' Kontes..
Bayan Üye
Biçilen Elbise
Saflığı halâ üstünde kokan sabah
Yine usul usul gecenin perdesini araladı
Ne habersizlikler gizliydi sessizliğinde... kimbilir
Birbirinden keşmekeşli
Uykuya hasret gözler değerken bedenine
Endamını yitirmelere g/ebeydi aydınlığı...g/ezici
Birkaç damlasına telaşlı kan/at sesleri
Bazılarına cıvıltılar sıkışmışken
Kaldırımlı hallerine birazdan yorgunluklar bırakacaktı izlerini
Hayatın bir nebzesini daha yenmek
Yerlerine yaşamasına engel olmak
İçinde savruluşlarını güzele çalmak içindi
Kararlı koşuşturmaları
Şehir aydınlık güneşe inat
Hep soğuğunu bıraktı önlerine
Ayaz alevler çarptı gülüşlerine... vazgeçtiler
Yüzlerce yabancı göz buluşurken bekleyişlerde
Yol boyu arkadaş olmak düşüncelerin görevidir
Daha ilk anlarda
Bitişler özlenir olur
Bir sıcak çorba kokusu sıkıştırılmış hayal defteri
Zaman ç/anlarını çalana kadar
Çekmecede kilitli
Bir yerlerdeyse bekleyişlerden birhaber
Sancılı başlar beğenmez yerini
Hep kapalıdır perdeleri
Ulaşmayan aydınlıklar can acıtırken
Yine sevgisizlik batar yataklarından sarkan ayaklarına
Daha sıyrılmadan karanlığın g/izleri
Yalnızlık sabahlık yapılıp
Hiç demlenmeyen çaylar salınır sofrada
Bir parmak b/al çalan bile olmadı olmayacak...s/özlerin zehiri ağızda
Bir yerlerde de
Bilinmez çatı oluklarının altında
Altın bir gün doğuyordu suskunluğunca
Hatta çocuk hasreti tesbihleri çekilirken
Bir çocuk yorganından ayrılmak istemeyecek... anne sıcağınca
Belki de en yakında
Issız koridorlarda dolaşan yüzler
Kaybedilenleri s/aklamaktan aciz aynalara
Küslüğü yaşar olacak gün boyu
Ama
Tüm bunlarla birlikte
Papatya tarlasından baş gösteren gelincikler misali
Duvarları sevinçle örülen evler de vardır... unutulmuş
Güneş biriktirirler geceler de bile
Sabah aydınlığıyla yarışsın diye
Hüzünden uzak
Mutluluğa tuzak koylar gibi
Narin göz kamaştırıcı
Boy verir sadeliğince
Her dile gelen sabahla
En al'ından gelincik olmayı istemez mi yürekler
Karşı konulur mu kadere
Sökülüp atılabilinir mi biçilen elbise
Çok sağlam... başaramadım
Denedikçe kırıldı tırnaklarım...
(21 06 2007)
Saflığı halâ üstünde kokan sabah
Yine usul usul gecenin perdesini araladı
Ne habersizlikler gizliydi sessizliğinde... kimbilir
Birbirinden keşmekeşli
Uykuya hasret gözler değerken bedenine
Endamını yitirmelere g/ebeydi aydınlığı...g/ezici
Birkaç damlasına telaşlı kan/at sesleri
Bazılarına cıvıltılar sıkışmışken
Kaldırımlı hallerine birazdan yorgunluklar bırakacaktı izlerini
Hayatın bir nebzesini daha yenmek
Yerlerine yaşamasına engel olmak
İçinde savruluşlarını güzele çalmak içindi
Kararlı koşuşturmaları
Şehir aydınlık güneşe inat
Hep soğuğunu bıraktı önlerine
Ayaz alevler çarptı gülüşlerine... vazgeçtiler
Yüzlerce yabancı göz buluşurken bekleyişlerde
Yol boyu arkadaş olmak düşüncelerin görevidir
Daha ilk anlarda
Bitişler özlenir olur
Bir sıcak çorba kokusu sıkıştırılmış hayal defteri
Zaman ç/anlarını çalana kadar
Çekmecede kilitli
Bir yerlerdeyse bekleyişlerden birhaber
Sancılı başlar beğenmez yerini
Hep kapalıdır perdeleri
Ulaşmayan aydınlıklar can acıtırken
Yine sevgisizlik batar yataklarından sarkan ayaklarına
Daha sıyrılmadan karanlığın g/izleri
Yalnızlık sabahlık yapılıp
Hiç demlenmeyen çaylar salınır sofrada
Bir parmak b/al çalan bile olmadı olmayacak...s/özlerin zehiri ağızda
Bir yerlerde de
Bilinmez çatı oluklarının altında
Altın bir gün doğuyordu suskunluğunca
Hatta çocuk hasreti tesbihleri çekilirken
Bir çocuk yorganından ayrılmak istemeyecek... anne sıcağınca
Belki de en yakında
Issız koridorlarda dolaşan yüzler
Kaybedilenleri s/aklamaktan aciz aynalara
Küslüğü yaşar olacak gün boyu
Ama
Tüm bunlarla birlikte
Papatya tarlasından baş gösteren gelincikler misali
Duvarları sevinçle örülen evler de vardır... unutulmuş
Güneş biriktirirler geceler de bile
Sabah aydınlığıyla yarışsın diye
Hüzünden uzak
Mutluluğa tuzak koylar gibi
Narin göz kamaştırıcı
Boy verir sadeliğince
Her dile gelen sabahla
En al'ından gelincik olmayı istemez mi yürekler
Karşı konulur mu kadere
Sökülüp atılabilinir mi biçilen elbise
Çok sağlam... başaramadım
Denedikçe kırıldı tırnaklarım...
(21 06 2007)
Aslı Demirel