Görünmezadam
Kayıtlı Üye
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Faruk Ilgaz Tesisleri'nde düzenlenen Nisan ayı olağan divan yüksek kurulu toplantısında divan üyelerine seslendi.
Ayakta alkışlanarak çıktığı kürsüde sözlerine hayatını kaybeden Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay, eski sporcular Serkan Acar, Selçuk Yula, Ercan Aktuna ve "Mikro Mustafa" Mustafa Güven'i anarak başlayan Aziz Yıldırım, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, şike davasında Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin kararıyla ilgili yapılan itirazı reddetmesinin ardından yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi ve şöyle konuştu:
"Bizim iki talebimiz var..."
"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bekleyen karar, seçimlerden sonra uygulamaya kondu ve İstanbul Başsavcılığı'na gönderildi. Kanunda yapılan değişiklikler nedeniyle hangi mahkemelerin bakacağı tespit edilemediği için, buradaki Adalet Komisyonu HSYK'ya sordu. Bizim iki talebimiz var. Birincisi infazın durdurulması, diğeri de yeniden adil bir yargılama yapılması. Bunun için mahkemenin belirlenmesi gerekiyor. İstanbul 16 ve 17. Ağır Ceza Mahkemeleri kalkmış, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kararı Adalet Komisyonu'na sordu. Bu konuda Ankara'dan cevap bekleniyor. İkinci bir dava da Anayasa Mahkemesi'nde devam ediyor. Beklentimiz, kısa bir zaman içinde bir karar vermesi."
"Ergenekon, Balyoz, KCK, Oda TV, Casusluk Davası..."
Aziz Yıldırım, 3 Temmuz'dan bugüne kadar sürekli olarak suçsuzluklarını dile getirdiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"3 Temmuz'dan bugüne kadar ne söylediysem, bunların onların gerçekleştiğini Türkiye'deki herkes görüyor. 'Bu bir siyasi davadır, şike davası değildir' dedik. Kanun bile bizim tapelere göre hazırlanmıştı. Kanuna göre düşünce bile suçtu. Aynı hadiseleri 17 ve 25 Aralık'ta Türkiye yaşamıştır. İnsanların tapelerle suçlanamayacağı yönünde kanun çıkarılmıştır. 3 Temmuz'da Özel Yetkili Mahkemeler'de yargılananlar, sadece Fenerbahçe değil, Ergenekon, Balyoz, Oda TV, KCK, Casusluk Davası, Cüppeli Ahmet davasında yargılananlar tapelerle suçlanmıştır. Bugün o tapelere göre suçlamalar devam etmektedir. Tapelerin yalnız başına delil kabul edilemeyeceği söylenmesine rağmen, Yargıtay, tapeleri delil kabul etmiş ve 25 Aralık'tan sonra çıkan kanunu dikkate almayarak, benim ve arkadaşlarımızın bazılarının suçlu olduğuna dair karar vermiştir"
"Şike yapmadık. Yapsak açıkça söylerim!"
"Şunu bilin; biz haklıyız, şike yapmadık. Yapsak da bunu açıkça söylerim, korkmam. Çünkü Fenerbahçe'ye hizmet için yapmışımdır"
"O Tarihte şike ve teşvik suç değildi"
"O tarihte de şike ve teşvik Türkiye'de suç değildi. CAS davasında bile Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçı teşvik olarak geçmektedir. O tarihte Türkiye'de şike ve teşvik yok. Polis fezlekelerine göre bu suç olduğu için UEFA, Tahkim Kurulu, Disiplin Kurulu ve CAS bu maçı kabul etmektedir. CAS'ın kararı açıklandığında Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu, ben olayım olmayayım, gerekeni yapacaktır. Avrupa'ya gitme ümidimiz vardır. 'Gideceğiz' demiyorum ama böyle bir ümidimiz vardır."
Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'yi, Türkiye'deki diğer kulüplerde olduğu gibi ekonomik açıdan zor günlerin beklediğini belirtti.
Kulübün şu an için gelirinin giderlerini karşıladığını anlatan Yıldırım, buna rağmen bir tehlikenin var olduğuna vurgu yaparak şunları kaydetti:
"Ekonomik olarak Fenerbahçe'yi ve diğer kulüpleri zor günler bekliyor. Diğer kulüplerin olduğu gibi Fenerbahçe'nin de paraya ihtiyacı var. Bu şekilde devam ederse, her yere borçlu hale geliriz. Şu anda geliri, giderini karşılayacak durumda ama geleceğe dönük baktığımızda tehlike görüyorum. Bana güveniyorsanız, bu söylediklerimin olacağına da inanın. Fenerbahçe'nin potansiyeli, Türkiye'deki hiçbir camiada, sivil örgütte yok. Fenerbahçeli olan herkesin bu kulübe sahip çıkma mecburiyeti var. Bir tüzük tadilatıyla dışımızdaki insanları bu kulübe 'temsilci üye' adı altında üye yapmak lazım. Yarın olmayabilirim ama ben bunun olmasını arzu ediyorum. Fenerbahçe için olması gerekir."
"Bankada 1 Milyar dolarımız olacak"
Uzun zamandır dile getirdiği "1 milyon üye" projesiyle ilgili çalışmaların sonuna gelindiğini bildiren Başkan Yıldırım, projenin işleyişi hakkında detaylı bilgi vererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyasetin spora karıştığı ve karışacağı Türkiye'de bu kulübün güçlü olması lazım. Güçlülük de ekonomiden geçer. Ekonominin yanında yatırım yapmak lazım. Bu paralar geldiğinde Fenerbahçe Kulübü'nün bankada 1 milyar doları olacak. Bu bir milyon kişiden her ay 50 lira alırsak, aylık 50 milyon lira gelirimiz olur. Bir milyon üyeyi Fenerbahçe'den başka hiçbir kulüp toplayamaz. Bu bir yılda değil, üç yılda olacak. Fenerbahçe'nin ihtiyaçlarını karşılayacak potansiyel varken bunu kullanmak gerekir. Bunu yapmamak Fenerbahçe'ye zarar vermek olur."
"Tüzükte ne yazıyorsa..."
Başkan Aziz Yıldırım, başkanlıktan ayrıldıktan sonra yönetim kurulundaki arkadaşlarına tüzüğe göre hareket etmeleri gerektiğini söylediğini anlatarak, hiç bir telkinde bulunmayacağını şöyle anlattı:
"Benim durumuma göre, arkadaşlarıma, 'Şu şöyle yapsın, bu böyle yapsın demem' dedim. Fenerbahçe'nin tüzüğü var, orada ne yazıyorsa onu yerine getirmelerini rica ettim. 'Şu başkan olsun, bu şöyle olsun' diye karışmam. Fenerbahçe tüzüğünde ne yazıyorsa, arkadaşlarımız onu yapar. İsterlerse içinden bir arkadaş seçerler ve başkanlık seçimi yaparlar, siz de gelip beğenirseniz oy verirsiniz. Devam etmek istemezlerse başkanlığa talip kim çıkarsa, oy vererek, layık gördüğünüzü getirirsiniz. Benim hiçbir şekilde isteğim olmayacaktır. Herkes Fenerbahçe'de babadan oğula bir şey geçeceğini zannediyor ama bu böyle değildir."
"4. yıldızı takıp bırakmış bir Başkan olmayı arzu ederim"
Şu anda 19. şampiyonluğunu ilan etmek üzere olan Fenerbahçe'de Başkan Yıldırım "4. yıldızı takarak bırakmış bir başkan olmayı arzu ederim..." dedi. Ezeli rakibi Galatasaray'dan önce 20. şampiyonluğa ulaşmayı ve 4. yıldızı takmak isteğini dile getiren Yıldırım bu konuşması sonrasında alkışlandı.
Konuşması, sık sık üyelerin alkışlarıyla kesilen Başkan Yıldırım, ayrıca diğer tesisler ve projeler hakkında da bilgiler verdi.
(DHA)
Divan'da duygu yüklü anlar
Efsane Divan Başkanı Yüksel Günay'ın ölümü sonrası Faruk Ilgaz Tesisleri'nde yapılan Divan Kurulu toplantısında duygu yüklü anlar yaşadı. 19. şampiyonluğuna hazırlanan Sarı - Lacivertli kulübün dünkü olağan toplantısına katılan Başkan Aziz Yıldırım, eski çalışma arkadaşı Yüksel Günay'ın anısını üyelerle birlikte kez daha tazeledi.
Fenerbahçe Yönetim Kurulu Avukat Deniz Tolga Aytöre'nin yaptığı konuşma ise güne ayrı bir anlam kazandırdı. Aytöre, kulübün Avrupa Kupaları'ndan 2 yıllık men cezasına değinip, "Her an her şey bekliyoruz. Eli kulağında. Dedikodular çıkınca olaylar da çok beklemeden gerçekleşiyor. An meselesi. CASın gerekçeli kararı gelmedi. Kararı bekliyoruz. Umudumuz var" dedi.
Fenerahçe Başkan Vekillerinden Abdullah Kiğılı ise 3 Temmuz sürecinden bu yana kulübün içinde bulunduğu durumu özetledi. Kiğılı şunları söyledi: "Bu süreçten sonra Fenerbahçe Kulübü 1 şampiyonluk 2 ikincilik, 2 Türkiye Kupası ve 1 UEFA çeyrek final oynadı. Böyle bir başarı yok. İkinciliği de son maçta kaçırdık. Eğer şampiyon olsaydık 3. Şampiyonluğu elde etmiş olacaktık" dedi.
19. şampiyonluk için 16 ayrı tişört hazırladıklarını açıklayan Kiğılı, "Her hafta ayrı bir tşört çıkacak. Feneriumun kasasını dolduracağız" ifadesini kullandı.
Beşiktaşın TFF'ye Fenerbahçe'nin cezasının kaldırılması için yaptığı başvuruya da değinen tecrübeli spor adalı, " Gerçekleşmese de Beşiktaş'ın yaptığı çıkış çok önemli. Biz de her zaman onların yanında olduk. Statları yıkıldığı zaman ilk ben Bizim stadımızda oynayabilirsiniz dedim. Beşiktaş gibi dost bir kulüp bizim için çok önemli. Sahamızda dün olduğu gibi yarın da onlara her zaman açık" diye konuştu.
Federasyonla ilgili Karabük maçından sonra açıklamaya yapacağını belirten Kiğılı, "Çünkü şimdi konuşursam şampiyonluk maçında tribünde olamayabilirim.
Kupayı sezon sonunda alacağız. Statü böyle çünkü itirazlar olabilir. 34. Hafta tamamlandıktan sonra son maçta kupamızı kaldıracağız. Ama müzemizden bir kupa indiririz" dedi.
Ayakta alkışlanarak çıktığı kürsüde sözlerine hayatını kaybeden Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay, eski sporcular Serkan Acar, Selçuk Yula, Ercan Aktuna ve "Mikro Mustafa" Mustafa Güven'i anarak başlayan Aziz Yıldırım, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, şike davasında Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin kararıyla ilgili yapılan itirazı reddetmesinin ardından yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi ve şöyle konuştu:
"Bizim iki talebimiz var..."
"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bekleyen karar, seçimlerden sonra uygulamaya kondu ve İstanbul Başsavcılığı'na gönderildi. Kanunda yapılan değişiklikler nedeniyle hangi mahkemelerin bakacağı tespit edilemediği için, buradaki Adalet Komisyonu HSYK'ya sordu. Bizim iki talebimiz var. Birincisi infazın durdurulması, diğeri de yeniden adil bir yargılama yapılması. Bunun için mahkemenin belirlenmesi gerekiyor. İstanbul 16 ve 17. Ağır Ceza Mahkemeleri kalkmış, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kararı Adalet Komisyonu'na sordu. Bu konuda Ankara'dan cevap bekleniyor. İkinci bir dava da Anayasa Mahkemesi'nde devam ediyor. Beklentimiz, kısa bir zaman içinde bir karar vermesi."
"Ergenekon, Balyoz, KCK, Oda TV, Casusluk Davası..."
Aziz Yıldırım, 3 Temmuz'dan bugüne kadar sürekli olarak suçsuzluklarını dile getirdiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"3 Temmuz'dan bugüne kadar ne söylediysem, bunların onların gerçekleştiğini Türkiye'deki herkes görüyor. 'Bu bir siyasi davadır, şike davası değildir' dedik. Kanun bile bizim tapelere göre hazırlanmıştı. Kanuna göre düşünce bile suçtu. Aynı hadiseleri 17 ve 25 Aralık'ta Türkiye yaşamıştır. İnsanların tapelerle suçlanamayacağı yönünde kanun çıkarılmıştır. 3 Temmuz'da Özel Yetkili Mahkemeler'de yargılananlar, sadece Fenerbahçe değil, Ergenekon, Balyoz, Oda TV, KCK, Casusluk Davası, Cüppeli Ahmet davasında yargılananlar tapelerle suçlanmıştır. Bugün o tapelere göre suçlamalar devam etmektedir. Tapelerin yalnız başına delil kabul edilemeyeceği söylenmesine rağmen, Yargıtay, tapeleri delil kabul etmiş ve 25 Aralık'tan sonra çıkan kanunu dikkate almayarak, benim ve arkadaşlarımızın bazılarının suçlu olduğuna dair karar vermiştir"
"Şike yapmadık. Yapsak açıkça söylerim!"
"Şunu bilin; biz haklıyız, şike yapmadık. Yapsak da bunu açıkça söylerim, korkmam. Çünkü Fenerbahçe'ye hizmet için yapmışımdır"
"O Tarihte şike ve teşvik suç değildi"
"O tarihte de şike ve teşvik Türkiye'de suç değildi. CAS davasında bile Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçı teşvik olarak geçmektedir. O tarihte Türkiye'de şike ve teşvik yok. Polis fezlekelerine göre bu suç olduğu için UEFA, Tahkim Kurulu, Disiplin Kurulu ve CAS bu maçı kabul etmektedir. CAS'ın kararı açıklandığında Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu, ben olayım olmayayım, gerekeni yapacaktır. Avrupa'ya gitme ümidimiz vardır. 'Gideceğiz' demiyorum ama böyle bir ümidimiz vardır."
Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'yi, Türkiye'deki diğer kulüplerde olduğu gibi ekonomik açıdan zor günlerin beklediğini belirtti.
Kulübün şu an için gelirinin giderlerini karşıladığını anlatan Yıldırım, buna rağmen bir tehlikenin var olduğuna vurgu yaparak şunları kaydetti:
"Ekonomik olarak Fenerbahçe'yi ve diğer kulüpleri zor günler bekliyor. Diğer kulüplerin olduğu gibi Fenerbahçe'nin de paraya ihtiyacı var. Bu şekilde devam ederse, her yere borçlu hale geliriz. Şu anda geliri, giderini karşılayacak durumda ama geleceğe dönük baktığımızda tehlike görüyorum. Bana güveniyorsanız, bu söylediklerimin olacağına da inanın. Fenerbahçe'nin potansiyeli, Türkiye'deki hiçbir camiada, sivil örgütte yok. Fenerbahçeli olan herkesin bu kulübe sahip çıkma mecburiyeti var. Bir tüzük tadilatıyla dışımızdaki insanları bu kulübe 'temsilci üye' adı altında üye yapmak lazım. Yarın olmayabilirim ama ben bunun olmasını arzu ediyorum. Fenerbahçe için olması gerekir."
"Bankada 1 Milyar dolarımız olacak"
Uzun zamandır dile getirdiği "1 milyon üye" projesiyle ilgili çalışmaların sonuna gelindiğini bildiren Başkan Yıldırım, projenin işleyişi hakkında detaylı bilgi vererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyasetin spora karıştığı ve karışacağı Türkiye'de bu kulübün güçlü olması lazım. Güçlülük de ekonomiden geçer. Ekonominin yanında yatırım yapmak lazım. Bu paralar geldiğinde Fenerbahçe Kulübü'nün bankada 1 milyar doları olacak. Bu bir milyon kişiden her ay 50 lira alırsak, aylık 50 milyon lira gelirimiz olur. Bir milyon üyeyi Fenerbahçe'den başka hiçbir kulüp toplayamaz. Bu bir yılda değil, üç yılda olacak. Fenerbahçe'nin ihtiyaçlarını karşılayacak potansiyel varken bunu kullanmak gerekir. Bunu yapmamak Fenerbahçe'ye zarar vermek olur."
"Tüzükte ne yazıyorsa..."
Başkan Aziz Yıldırım, başkanlıktan ayrıldıktan sonra yönetim kurulundaki arkadaşlarına tüzüğe göre hareket etmeleri gerektiğini söylediğini anlatarak, hiç bir telkinde bulunmayacağını şöyle anlattı:
"Benim durumuma göre, arkadaşlarıma, 'Şu şöyle yapsın, bu böyle yapsın demem' dedim. Fenerbahçe'nin tüzüğü var, orada ne yazıyorsa onu yerine getirmelerini rica ettim. 'Şu başkan olsun, bu şöyle olsun' diye karışmam. Fenerbahçe tüzüğünde ne yazıyorsa, arkadaşlarımız onu yapar. İsterlerse içinden bir arkadaş seçerler ve başkanlık seçimi yaparlar, siz de gelip beğenirseniz oy verirsiniz. Devam etmek istemezlerse başkanlığa talip kim çıkarsa, oy vererek, layık gördüğünüzü getirirsiniz. Benim hiçbir şekilde isteğim olmayacaktır. Herkes Fenerbahçe'de babadan oğula bir şey geçeceğini zannediyor ama bu böyle değildir."
"4. yıldızı takıp bırakmış bir Başkan olmayı arzu ederim"
Şu anda 19. şampiyonluğunu ilan etmek üzere olan Fenerbahçe'de Başkan Yıldırım "4. yıldızı takarak bırakmış bir başkan olmayı arzu ederim..." dedi. Ezeli rakibi Galatasaray'dan önce 20. şampiyonluğa ulaşmayı ve 4. yıldızı takmak isteğini dile getiren Yıldırım bu konuşması sonrasında alkışlandı.
Konuşması, sık sık üyelerin alkışlarıyla kesilen Başkan Yıldırım, ayrıca diğer tesisler ve projeler hakkında da bilgiler verdi.
(DHA)
Divan'da duygu yüklü anlar
Efsane Divan Başkanı Yüksel Günay'ın ölümü sonrası Faruk Ilgaz Tesisleri'nde yapılan Divan Kurulu toplantısında duygu yüklü anlar yaşadı. 19. şampiyonluğuna hazırlanan Sarı - Lacivertli kulübün dünkü olağan toplantısına katılan Başkan Aziz Yıldırım, eski çalışma arkadaşı Yüksel Günay'ın anısını üyelerle birlikte kez daha tazeledi.
Fenerbahçe Yönetim Kurulu Avukat Deniz Tolga Aytöre'nin yaptığı konuşma ise güne ayrı bir anlam kazandırdı. Aytöre, kulübün Avrupa Kupaları'ndan 2 yıllık men cezasına değinip, "Her an her şey bekliyoruz. Eli kulağında. Dedikodular çıkınca olaylar da çok beklemeden gerçekleşiyor. An meselesi. CASın gerekçeli kararı gelmedi. Kararı bekliyoruz. Umudumuz var" dedi.
Fenerahçe Başkan Vekillerinden Abdullah Kiğılı ise 3 Temmuz sürecinden bu yana kulübün içinde bulunduğu durumu özetledi. Kiğılı şunları söyledi: "Bu süreçten sonra Fenerbahçe Kulübü 1 şampiyonluk 2 ikincilik, 2 Türkiye Kupası ve 1 UEFA çeyrek final oynadı. Böyle bir başarı yok. İkinciliği de son maçta kaçırdık. Eğer şampiyon olsaydık 3. Şampiyonluğu elde etmiş olacaktık" dedi.
19. şampiyonluk için 16 ayrı tişört hazırladıklarını açıklayan Kiğılı, "Her hafta ayrı bir tşört çıkacak. Feneriumun kasasını dolduracağız" ifadesini kullandı.
Beşiktaşın TFF'ye Fenerbahçe'nin cezasının kaldırılması için yaptığı başvuruya da değinen tecrübeli spor adalı, " Gerçekleşmese de Beşiktaş'ın yaptığı çıkış çok önemli. Biz de her zaman onların yanında olduk. Statları yıkıldığı zaman ilk ben Bizim stadımızda oynayabilirsiniz dedim. Beşiktaş gibi dost bir kulüp bizim için çok önemli. Sahamızda dün olduğu gibi yarın da onlara her zaman açık" diye konuştu.
Federasyonla ilgili Karabük maçından sonra açıklamaya yapacağını belirten Kiğılı, "Çünkü şimdi konuşursam şampiyonluk maçında tribünde olamayabilirim.
Kupayı sezon sonunda alacağız. Statü böyle çünkü itirazlar olabilir. 34. Hafta tamamlandıktan sonra son maçta kupamızı kaldıracağız. Ama müzemizden bir kupa indiririz" dedi.