Arınç'tan Uludere Yorumu

~AnıL~

Kayıtlı Üye
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Irak sınırındaki olaya ilişkin, "Emin olsun ki milletimiz, bu olay kimin neyi varsa ki bir kasıt olmadığına yönelik çok ciddi deliller var ama ne de olsa 35 kişi ölmüştür, nasıl ve nereden kaynaklandı, hem o insanlarımızın aileleriyle hem de 75 milyon insanımızla paylaşacağız" dedi.

"Siyaset Meydanı" adlı programa katılan Arınç, son zamanlarda hükümetin yeni bir Kürt açılımı hazırlığı içinde olduğunun ifade edildiği belirtilerek, bu konudaki değerlendirmesinin sorulması üzerine, bunun yeni bir şey olmadığını söyledi.

Önce demokratik açılım, sonra, "Milli birlik ve kardeşlik" projesi denilen ve hala uygulanan bir süreçten faydalı sonuçlar aldıklarını vurgulayan Arınç, Kürt kimliği, kültürel ve anayasal hakların elde edilmesi konusunda çok önemli adımlar attıklarını ifade eden Arınç, "Ancak her şeye rağmen terör var, örgüt var, silahlı mücadele var. Bununla da mutlaka mücadele etmemiz gerekiyor" diye konuştu.

Arınç, önleyici tedbirler alınması gerektiğini ve bugün bu sayede pek çok olayın önlenebildiğini dile getirerek, istihbaratın bu konuda çok başarılı olduğuna işaret etti.

-"Etkisinden yeni çıkıyoruz"-

Son 1 yıllık dönemde terörle mücadelede çok iyi bir noktaya gelindiğine dikkati çeken Arınç, şöyle devam etti:

"Ama maalesef Uludere'de yaşanan olay bütün bunların üstünü örtecek bir olay haline geldi. Bunun etkisinden yeni yeni çıkıyoruz. Çünkü terörist olmadıkları ortaya çıkan ve üstlerinde silah bulundurmadığı anlaşılan 35 kişilik bir grup, bütün istihbaratların bir araya gelmesi ve olayın sınır dışında cereyan etmesiyle bombalama neticesinde hayatını kaybetti.

Biz başka hükümetlere benzemeyiz. Terörle mücadelede bunu bir acı anı olarak kabul ettik. Mağdurlarından özür diledik, üzüntülerimizi ifade ettik, maddi manevi kayıplarının karşılanacağı konusunda kendilerine teminat verdik. Aynı zamanda idari ve adli soruşturmanın sonucunu da kamuoyuna açıklayacağımızı ifade ettik. Bir taraftan Genelkurmay, bir yandan da savcılıklar olayla ilgili soruşturma yapıyor. Emin olsun ki milletimiz, bu olay kimin neyi varsa ki bir kasıt olmadığına yönelik çok ciddi deliller var ama ne de olsa 35 kişi ölmüştür, nasıl ve nereden kaynaklandı, hem o insanlarımızın aileleriyle hem de 75 milyon insanımızla paylaşacağız. Ama bunun dışında nokta operasyonları, güçlü bir istihbarat ve birtakım operasyonlarla çok başarılı sonuçlar alıyoruz. Bu, devam edecek."

Arınç, "(BDP) İmralı ile konuşmadan, şiddet dilini kullanmadan, sadece siyasetin diliyle bu konuları birlikte konuşalım deseler, inanın hepimiz onları kucaklayacağız. Ama her defasında, 'bizim tabanımız budur' anlamına gelebilecek şeyleri ortaya koymaları onları çok sevimsiz kılıyor. Keşke kendilerini bireysel olarak, partilerini de bu konuda yetkili olarak görebilseler ve terörle mücadele konusunda bize yardımcı olsalar, yol gösterseler" diye konuştu.

Bülent Arınç, "Artık İmralı ya da Kandil'le görüşme yolu kapanmıştır diyebilir miyiz-" sorusu üzerine, "Diyebiliriz. Ben şu anda böyle bir temasın olmadığını biliyorum. MİT'in kendi yetkilileriyle bazı görüşmeler ifşa edildi. Kaldı ki bu ifşa edildikten sonra halktan büyük bir tepki de gelmedi" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şunları kaydetti:

"Bu ortaya çıktı ve bundan dolayı da savcılar MİT Müsteşarına davetiye gönderdi. Bu, çok hoş bir şey değil. Çünkü MİT Kanunu diyelim ki 30 yıldan beri var. O zamandan beri, 26. maddesi MİT görevlilerinin Başbakan'ın izni olmadan yargılanamayacağına dair. Ama savcı özel yetkili sıfatına dayanarak 'gel bakalım' diyor. 'Siz bunları sorgulamaya doğru giderseniz, kanunu hiçe sayarak, böyle bir yetkinizin olduğunu kabul ederseniz, ben bir başbakan olarak, bütün gizli açık faaliyetlerin nasıl koruyucusu olabilirim' dedi ve kanunu değiştirdik. Buna mecbur kaldık. Sayın savcı mecbur etti bize bunu. Başsavcıya haber bile vermeden yaptı bunu."
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst