Elsa
Bayan Üye
Anksiyete bir semptom olarak bir çok mental hastalıkta karşılaştığımız bir belirtidir. Anksiyetenin birey üzerinde fiziksel ve mental belirtileri mevcuttur. Anksiyetenin psikolojik belirtileri arasında irritabilite, konsantrasyon zorluğu, sese karşı hassasiyet ve yerinde duramama sayılabilir. Ayrıca hafızanın zayıflaması, otonom sisteme aşırı yoğunlaşma sonucunda kalp atımlarını hissetme ve bunu bir kalp krizi gibi yanlış yorumlama ve buna bağlı algılama çarpıklıkları ve düşünce bozuklukları da ortaya çıkabilmektedir.
Bu hastaların fiziksel belirtileri sempatik sinir sisteminin aşırı aktivitesi ve kas geriliminin yoğunlaşmasını sonucu ortaya çıkar. Gastrointestinal sistem belirtileri olarak ağız kuruması, yutkunma zorluğu, epigastriumda hassasiyet, hava yutmaya bağlı geğirme, bağırsak hareketlerinde artma veya azalma oluşabilirSolunum sisteminde; göğüste daralma hissi, nefes almada zorlanma, ve aşırı nefes alıp verme meydana gelebilir Kalp damar sisteminde; çarpıntı, kalp üzerinde ağrı veya huzursuzluk hissi, boyunda ve muhtelif bölgelerde kalp atımlarının hissedilmesi görülebilir Genitoüriner sistem belirtileri olarak; sıs sık idrara çıkmak, idrar yaparken yanma hissedilmesi, ereksiyon yetersizliği ve libido kaybı söz konusudurKadınlarda menstrüel bozukluklar ve amenore görülebilir Merkezi sinir sistemi ile ilgili olarak kulak çınlaması, görme bulanıklığı, karıncalanma hissi ve baş dönmesi belirtileri tesbit edilebilir Ayrıca müsküler gerilime bağlı şikayetler olabilir Özellikle skalp bölgesinde hissedilen başağrıları mevcuttur Uyku bozuklukları olarak; uykuya dalamamak, sık sık uyanmak, kabuslar görmek, erkenden uyanmak ve tekrardan uykuya dalamamak meydana gelebilir
Anksiyete Bozuklukları DSM III, DSM III-R ve DSM IV'ün tanı kriterlerinden ve anksiyetenin biyolojik yapısının öğrenilmesi ile ilgili gelişmelerden çok etkilenmiş hastalıklarındandır DSM III-R'da obsesyonel bozukluklar anksiyete bozuklukların bir alt tipini oluşturmaktadır Ancak ICD-10'da obsesyonel bozukluklar ayrı bir kategoride değerlendirilmektedir Anksiyete obsesyonel bozukluğun bir semptomu olarak kabul edilmektedir(Oxford) Fobik bozukluğun tiplerinin tanınmasında da DSM II-R ve ICD-10 arasında da farklılıklar vardır Geçtiğimiz yirmi yıl boyunca, Amerikan psikiyatristleri nörozlarla ilgili psikodinamik oryantasyonlu yaklaşım tarzlarından ve formülasyonlarından uzaklaşan bir anksiyete bozuklukları anlayışına sahip olmuşlardır(Tablo 1, Tablo 2) Sonuçta "Nöroz" teriminin günlük klinik çalışmaların dışına çıkarıldığı ve kullanılmadığı bir aşamaya gelinmiş, bunun yerine mantıklı klinik kriterlerin üzerine oturmuş ve sağlam temeller üzerine bina edilmiş çeşitli klinik anksiyete bozukluklarına bölünmüştür
Fobik Nöroz Fobik Bozukluk (F Nöroz) Agorafobi PA'lı, PA'sız Sosyal Fobi Basit Fobi Fobik Bozukluklar Sosyal Fobi Basit Fobi Agorafobi PA'sız Fobik Bozukluklar Sosyal Fobi Basit Fobi Agorafobi PA'sız
Anksiyete Nörozu Anksiyete Durumları (veya Anksiyete Nörozu) Panik Bozukluk Yaygın Anksiyete BozuklAnksiyete Durumları Panik Bozukluk -Agorafobili -Agorafobisiz Yaygın Anksiyete Bozukl Anksiyete Durumları Panik Bozukluk -Agorafobili -Agorafobisiz Yaygın Anksiyete Bozukl
Obsessif Kompulsif Nöroz Obsessif Kompulsif Boz (veya Obs Komp Nöroz) Obsessif Kompulsif BozObsessif Kompulsif Boz
Histerik Nöroz Depressif Nöroz Nevrastenik Nöroz Posttravmatik Stress Boz Akut ve Kronik(Gecikmiş) Atipik Anksiyete Bozuk Somatoform Bozuk Dissosiyatif Bozuk Affektif Bozuk Posttravmatik Stress Boz Başka Yerde Belirlenmemiş Anksiyete Bozuklukları Posttravmatik Stress Boz Akut Stress Bozukluğu Genel Tıbbi Şartlardan Madde Kullanımından Başka Yerde Belirlenme- miş Anksiyete Bozukluk
Sosyal Fobi Basit Fobi Agorafobi Panik Ataksız Panik Bozukluk Agorafobili Fobik Bozukluklar -Sosyal Fobi -Basit Fobi -Agorafobi
Panik Bozukluk (Agorafobisiz) Diğer Anksiyete Bozuklukları Panik Bozukluk
Yaygın Anksiyete Bozukl Yaygın Anksiyete Bozukl Miks Anksiyete Depressif Bozukluk
Obsessif Kompulsif Bozukluk Obsessif Kompulsif Bozukluk
Posttravmatik Stress Bozukluğu Posttravmatik Stress Bozukluğu
*Liste modifiye edilerek yapılmıştır
Anksiyeteli bir hasta değerlendirildiği zaman, klinisyenler bunun yanında anksiyetenin patolojik mi, yoksa normal bir anksiyete mi olduğunu ayırmalıdırlar Pratik seviyede, patolojik anksiyete, normal anksiyeteden ayırdedilebilmelidir Bunun için; hastaların, ailelerin, onların arkadaşlarının yardımlarından ve patolojik anksiyete teşhisi koyan klinisyenlerin gözlemlerinden yararlanılmalıdır
Değerlendirme, hastaların iç dünyalarını belirten bilgilere, onların davranışlarına ve onların fonksiyon kabiliyetleri üzerine oturtulmuş olmalıdır Patolojik bir anksiyetesi olan bir hasta komple nörofizyolojik bir muayeneye ve belirlenmiş bir bireysel tedavi planına gereksinim duyar Klinisyen, bir çok tıbbi duruma bağlı olarak meydana gelen anksiyeteyi ve diğer mental hastalıkları, özellikle depressif hastalıkları gözönünde tutmuş olmalıdır Çünkü çok açıktır ki, belirli tiyatral durumlarda anksiyete ile cevap vermek o kişinin avantajınadırBir kişi, patolojik anksiyete veya anormal durumun zıddına anksiyete sınırları içinde konuşabilir Örneğin, sevdiği bir objeyi kaybetmekle veya ailesinden ayrılmak ile tehdit edilmiş bir çocuk için anksiyete normaldir
Yine aynı şekilde, okulda yaşanan ilk gün çocuklar için, yeniyetmeler için ise ilk doğum günü partisi, erişkinler için yaşlanmayı ve ölümü düşündüğü zaman veya hastalıkla yüzyüze gelen herhangi biri için anksiyete normaldir
Anksiyete hayatın anlamını ve kendi kimliğini bulmanın,belirsiz ve yeni şeyleri denemenin,değişikliğin, büyümenin normal ve olağan bir komponentidir Patolojik anksiyete ise, bunun tersi olarak, onun süresi veya onun yoğunluğuna bağlı olmaksızın ortaya çıkan bir uyarana, uygunsuz bir cevap olarak ortaya çıkar.
Bu hastaların fiziksel belirtileri sempatik sinir sisteminin aşırı aktivitesi ve kas geriliminin yoğunlaşmasını sonucu ortaya çıkar. Gastrointestinal sistem belirtileri olarak ağız kuruması, yutkunma zorluğu, epigastriumda hassasiyet, hava yutmaya bağlı geğirme, bağırsak hareketlerinde artma veya azalma oluşabilirSolunum sisteminde; göğüste daralma hissi, nefes almada zorlanma, ve aşırı nefes alıp verme meydana gelebilir Kalp damar sisteminde; çarpıntı, kalp üzerinde ağrı veya huzursuzluk hissi, boyunda ve muhtelif bölgelerde kalp atımlarının hissedilmesi görülebilir Genitoüriner sistem belirtileri olarak; sıs sık idrara çıkmak, idrar yaparken yanma hissedilmesi, ereksiyon yetersizliği ve libido kaybı söz konusudurKadınlarda menstrüel bozukluklar ve amenore görülebilir Merkezi sinir sistemi ile ilgili olarak kulak çınlaması, görme bulanıklığı, karıncalanma hissi ve baş dönmesi belirtileri tesbit edilebilir Ayrıca müsküler gerilime bağlı şikayetler olabilir Özellikle skalp bölgesinde hissedilen başağrıları mevcuttur Uyku bozuklukları olarak; uykuya dalamamak, sık sık uyanmak, kabuslar görmek, erkenden uyanmak ve tekrardan uykuya dalamamak meydana gelebilir
Anksiyete Bozuklukları DSM III, DSM III-R ve DSM IV'ün tanı kriterlerinden ve anksiyetenin biyolojik yapısının öğrenilmesi ile ilgili gelişmelerden çok etkilenmiş hastalıklarındandır DSM III-R'da obsesyonel bozukluklar anksiyete bozuklukların bir alt tipini oluşturmaktadır Ancak ICD-10'da obsesyonel bozukluklar ayrı bir kategoride değerlendirilmektedir Anksiyete obsesyonel bozukluğun bir semptomu olarak kabul edilmektedir(Oxford) Fobik bozukluğun tiplerinin tanınmasında da DSM II-R ve ICD-10 arasında da farklılıklar vardır Geçtiğimiz yirmi yıl boyunca, Amerikan psikiyatristleri nörozlarla ilgili psikodinamik oryantasyonlu yaklaşım tarzlarından ve formülasyonlarından uzaklaşan bir anksiyete bozuklukları anlayışına sahip olmuşlardır(Tablo 1, Tablo 2) Sonuçta "Nöroz" teriminin günlük klinik çalışmaların dışına çıkarıldığı ve kullanılmadığı bir aşamaya gelinmiş, bunun yerine mantıklı klinik kriterlerin üzerine oturmuş ve sağlam temeller üzerine bina edilmiş çeşitli klinik anksiyete bozukluklarına bölünmüştür
Fobik Nöroz Fobik Bozukluk (F Nöroz) Agorafobi PA'lı, PA'sız Sosyal Fobi Basit Fobi Fobik Bozukluklar Sosyal Fobi Basit Fobi Agorafobi PA'sız Fobik Bozukluklar Sosyal Fobi Basit Fobi Agorafobi PA'sız
Anksiyete Nörozu Anksiyete Durumları (veya Anksiyete Nörozu) Panik Bozukluk Yaygın Anksiyete BozuklAnksiyete Durumları Panik Bozukluk -Agorafobili -Agorafobisiz Yaygın Anksiyete Bozukl Anksiyete Durumları Panik Bozukluk -Agorafobili -Agorafobisiz Yaygın Anksiyete Bozukl
Obsessif Kompulsif Nöroz Obsessif Kompulsif Boz (veya Obs Komp Nöroz) Obsessif Kompulsif BozObsessif Kompulsif Boz
Histerik Nöroz Depressif Nöroz Nevrastenik Nöroz Posttravmatik Stress Boz Akut ve Kronik(Gecikmiş) Atipik Anksiyete Bozuk Somatoform Bozuk Dissosiyatif Bozuk Affektif Bozuk Posttravmatik Stress Boz Başka Yerde Belirlenmemiş Anksiyete Bozuklukları Posttravmatik Stress Boz Akut Stress Bozukluğu Genel Tıbbi Şartlardan Madde Kullanımından Başka Yerde Belirlenme- miş Anksiyete Bozukluk
Sosyal Fobi Basit Fobi Agorafobi Panik Ataksız Panik Bozukluk Agorafobili Fobik Bozukluklar -Sosyal Fobi -Basit Fobi -Agorafobi
Panik Bozukluk (Agorafobisiz) Diğer Anksiyete Bozuklukları Panik Bozukluk
Yaygın Anksiyete Bozukl Yaygın Anksiyete Bozukl Miks Anksiyete Depressif Bozukluk
Obsessif Kompulsif Bozukluk Obsessif Kompulsif Bozukluk
Posttravmatik Stress Bozukluğu Posttravmatik Stress Bozukluğu
*Liste modifiye edilerek yapılmıştır
Anksiyeteli bir hasta değerlendirildiği zaman, klinisyenler bunun yanında anksiyetenin patolojik mi, yoksa normal bir anksiyete mi olduğunu ayırmalıdırlar Pratik seviyede, patolojik anksiyete, normal anksiyeteden ayırdedilebilmelidir Bunun için; hastaların, ailelerin, onların arkadaşlarının yardımlarından ve patolojik anksiyete teşhisi koyan klinisyenlerin gözlemlerinden yararlanılmalıdır
Değerlendirme, hastaların iç dünyalarını belirten bilgilere, onların davranışlarına ve onların fonksiyon kabiliyetleri üzerine oturtulmuş olmalıdır Patolojik bir anksiyetesi olan bir hasta komple nörofizyolojik bir muayeneye ve belirlenmiş bir bireysel tedavi planına gereksinim duyar Klinisyen, bir çok tıbbi duruma bağlı olarak meydana gelen anksiyeteyi ve diğer mental hastalıkları, özellikle depressif hastalıkları gözönünde tutmuş olmalıdır Çünkü çok açıktır ki, belirli tiyatral durumlarda anksiyete ile cevap vermek o kişinin avantajınadırBir kişi, patolojik anksiyete veya anormal durumun zıddına anksiyete sınırları içinde konuşabilir Örneğin, sevdiği bir objeyi kaybetmekle veya ailesinden ayrılmak ile tehdit edilmiş bir çocuk için anksiyete normaldir
Yine aynı şekilde, okulda yaşanan ilk gün çocuklar için, yeniyetmeler için ise ilk doğum günü partisi, erişkinler için yaşlanmayı ve ölümü düşündüğü zaman veya hastalıkla yüzyüze gelen herhangi biri için anksiyete normaldir
Anksiyete hayatın anlamını ve kendi kimliğini bulmanın,belirsiz ve yeni şeyleri denemenin,değişikliğin, büyümenin normal ve olağan bir komponentidir Patolojik anksiyete ise, bunun tersi olarak, onun süresi veya onun yoğunluğuna bağlı olmaksızın ortaya çıkan bir uyarana, uygunsuz bir cevap olarak ortaya çıkar.