sevdaseli
Bayan Üye
Aşk nedir? Neredeyse insanların kendi kendine en çok sorduğu sorudur bu. Herkes sorar. Aşık olan, olmayan, aşık olduğunu sanan herkes. Ama, herkes başka türlü cevap verir Aşk nedir? sorusuna. Mesela, çocuklar için aşk hep birlikte olmak, paylaşmak ve saklamaktır. Bir çocuk her şeye aşık olabilir. Uçurtma, anne, baba, kardeş, arkadaş, kız arkadaş, lolipop, çikolata
Bir çocuk için bu aşklar arasında hiçbir fark yoktur. Hiçbirini ayıramaz, eşit sever. Bir çocuk için aşk değer vermek, saklamaktır. Ona sahip olmaktır. Uzaklaşmamaktır. Belkide masum bir öpücüktür. Hatta çikolatasına aşıksa bir çocuk onu yemeden önce öper. Seni çok seviyorum ama, yiyeceğim. Kusura bakma. Seni sevdiğimin en büyük göstergesi, seni yemem der Çocuk aşkı işte. Okulda güzel bir kız vardır. Eğer ona rakip bir de yakışıklı çocuk varsa onun aşkı bir yarışmaya dönüşür adeta. İşte, bazen çocukluk aşkı Kazanmaktır.
Ergen aşkı. Bir ergen için aşk acı çekmektir. Ayrı kalmaya dayanamamaktır. Her şey iyi giderken bile mutlu olmamak ve mutlaka bir problemin çıkacağına dair kuşkulanmaktır. Bu kuşkuyla etraftaki herkesi rahatsız etmektir. Nefes almadığını sanmaktır. Depresyon şarkıları dinlemektir. Depresyonda olmasa bile Alışagelmiş bir ergen dönemi geçirmiyorsa bile etraftaki kavuşamayan ergenlerden etkilendiği için kendini diplerde hissetmektir. Sebepsiz ağlamaktır. Farklı şekillere bürünmektir. Aşık olduğun kişiye toz kondurmamaktır. Onu korumaya çabalamaktır. Onunla ilgili en ufak olumsuz yorum geldiği an sinirlenmek, kapı duvarı indirmek, delirmektir. Sanki sevdiğini korumaya bir tek sen görevlendirilmişsin gibi hissetmektir. Bazen gözünden bile sakındığın o kişiyi farkında olmadan incitmektir. Aşırı ilgiyle sıkmaktır. Sahiplenme duygusunu aşırı yoğun yaşamaktır. Kavak yelleriyle bir o yana bir bu yana savrulmaktır.
Üniversite aşkı. Üniversitede öğrenciler ikiye ayrılır.
1. Aklını başına devşirenler;
2. Hala ergen dönemini atlatamayanlar.
1. Aklını başına devşirenler artık ergen dönemini bitirmiş ve mantığı devreye sokmuşlardır. Onlarda yepyeni ve önemli bir duygu belirmiştir. Farkındalık. Artık bakış açıları tek ve aynı çizgide ilerlemiyor. Aniden aşık olmuyor, hatta olamıyor durumuna gelmişlerdir. Artık onların ilgisini sadece güzel kızlar veya yakışıklı erkekler değil aynı zamanda kendileri gibi aklı başında, düzgün insanlar da çekiyordur. Aşk onlar için bir bütündür artık. Pat diye birine kapılmak değil. Gözleri iyice açıldığından güzel/yakışıklı birinin yetersiz özelliklerini görmezden gelemiyorlar. Bu yüzden eskisinden daha çok doğru karara varabiliyorlar. Hatta bu dönemde Aşık olmuşlarsa bile bazı olumsuzluklar karşısında ondan vazgeçebilmeyi de bilirler. Ama ergenler ve ergen dönemini atlatamamışlar öyle mi? Aşık oldum diyerek gözlerini, algılarını dünyaya kapatırlar. Aşkın gözü kör, kulağı sağır, dili lal-dir cümlesi başyapıttır onlar için.
Çocuklar, ergenler ve üniversite dönemindeki gençler için aşk çok daha fazla inişli çıkışlı olup çoğu zaman ilerlemiyordur. Ama yetişkin aşkı.
İşte en güzel ve doğru aşk dönemi. Yetişkin aşkı. Hem bedensel, hem ruhsal, hem zihinsel bir bütün olur. Düzgündür Onların aşk diye nitelendirdikleri.
Herkes Aşkı kendine has tarif eder dedim ya. Ben de tarif edeyim. Aşk rüzgar gibidir. Vardır, ama aslında yoktur. Onun yok olmadığını sana çarpışından bilirsin. Ama görmezsin. Aşk da çarpar. Hem de fena. Ama rüzgar gibi, o da zamanla geçer gider. Belki çok erken, belki çok uzun süre sonra. Sonra biter. Biter diyorum, evet. Çünkü doğru derler aşkın ömrü vardır. En güzeli de budur ya. Aşk bitince Sevgi, Saygı devralır kumandayı

Ergen aşkı. Bir ergen için aşk acı çekmektir. Ayrı kalmaya dayanamamaktır. Her şey iyi giderken bile mutlu olmamak ve mutlaka bir problemin çıkacağına dair kuşkulanmaktır. Bu kuşkuyla etraftaki herkesi rahatsız etmektir. Nefes almadığını sanmaktır. Depresyon şarkıları dinlemektir. Depresyonda olmasa bile Alışagelmiş bir ergen dönemi geçirmiyorsa bile etraftaki kavuşamayan ergenlerden etkilendiği için kendini diplerde hissetmektir. Sebepsiz ağlamaktır. Farklı şekillere bürünmektir. Aşık olduğun kişiye toz kondurmamaktır. Onu korumaya çabalamaktır. Onunla ilgili en ufak olumsuz yorum geldiği an sinirlenmek, kapı duvarı indirmek, delirmektir. Sanki sevdiğini korumaya bir tek sen görevlendirilmişsin gibi hissetmektir. Bazen gözünden bile sakındığın o kişiyi farkında olmadan incitmektir. Aşırı ilgiyle sıkmaktır. Sahiplenme duygusunu aşırı yoğun yaşamaktır. Kavak yelleriyle bir o yana bir bu yana savrulmaktır.

Üniversite aşkı. Üniversitede öğrenciler ikiye ayrılır.
1. Aklını başına devşirenler;
2. Hala ergen dönemini atlatamayanlar.
1. Aklını başına devşirenler artık ergen dönemini bitirmiş ve mantığı devreye sokmuşlardır. Onlarda yepyeni ve önemli bir duygu belirmiştir. Farkındalık. Artık bakış açıları tek ve aynı çizgide ilerlemiyor. Aniden aşık olmuyor, hatta olamıyor durumuna gelmişlerdir. Artık onların ilgisini sadece güzel kızlar veya yakışıklı erkekler değil aynı zamanda kendileri gibi aklı başında, düzgün insanlar da çekiyordur. Aşk onlar için bir bütündür artık. Pat diye birine kapılmak değil. Gözleri iyice açıldığından güzel/yakışıklı birinin yetersiz özelliklerini görmezden gelemiyorlar. Bu yüzden eskisinden daha çok doğru karara varabiliyorlar. Hatta bu dönemde Aşık olmuşlarsa bile bazı olumsuzluklar karşısında ondan vazgeçebilmeyi de bilirler. Ama ergenler ve ergen dönemini atlatamamışlar öyle mi? Aşık oldum diyerek gözlerini, algılarını dünyaya kapatırlar. Aşkın gözü kör, kulağı sağır, dili lal-dir cümlesi başyapıttır onlar için.
Çocuklar, ergenler ve üniversite dönemindeki gençler için aşk çok daha fazla inişli çıkışlı olup çoğu zaman ilerlemiyordur. Ama yetişkin aşkı.
İşte en güzel ve doğru aşk dönemi. Yetişkin aşkı. Hem bedensel, hem ruhsal, hem zihinsel bir bütün olur. Düzgündür Onların aşk diye nitelendirdikleri.

Herkes Aşkı kendine has tarif eder dedim ya. Ben de tarif edeyim. Aşk rüzgar gibidir. Vardır, ama aslında yoktur. Onun yok olmadığını sana çarpışından bilirsin. Ama görmezsin. Aşk da çarpar. Hem de fena. Ama rüzgar gibi, o da zamanla geçer gider. Belki çok erken, belki çok uzun süre sonra. Sonra biter. Biter diyorum, evet. Çünkü doğru derler aşkın ömrü vardır. En güzeli de budur ya. Aşk bitince Sevgi, Saygı devralır kumandayı