Aşkı Seçenler – 2.Bölüm

Lavinia

Bayan Üye
Leyla ve Doğan birlikte yürümeye başladılar. Uzun bir sessizlikten sonra Doğan beklenen soruyu sordu: “Kahvaltı edelim mi?”

Leyla, bütün bir günü onunla geçirmeye hazırdı. Aslında o gün çalışamasa daha iyi olacaktı. Birlikte şık bir kafeye gittiler. Kahvaltı siparişi verildiğinde Leyla kalktı ve tuvalete gitti. Sesini değiştirip sanki çok hastaymış gibi müdürünü aradı. O gün işe gidemeyeceğini söyleyip izin aldı.

Masaya döndü ve Doğan’a, izin aldığını ve işe gitmeyeceğini söyledi. Doğan hemen telefonunu çıkardı ve iş yerini arayıp gelemeyeceğini söyledi. Artık o gün ikisinindi.

Kahvaltı boyunca sohbet ettiler. Konuşacak o kadar çok şey vardı ki! İkisi de maviyi seviyordu, ikisi de Beşiktaş’ı tutuyordu, ikisinin de en sevdiği yemek makarnaydı ve ikisi de aşka inanıyordu.

Uzun uzun aşktan konuştular. Yalnızlıklarından, yaşamın zorluklarından ve tek başına mücadele etmenin güçlüğünden yakındılar.

Sonra sinemaya gitmeye karar verdiler. Doğan, Leyla’nın elini orada, ilk seyrettikleri filmin afişinin önünde tuttu. Bütün gün gezdiler. Sokak ortasında kimseye aldırmadan öpüştüler.

İstiklal Caddesinde aşağı yukarı dolaşıp kitaplara, takılara, mumlara baktılar. Resim sergisi gezdiler. Sonra akşam yemeği için bir şarap evine gittiler.

Mum ışığında, sıcak şarap eşliğinde uzun uzun sohbet ettiler. Konuştukça daha çok konu çıkıyordu ortaya. Restoranın kapanma saati geldiğinde hala birbirlerinden ayrılmak istemediklerini fark ettiler.

Birlikte Doğan’ın evine gittiler. Saatler boyu seviştiler. Doğan kalktı ve birer kahve yaptı ikisine. Leyla dedi ki: “Biliyor musun aslında yaşadığım kötü bir ilişkiden sonra aşka olan inancımı kaybetmiştim. Uzun zaman da, ilişki yaşamak veya aşık olmak gibi fikirlerden uzak durdum. Bana göre aşk dediğin sömürülmekti. Aldatılmak, kullanılmak, ihanete uğramaktı. Ama birkaç hafta önce, bir gece yarısı hastaydım ve evde tek başıma yatıyordum. Ellerimi açtım ve dua ettim. Allah’ım bana seveceğim ve sevilebileceğim bir ilişki nasip et. Karşıma düzgün ve iyi niyetli birini çıkar. Aşka olan inancıma kavuşmamı sağla diye yalvardım. Sanırım sen o duaya karşılık geldin.”

Doğan şaşkınlıkla Leyla’yı dinledi ve sordu: “ Sen bu duayı 15 gün önce Çarşamba gecesi saat gece 3 sularında etmiş olamazsın değil mi?” “Tam tarihini hatırlamıyorum ama dur bakayım o gün doktora gitmiştim ve tahlillerimi mail adresime yollamışlardı. O da cep telefonumda kayıtlı. Neden sordun?” dedi Leyla ve telefonunda kayıtlı olan tarihe baktı. Doğruydu, Doğan’ın söylediği tarihti. Saati de aşağı yukarı o civarlarda olmalıydı. “İyice merak ettim şimdi Doğan, anlatsana, nereden bildin tarihini?”

“Çünkü Leylam, tam o tarih ve saatte, ben de ellerimi kaldırmış, seveceğim ve hep yanımda olacak, beni sevecek bir kadın için dua ediyordum. Ve şunu söylemiştim: "Mutlaka bir yerlerde şu anda benim gibi sana dua eden birileri vardır Tanrım. Dışarıda milyarlarca insan içinde sevgiye, aşka, sevilmeye susamış ve yüreği temiz, onurlu ve temiz bir kadın vardır. Kim bilir belki tam benim sana yakardığım şu anlarda, o da sana dua ediyordur. Ben aşkı seçiyorum Tanrım, sen beni aşkı seçen başka bir yürekle karşılaştır.”

İkisinin de gözleri doldu. Ellerini ve bütün vücutlarını birbirlerine kenetleyerek uykuya daldılar. Onlar aşkı seçenlerdi, aşkı kazandılar….

Gökten üç elma düştü; biri bu hikayeyi yazana, biri bu hikayeyi canlandıran kahramanlara, biri aşka inananlara...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst