"Ankaragücü tarihi bir genel kurula.."

ParadokS

Kayıtlı Üye
Yıldırım, bazı yönetim kurulu üyeleriyle birlikte, Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Ankara Şubesi'nde düzenlediği basın toplantısında, 24 Ağustos 2011'de Ankaragücü Kulübü'nde mevcut yönetimin mahkemeler tarafından ''yok hükmünde'' sayılması üzerine görevi devraldıklarını hatırlattı.

İki yıl önce futbolcuların antrenmana çıkmadığı, takımın küme düşme durumunda bulunduğu dönemde görevi alacak kahramanların arandığını belirten Yıldırım, kendisinin arkadaşlarıyla birlikte karaya oturmuş gemiyi yürütmek adına, Ankaragücü sevdası uğruna, hiçbir beklenti içinde olmadan göreve geldiklerini ve mucizeyi gerçekleştirerek takımı Süper Lig'de bırakmayı başardıklarını kaydetti.

Cengiz Topel Yıldırım, hiçbir zaman bir oluşumun içinde bulunmadıklarını, sadece Ankaragücü Kulübü'nü düşündüklerinin altını çizerek, ''Takım küme düşmekten kurulmuştu. Daha terimiz kurumadan önce denetleme kurulu, arkasına delege imzaları, daha arkasına da mahkemelere götürülmek suretiyle görevden çekilmemiz sağlanmaya çalışıldı. Her türlü spekülasyon yapıldı'' ifadelerini kullandı.

Yine o dönemde bir oluşumun ortaya çıktığını vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
''Biz takımı lige hazır hale getirmiştik. Hocamızın takımda kalmasını, istediği tüm futbolcularımızla anlaşmamızı yapmıştık. Ancak, ne ben, ne arkadaşlarım, Ankaragücülü olan kimsenin karşısında duramayacağı bir tablo vardı. Ankaragücü'ne ayda 5 milyon dolar sabit gelir gelecek, Ankaragücü'ne Saray Tesisleri verilecek, Ankaragücü'ne statlar yapılacak, 50 iş ad******* 50 trilyon gelir getirilecek ve bunlarla transferler yapılacak, nihayetinde Ankaragücü şampiyon olacak. Bugün aynı teklif gelse, şu saat itibariyle yapılabileceğine ve söyleyenlere itimat edebileceğimi bilsem, emin olun yine 1 dakika durmam. O gün de ben ve arkadaşlarım hiçbir engel veya hiçbir koşul öne sürmeden 'derhal' dedik ve görevden çekildik.''

-Denetleme krizi-
Yıldırım, 30 Ağustos tarihinde genel kurulun yapıldığını ve o dönemde denetleme kurulunun raporunu hazırlamadığını ifade ederek, 2 yıl sonra gelinen noktada, yaklaşık 10 gündür kamuoyunun gözü önünde bir denetleme krizi yaşandığını belirtti.

Ortada kendisinin dahi çözemediği başka bir hesabın olduğunu vurgulayan Cengiz Topel Yıldırım, şunları kaydetti:
''Denetleme kurulunun en son Ankaragücü genel kurullarına sunduğu denetlenmiş dönem, 31 Aralık 2008 tarihlidir. Yani Ankaragücü'ne gelen denetleme kurulu, öncelikle 1 Ocak 2009'dan başlayıp bugüne kadar ki dönemi denetlemek zorundadır. Bu yasal sorumluluğudur. Ancak, denetleme kurulu ilk başvurularında sadece 26 Mart'ta göreve gelmiş bizlerin bugüne kadar ki denetlemesini yapmayı talep etmişlerdir. Bununla ilgili defter, bilgi, belge 4 sayfalık talep yazısı tarafıma teslim edilmiştir. Bu 4 sayfalık istenilen bilgi ve belgelerin hazırlanması için 5 Ekim tarihinde sözleşilmiştir. Ancak, 30 Eylül günü Ankaragücü Spor Kulübü'nde Maliye Bakanlığı müfettişleri denetleme başlatmıştır. Tüm denetimler kulüp binamızda gerçekleştirilmiş, bilgi ve belgeler müfettişlere teslim edilmiştir. Bu, denetleme kurulu üyelerine bildirilmiştir. Buna rağmen kamuoyunda defter ve belgeleri teslim etmediğimiz algısı uyandırılmaya çalışılmıştır. Cengiz Topel ve arkadaşlarının karınlarında bir gram çiğ et yok. Hiç de derdi yok. İsteyen istediği belgeyi isteği yerde denetletmekte serbest. Ayrıca istemimiz de budur.''

Yıldırım, denetleme kurulunun denetimlerine 1 Ocak 2009'dan itibaren başlamasının gerektiğini anlatarak, şöyle devam etti:
''Ankaragücü tarihi bir genel kurula gidiyor. Bu genel kurula, bu denetlemeler yapılmadan girmenin hiç bir anlam ve önemi yoktur. Öncelikle bunu belirtmek istiyorum. Ankaragücülüyüm diye gezen bir takım parazitlere cevap vermemeye çalışmakla beraber enerjimizi tüketiyoruz. Burada çok kritik olan şöyle bir husus var. İstenilen şudur; sadece Cengiz Topel ve arkadaşlarının dönemi denetlenecek, Gökçek dönemi denetlenmeyecektir. Niçin denetlemiyoruz Gökçek yönetimini? Arkadaşların herhangi yanlış yaptıklarını ya da usulsüzlüklerinin olduğunu söylemiyorum. Bu denetlemeden neden kaçınılıyor? Tekrar söylüyorum, bizim hiçbir şeyden hiçbir konudan sıkıntımız yok.''

-Kayyum talebi-
Ankaragücü'nün eski yöneticilerinden Salim Sırrı Türker tarafından Ankara mahkemelerinde kayyum talebi ile dava açıldığını da bildiren Yıldırım, açılan davada kayyum olarak atanması istenilenlerin de Kemal Ünsal, Serdar Özersin ve divan kurulundan bir kişinin olduğunu söyledi.

Kulüp başkanı Yıldırım, bu çerçevede yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıyla görüşerek hem kendisinin ve Gökçek döneminin denetimlerinin yapılması, hem de 2 Kasım'daki kayyum talebiyle ilgili davanın görüşülmesi nedeniyle yarın gerçekleştirilecek olan olağanüstü genel kurulu 16 Kasım'a ertelediklerini bildirdi.

-''Başkan adayı değilim''
Bu arada, toplantıyı izleyen bir kulüp üyesinin, ''Belgeleri incelediniz. Bunların arasında kulübün Cemal Aydın'ın babasından miras kaldığına dair bir belge var mı?'' sorusunu ise Yıldırım, şöyle yanıtladı:
''Kendini 'kulübü babasından miras kaldı' diye düşünenlere söylüyorum. O dönem bitti. Ankaragücü, Ankaragücü taraftarlarınındır. Ben bunun için mücadele ediyorum. Başkan adayı değilim ama 2 yıllık dönem gibi suskun olmayacağım. Her gün belge, bilgi ile konuşacağız. Her gün birileri konuşuyor. Bundan sonra konuşma sırası bizde. Artık 'aramızdaki İrlandalıları' temizleyeceğim. Başkan olmam da gerekmiyor. Temiz bir Ankaragücü için neler yapacağımı 10 gün içinde herkes görecek.''​
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst