AŞK'a dair söylenenler

carpe

Banned
1-anlamını yitirme noktasına gelecek kadar ayağa düşmüş duygu...

ek: efendim yıllar önce bunu bu şekilde yazdığım için kendimden utandım. anlatmak istediğim şeye hala inanıyorum ama ifade yanlışlığı olmuş. ayağa düşen "duygu" değildir efendim, sadece "kelime"dir. saf ve temiz şekilde gerçekten hissedilen gerçek aşk duygusu asla ayağa düşmez. "kelime" ayağa düşmüştür çünkü önüne gelen ilişkiye "aşk" diyen büyük bir kesim vardır..

2-varmış gibi yaklaş.....yokmuş gibi yaşa..

3-madem ki bir aşkın var, ne güzel tadını çıkar...her şeye boşver ve aşkı yaşa...
ille de büyük aşk olması gerekmez;yaşanan her aşk büyüktür, yeter ki çıkarmasını bil...
çok büyük umutlar bağlama,yarını hiç düşünmeden,günü gününe sev, sevginin tadını çıkar...
sevgide geleceği düşünürsen aşkı ....dııt(mahvetmek gibi birşey:)sansür) edersin.
sakın haaa ...sonsuz monsuz diye herifin başını yeme...her şeye boşver;öylesine sev ki, sevdiğin erkeği bile umursama,salt kendin için sev,bencilce yaşa aşkı, bütün maddesiyle...
yaşamdan elinde kala kala salt yaşadığın sevgiler kalır sonunda,

aslolan aşktır yaşamda...dolu dolu, dolu dizgin,zilzurna,saniye saniye aşkı yaşayarak sev...
iki yil, üç yıl sürecek diye umutlanıp enayilik etme...
ister sürer, ister sürmez....sen o anı yaşa yeter ki...
yitirdiğin zaman; yaşadıklarını kazanmış olacaksın...
sonunda elbet yitireceksin, ama yitireceğini hiç düşünme;çünkü aynı zamanda kazanmışsındır da...anılar kazanıyorsun daha ne...iç o zaman, sarhoş ol...
yüce yüce şeyler düşünme severken, sevgiyi berbat edersin;çünkü sevginin kendisinden daha yüce bir şey olmaz...

aferin sana seviyorsan,seviliyorsan...sakın kuşkulara kapılma.
severken yirmi yıl sonrasını değil,yirmi dakika sonrasini bile düşünme...an an yaşa, derin derin hem de...afferin sana...çok sevindim.
işe güce boşver...keyfince yaşa, sev...sevildikce sev,sevilmeyince de tastamam boşver
ve o zaman o güzelim yalnızlığına sarıl...o yalnızlık ki, bütün sevgilerden daha güzeldir
ve sonunda .........kollarımızla sararız...
o zaman da hiç üzülmeyeceksin.çünkü nasıl olsa, sığınacak bir yalnızlığımız var;günün birinde anamız bile bizi bırakır gider,ama o yalnızlığımız,biz yaşadıkça bizi hiç bırakmaz...
severken bunları düşünme,lütfen yarınsız sev ki, sevginin tadını çıkarasın.

hadi, sevgiyle öperim. yaşa sen...

aziz nesin/yarim kalmiş öyküler

4-bıçak yarasına benzer; acısı geçse bile izi kalır
ahmet altan

5-anlatılanlara göre çok güzel birşey

6-güzel bir deniz seki şarkısı

7-karnında oluşan yaşanılan en ilginç kasılmalarla başlayan herşey. git gide nefes almak zorlaşır. beynin tek bişeye odaklanması o kadar acı vericidir ki, kendine olan hakimiyetin, yıllarca uğraşarak ördüğün o güçlü mithrilden yapılma zırh zayıflar. zırhındaki çatlamaların çıkardığı sesleri duyarsın ve hiç birşey yapamazsın.

8-çizgi film seyerederken bile ağlayabilme potansiyeli kazandıran acılı şey.
9-elif şafak ın bir öyküsününde mevzu bahistir:
ayçiçeği güneşe aşık olunca gülmekten kırılmış bütün bitkiler.."güneş gökyüzündeki tahtından bir an bile ayrılmaz...kudretli ve ulaşılmazdır..sen kim o kim..vazgeç bu sevdadan"demişler hep bir ağızdan...ayçiçeği sesini çıkarmamış..sevdalı gözlerini dikmiş güneşe bakmış bakmış bakmış...uzun bir müddet hiçbir şeyin farkına varmayan güneş nihayet bir gün ayçiçeğinin bakışlarını hissetmiş üzerinde..önce geçici bir heves sanmış ama zamanla yanıldığını anlamış..ayçiçeği öyle inançlıymış ki güneş tahtını nereye taşıdıysa yılmadan usanmadan o yöne çevirmiş başını..derken bir öğleden sonra artık bu takipten bıkan güneş sapsarı gazabıyla kavurmuş ayçiçeğini..daha ayçiçeğinin üzerinde simsiyah duman tüterken insanlar akın etmişler olay mahaline "yaşasın" demiş içlerinden biri "şimdi ne güzel çitleriz bu aşkı"..aynı gece televizyonun karşısında acıklı bir aşk filmine gözyaşı dökerken çitlemişler ayçekirdeklerini...

10-yalan

11-aşk, karşındakini bulunmaz hint kumaşı zannetmekle hıyarın teki olduğunu anlamak arasında geçen zamandır.

12-karşı tarafın kabul etmesine kadar;
acı,stres ve sabırla cebelleşirken yüzde anlaşılmza mutluluğu ve hayatta merak ettiği şeyin karşısındakinin düşüncesi olduğu fırtınalı durum
-karşı tarafın reddettikten sonrasında;
"ben ne buldum ki onda anlamadım", "yok abi sevmiyeceksin sonra böle olur" demektir ve geçmişi reddediştir
-karşı tarafın kabul etmesinden sonra;
kısa dönemde su içmeyi unutacak kadar trans dönemi ve akabinde ya yok olursa gün geçtikçe ya da diğer faktörlerle diye paranoyalara kapılma
-seneler sonra
ağızlardaki o muhteşem tat ve iyi ki yaşamışım demektir

13-en az üç kişiliktir, çünkü aşk birine rağmen başka birini seçmektir

14-aşk iki kişiliktir
tek kişilik olan ölümdür
ataol behramoğlu

15-en büyük alınganlık.

16-en uzun üç harfli kelime (onur caymaz/ kah ve rengi'den)

17-yozlaşma devrinden nasibini alan kavramlardan sadece biri...

18-gözünüzün gördüğü, kulağınızın duyduğu herşeyi görememe, duyamama ve algılayamama hali.

19-lise 2 başında yazdığım bir kompozisyonda şu şekilde tanımladığım durum. bakıyorum da yaş 16 imiş ama ben gerçekten aşık olmuşum o zamanlar.
----
silinmez izler

hayatımız sorumluluklarla dolu. her tarafımız her anımız... tüm yaşantımız boyunca onlara boğun eğen birer köleyiz hepimiz. öyle de olmalı zaten. çünkü hepimiz sorumluluklarımız için varız. kim bilir belki de biz olduğumuz için onlar var.

ama bazen öyle anlar olur ki, bazen anlarla sınırlı kalmaz, öyle günler, geceler olur ki, sorumluluklar; her şeyimiz, yaşama amacımız olan şeyler bir anda silinir. sorumluluklar bir anda biter, başka bir kıpırtı başlar insanın içinde. tanımlayamayacağı karmaşalar arasında boğulup giderken, bir yandan da bu kıpırtının, sorumluluklarını bile ona unutturan bu gücün adını arar. bir anda hayatı değişir insanın. eskiden taptığı bir şey küçücük bir karıncadan farksız olur onun için, belki o kadar bile önemi olmaz artık, yok olup gider...

insan o duygu uğruna yaşamak ister. ya da yalnızca onun büyüsüne kapılır, onun peşinden sürüklenir ama sonunu asla bilmez, bilemez. ona son hep toz pembe gözükür. çünkü sarhoştur, o öyle görür. öyle olmasını ister, ona sorarsanız emindir, "öyle olacak!" diye haykırır size. bazen de sadece kendini kandırdığını farkeder. düşündüğü gibi bir son olmayacaktır, ama o buna inanmak istemez, buna inanmaktansa kırmızı kurdeleli küçük bir kız gibi hayal aleminde asla ümitsizliğe düşmeden yaşamak ister, gerçekleri bile bile...

son hep kötü olmaz. yaşanılanların, hissedilenlerin, kazanılanların, beyindeki o tatlı karmaşanın yanında bazen kötü bir son kimsenin umrumda değildir. onlar yaşanmıştır ve hiçbiri boşa değildir.

gün gelir her şey biter, bazen çok çabuk, bazen ise bir ömür boyu sürdükten sonra. ama hiçbir şey yok olmaz. izler kazınmıştır, asla çıkmaz, silinmez. zaten siliniyorsa, kolayca çıkıyorsa, geriye bir şey kalmıyorsa o asla aşk olmamıştır.

20-mutlu aşk yoktur. ondan ayrı kalınan süre boyunca hissedilenlerdir aşkın asıl tanımı.

21-heyecanlanmak,kalp atışlarını hissetmek beyninde duymak,onsuz olamayacağını düşünmek,tapmak,güvenmek...

22-cinselliğin eğitilmiş hali

23-insanın yaşaması gereken , kitleler tarafından yanlış kullanılan kelime , ruh durumu.aşk , bir insanın kendine ve de kendinden bağımsız diğer nesnelere karşı güven ve de sevgi duyduğu zaman ortaya çıkan cinsel birleşme ve etkileşme isteğidir.birey o kadar sevgi doludur ki bunu çevresi ile paylaşmak ister , sevdiği şeyleri incitmeden , saygı ile süzen birey , karşısına kendisi ile hem zıtlaştırabileceği hem de özdeştirebileceği dişi ya da erkek bireye karşı nazik hisler duyar.ona sahip olmak yerine onunla dans eder gibi bir ilişki kurmak niyetindedir.benzer tepkiler karşı cinsten gelince , pin pon topu gibi gidip gelen etkileşim yerini bağlaşıma verir ve de aşk doğar.aşk üstün bir duygudur.her insanın aşık olma potansiyeli olabilir ama herkes aşık olamaz.aşk ancak ilişki olduğu zaman bahis konusu olgular mümkün olduğunda olabilir.bir kızı görüp ona aşık olduğunu söylemek aslında içi boş bir ifadedir.aşk karşılıksızdır öyle ki her iki taraf da karşılığını alır.aşk bireylerin birbirlerini ihtiyaçtan çok sevdiği anda gerçekleşir.yaşamım boyunca hissetmediğim duygudur kısaca.

24-suratına senden nefret ediyorum cümlesini kolayca söyleyebildiğimiz kişiye karşı hissettiğimiz gerçek duygudur

25-eşliğinde hayatın keşfedildiği benzersiz duygu
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst