Atatürkün Halka Bakış Açısı
1935 senesi idi.Atatürk’ün Çanakkale’ye geleceği rivayetleri dolaşıyordu.O zamanlar dünyanın bazı yerlerinde olduğu gibi,memleketimizin de bazı bölgelerinde Yahudiler aleyhinde bir hareket ve ayaklanma baş göstermişti.Bu hal karşısında bütün Museviler mallarını,mülklerini satarak yolculuğa hazırlanıyorlardı.Bunlar o zaman rivayet olunduğuna göre Filistin’e gitmek istiyorlardı.
İşte bu sıralar ‘Atatürk Çanakkale’ ye geliyor’ dediler.Çok sevindim Çünkü Atatürk’ü daha önce hiç görmemiştim.Heyecanla Atatürk’ geleceği Balıkesir Caddesi’ne koşarak gittim.Bütün Çanakkale halkı orada toplanmıştı. Bende bir kenara dikildim.Bu esnada yanımda tesadüfen bulunan birkaç Yahudi’nin fısıltı ile pek hareketli konuştuklarını gördüm.Alakadar olmaya vakit kalmadan karşıdan birkaç otomabil göründü.’Atatürk geliyor!’ sözü ağızdan ağza dolaştı.
Halkın ‘Yaşa varol!’ nidaları arasında Atatürk otomobilinden indi.Alkışlar devam ediyor o da halkın ortasında ilerliyordu.Garip bir tesadüf ve talih eseri olarak Atatürk bizim önümüzde gelince hafif bir duraklama yaptı. Halka bakıyor ve kalabalığı selamlıyordu.Tam bu esnada yanımda bulunan ve biraz evvel fısıltı halinde,fakat hareketli konuşan Yahudilerden biri,ileriye doğru yürüdü ve Atanın önüne atıldı.Muhafızlar mani olmak istediler.Atatürk:
-Bırakın gelsin! Dedi.
Bu Musevi vatandaş,Atatürk’ün önünde ellerini açtı omuzlarını yukarıya kaldırarak:
-Paşam bizi kovuyorlar.Biz ne yapacağız? Dedi.
Atatürk bu şekilde önüne atılan adamın ne demek istediğini ve kim olduğunu derhal anlamıştı ama.Buna rağmen sordu:
-Sen kimsin ?
-Ben paşam, Çanakkale Musevilerinden Avram Palto.
-Sizi kim kovuyor?Hükümet mi Kanun mu?Polis mi?Jandarma mı?Bana söyle dedi.
Bu Musevi vatandaş durakladı şaşaladı.Biraz sonra kendini toplayarak cevap verdi:
-Hayır paşam,halk kovuyor.
Atatürk,bu adamın yüzüne dikkatle baktı,gülümsedi ve :
-Halk isterse beni de kovar,dedi ve yürüdü.
1935 senesi idi.Atatürk’ün Çanakkale’ye geleceği rivayetleri dolaşıyordu.O zamanlar dünyanın bazı yerlerinde olduğu gibi,memleketimizin de bazı bölgelerinde Yahudiler aleyhinde bir hareket ve ayaklanma baş göstermişti.Bu hal karşısında bütün Museviler mallarını,mülklerini satarak yolculuğa hazırlanıyorlardı.Bunlar o zaman rivayet olunduğuna göre Filistin’e gitmek istiyorlardı.
İşte bu sıralar ‘Atatürk Çanakkale’ ye geliyor’ dediler.Çok sevindim Çünkü Atatürk’ü daha önce hiç görmemiştim.Heyecanla Atatürk’ geleceği Balıkesir Caddesi’ne koşarak gittim.Bütün Çanakkale halkı orada toplanmıştı. Bende bir kenara dikildim.Bu esnada yanımda tesadüfen bulunan birkaç Yahudi’nin fısıltı ile pek hareketli konuştuklarını gördüm.Alakadar olmaya vakit kalmadan karşıdan birkaç otomabil göründü.’Atatürk geliyor!’ sözü ağızdan ağza dolaştı.
Halkın ‘Yaşa varol!’ nidaları arasında Atatürk otomobilinden indi.Alkışlar devam ediyor o da halkın ortasında ilerliyordu.Garip bir tesadüf ve talih eseri olarak Atatürk bizim önümüzde gelince hafif bir duraklama yaptı. Halka bakıyor ve kalabalığı selamlıyordu.Tam bu esnada yanımda bulunan ve biraz evvel fısıltı halinde,fakat hareketli konuşan Yahudilerden biri,ileriye doğru yürüdü ve Atanın önüne atıldı.Muhafızlar mani olmak istediler.Atatürk:
-Bırakın gelsin! Dedi.
Bu Musevi vatandaş,Atatürk’ün önünde ellerini açtı omuzlarını yukarıya kaldırarak:
-Paşam bizi kovuyorlar.Biz ne yapacağız? Dedi.
Atatürk bu şekilde önüne atılan adamın ne demek istediğini ve kim olduğunu derhal anlamıştı ama.Buna rağmen sordu:
-Sen kimsin ?
-Ben paşam, Çanakkale Musevilerinden Avram Palto.
-Sizi kim kovuyor?Hükümet mi Kanun mu?Polis mi?Jandarma mı?Bana söyle dedi.
Bu Musevi vatandaş durakladı şaşaladı.Biraz sonra kendini toplayarak cevap verdi:
-Hayır paşam,halk kovuyor.
Atatürk,bu adamın yüzüne dikkatle baktı,gülümsedi ve :
-Halk isterse beni de kovar,dedi ve yürüdü.