' Kontes..
Bayan Üye
Hayallerimin Katili Oluyor Gerçek
Yerle gök arasında düzenlenmiş seferlerimdesin
Sabırla ördüğüm hayal merdiveninin son basamağı hep kırık
Bir türlü bırakmıyor eteğimi gerçek
Tam değecek elim derken
Çekiyor beni gül kokulu göğümden
Bir yagının orta yerine kurulmuş otağıma
Ve hayallerime cinayet sahneleri kuruldukça
Cezalar hep bana
Yere çakılışım kemiklerime bin parça
Tenime bin alaz yakısı
Yaralarımı gözyaşlarımla dağladıkça
Dirhem dirhem dökülüyorum
Ölüyorum
Yeniden dirilmek nasıl da zor
Daha ne kadar dayanırım bilmiyorum
Bir kuş olabilseydim yapıştıkça eteğime gerçeklik
Sıyrılıp elbiselerimden
Kırık basamağı aşabilseydim
Yanına uçabilseydim
Konup omuzuna
Mest edip sesimle
Kulağından sızıp içine
Yüreğine kursaydım yuvamı
Hiç vazgeçemezdin benden
Ben de esir oluşuma daha bir sevdalı
Şikayet etmezdim esaretinden
Ne zaman uzansa elin
Bana yabancı sana can olana
Kocaman bir çimdik atardım yüreğinin ben yanına
Aklın oynardı yerinden
Kırılırdı kolun kanadın
Ellerin de sadece bana kalırdı
Benden başkasına her dokunduğuda adanmışlığın yanardı
Dört nala kaçardın bu düzenekten
Dökemeden beni yerlerimden
Ne zaman gözün baksa ben olmayana
Çıkıp yuvamdan dolanırdım kirpiğine
Perde olur inerdim manzaranın önüne
Bakamazdın sana mübah bana haram olanın gözüne
Kıyamazdın bensiz kalırsa ne yapar diye yüreğine
Ve ne zaman kahakaha yerleşse gül dudağına
Çırpardım kanatlarımı
Sen kadar mutlu oluşumu anla diye
Şuursuzca değerdi elin göğüs kafesinin altında yatana
Kaybolmak için sana verdiğim mutlulukla
Bilirdin ben oradayım
Bilirdin tüm özgürlüğümden vazgeçtim
Kalbindeki yuvamdayım
Kuş olamadım
İşte böyle kanatsız yaratılmışım
Gerçeklerin sarmaladığı bir taş kütlesi gibi
Olduğum yere çakılıyım
Ne uçabiliryorum yamacına
Ne de koşabiliyorum eteklerime sarılmış gerçek ellerden kurtulup
Her daldığım rüyadan şamarla uyanıyorum
Yüzümdeki izlerini sayarken sayıklayarak uyuyup
Yine sensizlik koynumda ve ben sabahları adımlıyorum
Açtığım camlardan sen bakmıyorsun
Kapılarım yüreğimin çarpması gibi çarpılıyor serinliklere
Açlığım doymak istedikçe
Buzlardan alevlere geçiş oldu yalnız savruluşlar
Akan sular sanki halsiz ulaşmıyor elime
Damağımda sen tadı
Aklımda keşliğimin adı
Saklımda senli huzurlar kaldı
Sadece hayal
Gerçek edemiyorum
Gel ne olur
Denedim de gidemiyorum...
'Senden gitmek bana ihanet
Benden gitmek sana ibadet
Varlığımı damlaya çevirecek kadar
Çokken bu sevda
Güller titredi içimdeki feryada'
(02 05 2008)
Yerle gök arasında düzenlenmiş seferlerimdesin
Sabırla ördüğüm hayal merdiveninin son basamağı hep kırık
Bir türlü bırakmıyor eteğimi gerçek
Tam değecek elim derken
Çekiyor beni gül kokulu göğümden
Bir yagının orta yerine kurulmuş otağıma
Ve hayallerime cinayet sahneleri kuruldukça
Cezalar hep bana
Yere çakılışım kemiklerime bin parça
Tenime bin alaz yakısı
Yaralarımı gözyaşlarımla dağladıkça
Dirhem dirhem dökülüyorum
Ölüyorum
Yeniden dirilmek nasıl da zor
Daha ne kadar dayanırım bilmiyorum
Bir kuş olabilseydim yapıştıkça eteğime gerçeklik
Sıyrılıp elbiselerimden
Kırık basamağı aşabilseydim
Yanına uçabilseydim
Konup omuzuna
Mest edip sesimle
Kulağından sızıp içine
Yüreğine kursaydım yuvamı
Hiç vazgeçemezdin benden
Ben de esir oluşuma daha bir sevdalı
Şikayet etmezdim esaretinden
Ne zaman uzansa elin
Bana yabancı sana can olana
Kocaman bir çimdik atardım yüreğinin ben yanına
Aklın oynardı yerinden
Kırılırdı kolun kanadın
Ellerin de sadece bana kalırdı
Benden başkasına her dokunduğuda adanmışlığın yanardı
Dört nala kaçardın bu düzenekten
Dökemeden beni yerlerimden
Ne zaman gözün baksa ben olmayana
Çıkıp yuvamdan dolanırdım kirpiğine
Perde olur inerdim manzaranın önüne
Bakamazdın sana mübah bana haram olanın gözüne
Kıyamazdın bensiz kalırsa ne yapar diye yüreğine
Ve ne zaman kahakaha yerleşse gül dudağına
Çırpardım kanatlarımı
Sen kadar mutlu oluşumu anla diye
Şuursuzca değerdi elin göğüs kafesinin altında yatana
Kaybolmak için sana verdiğim mutlulukla
Bilirdin ben oradayım
Bilirdin tüm özgürlüğümden vazgeçtim
Kalbindeki yuvamdayım
Kuş olamadım
İşte böyle kanatsız yaratılmışım
Gerçeklerin sarmaladığı bir taş kütlesi gibi
Olduğum yere çakılıyım
Ne uçabiliryorum yamacına
Ne de koşabiliyorum eteklerime sarılmış gerçek ellerden kurtulup
Her daldığım rüyadan şamarla uyanıyorum
Yüzümdeki izlerini sayarken sayıklayarak uyuyup
Yine sensizlik koynumda ve ben sabahları adımlıyorum
Açtığım camlardan sen bakmıyorsun
Kapılarım yüreğimin çarpması gibi çarpılıyor serinliklere
Açlığım doymak istedikçe
Buzlardan alevlere geçiş oldu yalnız savruluşlar
Akan sular sanki halsiz ulaşmıyor elime
Damağımda sen tadı
Aklımda keşliğimin adı
Saklımda senli huzurlar kaldı
Sadece hayal
Gerçek edemiyorum
Gel ne olur
Denedim de gidemiyorum...
'Senden gitmek bana ihanet
Benden gitmek sana ibadet
Varlığımı damlaya çevirecek kadar
Çokken bu sevda
Güller titredi içimdeki feryada'
(02 05 2008)
Aslı Demirel