' Kontes..
Bayan Üye
Belki Bir Gün
kırmızıyken
çocukluğumun göz alıcısı
çocuk gözlerime
güneş olup girdi sarı
ateşe ilk değdiğimde
büyüyor muydum ne
beyazsa
hayallerimin rengiydi
kirlenirse diye el süremediğimdi
yine de biliyordum bir gün
beyaza bürüneceğimi
adını ilk öğrendiğimde hafiftim mavide
özgürlüktü
çırpılan kanat sesinde
çocukluk sevgilerim
ip atladı yeşille
en çok sevdiğim bahar gelipte
bir de yeşil çiçeklendimi
aşk kokusu sarardı nefesimi
aslında doğduğumdaki gibiydi
gözbebeklerim
bakışlarım mıydı büyüyen
çocuk yüreğimle mi görmüştüm
renklerin sevinçli yüzünü
bu kadar mı zordu
bakışlarımın büyüyüşü
sanki birden
sarı hüzüne döndü hazanla birlikte
soğudu güneş
unuttu günü getirmeyi bitmeyen gecelere
gül yaprağından söküldü
kırmızının heyecanı da
hazana yenik düştü
hiçliğe büründü beyaz
tek bildiğim geldiğinde ölümdü
korkmuyordum artık beyazı kirletmekten
ancak o arındırırdı beni kirlerimden
mavi yine hafifti de sığılıkta
bazen boğuyordu derinliğine dalınca
hatta özgürlük de ulaşılmaz oldu
her kanat sesi duyduğumda
artık yeşil ağlamış haliydi gözlerimin
hele dalların her yeşile duruşu
kısır döngüyle buluşmamdı
yeşil sarıya
sarı hüzüne
hüzün hazana
hazan gidiş sessizliğine dolandı
düşen her yaprağa
bıkıp usanmadan
kayıplarımın adı kazındı
belki bir gün
yine elâ olur gözlerim
renkleri tekrar farkeder
içimdeki çocuğun neşesi
belki bir gün
gündüzün
gün olduğunu unutmuş haline uyupta
sarındığım siyahı soyunup atarım
belki bir gün
bir avuç sevince siyahı satarım da
yine gökkuşağıyla yeşilimde ip atlarım
belki bir gün...
(12 01 2007)
kırmızıyken
çocukluğumun göz alıcısı
çocuk gözlerime
güneş olup girdi sarı
ateşe ilk değdiğimde
büyüyor muydum ne
beyazsa
hayallerimin rengiydi
kirlenirse diye el süremediğimdi
yine de biliyordum bir gün
beyaza bürüneceğimi
adını ilk öğrendiğimde hafiftim mavide
özgürlüktü
çırpılan kanat sesinde
çocukluk sevgilerim
ip atladı yeşille
en çok sevdiğim bahar gelipte
bir de yeşil çiçeklendimi
aşk kokusu sarardı nefesimi
aslında doğduğumdaki gibiydi
gözbebeklerim
bakışlarım mıydı büyüyen
çocuk yüreğimle mi görmüştüm
renklerin sevinçli yüzünü
bu kadar mı zordu
bakışlarımın büyüyüşü
sanki birden
sarı hüzüne döndü hazanla birlikte
soğudu güneş
unuttu günü getirmeyi bitmeyen gecelere
gül yaprağından söküldü
kırmızının heyecanı da
hazana yenik düştü
hiçliğe büründü beyaz
tek bildiğim geldiğinde ölümdü
korkmuyordum artık beyazı kirletmekten
ancak o arındırırdı beni kirlerimden
mavi yine hafifti de sığılıkta
bazen boğuyordu derinliğine dalınca
hatta özgürlük de ulaşılmaz oldu
her kanat sesi duyduğumda
artık yeşil ağlamış haliydi gözlerimin
hele dalların her yeşile duruşu
kısır döngüyle buluşmamdı
yeşil sarıya
sarı hüzüne
hüzün hazana
hazan gidiş sessizliğine dolandı
düşen her yaprağa
bıkıp usanmadan
kayıplarımın adı kazındı
belki bir gün
yine elâ olur gözlerim
renkleri tekrar farkeder
içimdeki çocuğun neşesi
belki bir gün
gündüzün
gün olduğunu unutmuş haline uyupta
sarındığım siyahı soyunup atarım
belki bir gün
bir avuç sevince siyahı satarım da
yine gökkuşağıyla yeşilimde ip atlarım
belki bir gün...
(12 01 2007)
Aslı Demirel