Amatörlük

ashli

Bayan Üye
İnsanin fikir gelistirebilme gucu, kuresellesmeden dolayi araliksiz bir soru yagmuryla karsilasiyor, diyor Safranski: ?Sorun, gorundugunden daha da buyuk. Cunku icki masalarinda fikir yuruten biz normal insanlar, sadece bizlerin ucuncu elden bilgilerle yasadigimizi dusunuruz, ama giderek gorunen odur ki, bizim politik kararlar alma kapasitesi oldugunu dusundugumuz, politikanin merkezindeki insanlarin da bizden fazla olayi irdeleyen dusunceleri, gorusleri yok. Politika, kuresellesme nedeniyle, ilkel bir hobiciligin yonetimi altina girdi. Bir sure once, Nobel odulu kazanmis, taninmis iktisatci Joseph Stieglitz ile karsilastim. Bana Dunya Bankasi ve IMF iktisatcilarinin, Chicago okulunun 90?li yillarin iktisat anlayisiyla, Arjantin ve Rusya?da oldugu gibi,milli ekonomilere nasil mudahale edip nasil felaketlere yol actiklarini anlatti. Durumun karmasikligini goremediler, ve dolayisiyla dogmatik kavramlarin ideolojik mantralarina tutunarak gercek durumu anlasilabilir bir hale indirgediler.

Bu durumda bir birey kendi icine kapanmayi nasil nasil engelleyebilir? Kotuluk; Ozgurlugun Drami adli kitabinda soyle yaziyor Safranski: Filosof Nietzche hayati kendisi kutsallastirmak istiyordu. Bu tutum sonunda Nietzcheyi, sanatinda dunyayi asmak isteyen arkadasi wagner ile catismaya goturdu. Ayni yanlis anlamalara dayanan Vincent Van Gogh ile Gauguin arasindaki arkadasliga benziyor. Nietzche ve Van Gogh?un her ikisi de ustunlugu (transcendent) dunyanin icinde ariyorlardi, Wagner ve Gauguin ise dunyadan kacip kurtulmak istiyorlardi?.

Bu onemli bir farktir. Nietzce bir yerde dinin tarihinin harika bir analizini verir. Hristiyanlik bize, aslolanin, simdi ve buradan uzak baska bir yerde oldugunu ogretti.

Bu sani, dini boyutu azalmis olsa da, tanrinin oldugu soylense de, hala icimizin derinliklerinde saklidir. Olumsuz bir mirasla basbasa birakildik:
gunluk yasanti bayagi (banal) bir seye indirgendi. Ve biz, yasamimizin sinirlarinin otesinde bir ustunluge (transcendent) olan tutkumuzu yansitabilmek (project) icin gerekli basvurulacak bir kaynaktan (referans) yoksun birakildik. Nietzche soyle diyor: Tanri nedir, bilmiyoruz. Inanc giderek kaybediyo, ama bu cok onemli degil, onsuz da yasayabiliriz, ama esas onemli olan, bize koca katedralleri insa ettiren enerjimizi, sevkimizi, heyecanimizi simdi sadece hayatin kendisine yoneltiyoruz. Tanri oldu, ama bizim dini heyecanlarimiz kaybolmamali, onu ustun amaclara yoneltmeliyiz. Ve ilave ediyor: eger bu heyecani baska bir sey icin kullanacaksak, kollektif politik projeler icin kullanmayalim. Lutfen, hic bir politik kiliga burunmus, dinin yerini gececek seylere (yonelmeyin0. Hersey bireye yonelmelidir. Bu egoismi savunmak degil, tam tersine, her insanin hayatini bir sanat urunu olarak gormesine duyulan arzudur, hayatini yaratmasi gerektinin farkina varmasidir. Bir kere yasiyorsun, ve yasaminin degeri, ondan olusturdugun seyin icinde gizlidir. Veya Nietzch?nin kendi deyisiyle: insan kendi kendisiyle arkadas olmalidir?.


NRC Handelsblad'in aylik dergisi, ocak 2004
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst