla oluşmuş kardeşleri olarak bağrına basmaktadır. Partimiz, kimsenin kökeniyle, dili, dini ve mezhebiyle ilgilenmeyen, bunları sorgulamayan, Türk milleti kimliğinde birleşmiş bütün vatandaşlarımızı büyük Türk Milleti ailesinin onurlu fertleri olarak gören ve hepsini kucaklayan bir anlayışın sahibidir. Tarih şahittir ki, zulme uğrayan, dost arayan kardeşlerimizin en emin sığınağı, yüzyıllar boyunca milletimizin şefkat dolu yüreği olmuştur. Bu kaynaşma ve kucaklaşma devam etmektedir ve mutlaka sürecektir. İnancımız ve mücadelemiz bunun içindir. Milliyetçi Hareket bunun için vardır, bunu sürdürmek ve geliştirmek için siyaset yapmakta, bu yüksek gaye için milletine gönül vermektedir. Teröre karşılık, milletimizin geleceği, huzuru ve birliği için bulunacak bütün çözüm yolları, bu muazzam ailenin bağlarını güçlendirmeli; küçülme, zayıflama, yalnızlaşma, ayrışma ve farklılaşmanın kimseye yarar getirmeyeceği artık anlaşılmış olmalıdır."
Türkiye Cumhuriyeti'nin, şiddetini giderek yoğunlaştıran siyasal, sosyal ve ekonomik darboğazın sancılarını yaşamaya başladığını savunan Bahçeli, "Gelinen aşamada, Türkiye, milli birliği, toprak bütünlüğü ve devlet yapısı, içerde ve dışarıda sorgulanan hasta ve sorunlu bir ülke konumuna düşürülmüştür. Türkiye'yi bu noktaya getiren; terörle mücadelede aciz ve hareketsiz, etnik bölücülük konusunda kışkırtıcı ve tavizkar, ekonomi yönetiminde pusulasız ve beceriksiz, dış politikada teslimiyetçi ve omurgasız, siyasi kirlenme, ahlaki yozlaşma ve yolsuzlukta ise rakipsiz Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti olmuştur." şeklinde konuştu.
"BAŞBAKAN ÜÇ ŞEYİ NETLEŞTİRSİN; GÖRÜŞELİM"
Terörün 2002'de sıfır noktasındayken bugün Türkiye'nin gündemini teşkil eden gücüne kavuştuğunu öne süren Bahçeli, bu aşamadan sonra önümüzdeki dönemin gelişmelerini Başbakan Erdoğan'ın geçmişte kendisine doğrudan tesir eden üç mihrakla kuracağı ilişkilerin şekli ve dozunun belirleyeceğini savundu. Başbakan Erdoğan'la ABD, Kuzey Irak yönetimi ve PKK ile ilişkileri netleştirmesi şartıyla görüşebileceklerini dile getiren Bahçeli, "Bu mihraklardan gelen dayatma ve teslimiyete artık sınır çizmesi, yanlışlarından bir an önce dönmesi, açılımı terk etmesi, bunları samimiyetle itiraf etmesi ve pişmanlık göstermesi şarttır. Beklentilerimiz bunlardır. Zira gün, ucuz siyasi hesapların peşinde koşulacak gün değildir, milletin varlığı söz konusudur. Unutmayalım ki, husumet ve cepheleşme tohumlarının yeşermesine ve kök salmasına müsait bu iklimin doğmasına, hükümetin bugüne kadarki kasıtlı politikaları neden olmuştur. Türk milletinin inançlarını ve Cumhuriyetin değerlerini sürekli kavga, gerginlik ve çekişme konusu yapan zihniyetler, bugün içine saplandığımız çıkmazın başlıca mihraklarıdır. Milliyetçi Hareket'in iç huzur ve istikrar ortamının zarar görmesi ve milli bütünlüğümüzün bozulması riski taşıyan gelişmelere karşı gösterdiği yüksek hassasiyet de öncelikle bundan kaynaklanmaktadır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin nereye sürüklendiği konusunda herkesin elini vicdanına koymak, ön yargıların esiri olmadan bir akıl ve ahlak muhasebesi yapmak durumunda olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Etnik ve mezhep ayrımcılığına zemin oluşturacak ve bölücülüğe hizmet edecek anayasal düzenlemelerin, sosyal dokumuzu derinden sarsacağını, ortak değerleri yok edeceğini ve iç huzuru tehlikeye düşüreceğini herkes kabul etmelidir. Milli değerleri aşağılayarak farklılıkların kaşınması ve bunun sonucu etnik, kültürel ve mezhep temelinde siyaset yapılmasında ısrar edilmesinin Türkiye'yi kaosa sürükleyeceğini görmemek için ancak hain olmak gerekmektedir. Bunun başka tanımı yoktur. Bu tehlikeli gelişmeler ve bu tehditler karşısında, geleceğimizi ve varlığımızı doğrudan etkileyecek bir kavşak noktasına ve karar anına gelinmiştir. Türkiye'nin AKP ile sürdürülen 'terör-taviz-terör' döngüsünü aşmak zorunda olduğunu herkes kabul etmelidir." şeklinde konuştu.
Bahçeli, 'cephe fotoğrafı' polemiğiyle ilgili tartışmayı da düzeysiz bulduğunu belirterek "Bu tartışmalar Türkiye'ye yakışmamaktadır. Oraya gitmek isteyen, ayakta da durabilir, çömelir de daha da dik durabilir. Bu olayı Türkiye'nin gündeminde tutarak bazı siyasi partilere prim sağlamak doğru değildir." dedi.
Konuşmasının ardından Bahçeli'ye Malatya Beşiktaşlılar Derneği tarafından günün anısına plaket verildi.
(CİHAN)