CaSPeR35
Kayıtlı Üye
İlacın Endikasyonları - Kullanılması Gereken Durumlar
Üst solunum yolu enfeksiyonları: Haemophilus influenzae ve Moraxella (Branhamella) catarrhalis'in beta-laktamaz üreten suşlarının neden olduğu farenjit, otitis media, sinüzit, tonsillit. Alt solunum yolu enfeksiyonları: Haemophilus influenzae ve Moraxella (Branhamella) catarrhalis'in beta-laktamaz üreten suşlarının neden olduğu akut ve kronik bronşit, farenjit, pnömoni, ampiyem, akciğer abseleri. Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları: Staphylococcus aureus (metisiline dirençli suşlar hariç), Escherichia coli ve Klebsiella türlerinin beta-laktamaz üreten suşlarının neden olduğu selülit, abse, yara enfeksiyonları, intraabdominal sepsis. Üriner sistem enfeksiyonları: Escherichia coli, Klebsiella türleri ve Enterobacter türlerinin beta-laktamaz üreten suşlarının neden olduğu sistit, üretrit, piyelonefrit, puerperal enfeksiyonlar, septik abortus. Ampisiline duyarlı mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonlarda da kullanılır. Bu nedenle, ampisiline duyarlı ve beta-laktamaz üreten mikroorganizmalar amoksisiline duyarlı olduğundan bu organizmaların neden olduğu karma enfeksiyonlarda başka bir antibiyotik ilavesine gerek yoktur. Çünkü amoksisilinin Streptococcus pneumoniae'ya karşı in vitro aktivitesi ampisilin veya penisilinden fazladır. Ampisilin veya penisiline orta derecede duyarlılık gösteren Streptococcus pneumoniae suşlarının çoğu amoksisiline duyarlıdır.
Uyarılar
Penisiline ve/veya birden çok alerjene aşırı duyarlılığı olanlarda daha sık olmak üzere, ciddi ve bazen fatal aşırı duyarlılık reaksiyonları görülebilir. Tedaviye başlanmadan önce hastanın penisilin, sefalosporin ve diğer allerjenlere karşı reaksiyon geliştirip geliştirmediği sorgulanmalıdır. Allerjik reaksiyonların geliştiği durumlarda, kullanıma son vererek, uygun tedaviye başlanmalıdır. Ciddi anaflaktik reaksiyonlar epinefrinle acil müdahaleyi gerektirir. Ayrıca gerekirse, oksijen ve intübasyonu içeren hava yolu tedavisi yanında IV steroidler uygulanmalıdır. Hemen hemen tüm antibakteriyel ajanlarla, değişik şiddette (hafif/yaşamı tehdit eden) psödomembranöz kolit görülebilmektedir. Uygulamaya takiben diyare görülen hastalarda bu durum gözönünde bulundurulmalıdır. Hafif derecedeki psödomembranöz kolit vakalarında tedaviye son vermek yeterli olur. Orta-şiddetli vakalarda, sıvı ve elektrolit verilmeli, protein takviyesi yapılmalı ve kolitte klinik olarak etkili bir antibakteriyelle tedaviye geçilmelidir. Mononükleozlu hastalarda, eritematöz deri lezyonları gelişebileceğinden bu tip kişilerde kullanımı önerilmemektedir. Geri dönüşümlü bir hepatik toksisite oluşabileceğinden, hepatik fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Tedavi süresince, mikotik ya da bakteriyel patojenlerle süper enfeksiyon görülebilmektedir. Süperenfeksiyon oluşması durumunda, uygulamaya son vererek, uygun tedaviye başlanmalıdır. Uzun süreli tedavilerde renal, hepatik ve hematopoietik fonksiyonlar kontrol edilmelidir. Gebelik kategorisi B'dir. Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı ile ilgili yeterli çalışma olmadığından, hamile ve emzirenlerde, ancak potansiyel yararının fazla olduğu durumlarda kullanılmalıdır.
İlacın Yan Etkileri
Yan etkiler, genellikle hafif ve kısa sürelidir. En sık görülen yan etkiler, bulantı, kusma, diyare, deride kızarıklık, ürtiker ve vajinittir. Ampisilin sınıfı antibiyotiklerle görülen advers etkiler Gastrointestinal: Diyare, bulantı, kusma, hazımsızlık, gastrit, stomatit, glossit, mukokütanöz kandiyazis, enterokolit ve hemorajik/ psödomembranöz kolit. Aşırı duyarlılık reaksiyonları: Deri kızarıklıkları, prürit, ürtiker, anjiyoödem, serum hastalığı-benzeri reaksiyonlar (artrit, artalji, miyalji ve sıklıkla ateşin eşlik ettiği ürtiker veya deri kızarıklığı), eritema multiforme (nadiren Stevens-Johnson Sendromu), bazı vakalarda eksfolyatif dermatit, toksik epidermal nekroliz. Bu tip reaksiyonlar görüldüğünde ilaç kesilmelidir. Karaciğer: AST (SGOT) ve/veya ALT (SGPT) düzeylerinde hafif bir artış ortaya çıkabilir. Ancak bunun klinik açıdan anlamı bilinmemektedir. Hepatik disfonksiyon bulguları tedavi sırasında veya tedaviden birkaç hafta sonra ortaya çıkabilir. Genellikle geri dönüşümlüdür. Renal: Seyrek olarak interstisyel nefrit ve hematüri ortaya çıkabilir. Hematolojik ve Lenfatik Sistemler: Hemolitik anemiyi de içerebilen anemi, trombositopeni, trombositopenik purpura, kanama zamanı ve protrombin zamanında uzama, eozinofili, lökopeni ve agranülositoz görülebilir. Bu reaksiyonlar tedaviye son verildiğinde düzelmektedir. Genellikle hipersensitiviteye bağlı olduğu düşünülür. Santral Sinir Sistemi: Nadiren, ajitasyon, anksiyete, geçici hiperaktivite, konfüzyon, konvülsiyonlar, baş dönmesi, uykusuzluk ve davranış değişiklikleri oluşabilir.
Üst solunum yolu enfeksiyonları: Haemophilus influenzae ve Moraxella (Branhamella) catarrhalis'in beta-laktamaz üreten suşlarının neden olduğu farenjit, otitis media, sinüzit, tonsillit. Alt solunum yolu enfeksiyonları: Haemophilus influenzae ve Moraxella (Branhamella) catarrhalis'in beta-laktamaz üreten suşlarının neden olduğu akut ve kronik bronşit, farenjit, pnömoni, ampiyem, akciğer abseleri. Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları: Staphylococcus aureus (metisiline dirençli suşlar hariç), Escherichia coli ve Klebsiella türlerinin beta-laktamaz üreten suşlarının neden olduğu selülit, abse, yara enfeksiyonları, intraabdominal sepsis. Üriner sistem enfeksiyonları: Escherichia coli, Klebsiella türleri ve Enterobacter türlerinin beta-laktamaz üreten suşlarının neden olduğu sistit, üretrit, piyelonefrit, puerperal enfeksiyonlar, septik abortus. Ampisiline duyarlı mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonlarda da kullanılır. Bu nedenle, ampisiline duyarlı ve beta-laktamaz üreten mikroorganizmalar amoksisiline duyarlı olduğundan bu organizmaların neden olduğu karma enfeksiyonlarda başka bir antibiyotik ilavesine gerek yoktur. Çünkü amoksisilinin Streptococcus pneumoniae'ya karşı in vitro aktivitesi ampisilin veya penisilinden fazladır. Ampisilin veya penisiline orta derecede duyarlılık gösteren Streptococcus pneumoniae suşlarının çoğu amoksisiline duyarlıdır.
Uyarılar
Penisiline ve/veya birden çok alerjene aşırı duyarlılığı olanlarda daha sık olmak üzere, ciddi ve bazen fatal aşırı duyarlılık reaksiyonları görülebilir. Tedaviye başlanmadan önce hastanın penisilin, sefalosporin ve diğer allerjenlere karşı reaksiyon geliştirip geliştirmediği sorgulanmalıdır. Allerjik reaksiyonların geliştiği durumlarda, kullanıma son vererek, uygun tedaviye başlanmalıdır. Ciddi anaflaktik reaksiyonlar epinefrinle acil müdahaleyi gerektirir. Ayrıca gerekirse, oksijen ve intübasyonu içeren hava yolu tedavisi yanında IV steroidler uygulanmalıdır. Hemen hemen tüm antibakteriyel ajanlarla, değişik şiddette (hafif/yaşamı tehdit eden) psödomembranöz kolit görülebilmektedir. Uygulamaya takiben diyare görülen hastalarda bu durum gözönünde bulundurulmalıdır. Hafif derecedeki psödomembranöz kolit vakalarında tedaviye son vermek yeterli olur. Orta-şiddetli vakalarda, sıvı ve elektrolit verilmeli, protein takviyesi yapılmalı ve kolitte klinik olarak etkili bir antibakteriyelle tedaviye geçilmelidir. Mononükleozlu hastalarda, eritematöz deri lezyonları gelişebileceğinden bu tip kişilerde kullanımı önerilmemektedir. Geri dönüşümlü bir hepatik toksisite oluşabileceğinden, hepatik fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Tedavi süresince, mikotik ya da bakteriyel patojenlerle süper enfeksiyon görülebilmektedir. Süperenfeksiyon oluşması durumunda, uygulamaya son vererek, uygun tedaviye başlanmalıdır. Uzun süreli tedavilerde renal, hepatik ve hematopoietik fonksiyonlar kontrol edilmelidir. Gebelik kategorisi B'dir. Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı ile ilgili yeterli çalışma olmadığından, hamile ve emzirenlerde, ancak potansiyel yararının fazla olduğu durumlarda kullanılmalıdır.
İlacın Yan Etkileri
Yan etkiler, genellikle hafif ve kısa sürelidir. En sık görülen yan etkiler, bulantı, kusma, diyare, deride kızarıklık, ürtiker ve vajinittir. Ampisilin sınıfı antibiyotiklerle görülen advers etkiler Gastrointestinal: Diyare, bulantı, kusma, hazımsızlık, gastrit, stomatit, glossit, mukokütanöz kandiyazis, enterokolit ve hemorajik/ psödomembranöz kolit. Aşırı duyarlılık reaksiyonları: Deri kızarıklıkları, prürit, ürtiker, anjiyoödem, serum hastalığı-benzeri reaksiyonlar (artrit, artalji, miyalji ve sıklıkla ateşin eşlik ettiği ürtiker veya deri kızarıklığı), eritema multiforme (nadiren Stevens-Johnson Sendromu), bazı vakalarda eksfolyatif dermatit, toksik epidermal nekroliz. Bu tip reaksiyonlar görüldüğünde ilaç kesilmelidir. Karaciğer: AST (SGOT) ve/veya ALT (SGPT) düzeylerinde hafif bir artış ortaya çıkabilir. Ancak bunun klinik açıdan anlamı bilinmemektedir. Hepatik disfonksiyon bulguları tedavi sırasında veya tedaviden birkaç hafta sonra ortaya çıkabilir. Genellikle geri dönüşümlüdür. Renal: Seyrek olarak interstisyel nefrit ve hematüri ortaya çıkabilir. Hematolojik ve Lenfatik Sistemler: Hemolitik anemiyi de içerebilen anemi, trombositopeni, trombositopenik purpura, kanama zamanı ve protrombin zamanında uzama, eozinofili, lökopeni ve agranülositoz görülebilir. Bu reaksiyonlar tedaviye son verildiğinde düzelmektedir. Genellikle hipersensitiviteye bağlı olduğu düşünülür. Santral Sinir Sistemi: Nadiren, ajitasyon, anksiyete, geçici hiperaktivite, konfüzyon, konvülsiyonlar, baş dönmesi, uykusuzluk ve davranış değişiklikleri oluşabilir.