h.i.m.e.s.54
Kayıtlı Üye
Gece ne kadar geç yatacağım ya da sabah ne kadar geç kalkacağımı
düşünmezdim.
Dişlerimi fırçalar, saçlarımı uzun uzun tarayabilirdim...
kesintisiz, düşüncesiz uyuyabilmenin kıymetini
bilmezdim.
Evimi her gün temizlerdim. Hatta süsler, püsler, küçük dekorasyon
oyunları yapardım.
Evimi dağıtacak şeylerin küçük oyuncaklar, yırtık kağıtlar olacağı
aklıma bile gelmezdi...
Saksılarımın zehirli olup olmadığını düşünmemiştim bile. Ya da banyoda
duran el sabununun bir içecek gözüyle görülebileceğini...
Anne olmadan önce...
Üzerime bu kadar işeneceğini, kusulacağını ve daha da ilginci bundan
rahatsız olmayacağımı bilemezdim. Gaz çıkartmanın eğlenceli tarafını
göremezdim.
Anne olmadan önce...
Ağlayan bir bebeği aşısı yapılsın ya da test için kan alınacak diye
böğüre böğüre kucağımda sıkabileceğimi bilmezdim. Ağlamaklı gözlere bakıp
ağlayabileceğimi, minik bir tebessümden büyük mutluluklar
yaşayabileceğimi düşünemezdim.
Saatlerce uyuyan bir bebeği seyretmek için uyanık kalabileceğimi...
Anne olmadan önce...
Kalbimin vücudumun dışında bir yerlerde olabileceğini...
Aç bir bebeği doyurmanın insanın ruhunu nasıl doyurabildiğini..
Bir anne ile çocuğunun arasındaki bağın göbek bağından çok daha sağlam
olduğunu...
Bu kadar küçük bir bedenin bu kadar büyük bir huzur verebileceğini...
Düşünemezdim.
Anne olmadan önce...
Bütün bir gece boyunca, hatta geceler boyunca her şeyin yolunda gidip
gitmediğini kontrol etmek için 10 dakikada bir uyanacağıma...
Kapılardan nefes sesi dinleyeceğime...
Başkasının öksürüklerinin ciğerimi parçalayabileceğine...
Bir insan öpücüğünün kesilen parmağımın acısını dindirebileceğine...
İnanamazdım...
Alıntı:
düşünmezdim.
Dişlerimi fırçalar, saçlarımı uzun uzun tarayabilirdim...
kesintisiz, düşüncesiz uyuyabilmenin kıymetini
bilmezdim.
Evimi her gün temizlerdim. Hatta süsler, püsler, küçük dekorasyon
oyunları yapardım.
Evimi dağıtacak şeylerin küçük oyuncaklar, yırtık kağıtlar olacağı
aklıma bile gelmezdi...
Saksılarımın zehirli olup olmadığını düşünmemiştim bile. Ya da banyoda
duran el sabununun bir içecek gözüyle görülebileceğini...
Anne olmadan önce...
Üzerime bu kadar işeneceğini, kusulacağını ve daha da ilginci bundan
rahatsız olmayacağımı bilemezdim. Gaz çıkartmanın eğlenceli tarafını
göremezdim.
Anne olmadan önce...
Ağlayan bir bebeği aşısı yapılsın ya da test için kan alınacak diye
böğüre böğüre kucağımda sıkabileceğimi bilmezdim. Ağlamaklı gözlere bakıp
ağlayabileceğimi, minik bir tebessümden büyük mutluluklar
yaşayabileceğimi düşünemezdim.
Saatlerce uyuyan bir bebeği seyretmek için uyanık kalabileceğimi...
Anne olmadan önce...
Kalbimin vücudumun dışında bir yerlerde olabileceğini...
Aç bir bebeği doyurmanın insanın ruhunu nasıl doyurabildiğini..
Bir anne ile çocuğunun arasındaki bağın göbek bağından çok daha sağlam
olduğunu...
Bu kadar küçük bir bedenin bu kadar büyük bir huzur verebileceğini...
Düşünemezdim.
Anne olmadan önce...
Bütün bir gece boyunca, hatta geceler boyunca her şeyin yolunda gidip
gitmediğini kontrol etmek için 10 dakikada bir uyanacağıma...
Kapılardan nefes sesi dinleyeceğime...
Başkasının öksürüklerinin ciğerimi parçalayabileceğine...
Bir insan öpücüğünün kesilen parmağımın acısını dindirebileceğine...
İnanamazdım...
Alıntı: