Anamur Mersin Ve Van Bölgesi Folklor Özellikleri -

'hayaL

Bayan Üye
Anamur Mersin Ve Van Bölgesi Folklor Özellikleri


ANAMUR YÖRESİ HALK OYUNLARI

Yörede oynanan oyunlar ve türküler genel başlık anlamda aşağıda sıralanmaktadır. Burada tüm oyunların adları ile sözleri açıklanmıştır. Yalnız Gerali (hamçökelek) oyunu güncel ve tartışmalara konu olduğundan hikayesi de anlatılmıştır. Bütün oyunlar türkülü olup genellikle kıvrak ve hızlıdır.
OYUN ADLARI:

ANAMUR YOLLARI
İRFANİ
GASAVET
DANIŞMAN
SARI KIZ
GÜZELLER GÜZELİ
GÖK ÇUKUR
SANDIM SANDUM
LEBLEBİCİ
KOYUN OKŞAMASI
MENGİ
GÖK GARGA ZEYBEĞİ
İNCE ÇAYIR
ÇEŞİDİM (KULLAR OLAM)
GERALİ(HAMÇÖKELEK)



ANAMUR YÖRESİ YEMEKLERİ
1- KAPAMA(BÖREK): Mısır unu, taze çökelek ve yağdan oluşan bir tür yöre yemeğidir.
2- KEŞKEK: Mısır dövmesidir. Yahnisi, ayranlısı, yağlısı, sütlüsü, yoğurtlusu ünlüdür. Yörede düğün yemeği olarak bilinir.
3- MAŞ ÇORBASI: Yöreye has bir bitki olan baklagillerden maş ürününden yapılan bir çorbadır.
4- BATIRIK: Bir nevi kısıra benzer. İnce bulgur üzerine kavrulmuş ve çekilmiş yer fıstığı ile susam, domates salçası,limon,tuz konulur ve karıştırılır. Kıvama geldikten sonra içine maydanoz ve yeşil soğan doğranır. Köfte şeklinde yenilebildiği gibi sulandırmak suretiyle de yenebilir. Sulandırıldığı zaman içine haşlanmış taze asma yaprağı, haşlanmış lahana, domates ve salatalık koyulur.


ANAMUR YÖRESİ NİNNİLERİ
Evlerinin önü kuyu
Kuyudan alırlar suyu
Senin soyun aslan soyu
Nenni yavrum nenni

Gara tavuk kanadı
Üstümüze tünedi
Eller bizi kınadı
Nenni yavrum nenni


Her vakit ezan okunur
Ezanın sesi bana dokunur
Gülmedik başa gül mü sokulur
Nenni yavrum nenni
Uyu yavrum yine şimşek çakıyor
Şehit baban gelmiş bize bakıyor
Yarasından kızıl kanlar akıyor
O yarayı ben bağlayayım nenni

Nenni nenni neler olur
Çiçek açar bahar olur
Kız gelin sana neler olur
Nenni nenni nenni bebek oy...
Sen ağlama ben ağlayayım nenni


SİLİFKE YÖRESİ
SİLİFKE YÖRESİ HALKDANSLARI
Çaya Vardım Zeybeği, Keklik, Kıbrıs Zeybeği, Portakal zeybeği, Silifke'nin yoğurdu, Silifke zeybeği, Tek Zeybek, Tımbıllı, Yayla yolları, Gerali, Her yanı elmas, Zeytin dalları, Silifke'nin koşması, Türkmen kızı, Mandilli, Şerif hanım, Köroğlu, Kerem. Ayrıca, dinsel içerikli olarak, Tahtacı Türkmenler arasında yapılan Eski mengi, Yeni mengi, Keklik mengisi akla gelen danslardır.
Dansların Teknik Özellikleri: Çaya vardım zeybeği (türkülü, kadın erkek karışık), Eski Mengi (dinsel dans, kadın-erkek karışık), Keklik (türkülü-erkek, tek, toplu), Keklik mengisi (dinsel, karışık, türkülü), Kıbrıs zeybeği ( erkek, tek, toplu), Köroğlu (erkek, tek, toplu, türkülü, bıçaklı), portakal zeybeği (tek, toplu, zeybek, türkülü), Silifkenin yoğurdu (karışık, türkülü, toplu), Silifke Zeybeği ( türkülü, erkek, tek), Tımbıllı (türkülü, karışık, toplu), Yayla yolları (türkülü, karışık), yeni mengi (dinsel, kadın erkek karma),.......
Dansların doğuşuyla ilgili bir takım konulara da burada açıklık getirmek gerekmektedir. Anadolu'daki dansların doğuşunda Anadolu eski uygarlıklarının etkisi, Ortaasyadan göçlerle gelen Türklerin etkisi(Türkler Anadolu'ya değerli araştırmacı Haluk Tarcan'ın saptadığı gibi, dört büyük dalga ile gelmiştir. İlk büyük dalga MÖ 2500 yıllarıdır. Son büyük dalga MS 1071 ve sonrasındadır.), İslamiyetin-Arapların etkisi ve kişisel etkiler.
Kişisel olarak, Silifke folkloruna ve halk danslarına ilk derlemeleri yapmak suretiyle katkı ve etkileri, Cavit Erden ile Özcan Seyhan yapmıştır. 1956'da Açıkhava Tiyatrosuna Halk Oyunlarını Yayma ve Yaşatma Vakfı'nın yarışmasına gelen ilk ekibi Cavit Erden düzenlemiştir. Say mahallesinden abdal Hüseyin Say'ın tok sesiyle söylediği türküler, uzun yıllar TRT radyolarında çalışmıştır. Çalınması zaman zaman sürdürülmektedir.
Cavit Erden'in ilk ekip düzenlemesine dek, kadınların ve erkeklerin ayrı ayrı düğünlerde oynadıkları, daha sonra Cavit Erden'in kurduğu ekiple, kadın erkek bir arada oynanmaya başlandığı da iddia edilmiştir.

 
---> Anamur Mersin Ve Van Bölgesi Folklor Özellikleri -

SİLİFKE HALKDANSLARININ ANLAMI
Keklik: Keklik dansının anlamı ile ilgili olarak, üç değişik varyant bulunmaktadır.
Kekliğin sekişi, kanat çırpışı, ötüşü, gerdan kırışı, zıplayışı anlatılır. Kekliğin taklididir.
Keklik, insan olur, bir çalının dibinden çıkar. Kaşıklar kanat olur, ayaklar seker. Bir av doğa oyunudur.
Avcıdan kaçan kekliğin taklididir.
Kıbrıs Zeybeği: Coğrafi, ekonomik ve iktisadi koşullarla bağlantılı olarak, Kıbrıs'ta bilinen bu dans Silifke'ye taşınmış ve sevilmiştir. Çok hareketli bir zeybektir.
Portakal Zeybeği: Silifke narenciye bölgesi olduğundan, portakal oyunlara ilham kaynağı olmuştur. Portakal toplanırken, karşılıklı türküler söylenir ve portal-kalın toplanması, yere düşüp yuvarlanmasın anlatılır.
Silifkenin Yoğurdu: Bu dans eski bir türkmen-yörük dansıdır. Kadın erkek, karşılık oynar. Silifke ekonomisinde hayvancılığın yeri önemlidir. Oyunun başından sonuna dek, yoğurdun üretimini gözlemek olasıdır.
Yayla Yolları: Kışın bitimi ilkbaharın gelişiyle sahilin sıcağından, rutubetinden kaçıp yaylaya-serinliğe kuru havaya çıkan Türkmenleri anlatır. Toroslarda yaşayan Türkmenlerin Ortaasya kökenli danslarından biridir. Obaların, göç alemlerini anlatır. Ali Rıza Yalman'ın Cenupta Türkmen Oymakları isimli kitabında, özellikle bir yaylaya göç hazırlığının nasıl yapıldığı ayrıntılı bir biçimde kayıtlara geçirilmiştir.
Türkmen Kızı: Eski Türklerin kıtlıktan bolluğa kavuşma törenlerini canlandıran bir oyundur. Türkmen kızlarını günlük yaşamı burada gözlenir.
Sallama: Yaylaya çıkan gençlerin gül bahçelerinde birlikte eğlenmelirini aylatır. Daire şeklinde oynanır.

SİLİFKE YÖRESİNDE KULLANILAN ÇALGILAR
Meydanlarda veya kapalı yerlerde dansetmeye göre değiştirilen çalgılar şunlardır: Davul, klarnet, şişe, keman, bağlama, kemane, kaşık. Ayrıca, solist de türkülü olan tüm oyunlara eşlik eder.
Davul: Koltuk altında çalınır. Yörede yetişen ağaçlar gövde kalınlığına göre çapı
olur. Eğer bir sınıflama yapılırsa, büyük halay davulları ile küçük Kars davulları arasında ortaboy olduğu söylenebilir. Bu arada, şamanizmin etkisiyle Silfke'de Tahtacılar Mengi dönerken, davulcuyu kutsal kabul edip, ellerinin üzerinde kaldırmaktadır. Davul Doğu Asya'da eski çağlardan bu yana şaman ayinlerine kullanılmaktadır. Altaylılar ve Yakutlar, şaman davuluna tüngür demektedir. Şamanların, ayin sırasında dünyayı dolaştığına inanılır. Altay şamanlarının davullarında resimler vardır. Bu resimler, güneşi, ayı, gökkuşağını, tanrısal kayın ağacını temsil eder.
Silifke yöresinde, tüm Türkiye'e olduğu gibi davul yuvarlak olarak kullanılmaktadır. Ancak, dörtköşe davullar da görülmüktedir.
Klarnet: Klarnet üç çeşittir: soprano klarnet (küçük klarnet, si bemol, la klarnet olmak üzere 3 çeşidi vardır), bas klarnet (si bemol ve la kalernet olmak üzere iki çeşidi vardır), kontrabas klarnet). Klarnet, ülkemize askeri müzikle girmiş, sesinin özelliği vegüzelliğiyle yaygınlaşmıştır.
Şişe: Kiloluk şişeler, ritm elde etmek üzere kullanılır. Tek ve çfit olarak kullanıldığı da görülmektedir.
Keman: Keman yüzyıllar boyunca gelişmiş ve bugünkü haline ulaşmıştır. Kemanın tarihiyle ilgili olarak iki görüş bulunmaktadır. Bazılarına göre keman Arapların rebabından geliştirilmiştir. Bazılarına göre, Türklerin kemençe-i guz'undan geliştirilmiştir. Kemencei guz oğuz kemençesi anlamındadır. Bilindiği gibi, yay da doğu musikisinden alınmadır. Keman, Türklerde eskiden beri sinekemanı olarak bulunmaktadır.
Bağlama: 250 yıl öncesine kadar, yalnız Türkmen ve Yörük aşiretleri araında kullanıldığı, şehirlerde küçümsendi, tarihi belgelerde yazılıdır. Adı çalgının sapındaki perde bağlarından gelir. Şekil olarak, kopuzun aynısıdır.
Solist: Dansların icrası sırasında, dansçıların danslarına sesiyle eşlik eden., elinde kaşıkla ritm tutan, türkü söyle kişidir. Kimi zaman davulcu ile solust aynı kişi olabilmektedir.
Kaşık: Silifke'de kaşıklar, şimşir kaşık olarak yapılır. Şimşir kaşık fırınlanmak suretiyle bir takım dış etkenlere karşı korunur. En iyi şimşir kaşıklar, Silifke'nin Işıklı köyünün ustaları tarafından yapılan kaşıklardır.

SİLİFKE YÖRESİ GİYİM KUŞAMI
Bugünkü gibi çağdaş araçların bulunmayışı, ulaşım olanaklarının yetersizliği ve sosyal, ekonomik, tarihsel, iktisadi koşulların etkisiyle halk kendi kendisine yetme yolunu seçmiş giyim kuşamla ilgili gereksinmelerinin çoğunu kendi el emeği ile karşılama yoluna gitmiştir. Silifkeliler, çulhalıklarda dokudukları çulhaları dikip giyinerek, giyim kuşam gereksinmelerinin çoğunun karşılamıştır. Bu genel bilgiyi aldıktan sonra, kadın ve erkek giyimi konusuna açıklık getirebiliriz.
Kadın Giyimi:
Baş düzenlemesi: Başın düzenlenmesinde iki malzemeden yararlanılır. Fes ve yazmalar. Fesin alna rastlayan bölümü altınla süslü olur. Ancak, altın koyamayacak kadar hali vakti yerinde olmayan kadınlar, altın yerine gümüş paraları fese takmıştır. Fes kırmızı kalın bir kumaştan yapılır. İçine sertleştirme malzemesi konur. Fesin saçlardan yüksekliği en çok 2-3 parmaktır. Yazmalar, giysiye uygun renklerde kullanılır. Üçgen yapıldığında, başı ve fesi kapatacak kadar büyüktür. İki üç renk yazma altınları kapatmayacak biçimde fese ve başa bağlanır. Eğer düğüm görünür şekilde bağlanırsa, karşımızdaki kadının evli olduğunu, düğüm saklanarak bağlanmışsa, kadının bekar olduğunu anlarız. Giyim kuşam tarihçemiz içinde, çarşaf Silifke köylüsüne ulaşamamıştır. Ancak, zaman içinde kadınların yazma dışında beyaz tülbent örttükleri görülmektedir. Yaşlı kadınların poşu örtündüğü, peçek, vele, isimli örtülerin de kullanıldığı bilinmektedir.
Beyaz Bluz: Bilezik yakalı, düğmelidir. Altına iç çamaşırı giyilebilir. Şalvarın içine girecek kadar uzundur.
Üçetek: Çulhalıkta dokunan kumaştan topukların bir karış üstüne kadar uzanır. Çizgili olarak dokunur. Çizgilerin kalınlığı en çok iki parmak kalınlığındadır. Yırtmaçlar bacakların iki yanındadır. Kolların ucunda küçük yırtmaçlar bulunur. Bazen, gençkızların giydikleri entarileri üçetek haline getirdiklerine de rastlanmaktadır.
Cepken: Kadifeden yapılmıştır. Sim ya da sırmadan işlemeler yapılır. Kalçanın üzerine dek uzanır.
Kemer: Üçeteği bele tutturmak için kullanılır. Kemer düz kemer ve bakla kemer olmak üzere iki çeşit olabilir. Kemerin kolan bağ şeklinde, ucu boncuklu olarak kullanılanları da vardır.
Kuşak: Beli korumak amacıyla kullanılır. Bele iki üç kez sıkı sıkıya sarılır. Adına trablus ya da darabulus kuşağı da denilmektedir. İki üç renkli olduğu görülmektedir. Yeşil-sarı-kırmızı-beyaz çokluk rastlanan renklerdir. Kuşak düğüm atılmadan bele tutturulur.
Önlük: Bağda, bahçede çalışırken kullanmak üzere bele takılır. Çulhalıkta dokunmuş, kalın, sağlam çulhadan yapılır. Üçeteğin boyu kadardır.
Şalvar: Renkli kumaştan yapılır. Çulhalıkta dokunan kumaştan da olabilir. Astarlıdır. Belinde uçkur veya lastik vardır. Topuklara kadar uzundur. Boldur. Kuşak, önlük ve kolan bağının-kemerin altına giyilir. Edik'in içine girer.
Çorap: Şalvarın altına ediğin içine beyaz çorap giyilir. İlçe kadınlarını çoraplarında işlemeler görülse de, köylü kadınların çorapları işlemesizdir.
Ayakkabı: Kadınlar ayaklarına edik giyer. Edik, çizme gibi, ağzı bir karış yüksekliğinde şalvarın içine sokulduğu, burnu kalkık bir ayakkabıdır. Her şeyini köylü kendisi yapar. Edikten başka, potin ya da yemeni giyildiğine de rastlanmaktadır.
Renklerin anlamı: Giysilerde kullanılan renklerin anlamları bulunmaktadır. Ayrıca, her bir baş bağlama biçiminden başını bağlayan kadının hangi aşiretten olduğu da anlaşılabilmektedir. Giysilerde kullanılan renklerden kırmızı: aşkı, yeşil muradı, sarı: hastalığı, beyaz: temizliği, siyah:yası, eski giysi: tasayı anlatır. Ölüsü olan yeni giysi giymez. Şenlikte, bayramda, düğünde yeni giysiler giyilir. Yeni yetme kızların giydiği giysilerin rengi de kırmızı olur.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst