Lessien
Banned
Dışarıdan bakıldığında dim dik yürüdüğü görünen , fakat iç organları felç olan bir adamım . Ve yürüyorum , çürük elmaların yere atıldığı , his kokan çöplüklerinin olduğu sokakta . Gülen gözler aydınlatıyor , gecenin halsizliğini . Eroin bağımlısı delikanlılar . Ve yalnızlıktan yanan pencereler . Maske kullanan , iki yüzlü bacak araları .. Yürümeye devam ettikçe , yollar daralıyor . Ve loş ışıklar altında sevişen çiftler yansıyor yıldızlara . Gülümsüyorum ansızın , gökyüzüne bakıp "hayat bu mu" diye soruyorum gecenin rüzgarına . Kanımda dolaşan bir vapur var , felç olmuş organlarımın kıyısından kıyısına geçen , ve yüzmeyi bilmeyen ben varım içimde . Anlamsızlaştırıldığını düşündüğüm kadar , anılarımız var bu vapurun içinde . Senin için , benim için . Hiç bir şey olmayan her şey için anılarımız var . Aklımda . Ve aklımı kemiren , cümlelerin dişleri . Beyin tümörü değil bu , yitirilmiş beynim . Beynimin , kalbimi terk etmesi . İkisinin arasında oluşan , bir köprü belki de . Ve köprünün altında yüzmeyi bilmeyen bir adam . İçimde birbiriyle ilişkiye girmek isteyen sustuklarım , ve bağıramadıklarım var . Aslında hiç bir şey yok , benim bu düşündüklerim , hissettiklerim bile yokluğun paydalaştırılmamış hali . Aslında hiç bir şey yok . En başta sen olmak üzere , arkasından gelen ben . Ve yalnızlıkla ilişkiye giren ruhum . Aslında hiç bir şey yok anlıyormusunuz ? En başta olmak üzere , hiç kimse yok , hiç olmayan her şey yok . Çünkü ben yokum . Beni duyabilen var mı ?
"Seni benden başka hiç kimse duyamaz dostum." diyerek , elini omuzuma yasladı ve , gülümsedi suratıma .
Yüzüne baktım , bana çok benziyordu ama ben değil di . Çünkü ben olamaz dı , çünkü ben farklıydım . Bir an , sinirlendim ve yüzüne yumruk attım etkisiz hale getirilen gücümle . Yüzü , parça parça dökülmüştü , gözlerimin içinden . Yere düşerken çıkardığı ses , idam masasına yatırılmış bir duygu katilini andırıyordu . İşin gerçeği , aslında sadece parça parça dökülmedi gözlerimden . Sadece öldü .
Aynanın alt kısmında duran , jileti elime almışım . Sol damarımı ortadan ikiye ayırdığımın bile farkında değildim . Halsizleşiyordum artık , ve yavaş yavaş gözlerime inen karanlık bir loş ışık . Organlarım eskisi gibi tutarsız değildi , vapur batıyordu . Kan dolaşımım , vapuru etkisiz hale getiriyordu ve vapur , batmıştı . Organlarım iyileşmişti , artık kıpırdayabiliyordu içim . Ama hiç kimse , seni öldürdüğümü bilmemeliydi .
Çünkü , aynalar yalan söylemez .
Timur K.(Lessien)
"Seni benden başka hiç kimse duyamaz dostum." diyerek , elini omuzuma yasladı ve , gülümsedi suratıma .
Yüzüne baktım , bana çok benziyordu ama ben değil di . Çünkü ben olamaz dı , çünkü ben farklıydım . Bir an , sinirlendim ve yüzüne yumruk attım etkisiz hale getirilen gücümle . Yüzü , parça parça dökülmüştü , gözlerimin içinden . Yere düşerken çıkardığı ses , idam masasına yatırılmış bir duygu katilini andırıyordu . İşin gerçeği , aslında sadece parça parça dökülmedi gözlerimden . Sadece öldü .
Aynanın alt kısmında duran , jileti elime almışım . Sol damarımı ortadan ikiye ayırdığımın bile farkında değildim . Halsizleşiyordum artık , ve yavaş yavaş gözlerime inen karanlık bir loş ışık . Organlarım eskisi gibi tutarsız değildi , vapur batıyordu . Kan dolaşımım , vapuru etkisiz hale getiriyordu ve vapur , batmıştı . Organlarım iyileşmişti , artık kıpırdayabiliyordu içim . Ama hiç kimse , seni öldürdüğümü bilmemeliydi .
Çünkü , aynalar yalan söylemez .
Timur K.(Lessien)