Silencio
Kayıtlı Üye
Ant-Man ya da Böcükadam, çizgiroman severlerin tanıdığı ancak Marvel dünyasını çizgi filmler ve sinemalardan takip edenlerin pek de alakalı olmadığı bir karakter. İstediği zaman kostümü sayesinde bir karınca boyutuna kadar gelebilen, ancak aynı bir karıncada olduğu gibi kendi ağırlığının çok üstünde bir güce sahip olan bu karakter, Marvel dünyasından yakından tanıdığımız Iron-Man ile benzeşiyor. Zira aynı Tony Stark gibi Scott Lang de kostümü olmadan sıradan bir insan. Elektronikte bir uzman olan Scott aynı zamanda da eski bir Avengers üyesi.
Filme bakacak olursak Ant-Mani Paul Rudd, Ant-Manin yaratıcısı ve eski sahibi olan Hank Pym yerinde Michael Douglas isimlerini görüyoruz. Bu isimlere ise Lostun Katei Evangeline Lilly, Corey Stoll ve komedi/aksiyon türünün vazgeçilmezlerinden olmaya adım adım yaklaşan Bobby Cannavale eşlik ediyor. The Mask Of Zorrodakine benzer bir şekilde usta çırak ilişkisiyle yeni Ant-Manin doğuşunu ve ilk görevini anlatan film, Marvelın da belirttiği üzere diğer filmlerle kurulacak ilişkinin ilk basamağını oluşturuyor.
Scott Lang bir hırsızdır ancak diğerlerinden farklı olarak o bir hırsızdan ziyade Robin Hooddur. Fakat yine de yakalanır ve hapse girer. Kızından ayrı kalan Scott hapisten çıkınca onun hayatına yeniden dahil olmak ister lakin eski eşi ve nişanlısı buna izin vermez. Kızını görebilmek için nafakayı ödemesi gereken Scott, sicili yüzünden hiçbir işte tutunamaz ve sonunda da kendini hiç istemediği hırsızlık işinde bulur. Fakat kızıyla görüşebilmesi için düştüğü macerada karşısına para dolu değil, içinde yalnızca bir kostümün bulunduğu kasa çıkar. Bu kostüm ise ona tahmin bile edemeyeceği fırsatlar sunacaktır.
Filmin hikayesine, karakterlerine ve Marvelın vazgeçemediği esprilerine değinmeden önce söylemek isterim ki son zamanlarda izlediğim en başarı çizgi roman uyarlamalarından biri oldu Ant-Man. Bu kahraman böceği daha önce duymadığım için beklentim haliyle pek de fazla değildi. Sonuçta diğer kahramanlardan beklentilerimizi bu kadar yüksek tutan izlediğimiz çizgi diziler ve oradaki halleri değil mi? Fakat yine de bilmediğim bu karakteri araştırmak ve hakkında bir miktar bilgi edinmekten kendimi alıkoymadım. Her halükarda Ant-Man beni tatmin etmekten çok uzak bir karakter oldu, yani onlarca süper kahraman arasından neden itinayla bunu seçtiklerini kendime sorar oldum. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki filmi izledikten sonra bütün düşüncelerim değişti. Bunun nedenlerine de sırasıyla değineceğim.
Fikrimi değiştiren ilk etken sanırım Ant-Mani yeterince anlamamış olmamdan kaynaklı. Zira diğer karınca kardeşleriyle konuşup anlaşabilen kahramanımızın bir ekibin lideri olarak takım oyununda ne kadar başarılı olduğunu ve bir takımı nasıl etkin olarak kullanabildiğini görünce etkilendim. Arkadaşlarıyla yaptıklarına şahit olunca eminim siz de etkileneceksiniz. İkinci olarak, ben bu büyüyüp küçülme işinin verimliliğinden şüphe ediyordum. Hani küçük bir yaratık olarak sızma görevlerinde, casus olarak faydalı olacağı açık ve net, ancak bunun dışında büyüme işinin verimliliği tartışılabilir(di). Filmde gördüm ki doğru kullanıldığında bu küçük farklılık bile birçok şeyi değiştirebiliyor.
Daha sonra ki ilk sebeple ilişkili- Ant-Manin Avengers ekibine yapacağı katkıyı bir an düşündüm. Etkisiz Hawkeyeın yerine geleceğini okuduğumu hatırlıyorum ve bu iki karakterin yerleri değiştiği zaman ekibin daha verimli bir hale geleceğini gözümde canlandırmam bile bir sonraki Avengers filmleri için heyecanlanmama yetti. Beni asıl etkileyen son neden ise filmin espri anlayışı. Kabul etmek gerekir ki Iron-Man, Thor, Avengers, Captain America serilerindeki espriler güldürmez noktaya gelmişti. Marvelın neden böylesi zorladığını bile sorgular olmuştum. Ancak bu filmde Marvelın kendini toparladığını ve espri anlayışı çok farklı bir düzeye taşıyarak gelecek için ümitlendirdiğini söyleyebilirim. Küçük esprileri, eğlenceli yan karakterleriyle harika bir iş çıkarmışlar ki bu noktada tüm ekibi tebrik etmek gerekiyor.
Toparlayacak olursak Ant-Man aslında sıradan bir Marvel filmi olmanın çok ötesinde. Evet, tek başına bakıldığında sıradan bir film olarak algılanabilir ancak Marvelın son yıllardaki atağına ve geri dönüşlerin beklentileri karşılamadığı da göz önünde bulundurulduğunda Ant-Manin rolü daha bir anlamlı oluyor. Stüdyonun kendini toparlayabileceğini ve yeniden iyi işler çıkarabileceğini gösteren, umut dolu bir yapım. Umarız dahil olduğu filmleri de renklendirir. Ancak son olarak belirtmek isterim, filmin ilk küçülme sahnesindeki görsel etkiyi tüm küçülme sahnelerinde yapsalar ve bütün bunları IMAXe uyarlasalar, Marvelın en iyi işlerinden birinden olurdu. Umarım bir sonraki filmde buna dikkat ederler.
Not: Filmin kısa ve uzun creditlerinin ikisini de sonuna dek bekleyin!
Filme bakacak olursak Ant-Mani Paul Rudd, Ant-Manin yaratıcısı ve eski sahibi olan Hank Pym yerinde Michael Douglas isimlerini görüyoruz. Bu isimlere ise Lostun Katei Evangeline Lilly, Corey Stoll ve komedi/aksiyon türünün vazgeçilmezlerinden olmaya adım adım yaklaşan Bobby Cannavale eşlik ediyor. The Mask Of Zorrodakine benzer bir şekilde usta çırak ilişkisiyle yeni Ant-Manin doğuşunu ve ilk görevini anlatan film, Marvelın da belirttiği üzere diğer filmlerle kurulacak ilişkinin ilk basamağını oluşturuyor.
Scott Lang bir hırsızdır ancak diğerlerinden farklı olarak o bir hırsızdan ziyade Robin Hooddur. Fakat yine de yakalanır ve hapse girer. Kızından ayrı kalan Scott hapisten çıkınca onun hayatına yeniden dahil olmak ister lakin eski eşi ve nişanlısı buna izin vermez. Kızını görebilmek için nafakayı ödemesi gereken Scott, sicili yüzünden hiçbir işte tutunamaz ve sonunda da kendini hiç istemediği hırsızlık işinde bulur. Fakat kızıyla görüşebilmesi için düştüğü macerada karşısına para dolu değil, içinde yalnızca bir kostümün bulunduğu kasa çıkar. Bu kostüm ise ona tahmin bile edemeyeceği fırsatlar sunacaktır.
Filmin hikayesine, karakterlerine ve Marvelın vazgeçemediği esprilerine değinmeden önce söylemek isterim ki son zamanlarda izlediğim en başarı çizgi roman uyarlamalarından biri oldu Ant-Man. Bu kahraman böceği daha önce duymadığım için beklentim haliyle pek de fazla değildi. Sonuçta diğer kahramanlardan beklentilerimizi bu kadar yüksek tutan izlediğimiz çizgi diziler ve oradaki halleri değil mi? Fakat yine de bilmediğim bu karakteri araştırmak ve hakkında bir miktar bilgi edinmekten kendimi alıkoymadım. Her halükarda Ant-Man beni tatmin etmekten çok uzak bir karakter oldu, yani onlarca süper kahraman arasından neden itinayla bunu seçtiklerini kendime sorar oldum. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki filmi izledikten sonra bütün düşüncelerim değişti. Bunun nedenlerine de sırasıyla değineceğim.
Fikrimi değiştiren ilk etken sanırım Ant-Mani yeterince anlamamış olmamdan kaynaklı. Zira diğer karınca kardeşleriyle konuşup anlaşabilen kahramanımızın bir ekibin lideri olarak takım oyununda ne kadar başarılı olduğunu ve bir takımı nasıl etkin olarak kullanabildiğini görünce etkilendim. Arkadaşlarıyla yaptıklarına şahit olunca eminim siz de etkileneceksiniz. İkinci olarak, ben bu büyüyüp küçülme işinin verimliliğinden şüphe ediyordum. Hani küçük bir yaratık olarak sızma görevlerinde, casus olarak faydalı olacağı açık ve net, ancak bunun dışında büyüme işinin verimliliği tartışılabilir(di). Filmde gördüm ki doğru kullanıldığında bu küçük farklılık bile birçok şeyi değiştirebiliyor.
Daha sonra ki ilk sebeple ilişkili- Ant-Manin Avengers ekibine yapacağı katkıyı bir an düşündüm. Etkisiz Hawkeyeın yerine geleceğini okuduğumu hatırlıyorum ve bu iki karakterin yerleri değiştiği zaman ekibin daha verimli bir hale geleceğini gözümde canlandırmam bile bir sonraki Avengers filmleri için heyecanlanmama yetti. Beni asıl etkileyen son neden ise filmin espri anlayışı. Kabul etmek gerekir ki Iron-Man, Thor, Avengers, Captain America serilerindeki espriler güldürmez noktaya gelmişti. Marvelın neden böylesi zorladığını bile sorgular olmuştum. Ancak bu filmde Marvelın kendini toparladığını ve espri anlayışı çok farklı bir düzeye taşıyarak gelecek için ümitlendirdiğini söyleyebilirim. Küçük esprileri, eğlenceli yan karakterleriyle harika bir iş çıkarmışlar ki bu noktada tüm ekibi tebrik etmek gerekiyor.
Toparlayacak olursak Ant-Man aslında sıradan bir Marvel filmi olmanın çok ötesinde. Evet, tek başına bakıldığında sıradan bir film olarak algılanabilir ancak Marvelın son yıllardaki atağına ve geri dönüşlerin beklentileri karşılamadığı da göz önünde bulundurulduğunda Ant-Manin rolü daha bir anlamlı oluyor. Stüdyonun kendini toparlayabileceğini ve yeniden iyi işler çıkarabileceğini gösteren, umut dolu bir yapım. Umarız dahil olduğu filmleri de renklendirir. Ancak son olarak belirtmek isterim, filmin ilk küçülme sahnesindeki görsel etkiyi tüm küçülme sahnelerinde yapsalar ve bütün bunları IMAXe uyarlasalar, Marvelın en iyi işlerinden birinden olurdu. Umarım bir sonraki filmde buna dikkat ederler.
Not: Filmin kısa ve uzun creditlerinin ikisini de sonuna dek bekleyin!