Asıl Eksiklik

BoldPilot

Kayıtlı Üye
Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik çareyi başkasında aramaktı. Yaşamın matematiği farklı; iki yarımı toplayınca bir etmiyor. İnsan tek başına mutsuzsa başka biriyle de mutlu olamıyor.
Önce yalnızdık.Dünyaya ağlayarak geldik.Pişman gibiydik. Biraz büyüdükten sonra, kendimizi bildiğimiz anda içimizi kemiren, kalbimizi sıkıştıran daha önce bilmediğimiz kaygılar duyumsadık. Bir yerde bir eksiklik vardı. Korktuk. “Bunun nedeni ne?” diye sorduk kendimize.Yanıtı kendimiz verdik:
“Demek ki sahip olmadığımız bir şeyler var.”
Peki neye sahip olmamız gerekiyor.? Çocukken “yaşımız küçük” diye düşündük. “Her istediğimizi yapamıyoruz Kurallar, yasaklar var. Büyüyünce her şey yoluna girecek”
Büyüdükçe bir şey değişmedi. Yine huzursuzduk. İçimizden bir ses aynı sözcükleri fısıldıyordu: “Bir eksiklik var.” Nasıl geçecek bu?
“Okulu bitirince geçecek, işe girince geçecek, para kazınınca geçecek, tatile gidince geçecek.
Okulu bitirdik. Diploma adlık. İşe girdik. Kartvizit aldık.Çalıştık. Para kazandık. Taşındık. Araba aldık. Çalıştık. Eve yeni eşyalar aldık. Tatile gittik. Dans ettik. Kartviziti değiştirdik. Daha çok çalıştık. Daha çok para kazandık. Çalıştık, Çalıştık, Çalıştık…
Geçmedi. “bir yerde bir eksiklik var.” Hala orada duruyordu. Bu kez sevgilimiz olunca geçecek” dedik. “Yalnızlığımız sona erince kurutulacağız.”
Beklemeye başladık. Derken bir çıktı. . Derken o çıktı karşımıza. Aşık olduk. Anında başka biri olduk. Daha güçlü, daha güzel, daha akıllı biri. Hesap cüzdanları, kartvizitler hatta antidepresanlar bile böyle duyumsamamızı sağlamıştı. Sevgilimizin gözlerinde dünyayı gördük. Işığı gördük. “Tünelin ucundaki ışık bu olmalı” diye düşündük.
Ve bir gün bize deli gibi aşık olan insan çekip gidiverdi. Yada artık eskisi gibi sevmediğini söyledi yada başka birine aşık olduğunu söyledi yada daha da kötüsü aşık oldu ama söylemedi.
Telefonu açmamasından, elimizi tutmamasından, eskisi gibi sıcak bakmamasından anladık bir terslik olduğunu...
Belki de sevmekten vazgeçen, terk eden sevgilimiz değil, bizdik
Fark etmez artık sonuçta aşk bitti. Şimdi her yer bomboş… Şimdi tekrar yalnızız.Başladığımız yere geri döndük. Yıllarca uğraştık, ama eksiğin ne olduğunu bulamadık.
Bakmadığımız bir yer vardı ! İçimize bakmadık ! Eksik parçayı hep dışarıda aradık; ama içimizde saklı olabileceğini akıl etmedik. Birilerini sevdik birileri bizi sevsin diye uğraştık. Ama kendimizi sevmedik. . Kendimizi sevsek bu kadar koşturur muyduk? Kendimizi boş sanıp doldurmaya uğraşır mıydık? Bu kadar duvardan duvara çarpar mıydık? Terk edilmekten korkar mıydık?
Asıl eksiklik eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik çareyi başkasında aramaktı. Yaşamın matematiği farklıydı; iki yarımı toplayınca bir etmiyor. İnsan tek başına mutsuzsa bir başkasıyla da mutlu olamıyor.
Herkes beni sevsin diye uğraşınca kimse seni gerçekten sevmiyor. Herkes sevgisine şart koyuyor sınır koyuyor.
Oysa kendime duyduğum sevgi bana yeter” diye düşününce ,kendimizi olduğumuz gibi kabullenince yarım tamamlanıyor. Acı diniyor.
İşte o zaman perde aralanıyor. İşte o zaman bakla “biriyle” bir araya gelerek hesabın kitabın korkunu kaygının hüküm sürdüğü sevgi yerine, gerçek sevgi yaratılabiliyor…
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst