"aŞK"Tı GeÇeR/Dİ

bal_böceği

€q0iSt
Prenses
Kayıtlı Üye
2dt5m.gif


Yazdıkça... ellerim yanıyor...

Esrarı gül üstüne uzanmış hızla dünyaya yaklaşıyor... Dünyalık yalanlarım; yemen alacası bir yalnızlık kabuğuma iliştiriyor ...

Saklanıyor toprak altına ayıp ve lafı edilmiyor silinen bir düşün... Kendini gizlediğin o’nda yoksun... O ki her satıra zahir cümle tazeliği...

Ayıptır gidişinin üstüne hayıflanmak. Bana bensizlikten oluşan kırılası bir kalple gelirken farkındaydım “sen”leyken bile “bensiz”din. “Fark”lıydın “aynı” gelirken sen herkese... Hem aşk/tın sen geçer miydin rahmet değmeden yüzüme?

Ayrılık şimdi daha mübah aşkta!

Yokluğunun yarattığı aşk karşısında boyun büker varlığım. Gelseydin “aşk” olamazdım ben... Çoktu yokluğun bile hakkım çoktu ama yine de yoktum sende... Yaşadığım günlerin hatırına aslında sadece senin için; ölmüyorum bile... Yaşamayı göze alıyorum her gün ayrı bir acıyla dolduruyorken bavulumu sayıyorum; son “seferi yolculu(k)”ğuma çıkacağım günleri...

Ismarlama bir aşk değildin sen.. “aşk”tın sarar/dın yorar/dın...

Tuza yatırılmış yaralar azabından geldim sana... Satır başlarındaki paragrafların sisli katarlarını silipte geldim sana...Gittim sonra yazıpta geçmişimi... Bugünüm olmadan ulaşmadan yarına; gittim ben... Senin olmadığın o yere gittim.

Yokken nefesim varlığımdan sıyrılıp sarı renkli matemlere özenip bulanıpta rengine gittim... Mutsuz sonlar kahramanına imrendim ben...

Gittim.

Uğurlar ola beyaz bayrakla süslenmiş “yarağaçları”na... En çok seni sevdim ben karışırken karanlığın sahipsiz sularına...

Bir gülüşünle doluyordun içime yıldız yıldız düşüyordun mavime... Ve yetiyordun sevgilimsin demelere...

Vuslata erer miydi yordamsız bir kurşunla “ateş kavukları”nda yer bulmaz mıydı kendine? “aşk”tı geçer/di...

Özlemek güzel/di özlenenin çirkinliğine rağmen... Acısı önceydi şimdi ise;kabuk sarmış bir yara... Acı geçer/di aşk geçer/di...

Bir tek geriye merhemsiz neşter değmemiş yara kalırdı. Geçmez/di... Tene yakışması için bilindik ağızlardan akla sığmaz dualar edilirdi. Saçma sapan bir türkü sivrilip dilinde tuhaf bir “dil”de benzer ağıtlar yakılırdı. Ve inanılırdı o zamanlar; “aşk”tı ve geçer/di...

Gerisi acı gerisi yalan gerisi ayrılık olur/du... Bir tek ödülü; yarası kalırdı geride... Yar/aydı.. geçmez/di. Yerini kalın tellerle örülmüş kabuğa bırakırdı ama yine de geçmez/di.


Gözde/ydi güzelliğin ibresi bakmasa bana eskirdi güzelliğim... Güzeldim ama geçer/di... Hırçın bir düşün içinden çıkarken biliyordum ki eskiyordu/m. Gölgesiz ve nesnesiz kalıyor duvarlara çarpan inilti çıngıraklarından kurtulamıyordum. Kanıyordum sarılmayı bekleyen bir yara gibi... Diliyordum ki; diner/di.
Yelkovan"la "akrep"e tek kelimelik sus payı verdim sen varsın artık diye... Hırçın bir "düş"ün içinden çıkmaya hazırlanırken dost oluyordun yar/ama... Dosttun bitmez/din...
Ah anlamıyordun... Yazdıkça; ellerim yanıyor/du yine...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst