Anne baba hakkıyla ilgili Hadis-i Şerifler

carpe

Banned
Anne baba hakkıyla ilgili Hadis-i Şerifler:

”Ana-babasını dîne uygun hizmetleriyle râzı eden kimse, Allahı râzı etmiş olur, onları gazaplandıran, Allahı gazaplandırmış olur” [İ Neccâr]

”Anasına-babasına âsî olan mel’ûndur ” [Hâkim]

”Ana-babası, yanında ihtiyârladığı hâlde, [onların rızâlarını alamayıp] Cenneti kazanamıyanın burnu sürtülsün ” [Tirmizî]

”Ana-babasına iyilik edene müjdeler olsun! Allah Onun ömrünü uzatır ” [Buhârî]


Hasan-ı Basrî hazretleri, Kâ’beyi tavâf ederken sırtında yük olan bir zât görüp der ki:

- Niçin yükle tavâf ediyorsun?
- Bu yük değil, babamdır Bunu Şam’dan yedi defa getirip tavâf ettim Çünkü, bana dînimi, îmânımı öğretti Beni islâm ahlâkı ile yetiştirdi Bendeki hakkı büyüktür
-“ Kıyâmete kadar böyle arkanda taşısan, bir defa kalbini kırmakla bu yaptığın hizmet boşa gider Bir defa da gönlünü yapsan, bu kadar hizmete karşılık olur ”


Anneye hürmet ve hizmet, babadan önce gelir Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

”Anneye yapılan iyiliğin ecri iki mislidir ” [İ Gazâlî]

”Önce, annene, sonra babana, kızkardeşine, erkek kardeşine ve sırası ile diğer yakınlarına iyilik et!” [Nesâî]

”Veysel Karânî’nin kavuştuğu bütün ihsân ve dereceler, anasına yaptığı iyilik sebebiyledir ”[R Nâsihîn]

”Yâ Resûlallah, annem müşriktir Ona iyilik etmem câiz midir? diye soran kimseye, Peygamber efendimiz;
Evet, annene iyilikte bulun” buyurdu (Ebû Dâvüd)

”Allahü teâlânın rızâsı, ana-babanın rızâsında, gadabı da, ana-babanın gadabındadır ) [Tirmizî]


Birgün Peygamber efendimizin huzûruna bir kimse gelerek dedi ki:
- Yâ Resûlallah! İzin verirseniz sizinle beraber gazâya gelip cihâd etmek istiyorum
-“ Anan-baban var mı?”
- Evet var
-“ Onların yanında bulun! Senin cihâdın, onlara hizmet etmektir (Müslim)


Annesini sırtına alıp Kâ’be-i muazzama’yı tavaf eden bir kimse, Abdullah ibni Ömer hazretlerine dedi ki:
- Efendim, annemi, böyle sırtıma alıp, Kâ’be-i muazzama’yı tavaf ettiriyorum Acaba annemin hakkını ödemiş olur muyum?
- Annenin hakkının yüzde birini bile ödeyemezsin Ancak iyi muâmele eder ve güzel bakarsan, yapacağın en küçük bir hizmete, çok büyük sevâb verilir


Enes bin Mâlik hazretleri şöyle anlatır:
Peygamber efendimiz zamanında Alkame isminde bir genç vardı Hep ibâdet ile meşgûl olur, yaz-kış oruç tutardı Bu genç hastalandı Fakat dili tutulup birşey söyleyemiyordu Durumdan Resûlullah efendimiz haberdâr edildi Peygamber efendimiz, Hz Ali ile Ammâr bin Yâsir hazretlerini gönderdi Onlar, gence Kelime-i Şehâdet telkîn ettikleri hâlde, genç söyleyemiyordu Peygamber efendimiz, Bilâl-i Habeşî hazretleri vâsıtası ile durumdan haberdâr edildi Peygamber efendimiz, yanında bulunanlara şöyle sordu:
- Alkame’nin ana-babası var mı?
- Yâ Resûlallah, ihtiyâr bir annesi var
- Annesini buraya getirin!

Annesi gelince, Peygamber efendimiz buyurdu ki:

- Alkame’ye ne oldu?
- Yâ Resûlallah, Alkame çok iyidir Hep ibâdet ile meşgûl olur Ama ben ondan râzı değilim Çünkü o, hanımının rızâsını, benim rızâmdan üstün tutmaktadır
- Dilinin tutulması bu yüzdendir Ona hakkını helâl et de dili açılsın!
- Yâ Resûlallah, O benim hakkıma riâyet etmedi Hakkımı helâl etmem
Bunun üzerine Peygamber efendimiz, (Ey Bilâl! Eshâbı çağır, odun getirsinler Alkame’yi yakalım Çünkü annesi, ondan râzı değildir) buyurdu Kadıncağız bunları işitince dedi ki:

- Yâ Resûlallah, oğlumu benim gözümün önünde mi yakacaksınız? Kalbim buna nasıl dayanabilir?
- Cehennem ateşi, dünya ateşinden çok daha kızgın ve yakıcıdır Sen ondan râzı olmadıkça, onun hiçbir tâ’ati makbûl değildir
Kadıncağız bunları işitince ağlamaya başlayıp dedi ki:
- Yâ Resûlallah, ben ondan râzı oldum, hakkımı helâl ettim
Böyle söyledikten sonra oğlunun yanına gitti ve oğlunun sesini duydu Kelime-i şehâdeti rahatlıkla söylüyordu Aynı gün vefât etti Cenâze hazırlıkları yapılıp defnedildi Definden sonra Resûlullah efendimiz, Eshâb-ı kirâma hitâben buyurdu ki:
(Hanımını annesinden üstün tutana, Allahü teâlâ ve melekler la’net eder ) [R Nâsıhîn]



Yine cihâda gitmek için gelen bir kişiye Peygamber efendimiz buyurdu ki:
- Annen var mı?
- Evet var yâ Resûlallah
- Onun yanına git! Cennet onun ayakları altındadır (Taberânî)
Bir kişi, hicret etmek için Peygamber efendimize dedi ki:
- Anne ve babamı ağlatarak geldim yâ Resûlallah
- Hemen git, onları ağlattığın gibi güldür! (Ebû Davud)
Bir zât suâl etti ki:
- Yâ Resûlallah cihâda gitmek istiyorum
- Annen var mı?
- Evet var
- Ona hizmet et, Cenneti, onu râzı etmekle kazanırsın! (Taberânî)

Cihâda gitmek için gelen başka birisine de, (Annenin yanından ayrılma! Cennet onun ayağı altındadır) buyuruldu (Nesâî)

Anne hakkı önemlidir Anneye hürmet ve hizmet, babadan önce gelir Biri, suâl etti ki:
- Yâ Resûlallah, insanlar içinde iyilik etmeme en lâyık olan kimdir?
- Annendir
- Sonra?
- Annendir
- Daha sonra?
- Babandır (Buhârî, Müslim)


Başka bir hadîs-i şerîfte de, (Önce, annene, sonra babana, kızkardeşine, erkek kardeşine ve sırası ile diğer yakınlarına iyilik et) buyuruldu (Nesâî


“Agâh olun, büyük günâhların en büyüklerini haber veriyorum Bunlar Allaha şirk koşmak, ana-babaya âsî olmaktır ” [Buhârî]


”Allahü teâlâ, Kıyâmette üç zümreye rahmet nazarıyla bakmaz: Ana-babasına karşı gelen, içki içen ve yaptığı iyiliği başa kakan kimse ” [Buhârî]


”Ana-babaya karşı gelmek büyük günâhtır ” [Buhârî]


”Ana-babasına âsî olan Cennete giremez ” [Nesâî]

(Anam-babam çok şefkatsız, onlara nasıl itâ’at edeyim) diyen bir kimseye, Resûlullah efendimiz buyurdu ki:


”Anan seni dokuz ay karnında gezdirdi İki yıl emzirdi Seni büyütünceye kadar koynunda besledi ve sakladı, kucağında gezdirdi Baban da seni büyütünceye kadar birçok zahmete katlandı İdâre ve mâişetini temîn etti Sana dînini, îmânını öğretti Seni islâm terbiyesi ile büyüttü Şimdi nasıl olur da, şefkatsiz olurlar? Bundan daha büyük ve kıymetli şefkat olur mu?” [Ey Oğul İlm ]


(Yâ Resûlallah, yaşlı anama elimle yedirip içiririm Abdestini aldırır, sırtımda taşırım Hakkını ödemiş olur muyum) diye soran kişiye buyurdu ki:
”Hayır yüzde birini bile ödemiş olamazsın O sana, yaşaman için hizmet ediyordu, sen ise, ölümünü bekliyerek hizmet ediyorsun Ancak Allahü teâlâ, bu az iyiliğine karşılık çok sevâb ihsân eder [R Nâsihîn]


Bir zât, (Yâ Resûlallah, ana-baba, evlâdına zulmetse de rızâlarını almıyan Cehenneme girer mi) diye sorunca, cevaben 3 defa (Evet zulmetseler de rızâlarını almıyan Cehenneme girer) buyurdu (Beyhekî)

“İffetli olursanız, kadınlarınız da iffetli olur Ana-babanıza ihsân ederseniz, çocuklarınız da size ihsân eder!” [Taberânî]


Peygambermiz (sav) Medine yıllarında, bir gazve dönüşü Ebva’dan geçerken sevgili annesinin kabri başına gelir ve ağlar.
Efendimizin ağladığını gören sahabelerde ağlar.

Sahabeler sorarlar:
-Ya Resullallah niçin ağlıyorsunuz?
Efendimiz cevap verir:
“Annemin bana olan şevkatini hatırladım.
Yetim olmak…Herkes “anne” derken “anne” diyememek…Herkes “baba” derken “baba” diyememek… Bir çocuk için bundan daha ağır bir şey olabilir mi? Hiç şüphesiz bir çocuk için dünyanın en değerli şeyi önce annesi, sonrada babasıdır.



Allah (cc) hepimizi, çocukken dünyadaki en değerli varlığımız olarak gördüğümüz Anne ve babamızı, yetişkinliğimizdede ölene kadar en değerli varlık olarak görenlerden ve kıymetini bilenlerden eylesin....
 
---> Anne baba hakkıyla ilgili Hadis-i Şerifler

bosuna cennet onlarin ayaklarinin altinda degil elbet...

hatasiz kul olmaz elbet.herzaman Sevmeli Saygi etmeli
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst