Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Ankara Tavşanı Hakkında Bilgiler ve Resimleri ( Angora Tavşanı )
Dünyada Avustralya`dan Fransa`ya kadar birçok ülkede yetiştirilen ve sayıları milyonlarla ifade edilen Ankara Tavşanı
anayurdundaki birkaç çiftlikte bine yakın bulunuyor.
Ankara Tavşanı tarihi belgelere göre 1723 yılında Anadolu`da tamamen yok olmuştur. Almanya`da yaşayan gurbetçi bir vatandaş tarafından yeniden anayurduna getirilen Ankara Tavşanı kayseri`de bir çiftlikte yetiştirilmeye başlanmıştır. Ankara`da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı`na ait bir enstitüde de yetiştirilen Ankara Tavşanının sayısı sadece 500-1000 arasındadır. Tesadüfen bulunulan bu ırkı anayurdunda yaygınlaştırma çalışmaları devam etmektedir. Çok değerli olan Ankara Tavşanı anayurduna kolay uyum sağlamıştır.
Ankara Tavşanı
bir batında 4 ile 14 arasında yavru doğurur. 40 santimetreye kadar ulaşan yünü iki-üç aylıkken kırkılmaya başlar ve her hayvan yılda ortalama 1 kilo yün verir. Hafif ve yüksek ısı tutan
özellikle angora kazak üretimi ve elektromanyetik etkisi nedeniyle romatizma hastalan için üretilen giyeceklerde kullanılan Ankara Tavşanının yünü altın değerindedir.
Ankara Tavşanından elde edilen Angora yünü
koyun yününe göre sekiz kat fazla ısı vermekte ve alerjiye de yol açmamaktadır. Ankara Tavşanının yününden yapılan korse
dizlik
iç çamaşırı
fizik tedavi ve nevraljide kullanılan termal giysilerin
dolaşım bozukluğu ve romatizma başta olmak üzere bir çok hastalığa iyi gelmektedir.
Ankara Tavşanın öncelikli verimi yünü (Angora)’dür. İkinci derecede et
üçüncü derecede kürk/deri
dördüncü derecedeki verimi gübre ve mezbaha artıklarıdır. [FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Ankara Tavşanın öncelikli verimi yünü (Angora)’dür. İkinci derecede et
üçüncü derecede kürk/deri
dördüncü derecedeki verimi gübre ve mezbaha artıklarıdır.[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Ankara Tavşanı yününe “Angora” denmektedir.Ankara Tavşanı yününden iplik elde edilen tek tavşan varyantıdır. Ağırlıklı olarak tekstil sanayiinde kullanılır. Pazar durumu ve sanayicinin talepleri doğrultusunda yılda 4-5 kırkım yapılır. Lif uzunluğu
temizlik ve keçeleşme durumuna göre sınıflandırılır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Birinci sınıf yünler Kamgarn
ikinci kalite yünler strayhgarn
üçüncü kalite (kırpıntı) yünler de pamuk işleme tesislerinde iplik olarak işlenebilmektedir. Angora saf olarak işlenebildiği gibi
ağırlıklı olarak %10-40 oranında diğer elyaflarla (kuzu yünü
ipek
sentetik
vs.) karıştırılarak kullanılır. Angora elyafı medulalı olduğu için oldukça hafif ve yüksek ısı tutma özelliği olan bir yündür. Angora yünü olağanüstü bir kayganlık kapasitesine sahiptir. Bu özellikleri nedeniyle gerek saf
gerekse diğer elyaflarla karıştırılarak iplik haline getirilebilir.Yine bu özelliğinden dolayı iç ve dış giysilerin (kumaş
fötr şapka
kazak
battaniye
eldiven
bere ve kayak kıyafetlerinin içinde elyaf olarak.) üretiminde kullanılır. Ayrıca ses dalgalarını çok iyi geçirdiği için havacılık alanında aranan bir üründür. Bunun yanında Ankara Tavşanı yününden
kuvvetli elektromagnetik etkisi dolayısıyla bu yünden hazırlanmış kumaşların romatizmalı hastalar için son derece yararlı olduğu bilinmektedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İlk kırkım yaşı yaklaşık üç aydır. Ancak bu süre kışın daha da geç olabilir. İlk kırkımda elde edilen yünün kalitesi düşüktür. İkinci kırkım zamanında elde edilen yünün kalitesi arzu edilen düzeydedir. Ankara tavşanlarında yün verimi
18 – 36 aylık tavşanlarda en üst seviyeye ulaşır. Dört yaşından sonra yün verimi düşmektedir.[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Ankara tavşanlarında her üç ayda bir
yani yılda dört kez kırkım yapılmaktadır. Yetişkin bir Ankara tavşanından yılda ortalama 1000 g kadar yün alınabilmektedir. [/FONT]
dişilerde ki yün verimi erkeklerden % 15 – 20 oranında daha fazladır ve en yüksek kalitede yün dişilerden elde edilir. Cinsiyetler arasındaki yün verimi farkı
erkeklerin kısırlaştırılmasıyla azaltılabilir. Kastre edilen erkek tavşanlarda yün verimi % 10 – 12 oranında artmaktadır. Kastrasyonun diğer bir avantajı da hayvanın davranışlarını değiştirmesidir. Böyle hayvanlar sessiz
sakin bir hal alırlar ki
bu da grup halinde barındırılmayı mümkün kılar. Ancak
kastrasyon yün kalitesini etkilemez. Gebelik ve laktasyon dönemleri
yün verimini 1/3 oranında düşürür.[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Yazın elde edilen yünler
sonbahar ve kışın elde edilenlere göre üç kat daha düşüktür. Yün verimi Haziran ayında en düşük
Aralık ayında en yüksektir. Kışın alınan yünün uzunluğu
yazın alınandan daha uzundur. Yüksek sıcaklıklarda (30 C) yünün miktarı ve kalitesi düşer
5 C gibi düşük sıcaklıklarda ise yün verimi artmaktadır
ancak yem tüketimi de bununla birlikte yükselmektedir. Ayrıca
canlı ağırlıkla yün verimi arasında pozitif bir ilişki vardır. Ağırlık arttıkça yün verimi artar. Canlı ağırlığı 4 kg’dan büyük olanlarda yün verimi en yüksektir. Ayrıca yün miktarı
kırkım sayısının artırılmasıyla yükseltilebilir.[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Ankara tavşanlarında yavrular yedi haftalık olunca taranmaya alıştırılırlar ve haftada bir kez tarakla dikkatlice taranırlar. Tarama yün kalitesini artırır. Tarağın kemikten olması tercih edilir. Tarama için yumuşak tel bir fırça da kullanılabilir. Yavrular altı aylık olunca yünün kalitesi istenilen ölçüye ulaşır. Bu zamana kadar da yavrular taranmaya alışmış olurlar. Ancak
yapılan seleksiyon çalışmalarıyla Fransız Ankara tavşanlarını taramadan da kaliteli yün elde etmek mümkündür. Ancak
İngiliz Ankara tavşanları tımara ve taranmaya ihtiyaç duyarlar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Yün
makas
elektrikli veya el kırkım aletleriyle yapılan kırkımla veya yolma yöntemiyle elde edilir. Ancak kırkım tekniği ile yün elde etmek
fazla acı vermemesi
dolayısıyla daha az stresli olması
soğuğa karşı daha iyi bir koruma sağlaması
daha az emek ve zaman harcanması
kısa kırkım aralıkları ile daha fazla yün elde etme olanağı vermesi gibi nedenlerle yolma tekniğinden daha çok tercih edilir. Makasla yapılan kırkımda elde edilen kırpıntı yün oranı (10 mm’den kısa) fazladır. Bu değersiz yün kırpıntıları
kırkımdan sonra yapılan düzeltmelerden kaynaklanır. Ayrıca
kırkım sırasında deriye zarar vermemeye özen gösterilmelidir. Özellikle memeler yaralanmaya karşı son derece hassastır. Elektrikli kırkım aletleriyle
kışın ısı izolasyonunu sağlamak için deri üzerinde en az 3 mm uzunluğunda yün bırakılabilir. Bir tavşanın kırkılması için 10 – 20 dakikalık bir zaman yeterlidir. Dolayısıyla
elektrikli kırkım aletleri ile iş gücü ve zamandan tasarruf sağlanır. Yolma işleminde ise sadece kalın uçlu
tam olgunlaşmamış kıllar alınır. Bu da yünün kaba görülmesine neden olur. Ayrıca
yolma yönteminde ısı izolasyonu daha düşüktür. Bu işlem yaklaşık 30 – 40 dakika sürmektedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Çin’de yünlerin parmaklar arasında sıkıştırılıp çekilmesi şeklinde uygulanan yolma tekniği uygulanmaktadır. Ayrıca
son yıllarda Fransa’da mimosin içeren ve epilasyona neden olan yiyecekler (Lagodendron) yedirilerek
kıl folliküllerinin bağlantıları zayıflatılarak
yün elde edilmektedir. Epilatör etki gösteren yiyecekleri yiyen tavşanlarda yünler
ucu 5 cm kadar olan özel testere uçlu bıcaklar (bıcakların ucuna kıllar sarılıp
bıçağın çekilmesiyle) veya taraklar yardımıyla her 100 günde bir yapılan
yolma tekniği ile elde edilmektedir. Bu tip yün elde etme tekniğinde
yün çok kısa zaman içinde toplanmaktadır ve elde edilen yünün kalitesi de artmaktadır. Ancak tüm yünler döküldüğü için tüy dökümünden sonra soğuk şokunun önlenmesi için hayvanlar birkaç gün içi saman dolu sandıklarda tutulmalıdırlar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Özellikle 20 oC’den daha düşük sıcaklıklarda
kırkımdan sonraki ilk hafta bir şok dönemi ve daha sonra yem tüketiminde ani bir yükselme görülür. Kırkım şoku ve stresi ile birlikte yem tüketimi iki katı artar. Bu durum metabolizmayı zorlar ve kan dolaşımında bozukluklara neden olur. Pastörella gibi kronik hastalıklar akut hale geçer ve sonuç olarak ölümler meydana gelir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Ankara tavşanlarında görülen ölümlerin % 50 veya daha fazlası kırkımdan sonraki ilk haftada ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle
tavşanlıklarda kırkım öncesi 15 oC
kırkım sonrası 25 oC‘lik optimum sıcaklıklar sağlanmalıdır.[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Yününün Kalitesine Göre Sınıflandırılması[/FONT]
kemp kıl ve kirlilik oranı yünün kalitesini belirleyen unsurlardır. Tavşan yünü dört kalitede sınıflandırılabilir. Birinci kalite yün kendi içinde iki alt sınıfta değerlendirilir. 1A kalite yün 6 cm’den uzun
temiz
parlak
yumuşak ve dümdüz (ok gibi) yündür. 1B kalite yün 6 cm’den uzun
temiz
parlak
yumuşak ve dalgalı yündür. İkinci kalite yün 3-6 cm arasında temiz
parlak ve yumuşak yündür. Üçüncü kalite yün keçeleşmiş yündür. Dördüncü kalite yün kirli yündür ve bu yün satılmaz. Bir tavşandan
bir kırkımda dört kalite yün de elde edilmektedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Elde edilen yün birkaç gün havalandırılır ve kalitesine göre sınıflandırılırlar. Yün
nemsiz ve güvesiz bir ortamda uzun yıllar saklanabilmektedir. İplik fabrikalarına satılmak amacıyla yün
en az 300 – 400 kg’lık sıkıştırılmış balyalar halinde saklanır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Angora tavşanı yününden yapılan ürünler ;diğer yapağılara göre 7-8 kat daha fazla ısı tutma kapasitesine sahiptir. Kullanımı rahat
yumuşak
antialerjik
thermaregülatör etkisiyle vücut ısısının korunmasını sağlar. Ürünler; romatizma
arthrit
siyatik
eklem ve kas ağrılarında carpal turnel sendromu
soğuk şişliği
dolaşım bozuklukları ve böbrek rahatsızlıklarında tedaviye destek amacıya önerilmektedir. Ayrıca ani ısı değişikliklerinden vücudun etkilenmesini engellemekte ve kan dolaşımını artırarak termal etki sağlamaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Tavşan yününü işleyen başlıca ülkeler İtalya
Japonya
Almanya
Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri’dir. Tavşan yünü uzun yıllar kolaylıkla muhafaza edilebildiğinden
fiyatlarda uluslararası spekülasyonlara sıkça rastlanmaktadır. Modaya göre tüketim miktarına ve yün kalitesine bağlı olarak fiyatlarda dalgalanmalar olmaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Tekstil endüstrisi için kıymetli bir elyaf olan Ankara Tavşanı yünü ihtiyacı şu anda dış alımla karşılanmaktadır. Her yıl önemli miktarlarda tavşan yünü dışalımı yapılmakta ve bunun için önemli miktarlarda döviz dış ülkelere ödenmektedir. Ancak Türkiye’de satın alınan yün çoğunlukla ikinci kalite yündür. Fan¤¤¤i iplik yapımı için Ankara tavşanı yünü işleyen tekstil firmaları 300- 400 kg’ın altında yün satın almamaktadırlar. Tavşan yünü bu firmalara
sıkıştırılmış balyalar halinde gelmektedir. Ülkemizde tavşan yünü işleyen belli iplik fabrikaları olmasına karşın tavşan yününden yapılmış ipliği kullanan birçok tekstil firması mevcuttur. Ayrıca ülkemizde kurulmuş olan Angora Tavşanı Üreticileri Birlikleri de yün alımı yapmaktadır. Dış Ticaret Müsteşarlığından alınan verilere göre 2000 yılındaki Angora ithalatı 38.419 kg. olup karşılığında 98.030\$ döviz ödenmiştir. Dünyada Angora Yünü üretiminin %90 kadarını Çin yapmaktadır Ankara Tavşanı yününün fiyatı modaya bağlı olarak yün borsasında belirlenmektedir. İnternet aracılığı ile İngiltere yün borsasında birinci kalite yünün 30-40
ikinci kalite yün 15-20 Dolar/Kg’dan fiyatlandırıldığı görülmektedir. Angora yün fiyatları çok dalgalı bir seyir halindedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Angora yünü iplik haline getirilirse 15 ila 26 $ dolardan fiyatlandırılmaktadır. Ürün haline getirilirse çok daha yüksek fiyatlardan alıcı bulmaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Eti yenen hayvanlar içinde selülozca zengin olan ve kolay sindirilemeyen yemleri en iyi değerlendiren hayvan tavşandır. Protein bakımından zengin olan etinin
yağ
kolesterol ve kalori oranı çok düşüktür. 100 gram dana ve koyun etinde kolestrol oranı 71 miligram
tavuk etinde 98 miligram olmasına karşın
tavşan etinde 65 miligramdır. Ayrıca
tavşan eti oldukça lezzetli bir ettir. Özellikle Ankara tavşanı kafeste yetiştirildiği için eti diğer tavşanlara göre daha yumuşaktır. Çabuk piştiği ve hazmı kolay olduğu için özellikle yaşlılara
damar sertliği olan hastalara tavsiye edilmektedir. Şişmanlatmadığı için de diyet yemeği olarak tüketilmektedir. Türkiye’de hemen hiçbir yerde tavşan etinin satılmaması sevilmediğinden değil üretiminin yok denecek kadar az olması ve pek bilinmemesindendir. Halihazırdaki çiftlik sayısının artması ve özellikle paket halinde marketlerde satılması ülkemizde büyük bir pazar açacaktır. Sığır etine alternatif olarak sunulan deve kuşu etinin fiyatının çok yüksek olması tavşan etine rakip olmasını imkansız kılmaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Şu anda piyasada çok bilinen ve aranan bir et türü olmamakla birlikte turistik merkezlerde büyük rağbet görmektedir. İnsanlarımız etini bilmemesine rağmen
şimdi bile talep edilen miktar karşılanamamaktadır. [/FONT]
fosforik asit ve potasyum oranı yüksek olan tavşan gübresi özellikle çiçek ve sebze yetiştiriciliği için çok uygundur. Tavşanlar dengeli yemlerle beslenip
ızgaralı kafeslerde barındırılırlarsa günde 250-400 gram gübre ve 0.5-0.8 litre idrar alınabilir. Böyle bir gübre
diğer çiftlik gübrelerine göre daha zengin
içerdiği yüksek nitrojen miktarı çok yüksektir. Çimen ya da diğer bitkileri yakmaz
toprakla karışması kolaydır Gübre ya taze veya çesitli islemlerden geçirilerek
özelligini kaybetmeyip uzun süre kullanilabilen bir ürün haline getirilip
çit bitkisi ve ağaçların gübrelenmesinde yararlanılır. Tarla bitkilerinde 4000 m²’lik alana 2-5 ton
meyve bahçelerinde 3-4 ton
sebze bahçelerinde ise 1 m²’lik alana yaklaşık olarak 9- 10 kg.gübre kullanılır. Sebzeliklere ve ağaç sıraları arasına senede bir kez gübre verilmektense bir kaç kez gübrelemek daha yararlıdır. Tavşan gübresinin bileşimi yedirilen yemin kalitesine
kullanılan yataklığın miktarına ve kapsadığı nem miktarına göre değişmektedir. Pelet yemlerle veya selektörden geçirilmiş dane yemlerle beslenen tavşanların gübrelerinde yabani ot tohumu bulunmamaktadır. Eğer gübre açık havada yığın halinde bırakılırsa değerinden çok kaybeder. Bunu önlemek için aşağıda belirtilen şekilde saklanmalıdır: 10-30 cm.kalınlığında kesilmiş ot
yapraklar
küçük ağaç budama artıkları
gibi maddeler serilerek üzerine 10-30 cm yükseklikte tavşan gübresi yayılır. Hastalıklı sebzeler katılmamalıdır. Bunun üzerine az miktarda su serpilir. Eğer gübrede bir kızışma görülürse bir dirgenle karıştırılır
bir miktar daha su katılır. Nitrojen kaybını önlemek ve kokuların kontrolü için en üste 8-10 cm toprak serpilir. Gübrenin değerini artırmak için bu karışıma az miktarda fosfat veya alçıtaşı ilave edilmelidir. Bazı yakın bölgelerde az miktarda tavşan gübresini tüketecek pazar varsa
beton üzerinde kurutulduktan sonra kırmasıyla parçalanıp çuvallanarak satılabilir. [/FONT]
şapka ve güderi yapımında kullanılmaktadır. Ayrıca iyi yolunmuş tavşan derilerinden tutkal yapımında da yararlanılmaktadır. Tavşan derisi değeri düşük olsa da kürk olarak kullanılabilir. Ancak
Ankara tavşanı postu kürkçülükte kullanılmamaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Tavşan kanından yem ve ilaç sanayinde
beyninden ve bazı dokularından ilaç hazırlanmasında yararlanılır. Ayrıca tavşan kuyruğu ve arka bacağının nazara ve şansa iyi geldiği düşüncesiyle hediyelik eşya yapımında kullanılır. Yünü alınmış deriler çanta
çizme
ayakkabı ve deri giysilerin astarı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca tavşan derisi yem sanayisi için de hammadde olabilmektedir.[/FONT]