SuskunDervis
Kayıtlı Üye
Daha dün gece odamda oturmakta olan gecenin ardından,şimdi de bu yarının ayak sesleri odamın karanlık ışığı etkisiz kalıyor.
Rengi solup gidiyor.Artık o da bana alışmış.Benden ayrılmak istemiyormuşçasına üzgün bir halde sessiz bir yürek yanıklığı ile yalnızlığımdaki arkadaşım.Gece yolculuğumdaki yoldaşım
O da yorgun,dinlensin diye gidiyor.Yarın gelirim deyip sönüyor.
Yazık,ne güzeldi gecem.
Yarın yine gel Beni sabırsızlıkta bekletme,olur mu?...
Benim yanık yürekli,vefalı,sabırlı dostum!...
Tanrının tecellisi gibi olan yeryüzünün insanlık timsali Ali de yalnız geceyi sığınak bilmedi mi?...O mübarek de rahmetin esenliğinden parlayan,ışıklı gecelerde hep bir mum gibi erimedi mi?
O değerli şahsiyet,gecelerden başka kime sırlarını söyledi?...
Gecelerin sessizliğinde,kimsesiz derin kuyularda seherlere kadar elmas elmas gözyaşları dökmedi mi?
Çünkü gözü yaşlıların biricik dert ortağı geceydi
Yüce gizemli,anlamlı sensin tek,ey Gece
Alnı öpülmeye değer TEK GÜZEL
Herkesin güneşi gece olunca batar / Benim güneşim gece olunca doğar.
Aşk nedir?
Gizem dolu bahçede,güzel olan bir kuş var Gül kırmızı Kırmızı gülün aşkı
Benim aşığı olduğum alemde ise,kırmızı gülden daha güzel kokulu gül var.
Sufi Gülü:Bütün güllerden daha güzeldir
Servi aşkıdır o
Aşk;ısınmadır,orada erime var.
Aşk;istektir.Orada kelimeye geçit vermiyorlar
Ne mutlu Muhammede!Allahın nezdinde ağladı ve dedi ki:
Senin kelimelerin,vahiy ayetlerin,yeşil Kuranın kalbime yetmiyor.Beni bir bineğe bindir, yolculuğuna götür,göster?...
Bu kelimeler perdesinin arkasında,görüşme hasretiyle ölüyorum
Bu Arapların,bedevilerin,ateşli ve susuz çöllerin insanlarının sözlerinin ağır yükünü çekemiyorum.Bana yardım et,beni götür
Allah,yıldızlı bir gece yarısı Habibini şevk refrefine bindirdi.Kabeden Mescid-i Aksaya götürdü.Sonra yukarı çağırdı,kendi özel halvetine gitti;gitti gökler,tabakalar ve yeşil nur,mor nur,menekşe renkli nur ve huzur erişme nişanesi!...
Ah!Ne kadar korkunç ve ağır!Kalbimi sıkıyor,sinemi boğuyor
Cebrail,Yanarım deyip gidemiyor
Ne kadar gerçek,ne kadar güzel destanlar!...
Ne kadar güzel bir dinim var!...Ne kadar nazlı,zarif,güzel bir İslam!
Bu fasit,bozuk ve şaşı gören kafirler ne anlar?!
Benim her zaman bir ayağım bu dünyada,bir ayağım diğer dünyadadır.Bazen burada,bazen orada.
Hayır,her zaman oradayım
Ama her zaman için burada kalmayacağımı biliyorum.
Oraya gidince de,bu aleme gizli olan sonsuz gayb ülkesine gidiyorum.
Orada hiçbir şey yok.Hiç kimse yok.Toz,toprak,çamur belli değil
İnsanların şekilleri,belirtileri,görüntüleri yok.Hiçbir küstah kahkaha,çirkin bakış,kokulu geğirmeler,korkunç esnemeler,ensesi kalın bedenler,develer,çakallar,kurtlar,tilkiler,yük taşıyan ****ler,uydum kalabalığa koyunlar,artık her şey hi .Dünya bitmiş.
Bir ben varım,bir de mavi gökler ev odam?...
Sabah,penceremin dibinden içeri girip beni görülmeyen ebedi sahillerine götürmek istiyor
Şakacı,oyuncu ve tatlı bir meltem ile beraber
Ne güzel bir yolculuk!
Ve sen
Nerdesin?Benim gecelerdeki yolculuklarımın yoldaşı!...
Ey hatırası şevkimin refrefi olan ve her sabah beni Allahın melekut dergahına kadar götüren miracım!
Nerdesin?
Ey hikmetin kaynayan pınarı!...
Ey irfanın yanan güneşi!...
Ey ümidin şefkatli mehtabı!...
Ey iman!
Ey aşk!...
Neden hırsızlık,haset,namertçe komplolar kötü olmuyor da,iman ve aşk kötü oluyor?...
Neden para,mide,şehvetperestlik,çirkin zevkler,uşaklık,korkaklık ve değerleri kötü olmuyor da,iman kötü oluyor?
Neden aşk ve tapınma suç oluyor,neden?
Bu akıllı ve aşka susamış genç nesilleri bu imandan mahrum etmek istiyorlar,neden?...
İlim ve akıl sahibi insanların aşka yabancı olmasını,tapınmaktan vazgeçmesini istiyorlar, neden?...
Aşksız ilim,tapınmasız akıl,imansız bir gençlik
Aşksız genç,tapınmadan mahrum nesil
İmansız,mesuliyetsiz ve hedefsiz ilim ve akıl
Nedir yapılmak istenen?...
Eyvah!Dertsiz olan alim,tapınmaktan uzak bilginin düşünceleri,iman olmayan genç nesil
Ne kadar korkunç ve ne kadar uğursuz,ümitsiz ve soğuk bir bahar!...
Ne kadar acı ve dert verici!...
Allahın tanımayan dertsiz ve hissi yetkiler,ilahi yaratılış sahibi olan genç nesilleri zincirlere vurmak,uçmaması için toprağa bağlamak istiyorlar.
Ruhları kendine cezbeden o aleme ayak basmasınlar,cennetlere girmesinler diye ayaklarına pranga vuruyorlar ki kaçamasınlar
Mihraptan mumu kaldırmak,kelebeği mumdan uzaklaştırmak,kitapları defterler içinde kurutmak istiyorlar.
Özgürlüğü kafese koymak(zindan),kalpleri tabiat ötesine olan aşktan uaklaştırmak,kısacası içini şehvet,menfaat,haset,zilletle doldurup,düşüncelerini uçmaktan alıkoymak,göklerden indirmek;aşağılık pazara,dükkanlara sokmak,ticaret komisyoncuları kılmak istiyorlar.
İnsanın düşünen hayvan yapmak,onu değiştirmek,şehri vebalı kılmak,hayatı bir kusuntu haline getirmek ve sonuçta varlığı hayali lafızlar haline getirmek istiyorlar.
Kanaati de,teslimiyeti de ters yüz ettiler ki nesillerimiz geldikleri acı sonu görmesinler
Halbuki eski insanların kanadı çok güzeldi:Bedenin ihtiyaç duyduklarından azıyla yetinir, ruhun ve kalp gözünün ihtiyaçlarında ise kanadı terk ederlerdi
Günümüz insanı ise,toprağı altın yapmanın derdine düşmüşler
Oysa eski insanlar topraktan,ruhu altına çevirmenin derdine düşmüşlerdi.
Allah;imanım,takvam,dertlerim,sadakatim,gece yarısı dualarım sebebiyle bana koruyucu bir ruh verdi
Niye vermesin ki?O isterse kim engel olabilir ki?O değil mi beni yolcu yapan,miraca götüren ve geceler veren?Ki ne geceler içinde ne çırpıntılar,ne endişeler,ne arzular,ne mehtaplar,ne tahtlar,ne denizler,ne çöller,ne zirveler,ne ateşler,ne kelimeler ve daha neler neler
Ne zamana kadar?...O isterse ebede kadar .
O Allah değil mi İskendere ab-ı hayat,Ademe Havva,İbrahime Zemzem,Musaya asa, İsaya İncil,Muhammede Kuran,Aliye güzel hurmalıklar,yalnıza arkadaş,garibe vatan, nehre deniz,muma kelebek,Mecnuna Leyla,susuza su veren?...
O isterse verir,hem de hesapsız
Keşke bana da bir gece verse!...
Allah:O bir gece,bin aya bedel bir gece demiş.
Keşke o geceyi kıyamet sabahı bana verseydi de,hikayemi ona başım eğik anlatmazdım!...
Rengi solup gidiyor.Artık o da bana alışmış.Benden ayrılmak istemiyormuşçasına üzgün bir halde sessiz bir yürek yanıklığı ile yalnızlığımdaki arkadaşım.Gece yolculuğumdaki yoldaşım
O da yorgun,dinlensin diye gidiyor.Yarın gelirim deyip sönüyor.
Yazık,ne güzeldi gecem.
Yarın yine gel Beni sabırsızlıkta bekletme,olur mu?...
Benim yanık yürekli,vefalı,sabırlı dostum!...
Tanrının tecellisi gibi olan yeryüzünün insanlık timsali Ali de yalnız geceyi sığınak bilmedi mi?...O mübarek de rahmetin esenliğinden parlayan,ışıklı gecelerde hep bir mum gibi erimedi mi?
O değerli şahsiyet,gecelerden başka kime sırlarını söyledi?...
Gecelerin sessizliğinde,kimsesiz derin kuyularda seherlere kadar elmas elmas gözyaşları dökmedi mi?
Çünkü gözü yaşlıların biricik dert ortağı geceydi
Yüce gizemli,anlamlı sensin tek,ey Gece
Alnı öpülmeye değer TEK GÜZEL
Herkesin güneşi gece olunca batar / Benim güneşim gece olunca doğar.
Aşk nedir?
Gizem dolu bahçede,güzel olan bir kuş var Gül kırmızı Kırmızı gülün aşkı
Benim aşığı olduğum alemde ise,kırmızı gülden daha güzel kokulu gül var.
Sufi Gülü:Bütün güllerden daha güzeldir
Servi aşkıdır o
Aşk;ısınmadır,orada erime var.
Aşk;istektir.Orada kelimeye geçit vermiyorlar
Ne mutlu Muhammede!Allahın nezdinde ağladı ve dedi ki:
Senin kelimelerin,vahiy ayetlerin,yeşil Kuranın kalbime yetmiyor.Beni bir bineğe bindir, yolculuğuna götür,göster?...
Bu kelimeler perdesinin arkasında,görüşme hasretiyle ölüyorum
Bu Arapların,bedevilerin,ateşli ve susuz çöllerin insanlarının sözlerinin ağır yükünü çekemiyorum.Bana yardım et,beni götür
Allah,yıldızlı bir gece yarısı Habibini şevk refrefine bindirdi.Kabeden Mescid-i Aksaya götürdü.Sonra yukarı çağırdı,kendi özel halvetine gitti;gitti gökler,tabakalar ve yeşil nur,mor nur,menekşe renkli nur ve huzur erişme nişanesi!...
Ah!Ne kadar korkunç ve ağır!Kalbimi sıkıyor,sinemi boğuyor
Cebrail,Yanarım deyip gidemiyor
Ne kadar gerçek,ne kadar güzel destanlar!...
Ne kadar güzel bir dinim var!...Ne kadar nazlı,zarif,güzel bir İslam!
Bu fasit,bozuk ve şaşı gören kafirler ne anlar?!
Benim her zaman bir ayağım bu dünyada,bir ayağım diğer dünyadadır.Bazen burada,bazen orada.
Hayır,her zaman oradayım
Ama her zaman için burada kalmayacağımı biliyorum.
Oraya gidince de,bu aleme gizli olan sonsuz gayb ülkesine gidiyorum.
Orada hiçbir şey yok.Hiç kimse yok.Toz,toprak,çamur belli değil
İnsanların şekilleri,belirtileri,görüntüleri yok.Hiçbir küstah kahkaha,çirkin bakış,kokulu geğirmeler,korkunç esnemeler,ensesi kalın bedenler,develer,çakallar,kurtlar,tilkiler,yük taşıyan ****ler,uydum kalabalığa koyunlar,artık her şey hi .Dünya bitmiş.
Bir ben varım,bir de mavi gökler ev odam?...
Sabah,penceremin dibinden içeri girip beni görülmeyen ebedi sahillerine götürmek istiyor
Şakacı,oyuncu ve tatlı bir meltem ile beraber
Ne güzel bir yolculuk!
Ve sen
Nerdesin?Benim gecelerdeki yolculuklarımın yoldaşı!...
Ey hatırası şevkimin refrefi olan ve her sabah beni Allahın melekut dergahına kadar götüren miracım!
Nerdesin?
Ey hikmetin kaynayan pınarı!...
Ey irfanın yanan güneşi!...
Ey ümidin şefkatli mehtabı!...
Ey iman!
Ey aşk!...
Neden hırsızlık,haset,namertçe komplolar kötü olmuyor da,iman ve aşk kötü oluyor?...
Neden para,mide,şehvetperestlik,çirkin zevkler,uşaklık,korkaklık ve değerleri kötü olmuyor da,iman kötü oluyor?
Neden aşk ve tapınma suç oluyor,neden?
Bu akıllı ve aşka susamış genç nesilleri bu imandan mahrum etmek istiyorlar,neden?...
İlim ve akıl sahibi insanların aşka yabancı olmasını,tapınmaktan vazgeçmesini istiyorlar, neden?...
Aşksız ilim,tapınmasız akıl,imansız bir gençlik
Aşksız genç,tapınmadan mahrum nesil
İmansız,mesuliyetsiz ve hedefsiz ilim ve akıl
Nedir yapılmak istenen?...
Eyvah!Dertsiz olan alim,tapınmaktan uzak bilginin düşünceleri,iman olmayan genç nesil
Ne kadar korkunç ve ne kadar uğursuz,ümitsiz ve soğuk bir bahar!...
Ne kadar acı ve dert verici!...
Allahın tanımayan dertsiz ve hissi yetkiler,ilahi yaratılış sahibi olan genç nesilleri zincirlere vurmak,uçmaması için toprağa bağlamak istiyorlar.
Ruhları kendine cezbeden o aleme ayak basmasınlar,cennetlere girmesinler diye ayaklarına pranga vuruyorlar ki kaçamasınlar
Mihraptan mumu kaldırmak,kelebeği mumdan uzaklaştırmak,kitapları defterler içinde kurutmak istiyorlar.
Özgürlüğü kafese koymak(zindan),kalpleri tabiat ötesine olan aşktan uaklaştırmak,kısacası içini şehvet,menfaat,haset,zilletle doldurup,düşüncelerini uçmaktan alıkoymak,göklerden indirmek;aşağılık pazara,dükkanlara sokmak,ticaret komisyoncuları kılmak istiyorlar.
İnsanın düşünen hayvan yapmak,onu değiştirmek,şehri vebalı kılmak,hayatı bir kusuntu haline getirmek ve sonuçta varlığı hayali lafızlar haline getirmek istiyorlar.
Kanaati de,teslimiyeti de ters yüz ettiler ki nesillerimiz geldikleri acı sonu görmesinler
Halbuki eski insanların kanadı çok güzeldi:Bedenin ihtiyaç duyduklarından azıyla yetinir, ruhun ve kalp gözünün ihtiyaçlarında ise kanadı terk ederlerdi
Günümüz insanı ise,toprağı altın yapmanın derdine düşmüşler
Oysa eski insanlar topraktan,ruhu altına çevirmenin derdine düşmüşlerdi.
Allah;imanım,takvam,dertlerim,sadakatim,gece yarısı dualarım sebebiyle bana koruyucu bir ruh verdi
Niye vermesin ki?O isterse kim engel olabilir ki?O değil mi beni yolcu yapan,miraca götüren ve geceler veren?Ki ne geceler içinde ne çırpıntılar,ne endişeler,ne arzular,ne mehtaplar,ne tahtlar,ne denizler,ne çöller,ne zirveler,ne ateşler,ne kelimeler ve daha neler neler
Ne zamana kadar?...O isterse ebede kadar .
O Allah değil mi İskendere ab-ı hayat,Ademe Havva,İbrahime Zemzem,Musaya asa, İsaya İncil,Muhammede Kuran,Aliye güzel hurmalıklar,yalnıza arkadaş,garibe vatan, nehre deniz,muma kelebek,Mecnuna Leyla,susuza su veren?...
O isterse verir,hem de hesapsız
Keşke bana da bir gece verse!...
Allah:O bir gece,bin aya bedel bir gece demiş.
Keşke o geceyi kıyamet sabahı bana verseydi de,hikayemi ona başım eğik anlatmazdım!...