' Kontes..
Bayan Üye
Dur Olduğun Yerde
Fırtına alacasına bürünmüş gök olup susma
Korkutuyor bu ıssız kutup ayazı yakıcılığın... kıpırdanma
Bağır çağır hatta kır tüm mavilerimi çevir sessizliğe
Sesine kavuştuğunun ertesinde gideceğim deme
Umman oldu sana akışlarım tam en sana yakıldığım yerde
Kıyılarımda yıldızlar üşüdü gözlerini yumduğun her gece
Süresiz keşkeler sahip oldu kuytu köşelerime...razıyım
Soldursanda çeşnilerimi herşeyinle kal gitme
Konuşmak bu olsa gerek susabildiğince sayfalar dolusu
Bir açsan bir tutsan bir yakalasan bakışlarımı
Bin çiçek kamaştırır saplanışlarını şiirlerime
Aslında sen bensin bendekiliğince bölünmeye yeltenme
Bir kalemde silinir mi ilmek ilmek işlenmiş yollar
Bir nefeste tüketilir mi zımparalanmış kara aydınlıklar
Çaba hiçleşir mi demir bir el olup sarıldıkça günlerime
Boşver beni içinden gelmedikçe canımdan sökülme
Kocaman olur boşluk verilen yerden kaçışmalarla
Bozulur düzen farklılığın koynundaki sefer sayısıyla
Daralır mekan azalır zaman değer gök yere
Sensizlik düşüncesi bilemezsin nasıldır...kıyamam üzülme
Bırak ümitsizlik uzak olsun düş gezginliğinden
Benden sana uçururum en kırmızısından ümitler
Ayır kirpiklerini saçılsın gece bakışların yine ellerime
Aynı yöne atılmış adımları kırıpta bir ömürden vazgeçme
Bir bir tırnaklarımla açtım fidelerimize yerlerini
Sen de tutmuştun bağlarken dilek ipliklerimi
Kara bulutların güneşimizin önünde işi ne
Huysuzluğu bırak artık da sevgi yağsın üstümüze
Çok uzak değil dönüşü var bu dar yolunda unutma
Ne sabırlar çığlıklandı da yılmamıştık zorluklarla
Şimdi inanmaz bakıyorum ceviz kabuğu kadar nedene
Beraber çizildik bu sayfaya sımsıkı tutun direnişime
Huzuruma yadellerden uykusuzluk armağan ettin
Ama hiç benden gidemedi varlığındaki çocuksu sevinçlerim
Üzsen de... ellerimde güllerimi süzüm süzüm süzsende
Her haline razıyım at aklındaki son bakışı dur olduğun yerde...
(16 06 2007)
Fırtına alacasına bürünmüş gök olup susma
Korkutuyor bu ıssız kutup ayazı yakıcılığın... kıpırdanma
Bağır çağır hatta kır tüm mavilerimi çevir sessizliğe
Sesine kavuştuğunun ertesinde gideceğim deme
Umman oldu sana akışlarım tam en sana yakıldığım yerde
Kıyılarımda yıldızlar üşüdü gözlerini yumduğun her gece
Süresiz keşkeler sahip oldu kuytu köşelerime...razıyım
Soldursanda çeşnilerimi herşeyinle kal gitme
Konuşmak bu olsa gerek susabildiğince sayfalar dolusu
Bir açsan bir tutsan bir yakalasan bakışlarımı
Bin çiçek kamaştırır saplanışlarını şiirlerime
Aslında sen bensin bendekiliğince bölünmeye yeltenme
Bir kalemde silinir mi ilmek ilmek işlenmiş yollar
Bir nefeste tüketilir mi zımparalanmış kara aydınlıklar
Çaba hiçleşir mi demir bir el olup sarıldıkça günlerime
Boşver beni içinden gelmedikçe canımdan sökülme
Kocaman olur boşluk verilen yerden kaçışmalarla
Bozulur düzen farklılığın koynundaki sefer sayısıyla
Daralır mekan azalır zaman değer gök yere
Sensizlik düşüncesi bilemezsin nasıldır...kıyamam üzülme
Bırak ümitsizlik uzak olsun düş gezginliğinden
Benden sana uçururum en kırmızısından ümitler
Ayır kirpiklerini saçılsın gece bakışların yine ellerime
Aynı yöne atılmış adımları kırıpta bir ömürden vazgeçme
Bir bir tırnaklarımla açtım fidelerimize yerlerini
Sen de tutmuştun bağlarken dilek ipliklerimi
Kara bulutların güneşimizin önünde işi ne
Huysuzluğu bırak artık da sevgi yağsın üstümüze
Çok uzak değil dönüşü var bu dar yolunda unutma
Ne sabırlar çığlıklandı da yılmamıştık zorluklarla
Şimdi inanmaz bakıyorum ceviz kabuğu kadar nedene
Beraber çizildik bu sayfaya sımsıkı tutun direnişime
Huzuruma yadellerden uykusuzluk armağan ettin
Ama hiç benden gidemedi varlığındaki çocuksu sevinçlerim
Üzsen de... ellerimde güllerimi süzüm süzüm süzsende
Her haline razıyım at aklındaki son bakışı dur olduğun yerde...
(16 06 2007)
Aslı Demirel